Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Affedebilmek

_çalıkuşu_

Aktif Üye
Üyelik
8 Şub 2011
Konular
40
Mesajlar
3,919
Reaksiyonlar
3
Marie, 1930 yılında alkolik bir annenin evlilik dışı çocuğu olarak
dünyaya gelir. Annesi ona bakamayınca 5 yaşında olan Marie'yi
yurda verir. Ardından bir çift onu evlatlık edinir. Marie'nin kaderi ne
yazık ki yine yüzüne gülmez, çünkü onu evlatlık edinen çift sadist
çıkar. Bu İtalyan asıllı çift küçük kızı evin mahzenine kapayıp
sistematik biçimde işkence eder. Dışarıdan bakıldığında normal ve
çok saygın göründükleri için, bunu yıllarca rahatlıkla gizleyebilirler ve
Marie adeta cehennemden geçer.
Marie Rose 17 yaşında depresyondan felç geçirir. Halüsinasyonlar
da gördüğü için doktorlar ona şizofren teşhisi koyar ve onu akıl
hastanesine yerleştirirler. Marie hayatının 17 yılını orada geçirir ve
çok zor yıllar yaşar. Umutsuzluk ve çaresizlik içinde kıvranır durur.
Yemek yemez, yerinden kımıldamaz ve sıkça intihar etmeyi düşünür.
Otuz dört yaşına geldiğinde doktorlar Marie'nin durumunu yeniden
değerlendirir. Onun şizofren olmadığına, ağır depresyon geçirdiğine ve panik atak yaşadığına karar verirler. Arkadaşlarının ve kendisini seven bir kaç sağlık görevlisinin yardımıyla Marie hastaneden çıkar.
O artık hür ve yaşamını nasıl sürdüreceğine dair kendisi karar verme aşamasındadır. Terk edilmiş, işkence ve tacize uğramış, otuz dört yılı ziyan olmuş bir kişi olarak hiçte kolay olmayacaktı, ama o yılmadı ve kızgın, öfkeli, umutsuz olmak yerine sıfırdan başlamayı tercih etti.
Yetkililer "Aklı dengesi yerinde değil, okuması imkansız" dedikleri
halde Marie, Salem State Üniversitesine Psikiyatri bölümüne girer ve mezun olur. Bu ara kanser hastalığına yakalanır ve mücadelesini kazanır. Kendisi gibi akıl hastanesinden çıkmış ve iyileşmiş Joe ile evlenir. Kocası maalesef altı sene sonra ölür ve Marie kendini işine verir. Uzun yıllar doktor olarak çalıştıktan sonra Harvard Üniversitesi'nde mastır yapar. Psikiyatrik hastalarla çalışır,
konferanslar verir. Biyografisi yazılır ve hayatı film olur (Nobody's
Child). Bir çok ödüle layık görülür.
Elli sekiz yaşındayken, 'vay be' dedirtecek bir şey yapar: On yedi yılını geçirdiği Masachusetts Danver Devlet Hastanesine yönetici olarak atanır.
Verdiği bir basın toplantısında şunları söyler: “Eğer affetmeyi
öğrenmeseydim, bir damla bile gelişemezdim. Yaşamım ziyan
edilmiş bir yaşam olurdu. Ve bugün bu hastaneye yönetici olarak
dönemezdim."
Marie Rose Balter'in yeni görevini haber yapan bir Ajans, onun zafer açıklamasını da şöyle yapar: "En uzun yolculuk, beynimizden
yüreğimize yaptığımız yolculuk. Affetmek bu yolculuğun en kestirme yolu. Affetmeyi gerektiren her yara, içinde önemli bir dersi barındırır.
Dersi görebilmek için yarayı yeniden deşerek yüzleşmek zorunda
kalsak bile..."

Marie bu hayatta hiçbir şeyin imkansız olmadığını gösteren en güzel örneklerden..

[FONT=Comic Sans MS]Hayatta affedemem diyebileceğiniz insanları affederek nirvanaya ulaşmış bir kadın resmen.Affedelim arkadaşlar.Ne kadar zor olsa da...Kuş gibi hafifliyor insan.Kin tutamayan bir insan olarak sadece zarar görmemek adına birilerinden uzak durdum.Kin ile yaşanmıyor.Sırtınızda ağır yükler taşımayın boşu boşuna.[/FONT]
 
Kimi affetmiş, bunun kendisine nasıl olumlu yansıdığına dair bir bilgi verilmemiş.
 
Ona kötülük yapan insanları affetmiştir.İnsan başka neyi affederki?iyileri affedecek değil.Tahmin etmek zor olmasa gerek
 
Beni evlatlık alıp böyle işkenceleri yapan bir aileyi affedebilir miydim bilmiyorum.Affedin diyorum ama bunu demek kolay tabiki.Yaşayana sormak lazım.
Şu da varki bukadar uç örnekler yaşamadığınız halde affedemiyoruz."o,bana bu lafı dedi,falanca facesinden attı,filanca düğününe çağırmadı vs"Bunları bile affedemez olduk.Çok farklı insanlar olduk.Yüreğimiz soğumuyor nedense.İnsanlar anlasamayabilir,tartisabilir hatta yumruk yumruğa bile girebilir.İnsaniz sonuçta fakat mühim olan belli bir zaman sonra affedebilmek.Bunu yapabilen insanlar size yumruk da atsa iyi insandır onlar.Kin tutan insanlardan çok korkuyorum ben.
 
Eninde sonunda affediyor insan.Ya da en azından ben öyleyim.Affederim bir zaman sonra.Fakat size yapılan hataların bir bedeli olmalı arkadaşlar. Bunu yaşatmak lazım onlara.Bahsettiğim intikam,asla,değil.Affettikten sonra da o kişilere karşı akıllanmak lazım
 
Ramazan ayının bir cumasında ben de affedemedigim birini ve affedemeyecegim bir şeyi affettim.Hayırlara vesile olsun inş.Sanki sırtımdan büyük bir yük kalkmış gibi.özgür hissediyorum kendimi şuan.Nefret duygusunu içinde taşımak kelepçeyle bir yere bağlanmak gibi.Sonunda kurtuldum kelepçelerden.o kadar diyet yeter artık.Herkes hata yapabilir ama büyük hatalar affedilemiyor.Aldatılmak,kandirilmak vs. gibi.İnsanın onuruna dokunuyor.O onur bile toprak olacak bir gün.Herkesin hatası,günahı kendi boynuna.Varın affedin arkadaşlar.üç günlük dünyada yureginizde ağır bir yükle yaşamaya değmiyor.
Affedin,hakkinizi da helal edin,ben ettim.Ahirette mükafatını alırız inş
 
Son düzenleme:
Üst Alt