Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Ah doktor hanım ne desem size! [O an]

celal1973

Yeni Üye
Üyelik
18 Eyl 2008
Konular
462
Mesajlar
13
Reaksiyonlar
0
Allah bizi bu dünyaya bir plan dahilinde göndermiştir. Allah her gün, bir karıncanın bile rızkını verirken, yarattığı en üstün varlık olan biz insanı unutur mu? Hiç kimse okulda öğrendiği bilgilerle, kesin hüküm vermemelidir. Buna örnek benim başımdan geçti. Şöyle ki:

***
“Kasım 1993’teydi. Hastaneye yatalı yirmi gün olmuştu. Yapmadıkları tahlil, test kalmamıştı. Defalarca kan aldılar. Ekg, Emg, tomografi.. her şeyi yaptılar. Hatta iki defa MR (emar) çekildi. O sıralarda elimi arada duvardan destek alarak yürüyebiliyordum.
“Bir sabah uyandım. Doktorlar dokuz gibi vizite gelirlerdi. Yine duvardan destekle yürüyerek hastane balkonuna çıktım. Üniversitede yurtta alıştığım illeti yaktım. Oturduğum balkondan hastane bahçesindeki koşuşturan insanları seyrederken gözüm daldı. Dumanı üflerken anılar film şeridi gibi geçti. Daha dört ay önce üniversiteyi bitirmiştim. Tüm çocukluğum ve delikanlılığım boyunca hep alay edilirdim: “Sen sarhoş musun? , Niye düz yürümüyorsun? Yamuk! İçtin mi sen? , Sallanmasana! Dik dursana bi ya! Dengesiz! vs. … Yürürken balkonlardaki insanların bakışlarından çok utanırdım ama, daha bunun bir hastalık olduğunu bile bilmiyordum. Sanki böyle yürümeyi ben istiyordum?

“Kendimi bildim bileli, geceleri dökmeden çay taşımanın ve dümdüz yürümenin hayalini kurardım. Belki bir ilaçla veya iğneyle düzelebilme ihtimali vardır, belki çok basit bir tedavisi vardır diye düşünürdüm. Ama kimseye derdimi söyleyemedim. İnsanların nasıl düz yürüyebildiklerini çok merak ederdim. Hani doğuştan görme özürlü birisi, görmenin nasıl ve ne demek olduğunu anlayamazmış ya, benimki de aynen öyle. İşte şimdi beni hastanede inceliyorlardı. Ümitle sonucu bekliyordum. Belki de iyileşecektim…” Saat dokuza geliyordu. Tekrar odaya geçtim.

“Doktorlar geldi. Bizimle ilgilenen doktorlar, klinik şefine biz hastaların durumu hakkında bilgi verdiler. Her günkü sabah kontrolü bitmişti. Ben odadaki diğer hastalarla sohbete başladım. Konu müzikten açıldı. Ben o zamanlar Orhan Gencebay hayranıydım.

“Yanımdaki hasta ‘Ben Samsun’da yol üstü lokanta işletiyorum. Orhan bey, bana Samsun’a her gelişinde uğrar.’ dediğinde çok sevindim. O hastaya: “Abi keşke ben de tanışabilsem” dedim. Kahkahalarla böyle sohbet devam ederken, benimle ilgilenen bayan doktor odaya girince sustuk. Yanıma geldi, içimi bir garip heyecan kapladı. ‘Celal, senin hastalığının ismi Friedreich Ataksisi’ dediğinde sözünü kestim.
‘Nasıl doktor hanım, ney pardon anlayamadım’, dedim. Daha hastalığın adını bile telaffuz edemiyordum.“Bu hastalık dengesiz yürümeyle başlar, sürekli ilerler ve tekerlekli sandalyeyle devam eder. Sonunda yatalak duruma gelir” dedi. Nefes almadan dinliyordum ve göz pınarlarım dolmaya başlamıştı. Henüz on dokuz yaşında bir gençtim. Hayatın baharındaydım.

Yıllarca hayalini kurduğum düz yürüyebilmek gerçekten hayale dönüşüyordu. Sonra devam etti: “Celal, sen şimdi hastalığının henüz başlangıç dönemindesin. Bu hastalığın sebebi bilinmiyor ve maalesef tıbben tedavisi yok.”

Dişlerimi sıkıyor ve ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. "Bugünler senin iyi günlerin. Sen asla çalışamazsın. Yakında tekerlekli sandalyeye düşeceksin ve ilerde yaşarsan yatalak olabilirsin. Özetle durumun böyle.” dediğinde daha fazla kendimi tutamadım ve çocuk gibi hıçkırarak ağlamaya başladım.

Doktor Hanım odadan çıktı. Oda arkadaşları teselli veriyorlardı, ama duymuyordum. Yatağa uzandım. Battaniyeyi üstüme örttüm ve ağlamaya başladım. “Babam, kendimi idare ettiğim için refakatçi olarak kalmıyordu. Saat on iki gibi gelince bakmış ki üstüm örtülü. Uyuyorum sanmış. Odadaki diğer hastalar babama uyumuyor, ağlıyor deyince üstümdeki battaniyeyi kaldırdı.

Babamı görünce tekrar ağlamaya başladım. Gözlerim ağlamaktan kan çanağına dönmüştü. Durumu anlattığımda hemen doktorla görüşmeye gitti. “Gencecik çocuğa birden böyle söylenir mi?” diye münakaşa etmiş. Doktor Hanımın babama cevabı şu olmuş:“Ama hastanın kendi durumunu öğrenmeye hakkı var.” Babam o zaman alıştırarak söyleseydiniz ya diye doktora epey bağırmış.
Sonunda doktor Hanım odama gelerek bana:- Celal senin hastalığının henüz tedavisi yok ama, bak tıp çok hızlı ilerliyor. Yakında bu hastalığa da bir çare, bir ilaç bulunabilir. Her zaman umutlu ol, dedi. Kısmen biraz da olsa rahatlamıştım.

*********
Sen hep beni mazideki halimle tanırsın
Hâlâ bilirim aşk ile bekler inanırsın
Hep böyle siyah saçlı ve hülyalı sanırsın
Hâlâ bilirim aşk ile bekler inanırsın.

*********
İnsanlar önyargılı bilgilerle hemen karar veriyorlar. Allah’ın bizim hakkımızda bir kader planı olduğunu unutuyorlar.

Allah bana çalışabilmem için her sebebi hazırlamıştı. Hastaneden çıktıktan altı ay sonra 1994 te, tesadüf zannettiğim sebeplerle beni özel şirketteki işime kavuşturdu. Toplam on altı sene çalıştım ve 2010 da emekliliği doldurdum.

Babam o gün, o doktoru dinleseydi, ben bugün belki de hala evde yatıyor olacaktım ve asla emekli olamayacaktım. Bana böylesine güzel bir kader çizen Allah’a binlerce şükür olsun, hamdolsun. Beni her gün arabayla işe götürüp getiren ve benim elim, ayağım, her şeyim olan babamdan Allah ebediyen razı olsun. Şu an emekliyim, Ankara’da evde annem babam ve ben yaşamaktayız.

Yaşamak her şeye rağmen çok güzel..

Celal Çelik Ankara ( Konya-Ereğli )

Konuda hayatımı anlattığım kitabımdan tıklayınız....

Celal Çelik'in Hayat Hikayesi Kitabı: Ah Doktor hanım !
 
Çok duygulandım .. Mücadele etmenizde beni çok sevindirdi . Bu hayatta gerçekten başarılı insanlardan birisiniz :) Selametle..
 
ÖNCELİKLE ALLAH SİZDEN RAZI OLSUN. ALLAH İNANCINI KAYBETMEMİŞSİNİZ VE SONUNDA MÜKAFATLANDIRILMIŞSINIZ.
HEPİMİZİN BAŞINDAN BÖYLE OLAYLAR GEÇTİ VE İNANCINI KAYBETMEYENLERİN KAZANDIĞINI, BAŞARDIĞINI GÖRÜYORUZ.

ALLAH HEPİMİZE CÜMLEMİZE ŞİFA VERSİN, YARDIMCISI OLSUN İNŞaALLAH. DUA İLE ! ! !
 
Çok duygulandım, göz yaşlarımı tutamadım...
Ama şu hayatta önemli olan gözyaşlarını tutabilmek değil hayatın kendisine tutunabilmek değil mi... senin yaptığın gibi.. benim yaptığım gibi.. bizlerin yaptığı gibi..
 
İsterseniz hayatımı anlattığım kitabı inceleyebilirsiniz:
Celal Çelik'in Hayat Hikayesi Kitabı

Engelliler, sağlıklı insanlara şükretmeleri için vesiledir evet ama aynı zamanda engelli insan sağlıklı insanlara ibretlik örnek olmalıdır.

Namaz kılan bir engelliyi gören veya evde oturmak yerine çalışan bir engelliyi gören boş oturup vakit öldüren sağlıklı insanlar, hallerini gözden geçirmeliler.

Büyük bir İslam alimi olan Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin “Hastalar Risalesi” adlı yirmibeş devadan oluşan küçük bir kitabı var.

Orada İMANın 6 esasına inanan ehl-i iman için hastalığın kazanımlarını anlatıyor. Birkaçını yazacağım ve başlığın sebebini anlayacaksınız inşallah:

  • Hastalık ömür dakikalarını birer saat ibadet hükmüne getirebilir.
  • Hastalık ölümü ve ahireti düşündürür, dünya onu aldatamaz.
  • Hastalık sabun gibi günah kirlerini yıkar, temizler.
  • Sabreden engelli, takvalı insanın on yılda elde ettiği kârı iki yılda alabilir.
  • Eğer hastalığın mânâsı güzel birşey olmasaydı, Allah, başta Hazret-i Eyyub A.S hastalık vermezdi.
  • Hastalık kalbi yumuşatır, şefkat ve empati hislerini artırır.
  • Hastanın duası makbuldur. Hastaları ziyaret edip duasını alınız.
  • Hasta insan çocukluğundaki gibi aile ve akrabasından sevgi, ilgi görür.
  • Engelli insan gaflete ve nefsin arzularına düşmez. …. Vs.
İşte hastalık bu açıdan iyi bir nasihatçı ve ikaz edicidir. Ondan şikayet değil, belki bu cihette ona teşekkür etmek, eğer fazla ağır gelse sabır istemek gerektir.

Engelli olmak bana ilahi bir hediyedir.

Celal Çelik
 
Yazdıklarınızı biliyorum. Fakat hatırlattığınız için sizden ALLAH RAZI OLSUN. Siz hastalığınızı böyle yorumluyorsanız ne mutlu size. Siz kurtuluşa erenlerdensiniz. Dediğiniz gibi hastalık büyük bir nimet, anlayana. Bizlere HASTALAR RİSALESİNDEN yine böyle konular hakkında bilgi verirseniz seviniriz. ALLAH HEPİMİZE CÜMLEMİZE ŞİFALAR VERSİN. ALLAH'A EMANET. DUA İLE :)
 
Üst Alt