Recep Koçer yazmış:
Deneyin farkı görün. Şaşıracaksınız. Kişisel önerim paranız varsa mümkünse Meyra, Ottobock, İnvacare, Permobil gibi adı sanı belli avrupa markaları tercih etmeniz. Bu markalardan aldığınızda en yüksek konfora sahip olacaksınız. Bunun yanında en kaliteli motor, yüksek kalite çelik veya alüminyum şase, o cihazın performansına en uygun kaliteli teker , kullanıcının can güvenliğini en büyük önceliği olarak gören yüksek teknoloji ürünü akıllı bir elektronik kontrol sistemi ve en kaliteli 10 yıl ömürlü jel akü ile kesikli şarj yaparak hızlı şarj yaparken aküyü bozmayan şarj aleti satın almış olacaksınız. En az 10 yıl cesurca kullanacağınız akülü sandalye sahibi olurken yol seçmeden her tür yol koşulunda kullanım esnasında sizin hayatınızı tehlikeye atmayacağına emin olduğunuz bir akülü sandalye sahibi olacaksınız .
bu yazının altına imzamı atarım. forumun bu bölümündeki akülü sandalyelerle ilgili sorunların epeyce büyük kısmının çözümü bu yazıda açıkça belirtilmiş. gövde şasesinden motorlara, tekerleklerden lastiklere, beyinden joystiğe, dişli kutusundan kömürlere, elektromanyetik frenlerden arkaya devrilmeyi önleyen (anti-tipping) güvenlik tekerlerine, akıllı şarj aletinden akülere, konforlu mindere hemen her şeyin cevabı
mühendislik kurallarına ve çevresel standartlara uygun tasarım ve
kaliteli malzeme kullanımında yatıyor. bu bahsettiğim tasarım ve kaliteli malzeme kullanımı konusuna da elbette medikal araç ve gereç veya protez üretiminde belli bir geçmişi ve markası kalitesinin teminatı olan firmalar özen gösteriyor. Recep Koçer bey de yazısında bunu ayrıntılarıyla belirtmiş.
münferit olarak iç lastiğin sık sık (neredeyse üç ayda bir) patlaması konusuna gelecek olursak, şunu 100'de 100 kesinlikle söyleyebilirim, normal koşullarda kaliteli iç ve dış lastik varsa İMKANSIZ!
hatta bırak patlamayı, havasının inmesi bile çok çok düşük bir ihtimal.
normal koşullar demekle yollarda trafik girişini engellemek için konulan tuzaklara (kapan) ters yönden girmemeyi, çivi ve raptiye öbeklerinin üzerinden geçmemeyi kast ediyorum, kaliteli iç ve dış lastik demekle de markadan ziyade akülü sandalye ve sürücüsünün toplam ağırlığını ve motorların tam güçte yola sürtünmesini hesaba katmış, bunun mühendislik dinamikleri açısından gerekli hesaplarını yaparak o akülü sandalyeye uygun et kalınlığı, sertlik, yumuşaklık, dayanıklılık ve hava hacmi gibi özellikleri belirlemiş olarak tekerlek, jant ve lastik seçimi yapılmasını kast ediyorum...
yazdıklarım varsayımmış gibi görünebilir, o zaman şöyle bir somut örnek vereyim, yaklaşık 8 yıldır Tayvan malı orta-altı kalitede bir akülü sandalye kullandıktan sonra geçen yıl haziran başında bir Otto Bock B400 aldım, bu modelin ön ve arka tekerlekleri havalı, bu güne kadar sadece bir defa ön sağ lastiği şişirttim, o da çok hafiften havası indiği için, yani isteseydim o şekilde de kullanabilirdim ama uzun vadede o lastiğin yerle temas eden yüzeyi genişlediği için yıpranması diğer lastiklerden daha erken olacaktı.
şimdi kendiniz de kıyaslayabilirsiniz: 1 yılda sadece bir kez hafif bir hava kaybı için şişirtilen bir lastik - 3 ayda bir patlayan lastik?