Dua, insanı Allah'a samimi olarak yakınlaştıracak önemli ibadetlerden bir tanesidir. Allah bir ayette Öyleyse (yalnızca) Beni anın, Ben de sizi anayım
(Bakara Suresi, 152) buyurmuştur. Allah bizden Kendisine yalvarıp yakarmamızı ve dua etmemizi ister.
Allahın insana verdiği en büyük nimetlerden birisi "isteme" duygusudur, yani dua etme hissidir. "Vermek istemeseydi, istemek vermezdi" sözünde anlatıldığı gibi, Yüce Allah, "vermesini", "istememize" bağlamıştır. Rabbiniz dedi ki: "Bana dua edin, size icabet edeyim (Mümin suresi, 60) ayeti insanı istemeye, duaya teşvik eder.
Kuran'da 209 ayet doğrudan ya da dolaylı olarak dua konusundan bahsetmektedir. Sadece bu bile dua konusuna verilmesi gereken önemin bir göstergesidir. Öte yandan, dua ile ilgili ayetler okundukça, bunun ne derece hayati bir ibadet olduğu daha rahat anlaşılmaktadır. Dua, Allah'a kul olmanın en saf, en temiz, en samimi ifadelerindendir. Kuran'da müminlerin temel vasıflarından birinin "sabah akşam sabrederek Allah'a dua etmek" olduğu şöyle haber verilir:
Sen de sabah akşam O'nun rızasını isteyerek Rablerine dua edenlerle birlikte sabret (Kehf Suresi, 28)
Mümin dua ettiği, Allah'tan yardım dilediği zaman gerçek mutluluğu ve huzuru yakalar. Kendi gücünün hiçbir şeye yetmediğini, ancak gücü herşeye yeten Allahın kendisini koruyup-gözettiğini hisseder. Bu, insan için en büyük mutluluktur. Bu nedenle dua bir zevktir ve cennette de sürecektir. Kuran'da, müminlerin cennette de dua halinde olduğu şöyle haber verilir:
İman edenler ve salih amellerde bulunanlar da, Rableri onları imanları dolayısıyla altından ırmaklar akan, nimetlerle donatılmış cennetlere yöneltip-iletir (hidayet eder). Oradaki duaları: "Allah'ım, Sen ne yücesin"dir ve oradaki dirlik temennileri: "Selam"dır; dualarının sonu da: "Gerçekten, hamd alemlerin Rabbi olan Allah'ındır." (Yunus Suresi, 9-10)
Dua, her insan için çok kıymetli bir ibadet ve büyük bir nimettir. Çünkü Allah, insana dua aracılığı ile Allah'ın hayırlı ve güzel gördüğü herşeye erişme imkanı vermiştir. Duanın önemini kavramak için, aşağıdaki ayet önemlidir:
De ki: "Sizin duanız olmasaydı Rabbim size değer verir miydi?... (Furkan Suresi, 77)
Allahın insana verdiği en büyük nimetlerden birisi "isteme" duygusudur, yani dua etme hissidir. "Vermek istemeseydi, istemek vermezdi" sözünde anlatıldığı gibi, Yüce Allah, "vermesini", "istememize" bağlamıştır. Rabbiniz dedi ki: "Bana dua edin, size icabet edeyim (Mümin suresi, 60) ayeti insanı istemeye, duaya teşvik eder.
Kuran'da 209 ayet doğrudan ya da dolaylı olarak dua konusundan bahsetmektedir. Sadece bu bile dua konusuna verilmesi gereken önemin bir göstergesidir. Öte yandan, dua ile ilgili ayetler okundukça, bunun ne derece hayati bir ibadet olduğu daha rahat anlaşılmaktadır. Dua, Allah'a kul olmanın en saf, en temiz, en samimi ifadelerindendir. Kuran'da müminlerin temel vasıflarından birinin "sabah akşam sabrederek Allah'a dua etmek" olduğu şöyle haber verilir:
Sen de sabah akşam O'nun rızasını isteyerek Rablerine dua edenlerle birlikte sabret (Kehf Suresi, 28)
Mümin dua ettiği, Allah'tan yardım dilediği zaman gerçek mutluluğu ve huzuru yakalar. Kendi gücünün hiçbir şeye yetmediğini, ancak gücü herşeye yeten Allahın kendisini koruyup-gözettiğini hisseder. Bu, insan için en büyük mutluluktur. Bu nedenle dua bir zevktir ve cennette de sürecektir. Kuran'da, müminlerin cennette de dua halinde olduğu şöyle haber verilir:
İman edenler ve salih amellerde bulunanlar da, Rableri onları imanları dolayısıyla altından ırmaklar akan, nimetlerle donatılmış cennetlere yöneltip-iletir (hidayet eder). Oradaki duaları: "Allah'ım, Sen ne yücesin"dir ve oradaki dirlik temennileri: "Selam"dır; dualarının sonu da: "Gerçekten, hamd alemlerin Rabbi olan Allah'ındır." (Yunus Suresi, 9-10)
Dua, her insan için çok kıymetli bir ibadet ve büyük bir nimettir. Çünkü Allah, insana dua aracılığı ile Allah'ın hayırlı ve güzel gördüğü herşeye erişme imkanı vermiştir. Duanın önemini kavramak için, aşağıdaki ayet önemlidir:
De ki: "Sizin duanız olmasaydı Rabbim size değer verir miydi?... (Furkan Suresi, 77)