Fıkra: Öpücük
)
-Oldukça güzel ve çekici genç kız dükkana girer ve tezgahtara sorar ;
-şu kurdelanın metresi kaça ?
-...tezgahtar yılışarak cevaplar bir öpücük tatlı bayan .
-Genç kız o zaman 10 metre alayım der .
-tezgahtar heyecanlanarak hızlı hızlı sarar kurdelayı teslim eder ve kızın yüzüne bakmaya başlar .
-Genç kız teşekkür ederim der... ve arkasında duran yaşlı bayanı işaret ederek hesabı babaannem ödeyecek
! :
Din dersinde:
Öğretmen yeni başladığı sınıfında öğrenciyi kaldırmış.
-Adın ne senin evladım?
- Kevser öğretmenim
- Ne güzel isim, Oku bakalım kevser suresini..
Öğrenci sureyi ezbere okumuş
- Aferin evladım, ağzına sağlık..
- Senin adın ne evladım?
- Fatih öğretmenim..
- Çok güzel isim, Oku bakalım fatiha suresini demiş,
Öğrenci ezbere okumuş.
- Aferin evladım, ağzına sağlık..
Öğretmen birde bakmış, bir çocuk masanın altına saklanmaya çalışıyor.
- Evladım kalk bakayım, adın ne senin?.. demiş..
- Yasin öğretmenim, ama arkadaşlar bana kısaca Sübhaneke derler
:
İlkokul 5. sınıfta resim dersinde öğretmen
-"çocuklar konu serbest, hayvan resimleri çizin bakayım" dedi.
10 dakika sonra küçük Ahmet el kaldırdı. Öğretmen yanına geldi. Resim kağıdının üzerinde bir sinek duruyordu. Çocuğun bu sinekten şikayetçi olduğunu zanneden Öğretmen eliyle sineği kovaladı ama hayvan hiç hareket etmedi. Biraz daha dikkatli bakınca da sineğin gerçek olmadığını fark etti. Bu bir sinek resmiydi. Öğretmen şaşkınlıkla sordu;
-Sen mi yaptın oğlum bu resmi?
-Evet öğretmenim.
-Peki bir de at resmi yap bakayım.
Küçük Ahmet öyle bir at resmi çizdi ki, at, sanki kağıttan fırlayıp çıkacak. O kadar canlı. Şaşıran öğretmen:
-Yavrum beni hemen babana götür. Sen müthiş bir yeteneksin. Burada harcanmaman gerekir. Derhal güzel sanatlara transfer olman lazım. Babanla konuşmalıyım, dedi.
Son dersten sonra Ahmet le beraber yola koyuldular. Dar bir patikadan bir gecekonduya geldiler. İçerde, yatakta, dizlerini karnına çekmiş, üzerinde yorganı bir adam yatıyordu. öğretmen konuşmaya başladı;
-Geçmiş olsun efendim.
-Teşekkürler.
-Ben oğlunuzun...
-Allah kahretsin oğlumu.
-Aman böyle söylemeyin, yaptığı resimler...
-Onun yaptığı resimler yerin dibine batsın.
-Ama beyefendi böyle yetenekli bir çocuğun...
-Yeteneğine başlatmayın şimdi.
-Peki ne oldu, niçin böyle kızgınsınız oğlunuza?
-Neden olacak, dün gece eve biraz çakırkeyif geldim. Bu eşşoğlu sobanın üzerine çıplak kadın resmi çizmiş...