"
ADALET VE KALKINMA PARTİSİ ANKARA MİLLETVEKİLİ
Sayın Tülay SELAMOĞLU,
İşitme Engelliler ve Aileleri Derneği, işitme engelli çocukları olan aileler tarafından, kendi yaşadıkları sorunları diğer ailelerin yaşamaması amacıyla 2004 yılında kurulmuştur.
Türkiye çapında hizmet veren derneğimiz işaret dili kullanan, kulak arkası cihaz kullanan, koklear implant (biyonik kulak) kullanan tüm işitme engelliler arasında hiç bir ayrım yapmadan ve eşit hizmet vererek sorunlarını çözmeye çalışmaktadır.
http://tulayselamoglu.net/ak-parti-ankar...-hazirladi adresinde bulunan 14 Ekim 2011 tarihli işitme engelliler raporunuzu okuduk. Raporda belirtilen maddelerin bir çoğunun hayata geçmesi için yıllardır mücadele verdik. 2007 yılından beri her yıl işitme engelliler sorunları raporu adı altında her konuya değinerek sayfalar dolusu dosyaları tüm bakanlıklara ulaştırdık. Maalesef bugüne kadar bir tek gelişme bile olmaması, her sorun için çözüm önerilerimiz olmasına rağmen hiçbir sorunun çözülmemiş olması üzücüdür.
Hazırlamış olduğunuz işitme engelliler raporundan dolayı sizi kutluyoruz. Olumlu ve iyi niyetli bulmakla beraber sadece ve sadece işaret dili odaklı bir rapor olduğunu görmekte bizleri çok şaşırtmıştır ve üzmüştür.
Sizlerin de çok iyi bildiği gibi işitme engelliler 3'e ayrılmaktadır. Sadece işaret dili kullananlar, verimli işitme cihazları ile konuşma ve duyma sorununu çözmüş olanlar ve koklear implant olanlar.
Bu raporun hemen ardından, diğer işitme engelliler içinde çalışmalar yapacağınızı umuyoruz.
"-Yeni doğan işitme engelli ise anne ve babaya aile danışmanlık hizmeti ve şokun atlatılmasından sonra işaret dili eğitimi verilmesi"
diye belirttiğiniz affınıza sığınarak eksiklik olduğunu belirtmek zorundayız. Yurt dışındaki örneklere de bakacak olursak: danışmanlık hizmeti muhakkak ve muhakkak gerektiği, işitme engelli doğan bebeğin ailesinin işaret dili eğitimi alması da doğru olmakla beraber, ailenin konuşma ve işareti aynı zamanda yapması çocuğun gelişimi ve sesleri ayırt etmesi için çok ama çok önemlidir. Fakat işitme engellilerin verimli kulak arkası cihaz kullanımı ile koklear implant ve rehabilitasyon eğitimleri gibi günümüz imkânları sayesinde akranları gibi anlama - konuşma şansına sahip olduklarını göz ardı etmemek gerekmektedir. Koklear implantla ya da kulak arkası cihazlarla işitme ve konuşma şansı varken, bu seçenekler sunulmadan iletişim kurabilmesi için sadece işaret diline mecbur edilmesi doğru bir yaklaşım modeli değildir.
İşaret dili tercümanları ile ilgili önerileriniz son derece doğrudur ve yıllar evvel çözülmesi gereken büyük bir sorundur. Raporunuzdan sonra tercümanların çoğaltılmasından tutun, gerekli istihdamların gerçekleşmesi işitme engellilerin sorunlarını bir nebze de olsa azaltacaktır. İlgili bakanlıklarımızın işaret dili tercümanları için sınav açmasına rağmen sertifikalarını, belgelerini 7 ay gibi uzun süreler boyunca halen verilemediği de bir gerçektir.
Fakat işitme engellilerin sorunları sadece işaret dili ve tercümandan ibarette değildir. Kulak arkası işitme cihazı ya da koklear implant kullanan işitme engellilerimiz, düşük Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ödemeleri yüzünden oluşan "ara farkları" ekonomik güçlerinin yetersizliği ile pil ve kablo gibi olmazsa olmazı diğer parçaları alamayan ve böylece sessizliğe gömülen kulak arkası ve koklear implant kullanan işitme engellilerimiz de mevcut olduğunun kesinlikle unutulmaması gerekmektedir.
Rehabilitasyon yönetmeliklerinde "konuşma terapisti" zorunlu olduğu halde terapist bulundurmayan, eksik eğitim veren rehabilitasyon merkezleri olduğunu da belirtmek zorundayız.
Bazı hastanelerde "odyolog" yetersizliğinden dolayı koklear implantlı kullanıcı işitme engelliler için gerekli olan fitting (ayar) yapılamadığını, "eğitim odyologu" da bulunmadığından dolayı eğitim yönü eksik kaldığını, bütün yazıp çizmelerimize rağmen odyolog, eğitim odyologu, konuşma terapisti yetiştirilmediğini de lütfen göz ardı etmeyin.
Çocuğun işitme engelli olduğu durumunu kabullenmeye çalışmanın yanı sıra cihaz ve diğer parçalar ile hastanelere şehirlerarası ulaşım vb. masrafları ile beli bükülüp maddi-manevi çöküntüye giren aileler için psikoloji hizmeti bulunmadığını da belirtmeliyiz.
İşitme engelliler için sunulan, konuşmaları anlamadıkları için sinema ve televizyonda Türkçe altyazı bulundurma mecburiyeti konusuna el attığınız içinde teşekkür ederiz fakat 1.5 seneden fazladır komisyonlarda bekletilen yasa tekliflerinden bir tanesi de bu önemli sorunumuzdu. Lakin, düz vitesi duyamadıkları için çok pahalı olan otomatik vitesli otomobilde ÖTV muafiyeti için önerdiğimiz yasa teklifinin halen neden geçemediği ise soru işaretidir. Üstelik aynı siyasi partide çalıştığınız milletvekili Sayın Bülent Turan'ın bile devletimizin kanalı TRT'de altyazı müjdesini Ocak 2013'te verdiği halde, altyazı için 11 aydır devletimizin kanalında bile "uygulamaya" geçilemediğini de biliyor muydunuz? (ilgili haberin kaynağı: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/22447644.asp)
Ayrıca ehliyet kurslarının çeşitli internet sitelerinde işitme engellilerin, ehliyet sınavında "motor" konulu sorulardan muaf oldukları belirtilmektedir. Sınav görevlilerine yapılan uyarılara da rağmen motor sorularını çözmeye mecbur bırakılan, 4 aydır dernek olarak temin ettiğimiz işaret dili tercümanı ile TİD destekli kurs alan işitme engelli gençlerimizin son yapılan sınavda motordan muaf tutulmadıkları için ehliyet sınavını geçemeyince uğradıkları büyük hayal kırıklığı hem gençlerimizi hem de ailelerini son derece üzmüştür. Tamamen "uygulama sorunları" nedeniyle yaşanan hüsran af edilir gibi değildir. Ehliyet sınavlarına giren işitme ve konuşma engelli adaylara destek işaret dili tercümanının-eğitmeninin sağlanmadığı ve anlamaları konusunda ek bir süre tanınmadığı,motordan muaf edilmediği işiten ve normal öğrenim mezunu olanlarla aynı kefede tutulduklarını üzülerek belirtmek zorundayız.
BAKGEMdeki işaret dili tercümanlı Türkiye'de ilk ve tek üniversiteye hazırlık kurslarını 3 yıl önce açtık ve üniversiteyi bu sayede kazanan işitme engellilerimiz olmasını sürekli örnek göstermemize rağmen tüm belediyelerin bu konuda destek vermelerini yazılı, sözlü ricalar da bulunmamıza rağmen BAKGEM kurslarının halen ilk ve tek olarak kalması da son derece düşündürücüdür.
Bu gibi tüm sorunlarımızı başta TBMM olmak üzere tüm devlet kurumlarımıza yıllardır yazıp çizmeye ve çalışmamıza rağmen "uygulanma" konusunda tıkanmalar yaşamaktadır. 11 yıllık "tek parti" iktidarında bu "tıkanıklığa" anlam verememekteyiz. İnternet sitenizdeki gibi bu tür raporların "seçim yatırımları" olmadığına inanmak, yukarıda kısaca özet geçtiğimiz farklı sorunları da gündeme getirmenizi gönülden diliyoruz.
Saygılarımızla
İşitme Engelliler ve Aileleri Derneği
Yönetim"
Kaynak: Ankara Milletvekili Sayın Tülay Selamoğlu'nun İşitme Engelliler Raporu Hakkında
ADALET VE KALKINMA PARTİSİ ANKARA MİLLETVEKİLİ
Sayın Tülay SELAMOĞLU,
İşitme Engelliler ve Aileleri Derneği, işitme engelli çocukları olan aileler tarafından, kendi yaşadıkları sorunları diğer ailelerin yaşamaması amacıyla 2004 yılında kurulmuştur.
Türkiye çapında hizmet veren derneğimiz işaret dili kullanan, kulak arkası cihaz kullanan, koklear implant (biyonik kulak) kullanan tüm işitme engelliler arasında hiç bir ayrım yapmadan ve eşit hizmet vererek sorunlarını çözmeye çalışmaktadır.
http://tulayselamoglu.net/ak-parti-ankar...-hazirladi adresinde bulunan 14 Ekim 2011 tarihli işitme engelliler raporunuzu okuduk. Raporda belirtilen maddelerin bir çoğunun hayata geçmesi için yıllardır mücadele verdik. 2007 yılından beri her yıl işitme engelliler sorunları raporu adı altında her konuya değinerek sayfalar dolusu dosyaları tüm bakanlıklara ulaştırdık. Maalesef bugüne kadar bir tek gelişme bile olmaması, her sorun için çözüm önerilerimiz olmasına rağmen hiçbir sorunun çözülmemiş olması üzücüdür.
Hazırlamış olduğunuz işitme engelliler raporundan dolayı sizi kutluyoruz. Olumlu ve iyi niyetli bulmakla beraber sadece ve sadece işaret dili odaklı bir rapor olduğunu görmekte bizleri çok şaşırtmıştır ve üzmüştür.
Sizlerin de çok iyi bildiği gibi işitme engelliler 3'e ayrılmaktadır. Sadece işaret dili kullananlar, verimli işitme cihazları ile konuşma ve duyma sorununu çözmüş olanlar ve koklear implant olanlar.
Bu raporun hemen ardından, diğer işitme engelliler içinde çalışmalar yapacağınızı umuyoruz.
"-Yeni doğan işitme engelli ise anne ve babaya aile danışmanlık hizmeti ve şokun atlatılmasından sonra işaret dili eğitimi verilmesi"
diye belirttiğiniz affınıza sığınarak eksiklik olduğunu belirtmek zorundayız. Yurt dışındaki örneklere de bakacak olursak: danışmanlık hizmeti muhakkak ve muhakkak gerektiği, işitme engelli doğan bebeğin ailesinin işaret dili eğitimi alması da doğru olmakla beraber, ailenin konuşma ve işareti aynı zamanda yapması çocuğun gelişimi ve sesleri ayırt etmesi için çok ama çok önemlidir. Fakat işitme engellilerin verimli kulak arkası cihaz kullanımı ile koklear implant ve rehabilitasyon eğitimleri gibi günümüz imkânları sayesinde akranları gibi anlama - konuşma şansına sahip olduklarını göz ardı etmemek gerekmektedir. Koklear implantla ya da kulak arkası cihazlarla işitme ve konuşma şansı varken, bu seçenekler sunulmadan iletişim kurabilmesi için sadece işaret diline mecbur edilmesi doğru bir yaklaşım modeli değildir.
İşaret dili tercümanları ile ilgili önerileriniz son derece doğrudur ve yıllar evvel çözülmesi gereken büyük bir sorundur. Raporunuzdan sonra tercümanların çoğaltılmasından tutun, gerekli istihdamların gerçekleşmesi işitme engellilerin sorunlarını bir nebze de olsa azaltacaktır. İlgili bakanlıklarımızın işaret dili tercümanları için sınav açmasına rağmen sertifikalarını, belgelerini 7 ay gibi uzun süreler boyunca halen verilemediği de bir gerçektir.
Fakat işitme engellilerin sorunları sadece işaret dili ve tercümandan ibarette değildir. Kulak arkası işitme cihazı ya da koklear implant kullanan işitme engellilerimiz, düşük Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ödemeleri yüzünden oluşan "ara farkları" ekonomik güçlerinin yetersizliği ile pil ve kablo gibi olmazsa olmazı diğer parçaları alamayan ve böylece sessizliğe gömülen kulak arkası ve koklear implant kullanan işitme engellilerimiz de mevcut olduğunun kesinlikle unutulmaması gerekmektedir.
Rehabilitasyon yönetmeliklerinde "konuşma terapisti" zorunlu olduğu halde terapist bulundurmayan, eksik eğitim veren rehabilitasyon merkezleri olduğunu da belirtmek zorundayız.
Bazı hastanelerde "odyolog" yetersizliğinden dolayı koklear implantlı kullanıcı işitme engelliler için gerekli olan fitting (ayar) yapılamadığını, "eğitim odyologu" da bulunmadığından dolayı eğitim yönü eksik kaldığını, bütün yazıp çizmelerimize rağmen odyolog, eğitim odyologu, konuşma terapisti yetiştirilmediğini de lütfen göz ardı etmeyin.
Çocuğun işitme engelli olduğu durumunu kabullenmeye çalışmanın yanı sıra cihaz ve diğer parçalar ile hastanelere şehirlerarası ulaşım vb. masrafları ile beli bükülüp maddi-manevi çöküntüye giren aileler için psikoloji hizmeti bulunmadığını da belirtmeliyiz.
İşitme engelliler için sunulan, konuşmaları anlamadıkları için sinema ve televizyonda Türkçe altyazı bulundurma mecburiyeti konusuna el attığınız içinde teşekkür ederiz fakat 1.5 seneden fazladır komisyonlarda bekletilen yasa tekliflerinden bir tanesi de bu önemli sorunumuzdu. Lakin, düz vitesi duyamadıkları için çok pahalı olan otomatik vitesli otomobilde ÖTV muafiyeti için önerdiğimiz yasa teklifinin halen neden geçemediği ise soru işaretidir. Üstelik aynı siyasi partide çalıştığınız milletvekili Sayın Bülent Turan'ın bile devletimizin kanalı TRT'de altyazı müjdesini Ocak 2013'te verdiği halde, altyazı için 11 aydır devletimizin kanalında bile "uygulamaya" geçilemediğini de biliyor muydunuz? (ilgili haberin kaynağı: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/22447644.asp)
Ayrıca ehliyet kurslarının çeşitli internet sitelerinde işitme engellilerin, ehliyet sınavında "motor" konulu sorulardan muaf oldukları belirtilmektedir. Sınav görevlilerine yapılan uyarılara da rağmen motor sorularını çözmeye mecbur bırakılan, 4 aydır dernek olarak temin ettiğimiz işaret dili tercümanı ile TİD destekli kurs alan işitme engelli gençlerimizin son yapılan sınavda motordan muaf tutulmadıkları için ehliyet sınavını geçemeyince uğradıkları büyük hayal kırıklığı hem gençlerimizi hem de ailelerini son derece üzmüştür. Tamamen "uygulama sorunları" nedeniyle yaşanan hüsran af edilir gibi değildir. Ehliyet sınavlarına giren işitme ve konuşma engelli adaylara destek işaret dili tercümanının-eğitmeninin sağlanmadığı ve anlamaları konusunda ek bir süre tanınmadığı,motordan muaf edilmediği işiten ve normal öğrenim mezunu olanlarla aynı kefede tutulduklarını üzülerek belirtmek zorundayız.
BAKGEMdeki işaret dili tercümanlı Türkiye'de ilk ve tek üniversiteye hazırlık kurslarını 3 yıl önce açtık ve üniversiteyi bu sayede kazanan işitme engellilerimiz olmasını sürekli örnek göstermemize rağmen tüm belediyelerin bu konuda destek vermelerini yazılı, sözlü ricalar da bulunmamıza rağmen BAKGEM kurslarının halen ilk ve tek olarak kalması da son derece düşündürücüdür.
Bu gibi tüm sorunlarımızı başta TBMM olmak üzere tüm devlet kurumlarımıza yıllardır yazıp çizmeye ve çalışmamıza rağmen "uygulanma" konusunda tıkanmalar yaşamaktadır. 11 yıllık "tek parti" iktidarında bu "tıkanıklığa" anlam verememekteyiz. İnternet sitenizdeki gibi bu tür raporların "seçim yatırımları" olmadığına inanmak, yukarıda kısaca özet geçtiğimiz farklı sorunları da gündeme getirmenizi gönülden diliyoruz.
Saygılarımızla
İşitme Engelliler ve Aileleri Derneği
Yönetim"
Kaynak: Ankara Milletvekili Sayın Tülay Selamoğlu'nun İşitme Engelliler Raporu Hakkında