baris_aky
Barış kardeşim,
Öncelikle korkularının ne kadar yersiz ve gereksiz olduğunu,askerliğini kırkağaç 12.çvş böluğunde yapan biri olarak anlatayım.
Kardeşim bir kere bu yaşamış olduğun korku ve endişeleri yalnızca senin yaşamadığını her askerlik çağı gelen gencin bu tür endişe ve korkuyu yaşadığını bilmeni isterim.
Yani bu durum yalnız sana has olan bir duygu yoğunluğu değil,bu yüzden kendini sıkıntıya sokup ilaç vs,kullanıp kendini daha beter bir duruma sokma.
Unutma,askerlik kafada başlar ve kafada biter.
Kırkağaç'taki eğitimler ne kadar zor ise,bir o kadarda basit ve eğlencelidir.
Önemli olan o zorlu eğitim sürecini kolaya çevire bilmektir.
Düşünsene yurt dışındaki gençler böyle bir eğitim alabilmek,zor şartlardan geçmeyi başara bildiğini gösterebilmek adına özel eğitim kamplarına katılıyor,, hayata ve zor şartlara karşı kendilerini yetiştirmeye çalışıyorlar.
Senin ise,korkularını ve endişelerini bir yana bırakıp,bu tür duygularla kendini motive etmen bence çok daha yerinde olur.
Mesela kırkağaç'taki eğitimleri yapamadın diyelim,bu durumda korkacak birşey yokki,eğitimlerde sıkıntı yaşayanları bölük komutanlığı REFIZE'ye ayırıyor ve komando olarak değilde,jandarma olarak genelde batı bölgelerindeki karakollara veriyor.
Eğitimlere gelince,eğlenceye çevirirsen tadından doyulmuyor.
Hele o sabahları yapılan spor eğitimleri,sonra beş km'lik koşu.
Ben en çok bu beş km'lik koşuyu seviyordum biliyormusun.
Bi start verildimi 213 kişilik bölük koşmaya başlar,yarışın 4 km'sinde bolüğun bir kısmı halen 3 km'sinde iken,tempolu koşanlar 5.km'yi zorlar ve finişi geçerdi.
Bu koşuları bi önceki gece oyuna çevirir,iyi ve tempolu koşanları iki guruba ayrırdık.
Hangi gurubun ilk üç kişisi,finişi diyer gurubdan biri geçmeden tamamlarsa,O gurub o günün birincisi olur,yenilen takım karşı guruba cola ve tadelle ısmarlardı.
Hele o atış eğitimleri yokmu,kim hedefin 0 noktasında üç kurşundan enaz bi üçgen yapamazsa digerlerine yine aynı şekilde cola ve tadelle ısmarlardı.
Hatta bi 100m atışımızda benim hedef kağıdının sıfır noktasında iki mermi geçiş izi bulunmuş,üçuncü mermi hedef kağıdına bile değmemiş gibi görünüyordu.
Ama ben biliyordumki o üçüncü mermi o hedef kağıdını mutlaka vurmuş geçmişti,sonrasında başımızdaki çvş ile hedef kağıdını kontrol ettiğimizde,benim hedef noktamdaki deliklerden birinin daha geniş olduğunu fark eden çvş,böluk komutanını çağırmış ve atışı tekrarlatmıştı.
İnanırmısın barış ikinci atışımda'da yine 3 kurşun atmış ve hedef kağıdının sıfır noktasında iki delik ile karşılaşılmıştı.
Yani kurşunlardan ikisi aynı noktadan geçiş yapmıştı.
Bunun üstüne bölük komutanı bana bir üçüncü atış daha yaptırmış ve ben yine 3.de iki kurşunuda tek delikten geçirmeyi başarmıştım.
Ve bu sayede acemi birligimden,keskin nişancı çvş olarak ayrılmıştım.
Bunun sırrıda barış aynen şu, koşu sonrası hedefin karşısında yere yatip,gez göz arpacık ve hedef noktalarını gözünde birleştirip,önce nefesini bi rahatlatıyorsun,sonrasında çiğerlerine yarım hava doldurup kendini hedefe kitliyorsun,ve peşinden silahı sarsmadan peşpeşe tık,tık iki kes,basıyorsun ve üçüncü atışınıda yine hedefe yarım nefes kitlenip atıyorsun.
Üçlü tık,tıkı çok denedim ama olmuyor,üçüncü çok şaşırıyor.
Işte gördüğün gibi barış zoru kolaya,acıyı bal'a,sıkıntıyı huzura çevirmeyi başarırsan inan herşey çok güzel oluyor,sana tavsiyem,öncelikle şu korku konusunu bir kenara bırak kendini kasma,endişelenme ve korkma,
askerliği bi oyun gibi yaşa.
Ve kusura bakma bu yorum benim askerlik anılarım gibi oldu ama,işte düşün yani şu an yaşım 49 ve bundan 29 yıl öncesini anlatırken sanki dün gibi,içimde bi çoşku bi çoşku.
Seninde bu güzel anıları yaşamanı ister,ve yine ben gibi binbir çoşku ile torunlarına dedelerinin aslan gibi bi komando olduğunu anlatmanı dilerim.
Ha! barış kardeşim bu arada bizim 213 kişilik bölüğün,136 sı komanda olarak geri kalanı ise REFIZE olarak askerliğini tamamladı daha dün gibi aklımda,Ve o 136 kişinin içinde komando olarak tamamlamak ayrı bir gurur vericiydi,seninde o 136'ların içinde olman dileğimle,
Tekrar geçmiş olsun kardeşim.