Annem, SVH / Beyin kılcal damarlarının kireçlenmesi sonucu beynin muhtelif bölgelerinde ölü bölgeler, ilaveten alzaymır başlangıcı, demans vb denen (ama kesin olarak "hastalık şudur, tedavisi de budur" denmeyen ya da benim anlayamadığım) nedenlerle dört aydır hastanede yatıyor.
Bu dört ayın önce iki ayını serviste geçirdi ve doktorun başlangıçta kutsal bir kitap cümlesi gibi söylediği şekilde, zaman zaman iyilik belirtileri gösterse de "daha kötü oldu, daha iyi olmadı." İki ay sonra, solunumu durdu ve yoğun bakıma alındı. Yoğun bakımda bir ay entübe durumda yattı, daha sonra boğazına trakeostomi açıldı, yavaş yavaş kendi nefesini almaya başladı ve bir buçuk ayın sonunda yoğun bakımdan çıkarılarak tekrar servise alındı.
Şu an vücudunda ufak refleks hareketleri dışında hiçbir hareket yok, sadece ara sıra gözlerini açıyor, beslenmesini sıvı mama ile burundan yapıyoruz, nefesini boğazındaki delikten alıyor, tıkandıkça aspire ediyoruz.
Yoğun bakımdan çıktığında, yani 10 gün kadar önce, vücut yüzeyinde 40'dan fazla muhtelif büyüklüklerde yara vardı. Bunların çoğu kapandı ya da kapanmak üzere. Ancak kuyruk sokumunda avuç içi büyüklüğünde bir yara ve bu yaranın etrafında da yara olmaya aday neredeyse toplamda 30cm çapında bir bölge var. Bu avuç içi büyüklüğündeki aktif yara bölgesinin ortasında, tam kuyruk sokumu deliği etrafında 3-4 cm çapında kahverengi bir bölge var. Yoğun bakımdan çıktığında, yoğun bakım doktoru, anestezist arkadaşımın ricasıyla pansumancılar üç dört gün geldiler, batikonla temizleyip spançlara rif döküp kapattılar. Böyle yapın dediler, sonra arayıp sormadılar, gelmediler bir daha. Biz de aynı tedaviyi devam ettirdik. Biz, bir yandan, yarayı iyileştiriyoruz, ortadan kabuk bağlamaya başladı, diye düşünürken bir yandan da internette yatak yarası ile ilgili okudukça kuşkulanıp nörologdan konsültasyon istedik. (Kendi hastana kendin, bizzat elinle bakacaksın, her ayrıntı ile bizzat ilgileneceksin; yoksa hastanede bile olsan, birçok doktor arkadaşın da olsa, akraban da olsa "Yahu bu kadın 4 aydır yatıyor, bir yarası beresi vardır, hele bir bakalım." diyen olmuyor. Demek Ulusal İlaçlama Bakanlığında usul böyle!) Her neyse gelen cerrah, pazartesi günü, bizim kabuk zanettiğimiz ölü bölgeyi alacak. Ötesi nasıl olacak, şu an bilmiyorum.
Netice itibariyle, benim, yatak yarası çıkartmayan ve çıkmış olan şu yaranın tedavisini kolaylaştıracak bir yatağa ihtiyacım var. Bu sitede ve başka sitelerde değişik pek çok yatak, havalı yatak var bildiğiniz gibi. Ancak hayati önem taşıyan bu tür ürünler öyle gözü kapalı alınacak şeyler değil.
Bu durumdaki bir insan için, tavsiyelerinize, yorumlarınıza ihtiyacım var.
Teşekkür ederim.
Bu dört ayın önce iki ayını serviste geçirdi ve doktorun başlangıçta kutsal bir kitap cümlesi gibi söylediği şekilde, zaman zaman iyilik belirtileri gösterse de "daha kötü oldu, daha iyi olmadı." İki ay sonra, solunumu durdu ve yoğun bakıma alındı. Yoğun bakımda bir ay entübe durumda yattı, daha sonra boğazına trakeostomi açıldı, yavaş yavaş kendi nefesini almaya başladı ve bir buçuk ayın sonunda yoğun bakımdan çıkarılarak tekrar servise alındı.
Şu an vücudunda ufak refleks hareketleri dışında hiçbir hareket yok, sadece ara sıra gözlerini açıyor, beslenmesini sıvı mama ile burundan yapıyoruz, nefesini boğazındaki delikten alıyor, tıkandıkça aspire ediyoruz.
Yoğun bakımdan çıktığında, yani 10 gün kadar önce, vücut yüzeyinde 40'dan fazla muhtelif büyüklüklerde yara vardı. Bunların çoğu kapandı ya da kapanmak üzere. Ancak kuyruk sokumunda avuç içi büyüklüğünde bir yara ve bu yaranın etrafında da yara olmaya aday neredeyse toplamda 30cm çapında bir bölge var. Bu avuç içi büyüklüğündeki aktif yara bölgesinin ortasında, tam kuyruk sokumu deliği etrafında 3-4 cm çapında kahverengi bir bölge var. Yoğun bakımdan çıktığında, yoğun bakım doktoru, anestezist arkadaşımın ricasıyla pansumancılar üç dört gün geldiler, batikonla temizleyip spançlara rif döküp kapattılar. Böyle yapın dediler, sonra arayıp sormadılar, gelmediler bir daha. Biz de aynı tedaviyi devam ettirdik. Biz, bir yandan, yarayı iyileştiriyoruz, ortadan kabuk bağlamaya başladı, diye düşünürken bir yandan da internette yatak yarası ile ilgili okudukça kuşkulanıp nörologdan konsültasyon istedik. (Kendi hastana kendin, bizzat elinle bakacaksın, her ayrıntı ile bizzat ilgileneceksin; yoksa hastanede bile olsan, birçok doktor arkadaşın da olsa, akraban da olsa "Yahu bu kadın 4 aydır yatıyor, bir yarası beresi vardır, hele bir bakalım." diyen olmuyor. Demek Ulusal İlaçlama Bakanlığında usul böyle!) Her neyse gelen cerrah, pazartesi günü, bizim kabuk zanettiğimiz ölü bölgeyi alacak. Ötesi nasıl olacak, şu an bilmiyorum.
Netice itibariyle, benim, yatak yarası çıkartmayan ve çıkmış olan şu yaranın tedavisini kolaylaştıracak bir yatağa ihtiyacım var. Bu sitede ve başka sitelerde değişik pek çok yatak, havalı yatak var bildiğiniz gibi. Ancak hayati önem taşıyan bu tür ürünler öyle gözü kapalı alınacak şeyler değil.
Bu durumdaki bir insan için, tavsiyelerinize, yorumlarınıza ihtiyacım var.
Teşekkür ederim.