kızkardeşim kızı için evde bakım ücreti alıyordu ama eşi vefat etti, vefat eden babayı engelli kızı bulduğu için yaşadığı eve hiç bir süretle girmiyor, kızkardeşide sürekli depresyon ilacı kullanıyor. diğer bir sorunda kişi sayısı azaldığı için maaş kesilecek. aile apartmanında yaşıyorlar , şu an evin iki alt katında annaanne ve kuzeniyle yaşıyor, özürlü yeğenim 18 yaşını doldurdu ama annenin bakamayacak durumda olduğuna dair rapor istediler, bu rapor ne derecede olmalı benzeri durumu yaşayan yada bilgisi olan varsa beni bilgilendirebilirmi....
Merhabalar
Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.
Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.
Annenin bakıcı olamayacağını gösteren rapor istediler. Bu nasıl olmalı?
- Konbuyu başlatan ezgi67
- Başlangıç tarihi
yeğenim down sendromlu onun raporunda problem yok. kızkardeşim başka bir şehirdeki ablamın yanına gidecek ama bu seferde 18 yaşındaki kızınıda yanına götürsün diyorlaR. yani ya kızını yanına götürecek yada bakamıyacak raporu alacAK SOSYAL HİZMETLER GÖREVLİSİ ÖYLE DEDİ.
Rapor alabileciğini sanmıyorum. 18 yaşını geçen down sendromlu çocuğa anne sağken başka bakıcı olabilirmi.
Rapor alabileciğini sanmıyorum. 18 yaşını geçen down sendromlu çocuğa anne sağken başka bakıcı olabilirmi.
Kızı 18 yaşını doldurmadıysa anne kanunen bakmakla yukumlu oldugundan evet, başkası bakamaz. Ama bunun için boyle uzun ve saçma prosedure gerek yok ki.
Anne depresyonda oldugunu, kızına bakamaycagını bakmak istemediğini yazılı beyan etsin. Bunun için tedavi gordugunu ve ilaç kullandıgını belgelesin.
yegeninize bakacak kimse varsa o da yegeninize bakacagını yazılı taahhüt etsin. Böylece durumu yegeniniizn 2. bölümde degerlendirilecektir. Annesi bakmakla yükümlü birey sayılmayacaktır. Şuradan 2. bölüme bakınız lütfen:http://www.engelliler.biz/forum/evd...-olabilir-kimler-gelir-hesabina-dahildir.html
Zaten baba vefat etmiş. Kişi sayısı azalmış. Gelir kriterleri tutmuyor dediniz. Bu durumda yapılacak en iyi şey 2. bölümde degerlendiirlmeleri. BUnun için raporla yokuşa surmelerine gerek yok.
Zaten yegeniniz psikolojik travma yaşıyormuş. Bunu gözönüne almaları gerekiyor.
Anneanenin gelir kriterleri tutuyorsa o gitsin sosyal hizmetlere torununa bakacagını yazılı taahhüt etsin, kızının bakamayacagını söylesin, bakım işini kendisi üstlensin. Anne de bunları desteklesin.
Eğer yegeniniz 18 yaşını tam olarak doldurmuşsa yani 18 yaşını geçiyorsa ikametgahını da şartları uygunsa anneannenin yanına aldırın.
O bahsettiğiniz rapor hakkında pek bilgim yok. Detayları Kurum'dan ögrenirsiniz.
Eger bunu giderek değil telefonla görüşmelerle ögrendiyseniz işin içyuzunu ögrenmek için bizzat gidin sosyal hizmetlere ve tam ögrenin.
Şu an bu hassas dönemde sosyal Hizmetler engelliden yana kolaylaştırıcı yöntemi tercih etmelidir.
Anne depresyonda oldugunu, kızına bakamaycagını bakmak istemediğini yazılı beyan etsin. Bunun için tedavi gordugunu ve ilaç kullandıgını belgelesin.
yegeninize bakacak kimse varsa o da yegeninize bakacagını yazılı taahhüt etsin. Böylece durumu yegeniniizn 2. bölümde degerlendirilecektir. Annesi bakmakla yükümlü birey sayılmayacaktır. Şuradan 2. bölüme bakınız lütfen:http://www.engelliler.biz/forum/evd...-olabilir-kimler-gelir-hesabina-dahildir.html
Zaten baba vefat etmiş. Kişi sayısı azalmış. Gelir kriterleri tutmuyor dediniz. Bu durumda yapılacak en iyi şey 2. bölümde degerlendiirlmeleri. BUnun için raporla yokuşa surmelerine gerek yok.
Zaten yegeniniz psikolojik travma yaşıyormuş. Bunu gözönüne almaları gerekiyor.
Anneanenin gelir kriterleri tutuyorsa o gitsin sosyal hizmetlere torununa bakacagını yazılı taahhüt etsin, kızının bakamayacagını söylesin, bakım işini kendisi üstlensin. Anne de bunları desteklesin.
Eğer yegeniniz 18 yaşını tam olarak doldurmuşsa yani 18 yaşını geçiyorsa ikametgahını da şartları uygunsa anneannenin yanına aldırın.
O bahsettiğiniz rapor hakkında pek bilgim yok. Detayları Kurum'dan ögrenirsiniz.
Eger bunu giderek değil telefonla görüşmelerle ögrendiyseniz işin içyuzunu ögrenmek için bizzat gidin sosyal hizmetlere ve tam ögrenin.
Şu an bu hassas dönemde sosyal Hizmetler engelliden yana kolaylaştırıcı yöntemi tercih etmelidir.
18 yaşını doldurduysa ikametgahını anneannenin yanına aldırırsınız. Anneanne ve annesi gidersiniz sosyal hizmetlere. Durumları anlatırsınız. Anneanne yazılı olarak torununa bakacagını taahhüt edeceğini söylesin. Anne de kullandıgı ilaçları ve tedavisini doktoruna soylesin belgelesin. Yani gittiği hastaneden hastalıgıyla ilgili rapor alsın. Öyle heyet raporuna vs gerek yok. Bu işi hemen bu şekilde halledebilirsiniz. Bu durumda heyet gelip tekrar annenanenin şartlarını inceler ve ona gore bakım aylıgını anneanneye baglar. Bu işin hızlandıırlmasını da talep edin.
Sonuçta yegeninizin saglıgı önemli. Gitgellerle ugraşılmasın. Çocuk zaten travma etkileri gosterior. Bunları soyleyin, anneanne kararlı,güçlü ve mudahil konumda durursa sosyal hşzmetler olumlu bakacaktır.
Bu arada bu raporla ilgili bilgiyi telefonla mı edindiniz yoksa sosyal hizmetlere gidip de mi ögrendiniz?
Babanın vefatını da bildirdiniz mi?
Sonuçta yegeninizin saglıgı önemli. Gitgellerle ugraşılmasın. Çocuk zaten travma etkileri gosterior. Bunları soyleyin, anneanne kararlı,güçlü ve mudahil konumda durursa sosyal hşzmetler olumlu bakacaktır.
Bu arada bu raporla ilgili bilgiyi telefonla mı edindiniz yoksa sosyal hizmetlere gidip de mi ögrendiniz?
Babanın vefatını da bildirdiniz mi?
Ezgi, olaya daha iyi vakıf olmak adına şuradaki mesajımı okuyun lütfen:http://www.engelliler.biz/forum/evd...-kaynanam-bakici-olabilir-mi.html#post1044613
Yegeniniz 18 yaşını doldurduğu için TMK hükümlerine göre ergin sayılır. Dolayısıyla anneannenin yanına ikametgahını aldırdıysanız, anneanne torununa bakacagını yazılı taahhüt etsin ve bakıcı olmak için başvursun.
Anne de depresyonda oldugunu şehir dışına çıkacagını ve başka adreste kalacagını bakamayacak durumda olduğunu bakmayacagını söyleisn ve bakım hizmetini anneanneye devretsin.
Bu şekilde rahatlıkla çözülür bu durum.
Yegeninizin down sendromlu olması sebebiyle vesayet altında olmasa bile vesayet altında gibi hareket etmlerine gerek yok. yegeniniz vesayet altında da değil. Dolayısıyla başka işlere lüzum yok.
Böylece tekrar özet geçmiş olayım.
Tabi siz bunları tatlılıkla yegeniniizn prikolojik durumunu düşündüğünüz için hatırlattıgınızı söyleyin kurumdakilere. Sonuçta yegeniniz eve bile girmiyor annenannenin yanında kalıyor.
Onlar daima engellinin lehine karar alırlar içiniz rahat olsun.
Lütfen gelişmelerden haberdar edin.
Yegeniniz 18 yaşını doldurduğu için TMK hükümlerine göre ergin sayılır. Dolayısıyla anneannenin yanına ikametgahını aldırdıysanız, anneanne torununa bakacagını yazılı taahhüt etsin ve bakıcı olmak için başvursun.
Anne de depresyonda oldugunu şehir dışına çıkacagını ve başka adreste kalacagını bakamayacak durumda olduğunu bakmayacagını söyleisn ve bakım hizmetini anneanneye devretsin.
Bu şekilde rahatlıkla çözülür bu durum.
Yegeninizin down sendromlu olması sebebiyle vesayet altında olmasa bile vesayet altında gibi hareket etmlerine gerek yok. yegeniniz vesayet altında da değil. Dolayısıyla başka işlere lüzum yok.
Böylece tekrar özet geçmiş olayım.
Tabi siz bunları tatlılıkla yegeniniizn prikolojik durumunu düşündüğünüz için hatırlattıgınızı söyleyin kurumdakilere. Sonuçta yegeniniz eve bile girmiyor annenannenin yanında kalıyor.
Onlar daima engellinin lehine karar alırlar içiniz rahat olsun.
Lütfen gelişmelerden haberdar edin.
sonuç olumsuz, anne yaşadığı sürece hiç bir şekilde anneanne torununa bakamıyor denildi. rapor konusu öyle sıradan bir rapor değilmiş, çocuğa bakamıyacak durumda olması gerekiyormuş, tabi ki bu diğer çocuk üzerindeki söz hakkı olmasını da engelliyor.
geliri olmayan yeğenleri adreste gösterip, kişi sayısına düşen gelir durumunu düşürmek, yada anne çalışacak onun yerine anneanne bakıcı olup torununa baksın gibi bir durum da olmuyor. anne çalışacaksa engelli çocuğuna özel bakıcı tutması gerekiyormuş. bütün günümüz sosyal hizmetlerde geçti, sormadığımız kişi kalmadı ama genede olmadı. en sonunda biz bir dilekce ile durumu yazalımş sizde kanunun hangi maddesi ise bunu bize yazılı olarak bildirin dedikş müdür yardımcısı olur dedi ama diğer yetkili olmaz böyle bir dilekce kabul edemem dedi. biz de, bu bir talep siz olumsuz sonucu bize bize yazılı olarak bildirin dedik, sonuçta kabul etti ama bayağı bir tedirgin oldu.
geliri olmayan yeğenleri adreste gösterip, kişi sayısına düşen gelir durumunu düşürmek, yada anne çalışacak onun yerine anneanne bakıcı olup torununa baksın gibi bir durum da olmuyor. anne çalışacaksa engelli çocuğuna özel bakıcı tutması gerekiyormuş. bütün günümüz sosyal hizmetlerde geçti, sormadığımız kişi kalmadı ama genede olmadı. en sonunda biz bir dilekce ile durumu yazalımş sizde kanunun hangi maddesi ise bunu bize yazılı olarak bildirin dedikş müdür yardımcısı olur dedi ama diğer yetkili olmaz böyle bir dilekce kabul edemem dedi. biz de, bu bir talep siz olumsuz sonucu bize bize yazılı olarak bildirin dedik, sonuçta kabul etti ama bayağı bir tedirgin oldu.
Ezgi, öncelikle bazı sorularım olacak sana.
1. Anne ne düşünüyor? Başka şehire kardeşinin yanına gidecek dedin anne için. Anne giderken çocuğu götürmek istemiyor mu?
2. Baba ölünce kişi sayısı azaldıgı için bakım aylıgının kesilme riski var demiştin en başta. Maaş kesilecek bu yüzden demiştin. Bu konuyu nasıl degerlendirdiler? Maaşı kesecekler mi? Yoksa bir çözüm mü önerdiler size?
3. Çocuk annesiyle gitmek ve kalmak istemiyor mu?
4. Çocuga ömür boyu anne hayatta oldugu sürece annesi bakacak derlerken gerekçe olarak ne gösterdiler size?
1. Anne ne düşünüyor? Başka şehire kardeşinin yanına gidecek dedin anne için. Anne giderken çocuğu götürmek istemiyor mu?
2. Baba ölünce kişi sayısı azaldıgı için bakım aylıgının kesilme riski var demiştin en başta. Maaş kesilecek bu yüzden demiştin. Bu konuyu nasıl degerlendirdiler? Maaşı kesecekler mi? Yoksa bir çözüm mü önerdiler size?
3. Çocuk annesiyle gitmek ve kalmak istemiyor mu?
4. Çocuga ömür boyu anne hayatta oldugu sürece annesi bakacak derlerken gerekçe olarak ne gösterdiler size?
normalde maaş anında kesiliyor, biz de bir çözüm üretmek için seçenekler sunduk ama hiç bir şekilde anneanne toruna bakamaz deniliyor. bunun için annenin çok ağır bir rapor alması yada hayatta olmaması gerekirmiş. yani bu dedikleri raporu hiç bir doktor vermez de verse bile anne kendisinin hiç bir resmi işlemi yapamayacak durumda olacak kadar olması gerekiyormuş. tabi bu durumda diğer sağlıklı çocuk üzerinde de hiç bir söz hakkı kalmıyor. ikameti anneanne yanında şu an ama ne olursa olsun bir çözüm olmadı. söyledikleri iki seçenek sadeceş ya, bu son derece ağır rapor, yada annenin hayatta olmaması. ne olursa olsun başka türlü anneanne toruna bakamaz deniliyor. Anne başka şehire gitse de, aynı şehirde işe girse de, asla anneanne bakıcı olamıyormuş.
Önerdikleri yöntem tamamyle yanlış bir kere onu söyleyim. Onca çözüm arasında bu yöntemde karar kılmaları tamamiyle işi yokuşa sürmekten ibaret.
Anne, annesinin yanına taşınabilir. Bu duurmda annesi ve babası da dahildir gelir kriterlerine. Bu yöntemi düşündünüz mü?
Anladığım kadarıyla aylık kesilmesini gerektirecek sebepler oluştugundan önerilen her yöntemi aylığın devamını sağlamak için bir kaçış yöntemi olarak görüyorlar ve işi yokuşa suruyorlar.
Bu durumda evde bakım aylıgını kesiyorlarsa kessinler.
Siz de ikametgahı anneannede ise tekrar başvurunuzu yapınız. Red sözkonusu oldugunda yazılı olarak red gerekçesini istersiniz bu şekilde hem. İtiraz yolu açık kalır bu şekilde.
NOT: Önceki mesajımı iptal ettim yeniden yazdım.
Anne, annesinin yanına taşınabilir. Bu duurmda annesi ve babası da dahildir gelir kriterlerine. Bu yöntemi düşündünüz mü?
Anladığım kadarıyla aylık kesilmesini gerektirecek sebepler oluştugundan önerilen her yöntemi aylığın devamını sağlamak için bir kaçış yöntemi olarak görüyorlar ve işi yokuşa suruyorlar.
Bu durumda evde bakım aylıgını kesiyorlarsa kessinler.
Siz de ikametgahı anneannede ise tekrar başvurunuzu yapınız. Red sözkonusu oldugunda yazılı olarak red gerekçesini istersiniz bu şekilde hem. İtiraz yolu açık kalır bu şekilde.
NOT: Önceki mesajımı iptal ettim yeniden yazdım.
memur, anneanne toruna bakıcı olması için olacak dilekçeyi bile kabul etmek istemedi. bugün artık uğraşmanın bir sonuç vermeyeceğini anladık ve malesef yenilgiyi kabul ettik .... yaslarda anne yada baba sağ olduğu sürece ve kendisine bile vasi tayin ettirecek kadar sağlık sorunu olmadan hiç bir şekilde başkasını bakıcı yapamıyor. böyle bir lüks yok, işe girecekse özel bakıcı tutarsınız denildi 
annenin maaşı gelire dahil olunca gelir yüksek görülüyor. nufus idaresinden engelli çocuğu, hiç bir geliri olmayan başka torunu ve anneanneyi sadece üç kişi olarak başka bir daireye yerleştirdik resmi olarak başka adreste görülüyorlar zaten , ama her ne sebeple olursa olsun anne isterse şehir dışına taşına taşınsınş genede geliri olduğu için hesaplama var görülecekmiş. ayrıca, öğrenci olan ve anne ve babasından hiç bir geliri olmayan diğer torun hesaplama dahil olmayacakmış. yani o torun geliri olsa hesaplama dahil olacaktı ama geliri olmadığı için bizim için olumlu olabilecek şekilde hesaplama dahil görülmeyecek denildi.
annenin maaşı gelire dahil olunca gelir yüksek görülüyor. nufus idaresinden engelli çocuğu, hiç bir geliri olmayan başka torunu ve anneanneyi sadece üç kişi olarak başka bir daireye yerleştirdik resmi olarak başka adreste görülüyorlar zaten , ama her ne sebeple olursa olsun anne isterse şehir dışına taşına taşınsınş genede geliri olduğu için hesaplama var görülecekmiş. ayrıca, öğrenci olan ve anne ve babasından hiç bir geliri olmayan diğer torun hesaplama dahil olmayacakmış. yani o torun geliri olsa hesaplama dahil olacaktı ama geliri olmadığı için bizim için olumlu olabilecek şekilde hesaplama dahil görülmeyecek denildi.
Evde 4 kişi olduklarında sadece annenin maaşı vardı ve sorun yoktu, baba vefat edince hem kişi sayısı azaldı hemde babadan ölüm aylığı ilave olduğu o yüzden malesef ki istenilen meblağın üzerinde gelir görülüyor. Her ne kadar maaştan çekilen krediler vs yüzünden eline çok az bir para geçse de bunlar dikkate alınmıyor.
Ezgi önce mevcut durumu gözden geçirelim. Şu noktaya kadar olanları ben özetleyim, yanlışım ya da eksikliğim olursa sen düzeltirsin.
Yeğenin doen sendromlu olup annesine bakım aylığı ödeniyordu. Evde babası, annes, kendisi ve kardeşi birlikte yaşıyorlardı. Bu kişilerin tüm gelirlerinin toplamı dörde bölündüğünde 423 TL'nin altındaydı. Sonra baba vefat etti. Bu durumda hanede kişi sayısı değişti ve üçe düştü. Bu üç kişinin toplam gelirleri üçe bölündüğünde kişi başına düşen aylık gelir 423 TL'yi geçiyor.
baba vefat ettiği için kişi sayısı değişti. İlgili Yönetmelik hükmüne göre kişi saysıı değişikliğini en geç bir ay içinde Kurum'a bildirdiniz. Babanın vefatından sonra haliyle gelir değişikliği de oldu ve bu yüzden kişi başına düşen aylık gelir sınırı geçtiği için aylığın kesilmesi gerekecek.
mevcut durumu bu şekilde özet geçtim. Şimdi bu durumda evde bakım aylığı kesilir ve bu durumda yasal olarak yapabileceğiniz bir şey yok. Çünkü bakım aylığının kesilmesini gerektirecek değişiklikler olmuş.
Anne bu durumda bakıcı değişikliği olmasını istemiş. Zaten aylık kesilmesini gerektirecek durumlar oluştugundan Kurum bu noktada mazeretini haklı bir sebebe baglanmasını istemiş. Bu mazeret olarak da ancak bakamayacak durumda olduğuna dair rapor istemiş.
Aslında keşke aylıgın devamını sağlamak açısından geliri olmayan aileden birini mesela anneanneyi yegeninizin yaşadıgı adrese aldırsaydınız ve anneannenin yegeninizle kaldıgını belgeleyebilseydiniz. Bu durumda hanede tamam babanın vefat etmesi sebebiyle kişi değişikliği olmuştur ama bir kişi de haneye taşınmıştır ve o da gelir hesabına dahil edilebilir durumdadır.
Onun yerine yegeninizi anneannenin ikametgahına aldırmışsınız. Bu durumu inceleyelim:
Anneanne, yegeniniz ve kuzeni aynı evde yaşıyorlar. Kuzeni gelir kriterlerine dahil edilemez. Burada size yanlış bilgi verilşmiş. Yok efendim "kuzeni parası olursa dahil edilirdi ama parası yoksa dahil edilmez" bilgisi tamamiyle yanlış bir bilgidir ve tam anlamıyla saçmalamışlar.
Anneanne bakıcı olsaydı bu durumda dahil edilebilirdi kuzeni.
Neyse biz bu durumu degerlendirecektik. Yegeniniz şu anneanne ile birlikte kalıyor. Kuzeni gelir hesabına dahil edilmez. kardeşi 18 yaşından kuçukse ya da 25 yaşından kuçuk olup okuyorsa hane dışında olsa bile gelir hesabına dahildir. Etti 3 kişi. Anne ikametgahını anneanneye aldırdıysa ve o adreste gozukuyorsa bu durumda anne de dahildir gelir hesabına. Etti 4 kişi. Bu durumda bu kişilerin toplam gelirleri 4 kişiye bölündüğünde 423 TL'yi geçmiyorsa evde bakım aylıgının devam etmesi gerekir.
Bu taşınma konusunda soyleyecek lafları olamaz Kurum'un. Çünkü ölen babayı yegeniniz bulmuş ve travma geçirmiştir. Bu yüzden eve gitmiyor. Anne psikolojik bunalıma girmiş o evde kalmak istemiyor. Çok normal bir durum bu ve anlaşılır olması gerekir. Boyle bir durumda Adres değişikliği, kişi sayısı değişikliği bildirilmişse evde bakım aylıgının devam etmesi gerekir. kesilecek bir durum yok çunku.
Ama anne şehir dıışına gitmek istiyormuş diyorsunuz. Eğer anne kendine gelsin, kendini toparlasın mantıgıyla bu fikri öne attıysanız anlarım. Ama yok evde bakım aylıgı kesilmesin anne alamıyor bari anneanne alsın diyorsanız ve bu şekild eolaya yaklaşmışsanız işte Kurum da neredeyse size hendeği atlattırmaya çalışmış.
Anlayamadıgım nokta şurası benim:
1. Anne evde bakım aylıgı almak istemiyor, çocuga bakacak durumda hissetmiyor ve kendi başını dinlemek için ablasına ayrı ile gitmeye mi karar veriyor?
2. Yoksa böyle değil de evde bakım aylıgı kesilecek diye buldugunuz bir yöntem mi bu?
Eger 2. seçenekse daha makul çözümler önerebilirim size diyorum ben de.
gelelim Kurum'un anne hayatta oldugu sürece ondan başkası "bakıcı olamaz" demesine. Bu tamamiyle yanlış. yanlış biliyorlar.
yegeniniz 18 yaşını doldurdugu için artık ergin sayılır TMK'na göre. Anne babanın velayet hakkı da 18 yaşına kadardır. Fakat kendini idare edemeyecek durumda olup kısıtlanması gerekli bir özürlüyle bu, mahkeme kararıyla ergin olmasına ragmen velayetin devamına karar verebilir mahkeme. mahkeme karar verebilir diyorum dikkat ediniz, Sosyla Hizmetler değil. Bu velayet de vasilik gibidir. Yani diyelim ki velayet hakkının devamına karar verildi. Bu durum anne babanın bakım borcu oldugu anlamına gelmez. Ayrıca 18 yaş altı çocuklar için olan velayet gibi değildir bu durum.
Şu Genelge hükümlerine göre bu olayı değerlendirelim şimdi:http://www.engelliler.biz/forum/evd...-olabilir-kimler-gelir-hesabina-dahildir.html
BU Genelge hükümlerine göre şöyle deniliyor:
"başka bir adreste bulunsa dahi evli olmayan ve eğitimini devam ettiren çocukları ile aynı durumdaki kardeşleri ve eşinin kardeşleri ile aynı evde yaşamakta iken er veya erbaş olarak askere gitmiş olan babası, çocuğu ve kardeşi; ayrı adreslerde ikamet etse dahi özürlü üzerinde velayeti devam eden anne ve babayı”;"
Yegeniniz 18 yaşını doldurdugu için artık ergin sayılır ve annesinin velayeti altında değildir. Velayetin devamına ancak vesayet makamı karar verir. Boyle bir karar olmadıkça kimse hiçbir Kurum, bu Genelge hükmünü kafasına göre kullanamaz.
Ayrıva hadi diyelim ki vesayet makamı yegeninizin velayetinin devamına karar verdi bu da annenin bakım borcunun devam ettiği anlamına gelmez. Dolayısıyla kendi kafalarından "bu özürlü zaten down sendromlu o halde annenin velayetinde kalmalı" gibi yetkisini aşan hükümlerde bulunamaz.
Gelelim anneannenin bakıcı olamayacagına dair verdikleri bilgiye. Size ilk sayfadaki bir mesajımda incelemeniz için bir lik vermiştim. O linkte de ayrı bir link vermiş ve olayı özetlemiştim. O olayda 18 yaşından küçük olan sanırım 5 yaşında çocuğu olan bir anne açık öğretim fakultesinde okumaya başladıgı için "bakamayacak durumda oldugunu ve bakmak istemediğini" beyan etmiş ve çocuguna ninesinin bakacagını ve bakıcılıgı devredeceğini soylemiş. Bu durumda sosyal hizmetler bu annnenin istegini makul karşılamışlar ve bakıcı olarak ninesini kabul etmişlerdir. Bu şekilde o çocugun durumu 2. bölümde degerlendirilmiş ve anne bakmakla yukumlu birey kapsamından çıkartılmış ve gelir hesabına dahil edilmemiştir. E burada da çocuk 18 yaş altında ustelik. ha annesi babası da hayatta ustelik. Ama bakıcı olarak ninesi yapıldı.
O yüzden sizi bilgilendirenlerin açık bilgi sahibi olmadıklarını ve aylığın kesilmesini gerektirecek sebepler oluştugundan her soylediğinizi aylıgın devamını saglamak için bahane sandıklarını ve kafalarından hareket ettiklerini ve bu noktada engelli yegeniniizn haklarını düşünmediklerini işi yokuşa sürdüklerini düşünüyorum.
Şu an itibariyle aylıgınızın kesilmesini gerektirecek şartlar oluşmuşsa aylıgınız kesilir ve buna yapacak yasal bir yol yoktur malesef:
gelir kriterlerine artık uygun değilseniz. yani kişi başına düşen aylık gelir 423 TL'yi geçiyorsa evde bakım aylıgı kesilir ve buna karşı yapılacak bir yol yoktur.
Bu durumda yenilgiyi kabullenirsiniz ve aylık kesildikten sonra yeniden başvuru yapabilirsiniz. Boyle bir durumda yok anneanne bakıcı olamazmış yok şu olmazmış vs açıklamalara karşı itiraz hakkımız mevcut olur.
ya da aylık kesilmesini istemiyorsanız gelir kriterlerini düzenleyecek kişi sayısı değişiklikleri yapar Kurum'u ikna etmeye çalışırsınız.
her ne yaparsanız yapın bunda lütfen her adımda danışın, degerlendirelim ve ona gore hareket edin.
Yeğenin doen sendromlu olup annesine bakım aylığı ödeniyordu. Evde babası, annes, kendisi ve kardeşi birlikte yaşıyorlardı. Bu kişilerin tüm gelirlerinin toplamı dörde bölündüğünde 423 TL'nin altındaydı. Sonra baba vefat etti. Bu durumda hanede kişi sayısı değişti ve üçe düştü. Bu üç kişinin toplam gelirleri üçe bölündüğünde kişi başına düşen aylık gelir 423 TL'yi geçiyor.
baba vefat ettiği için kişi sayısı değişti. İlgili Yönetmelik hükmüne göre kişi saysıı değişikliğini en geç bir ay içinde Kurum'a bildirdiniz. Babanın vefatından sonra haliyle gelir değişikliği de oldu ve bu yüzden kişi başına düşen aylık gelir sınırı geçtiği için aylığın kesilmesi gerekecek.
mevcut durumu bu şekilde özet geçtim. Şimdi bu durumda evde bakım aylığı kesilir ve bu durumda yasal olarak yapabileceğiniz bir şey yok. Çünkü bakım aylığının kesilmesini gerektirecek değişiklikler olmuş.
Anne bu durumda bakıcı değişikliği olmasını istemiş. Zaten aylık kesilmesini gerektirecek durumlar oluştugundan Kurum bu noktada mazeretini haklı bir sebebe baglanmasını istemiş. Bu mazeret olarak da ancak bakamayacak durumda olduğuna dair rapor istemiş.
Aslında keşke aylıgın devamını sağlamak açısından geliri olmayan aileden birini mesela anneanneyi yegeninizin yaşadıgı adrese aldırsaydınız ve anneannenin yegeninizle kaldıgını belgeleyebilseydiniz. Bu durumda hanede tamam babanın vefat etmesi sebebiyle kişi değişikliği olmuştur ama bir kişi de haneye taşınmıştır ve o da gelir hesabına dahil edilebilir durumdadır.
Onun yerine yegeninizi anneannenin ikametgahına aldırmışsınız. Bu durumu inceleyelim:
Anneanne, yegeniniz ve kuzeni aynı evde yaşıyorlar. Kuzeni gelir kriterlerine dahil edilemez. Burada size yanlış bilgi verilşmiş. Yok efendim "kuzeni parası olursa dahil edilirdi ama parası yoksa dahil edilmez" bilgisi tamamiyle yanlış bir bilgidir ve tam anlamıyla saçmalamışlar.
Anneanne bakıcı olsaydı bu durumda dahil edilebilirdi kuzeni.
Neyse biz bu durumu degerlendirecektik. Yegeniniz şu anneanne ile birlikte kalıyor. Kuzeni gelir hesabına dahil edilmez. kardeşi 18 yaşından kuçukse ya da 25 yaşından kuçuk olup okuyorsa hane dışında olsa bile gelir hesabına dahildir. Etti 3 kişi. Anne ikametgahını anneanneye aldırdıysa ve o adreste gozukuyorsa bu durumda anne de dahildir gelir hesabına. Etti 4 kişi. Bu durumda bu kişilerin toplam gelirleri 4 kişiye bölündüğünde 423 TL'yi geçmiyorsa evde bakım aylıgının devam etmesi gerekir.
Bu taşınma konusunda soyleyecek lafları olamaz Kurum'un. Çünkü ölen babayı yegeniniz bulmuş ve travma geçirmiştir. Bu yüzden eve gitmiyor. Anne psikolojik bunalıma girmiş o evde kalmak istemiyor. Çok normal bir durum bu ve anlaşılır olması gerekir. Boyle bir durumda Adres değişikliği, kişi sayısı değişikliği bildirilmişse evde bakım aylıgının devam etmesi gerekir. kesilecek bir durum yok çunku.
Ama anne şehir dıışına gitmek istiyormuş diyorsunuz. Eğer anne kendine gelsin, kendini toparlasın mantıgıyla bu fikri öne attıysanız anlarım. Ama yok evde bakım aylıgı kesilmesin anne alamıyor bari anneanne alsın diyorsanız ve bu şekild eolaya yaklaşmışsanız işte Kurum da neredeyse size hendeği atlattırmaya çalışmış.
Anlayamadıgım nokta şurası benim:
1. Anne evde bakım aylıgı almak istemiyor, çocuga bakacak durumda hissetmiyor ve kendi başını dinlemek için ablasına ayrı ile gitmeye mi karar veriyor?
2. Yoksa böyle değil de evde bakım aylıgı kesilecek diye buldugunuz bir yöntem mi bu?
Eger 2. seçenekse daha makul çözümler önerebilirim size diyorum ben de.
gelelim Kurum'un anne hayatta oldugu sürece ondan başkası "bakıcı olamaz" demesine. Bu tamamiyle yanlış. yanlış biliyorlar.
yegeniniz 18 yaşını doldurdugu için artık ergin sayılır TMK'na göre. Anne babanın velayet hakkı da 18 yaşına kadardır. Fakat kendini idare edemeyecek durumda olup kısıtlanması gerekli bir özürlüyle bu, mahkeme kararıyla ergin olmasına ragmen velayetin devamına karar verebilir mahkeme. mahkeme karar verebilir diyorum dikkat ediniz, Sosyla Hizmetler değil. Bu velayet de vasilik gibidir. Yani diyelim ki velayet hakkının devamına karar verildi. Bu durum anne babanın bakım borcu oldugu anlamına gelmez. Ayrıca 18 yaş altı çocuklar için olan velayet gibi değildir bu durum.
Şu Genelge hükümlerine göre bu olayı değerlendirelim şimdi:http://www.engelliler.biz/forum/evd...-olabilir-kimler-gelir-hesabina-dahildir.html
BU Genelge hükümlerine göre şöyle deniliyor:
"başka bir adreste bulunsa dahi evli olmayan ve eğitimini devam ettiren çocukları ile aynı durumdaki kardeşleri ve eşinin kardeşleri ile aynı evde yaşamakta iken er veya erbaş olarak askere gitmiş olan babası, çocuğu ve kardeşi; ayrı adreslerde ikamet etse dahi özürlü üzerinde velayeti devam eden anne ve babayı”;"
Yegeniniz 18 yaşını doldurdugu için artık ergin sayılır ve annesinin velayeti altında değildir. Velayetin devamına ancak vesayet makamı karar verir. Boyle bir karar olmadıkça kimse hiçbir Kurum, bu Genelge hükmünü kafasına göre kullanamaz.
Ayrıva hadi diyelim ki vesayet makamı yegeninizin velayetinin devamına karar verdi bu da annenin bakım borcunun devam ettiği anlamına gelmez. Dolayısıyla kendi kafalarından "bu özürlü zaten down sendromlu o halde annenin velayetinde kalmalı" gibi yetkisini aşan hükümlerde bulunamaz.
Gelelim anneannenin bakıcı olamayacagına dair verdikleri bilgiye. Size ilk sayfadaki bir mesajımda incelemeniz için bir lik vermiştim. O linkte de ayrı bir link vermiş ve olayı özetlemiştim. O olayda 18 yaşından küçük olan sanırım 5 yaşında çocuğu olan bir anne açık öğretim fakultesinde okumaya başladıgı için "bakamayacak durumda oldugunu ve bakmak istemediğini" beyan etmiş ve çocuguna ninesinin bakacagını ve bakıcılıgı devredeceğini soylemiş. Bu durumda sosyal hizmetler bu annnenin istegini makul karşılamışlar ve bakıcı olarak ninesini kabul etmişlerdir. Bu şekilde o çocugun durumu 2. bölümde degerlendirilmiş ve anne bakmakla yukumlu birey kapsamından çıkartılmış ve gelir hesabına dahil edilmemiştir. E burada da çocuk 18 yaş altında ustelik. ha annesi babası da hayatta ustelik. Ama bakıcı olarak ninesi yapıldı.
O yüzden sizi bilgilendirenlerin açık bilgi sahibi olmadıklarını ve aylığın kesilmesini gerektirecek sebepler oluştugundan her soylediğinizi aylıgın devamını saglamak için bahane sandıklarını ve kafalarından hareket ettiklerini ve bu noktada engelli yegeniniizn haklarını düşünmediklerini işi yokuşa sürdüklerini düşünüyorum.
Şu an itibariyle aylıgınızın kesilmesini gerektirecek şartlar oluşmuşsa aylıgınız kesilir ve buna yapacak yasal bir yol yoktur malesef:
gelir kriterlerine artık uygun değilseniz. yani kişi başına düşen aylık gelir 423 TL'yi geçiyorsa evde bakım aylıgı kesilir ve buna karşı yapılacak bir yol yoktur.
Bu durumda yenilgiyi kabullenirsiniz ve aylık kesildikten sonra yeniden başvuru yapabilirsiniz. Boyle bir durumda yok anneanne bakıcı olamazmış yok şu olmazmış vs açıklamalara karşı itiraz hakkımız mevcut olur.
ya da aylık kesilmesini istemiyorsanız gelir kriterlerini düzenleyecek kişi sayısı değişiklikleri yapar Kurum'u ikna etmeye çalışırsınız.
her ne yaparsanız yapın bunda lütfen her adımda danışın, degerlendirelim ve ona gore hareket edin.
henüz bir gelişme olmadı ama internetten araştırken vasi kararı için bu yazıyı buldum.
http://www.shcek.gov.tr/userfiles/OzurluGorusler/GÖRÜŞ 14.pdf
3. sayfada 6. madde konuyu güzel açıklıyor. umarım bize ve bizim gibilere örnek teşkil eder.
gerçi bu kabul edilirse biz sadece bir adım ilerlemiş olacağız.
http://www.shcek.gov.tr/userfiles/OzurluGorusler/GÖRÜŞ 14.pdf
3. sayfada 6. madde konuyu güzel açıklıyor. umarım bize ve bizim gibilere örnek teşkil eder.
gerçi bu kabul edilirse biz sadece bir adım ilerlemiş olacağız.
Ezgi, o shcek görüş yazılarını sık sık gözden geçirrim ben. Şu an alıntıladıgın shcek görüş yazısını göremiorum pc de sorun var açılmıyor. O shcek görüş yazıları ilgili genelgeler ve ilgili Yönetmeliğe göre yorumlanan görüşlerdir. Dayanakları bellidir.
Neyi aradıgını, ne yapmaya çalıştıgını inan anlamadım.
Sanırım yardım almaya da niyetin yok. BUyur ugraş çöz.
Ama şunu söyleyim sana. gelir kriterlerinde değişiklik olmuşsa ve kişi başına düşen aylık gelir 423 TL'yi geçmişse bu durumda aylık kesilir. Aylık kesilmesini gerektiren durumda bakıcı değişikliği yapılmaz. Çünkü aylık zaten kesilecek. Aylık hakkı yok ki bakıcı değişikliği kabul edilsin yahu?
Ha gelir kriterlerini düzenlemek için adresteki kişi sayısını düzenlersiniz ve belgelendirirsiniz ve bu yeni belgeleri Kurum'a götürürsünüz ve bu yeni belgeler dikkate alınır bu durum başka!
Söyluyorsun ki bizim kişi sayımız azaldı. gwewlir sınırımız geçiyor. Böyle diyorsun kişi sayısı değişikliğini düzenlemek bunun için haneye kişi ekleyip ikametgah adresi çıkartmak varken bakıcı değişikliği diyorsun yahu!
Rotanı yanlış çiziyorsun.
Aylık kesildiyse bunun için ugraşıyorsan anlarım. Bu durumda bakıcı olması için ugraşıyorsan. Bunun için de vasi kararına vs gerek yok. yukarıda bir sayfa yazı yazdım neyse.
Neyi aradıgını, ne yapmaya çalıştıgını inan anlamadım.
Sanırım yardım almaya da niyetin yok. BUyur ugraş çöz.
Ama şunu söyleyim sana. gelir kriterlerinde değişiklik olmuşsa ve kişi başına düşen aylık gelir 423 TL'yi geçmişse bu durumda aylık kesilir. Aylık kesilmesini gerektiren durumda bakıcı değişikliği yapılmaz. Çünkü aylık zaten kesilecek. Aylık hakkı yok ki bakıcı değişikliği kabul edilsin yahu?
Ha gelir kriterlerini düzenlemek için adresteki kişi sayısını düzenlersiniz ve belgelendirirsiniz ve bu yeni belgeleri Kurum'a götürürsünüz ve bu yeni belgeler dikkate alınır bu durum başka!
Söyluyorsun ki bizim kişi sayımız azaldı. gwewlir sınırımız geçiyor. Böyle diyorsun kişi sayısı değişikliğini düzenlemek bunun için haneye kişi ekleyip ikametgah adresi çıkartmak varken bakıcı değişikliği diyorsun yahu!
Rotanı yanlış çiziyorsun.
Aylık kesildiyse bunun için ugraşıyorsan anlarım. Bu durumda bakıcı olması için ugraşıyorsan. Bunun için de vasi kararına vs gerek yok. yukarıda bir sayfa yazı yazdım neyse.
Anne maaşı 1.382. babadan kalan 1000. Her ne kadar durum iyi görünsede malesef böyle değil, çekilen krediler yüzünden sadece 415 tl maaş alacak 60 ay. hanede kişi sayısı yükseltmek gibi bir şansımız yok. eşi esnaf olduğu için esnaf kefalet kredisi vs var, Eğer bu krediyi ödemezse kefile ödettirirlerş o yüzden krediyi de üstlendi. yani elinde hiç para kalmıyor. tabi ki bunlar mazeret gösterilemiyor. anneanne bağkur emeklisi aylık 700 alıyor onu haneye dahil edemiyoruz. tek şans 18 yaşını geçtiği için ayrı bir yerde göstersek ve anneanne bakıcı olsa, o zaman annenin geliri görülmez diye düşündük. Anneanne ve torun ayrı hanede olsa ve gelir ikiye bölünse uygun oluyor ama annenin gelirini toplarlarsa şans kalmıyor. haneye dahil edeceğimiz uygun maaşsız bir yakınımız yok malesef. Linkini verdiğim yazıda, Anne vasi bile olsa engelli çocuğuna bakmak zorunda değil, akrabayı bakıcı yapabilir yazıyor. Anne çocuğa bakmak zorunda kalmaz da, akrabayı ( anneanneyi) bakıcı yaparsa bizim için uygun oluyor.
Ezgi hah şöyle... detay olunca daha iyi anlayabiliyoruz olayı.
yegeniniz 18 yaşını doldurduğu için ayrı hanede ikamet eden anne gelir hesabına katılamaz. Bunu daha önce de soyledim Ezgi. İlgili Genelge'den alıntı yapmıştım yukarıdaki mesajımda:
"BU Genelge hükümlerine göre şöyle deniliyor:
"başka bir adreste bulunsa dahi evli olmayan ve eğitimini devam ettiren çocukları ile aynı durumdaki kardeşleri ve eşinin kardeşleri ile aynı evde yaşamakta iken er veya erbaş olarak askere gitmiş olan babası, çocuğu ve kardeşi; ayrı adreslerde ikamet etse dahi özürlü üzerinde velayeti devam eden anne ve babayı”;"
Baktığın SKCEK görüş yazılarında da bu konuyla ilgili olarak İLgili Genelge dogrultusunda yorm yapılmıştır zaten.
Şu an siz yegeninizin adres değişikliğini yaptırdınız mı? Yaptırdınız. İkametgah belgesini alıp Kurum'a götürün ve yegeninizin evinde kalmak istemediğini, eve girmediğini, dolayısıyla anneanne yanında kaldığını söyleyin.
Şu an çocuk adres değiştirmiş. Kişi sayısı değişmiş. Bunlar dikkate alınmalıdır. Anne ayrı adreste olduğu için gelir hesabına dahil edilemez. Bu arada anne de anneanne ile aynı adreste gorunuyorsa adresini aldırsın ve mumkunse dediğiniz gibi ayrı şehirdeki ablasının yanına aldırsın adresini.
1. yegeninizin adres değikliği yaptıgını bildirin ve yeni ikametgah adresini Kurum'a verin.
2. yegeninizin adres değiştirmesiyle birlikte kişi sayısında değişiklik olduğunu, bakıcı olan annesiyle kalmadıgını hanede kalan kişi sayısını bildirin.
3. yegeniniz yapabiliyorsa bakıcı değişikliği talebinde bulunsun. Yazamıyorsa bile annesinin bakıcı olmamasını anneannesinin bakıcı olmasını talep etsin Kurum'dan.
Bunları uygulayın.
Aynı SHCEk görüş yazılarında resmi belgelerdeki değişikliklerin dikkate alınması yonunde goruş de bildirilmiştir çünkü. Kimse resmi belgeleri dikkate almak varken kafasından yorum yapıp kurgu kuramaz.
yegeniniz 18 yaşını doldurduğu için ayrı hanede ikamet eden anne gelir hesabına katılamaz. Bunu daha önce de soyledim Ezgi. İlgili Genelge'den alıntı yapmıştım yukarıdaki mesajımda:
"BU Genelge hükümlerine göre şöyle deniliyor:
"başka bir adreste bulunsa dahi evli olmayan ve eğitimini devam ettiren çocukları ile aynı durumdaki kardeşleri ve eşinin kardeşleri ile aynı evde yaşamakta iken er veya erbaş olarak askere gitmiş olan babası, çocuğu ve kardeşi; ayrı adreslerde ikamet etse dahi özürlü üzerinde velayeti devam eden anne ve babayı”;"
Baktığın SKCEK görüş yazılarında da bu konuyla ilgili olarak İLgili Genelge dogrultusunda yorm yapılmıştır zaten.
Şu an siz yegeninizin adres değişikliğini yaptırdınız mı? Yaptırdınız. İkametgah belgesini alıp Kurum'a götürün ve yegeninizin evinde kalmak istemediğini, eve girmediğini, dolayısıyla anneanne yanında kaldığını söyleyin.
Şu an çocuk adres değiştirmiş. Kişi sayısı değişmiş. Bunlar dikkate alınmalıdır. Anne ayrı adreste olduğu için gelir hesabına dahil edilemez. Bu arada anne de anneanne ile aynı adreste gorunuyorsa adresini aldırsın ve mumkunse dediğiniz gibi ayrı şehirdeki ablasının yanına aldırsın adresini.
1. yegeninizin adres değikliği yaptıgını bildirin ve yeni ikametgah adresini Kurum'a verin.
2. yegeninizin adres değiştirmesiyle birlikte kişi sayısında değişiklik olduğunu, bakıcı olan annesiyle kalmadıgını hanede kalan kişi sayısını bildirin.
3. yegeniniz yapabiliyorsa bakıcı değişikliği talebinde bulunsun. Yazamıyorsa bile annesinin bakıcı olmamasını anneannesinin bakıcı olmasını talep etsin Kurum'dan.
Bunları uygulayın.
Aynı SHCEk görüş yazılarında resmi belgelerdeki değişikliklerin dikkate alınması yonunde goruş de bildirilmiştir çünkü. Kimse resmi belgeleri dikkate almak varken kafasından yorum yapıp kurgu kuramaz.
Kalem;
yeni bakıcı nasıl yazılı taahhüt etsin taahhüt derken bu nasıl bişey gidiyosun hemen akraba bile olsa vası atanacak
deyip olmaz deniyor buda engellinin bütün heryerdeki hakkının yönetiminin
elinden alınması aklı başındaki bir engelliyi tüm haklarından yoksun bırakmak demi?
yeni bakıcı nasıl yazılı taahhüt etsin taahhüt derken bu nasıl bişey gidiyosun hemen akraba bile olsa vası atanacak
deyip olmaz deniyor buda engellinin bütün heryerdeki hakkının yönetiminin
elinden alınması aklı başındaki bir engelliyi tüm haklarından yoksun bırakmak demi?
İkamet anneanne yanında, ve anneannenin oğlundan olan, okuyan diğer torunu da aynı adreste ama , onu gelir paylaşımına katmıyorlar, kişi sayısı yükselsin diye onuda aynı adrese aldırmıştık. O Kadar ilginç ki, sizin dediğiniz gibi anneanne bakıcı olmak için başvuru yapsın dedik, taahname vs yapalım dedik, görevli memur asla anneanne bakıcı olamaz yok böyle bir durum dilekce kabul etmem, gündemi boşyere meşgul edeceksiniz dedi. Bizde cevap olarak tamam siz kabul etmediğinizi resmi bir yazıyla bize bildirin dedik. O zaman da, neden istiyorsunuz, resmi yazıyı ne yapacaksınız, mahkemeye mi vereceksiniz dedi. Sonuç olarak bu bir talep biz talep edelim siz de kurum olarak cevap verin, neden olmadığını bize yazılı olarak bildirmeniz de ne sorun var dedik. Müdür yardımcısına telefon açtı, ben böyle bir dilekce kabul edemem dedi. Yeğenim zihinsel olduğu halde diğer kurumlarda reşit sayıldı, nufus müdürlüğünde değişiklik yapılacağı zaman bile kendi imzasını aldılar. hatta, mirasın korunması için devlet mahkeme açıyor, o mahkeme de bile reşit gördü hakim. diğer 11 yaşında ki çocuk için işlemler oldu. kızkareşim, kızının engelli olduğunu hatırlattığı halde hakim 18 yaşını doldurdu kızınız reşit demiş. sosyal hizmetlere her şey ayrıntılı anlatıldı ama, ya bu kanuda bilgisizler, ya da, maaş vermemek için engel çıkarmaya çalışıyorlar. dediğiniz gibi bakıcı değişikliğini bildirecez, onlarda neden olmadığını yazılı olarak bildirsin , bizde buna göre yolumuza devam ederiz.
Bak Ezgi, verdiğin örneklerde gördüğün gibi her şey çok açık. Yegenin reşit ve anne babasının velayeti altında değil. Yasal açıdan durum bu.
İlgili Genelge'de de ne yazıyor 1.bölümde: ayrı hanede olsa bile velayeti devam eden anne babayı.
E velayeti devam etmiyor ki yegeninizin. 18 yaşını doldurmuş ve reşit artık. TMK bu noktada son noktayı koymuşken sosyal hizmetlerin söylediği tamamen yanlış bilgiden ibaret. O yüzden bu işin peşini bırakma.
Dediğim gibi yegenin adres değiştirdi mi? değiştirdi. E bu resmi olarak belgelenebiliyor mu? belgeleniyor. Alırsınız götürürsünüz ikametgah belgesini.
Bu belgeyi dikkate alıp hanesindeki kişi sayısının gelir hesabını yapacaklar yeniden. Annesi başka adrese taşındı mı? Taşındı. E o da bu durmda gelir hesabına dahil edilmez.
Uydurmaca da değil bunlar üstelik.
Çünkü özürlü bireyin babası ölmüş. Üstelik babayı o bulmuş ve travma etkisi yaratmış onda. Bundan dolayı evine girmiyor. Siz de zorla onun psikolojisini mi bozacaksınız illa evinde kal diye?
naptınız? Çocugu anneannenin yanına taşıdınız. E bakım aylıgı alıyor yegeniniz. Bu durmda adre sdegişikliği yapıp olayı belgelemeniz de öenmli. belgelediniz ve kuruma görürüp dikkate almasını soyleyeceksiniz.
Yegeniniz anneanneyle kalmak istiyor ve bakıcı olarak onu istiyor. Bu talebi d edikkate alınmalı. Bu onun hakkı. bakıcı değişikliği talep edebilir.
bu arada anne de zaten eşini kaybetmiş psikolojisi bozuk o da kardeşinin yanına gidip kendini toparlamak istiyor ve uzun sure kalacak.
hepsi çok normal ve gayet yerinde adımlar.
Burada bu işin peşini bırakma lütfen.
hatta çok da guzel yapmışsın red yazısı istemişsin Bu harika olmuş. İstersen bir de genel müdürlüğe yazı yazmalarını ve görüş istemelerini de soyleyebilirsin.
ya da zahmet edip açsınlar shcek görüş yazılarını okusunlar.
ne sizi yorsunlar ne de bu zor dönemde yegeninizi ve annesini.
Kurum'un önceliği daima engellinin menfaatleri olmalıdır çünkü.
Lütfen gelişmelerden haberdar et. Kolay gelsin
İlgili Genelge'de de ne yazıyor 1.bölümde: ayrı hanede olsa bile velayeti devam eden anne babayı.
E velayeti devam etmiyor ki yegeninizin. 18 yaşını doldurmuş ve reşit artık. TMK bu noktada son noktayı koymuşken sosyal hizmetlerin söylediği tamamen yanlış bilgiden ibaret. O yüzden bu işin peşini bırakma.
Dediğim gibi yegenin adres değiştirdi mi? değiştirdi. E bu resmi olarak belgelenebiliyor mu? belgeleniyor. Alırsınız götürürsünüz ikametgah belgesini.
Bu belgeyi dikkate alıp hanesindeki kişi sayısının gelir hesabını yapacaklar yeniden. Annesi başka adrese taşındı mı? Taşındı. E o da bu durmda gelir hesabına dahil edilmez.
Uydurmaca da değil bunlar üstelik.
Çünkü özürlü bireyin babası ölmüş. Üstelik babayı o bulmuş ve travma etkisi yaratmış onda. Bundan dolayı evine girmiyor. Siz de zorla onun psikolojisini mi bozacaksınız illa evinde kal diye?
naptınız? Çocugu anneannenin yanına taşıdınız. E bakım aylıgı alıyor yegeniniz. Bu durmda adre sdegişikliği yapıp olayı belgelemeniz de öenmli. belgelediniz ve kuruma görürüp dikkate almasını soyleyeceksiniz.
Yegeniniz anneanneyle kalmak istiyor ve bakıcı olarak onu istiyor. Bu talebi d edikkate alınmalı. Bu onun hakkı. bakıcı değişikliği talep edebilir.
bu arada anne de zaten eşini kaybetmiş psikolojisi bozuk o da kardeşinin yanına gidip kendini toparlamak istiyor ve uzun sure kalacak.
hepsi çok normal ve gayet yerinde adımlar.
Burada bu işin peşini bırakma lütfen.
hatta çok da guzel yapmışsın red yazısı istemişsin
Bu harika olmuş. İstersen bir de genel müdürlüğe yazı yazmalarını ve görüş istemelerini de soyleyebilirsin.ya da zahmet edip açsınlar shcek görüş yazılarını okusunlar.
ne sizi yorsunlar ne de bu zor dönemde yegeninizi ve annesini.
Kurum'un önceliği daima engellinin menfaatleri olmalıdır çünkü.
Lütfen gelişmelerden haberdar et. Kolay gelsin
dün sosyal hizmetlere tekrar gittim, elimde belge yoktu ama yazının içeriğini anlattım, ne söylerseniz söyleyin kendi bildiklerinden vazgeçmiyorlar. bana alakası olmayan bir maddeyi söylediler. acil işim olduğu için fazla uğraşamadım, dilekçe ekine dediğim yazının fotokopisini ekliyecem. Sonuç bana yazılı bildirilecek, ondan sonra daha resmi yazışmalar yapacam, genel müdürlük ile. bana dedikleri maddeyi aşağıya kopyalıyorum, bakın bizim konumuzla alakası varmı.
[FONT=Arial][SIZE=2] ç) [/SIZE][/FONT][SIZE=2][FONT=Times New Roman][FONT=Arial][SIZE=2](Değişik bent: 23/10/2007- 26679 S.R.G Yön/3.md.) [/SIZE][/FONT][SIZE=2][FONT=Arial][SIZE=2]Yatılı ve sürekli bakımı için resmi veya özel bakım merkezine yerleştirilecek olan; 18 yaşını tamamlamamış bakıma muhtaç özürlü için ilgili mahkemelerden alınacak, koruma altına alınması ve bir bakım merkezine yerleştirilmesi kararı ile velayet altında değil ise vesayet altına alınması ve vasi atanması kararı; 18 yaşını tamamlamış olup akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini görememesi veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gerekmesi ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokması nedenleriyle kısıtlanması gerekli bakıma muhtaç özürlü için ilgili mahkemelerden alınacak, kısıtlanması ve bir bakım merkezine yerleştirilmesi kararı ile velayet altında değil ise vesayet altına alınması ve vasi atanması kararı.[/SIZE][/FONT][/SIZE][/FONT][/SIZE]
Bu sosyal hizmetler öyle bir yer ki, yetkili olanlar ile görüştüğünde konuyu bilmediklerini, başka yerlerden tayin olduklarını söylüyorlar ve kurumda çalışan diğer kişilere yönlendiriyorlar. tek bilgisi olan evimize kontrole gelen heyetmiş bunu dediler. Zaten karar da onların oluyor. bana bu maddeyi söyleyen de bu kişilerden biri.
Bu sosyal hizmetler öyle bir yer ki, yetkili olanlar ile görüştüğünde konuyu bilmediklerini, başka yerlerden tayin olduklarını söylüyorlar ve kurumda çalışan diğer kişilere yönlendiriyorlar. tek bilgisi olan evimize kontrole gelen heyetmiş bunu dediler. Zaten karar da onların oluyor. bana bu maddeyi söyleyen de bu kişilerden biri. Benim nette bulduğum yazının eksik olduğunu, bedensel engelliler için geçerli olabileceğini, zihinsel engelli olunca annenin bakmakla yükümlü olduğunu, önceden dedikleri gibi, annenin sağ olması yada bakamayacağına dair raporu olmadığını belgelemediği sürece başka vasi olup bakım parası alamayacağının söylediler. dilekçe verip sonuca göre hareket edecem. şimdilik gelişmeler bu kadar. genel müdürlükten beklentim var.
[FONT=Arial][SIZE=2] ç) [/SIZE][/FONT][SIZE=2][FONT=Times New Roman][FONT=Arial][SIZE=2](Değişik bent: 23/10/2007- 26679 S.R.G Yön/3.md.) [/SIZE][/FONT][SIZE=2][FONT=Arial][SIZE=2]Yatılı ve sürekli bakımı için resmi veya özel bakım merkezine yerleştirilecek olan; 18 yaşını tamamlamamış bakıma muhtaç özürlü için ilgili mahkemelerden alınacak, koruma altına alınması ve bir bakım merkezine yerleştirilmesi kararı ile velayet altında değil ise vesayet altına alınması ve vasi atanması kararı; 18 yaşını tamamlamış olup akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini görememesi veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gerekmesi ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokması nedenleriyle kısıtlanması gerekli bakıma muhtaç özürlü için ilgili mahkemelerden alınacak, kısıtlanması ve bir bakım merkezine yerleştirilmesi kararı ile velayet altında değil ise vesayet altına alınması ve vasi atanması kararı.[/SIZE][/FONT][/SIZE][/FONT][/SIZE]
Bu sosyal hizmetler öyle bir yer ki, yetkili olanlar ile görüştüğünde konuyu bilmediklerini, başka yerlerden tayin olduklarını söylüyorlar ve kurumda çalışan diğer kişilere yönlendiriyorlar. tek bilgisi olan evimize kontrole gelen heyetmiş bunu dediler. Zaten karar da onların oluyor. bana bu maddeyi söyleyen de bu kişilerden biri.
Bu sosyal hizmetler öyle bir yer ki, yetkili olanlar ile görüştüğünde konuyu bilmediklerini, başka yerlerden tayin olduklarını söylüyorlar ve kurumda çalışan diğer kişilere yönlendiriyorlar. tek bilgisi olan evimize kontrole gelen heyetmiş bunu dediler. Zaten karar da onların oluyor. bana bu maddeyi söyleyen de bu kişilerden biri. Benim nette bulduğum yazının eksik olduğunu, bedensel engelliler için geçerli olabileceğini, zihinsel engelli olunca annenin bakmakla yükümlü olduğunu, önceden dedikleri gibi, annenin sağ olması yada bakamayacağına dair raporu olmadığını belgelemediği sürece başka vasi olup bakım parası alamayacağının söylediler. dilekçe verip sonuca göre hareket edecem. şimdilik gelişmeler bu kadar. genel müdürlükten beklentim var.
Ezgi, aslında bu durum bayadır gözümden kaçmıyordu. Takipteydim. Ama hiç kimse bu sosyal hizmetlerin bu konuda neyi dayanak aldıklarını soylemedi bana. neyi dayanak aldıklarını senin olayda gayet açık çözdüm Şüpheleirm vardı ama yine de bilmediğim bir durum mu var acaba diye takipteydim
saçmalamışlar desem ayıp olur Bilmiyorlar desem ayıp ne diyeceğimi bilemiyorum sözün bittiği yerdeyim şimdi
Evet, tahminlerim doğru çıktı. keşke yanıltslardı beni...
dayanak aldıkları noktayı anladın ama ben de özet geçeyim. Niye sana yukarıdaki fıkrayı gösterdiklerini de anlamış olursun böylece.
18 yaşını tamamlamış zihinsel engelli, akıl hastalıgı ve akıl zayıflığı sebebiyle işlerini görememsi sebebiyle başkasının bakımına ihtiyaç duyuyorsa vesayet altında olması gerekli anlamına geliyordur. Dolayısıyla anne babasının velayeti devam ediyordur vs gibi saçma bir bakış açısı diye özetleyim
Yayınlanan Genelge'de "... ayrı adreste olsa dahi velayeti devam eden anne babayı" diyor. yani ayrı adreste olsa bile velayeti devam eden anne baba bakmakla yükümlü birey sayılır diyor.
Kurumdakiler de bu hükümden zihinsel engellilerin vesayet kararı olmasa bile velayetin devam ettiği hükmünü çıkarıyorlar.
Oysa aynı Genelge'de 2. bölümde kanunen bakmakla yukumlu bireyleir de hatırlatmış ha Buna ragmen bu yanlışa devam ediyorlar. 2. bölümde kanunen bakmakla yükümlü bireylerin eş ve 18 yaş altı çocuklar oldugunun anlaşılması gerektiğini soyleyen bir Genelge de mevcutken bunlar oluyor yani.
Şimdi gelelim dogru bilgiye. 18 yaşını dolduran her birey ergin sayılır. Buna zihinsel engelliler de dahildir. Ama akıl hastalıgı ve zayıflıgı sebebiyle bir kısıtlılık sözkonusu ise 18 yaşını tamamlamış ergin bireyler de vesayet altına alınabilir. vesayet makamı isterse anne babanın velayetinin devamına isterse anne baba dışında bir vasi tercihinde bulunabilir. yani isterse anne babasının velayetine devam kararı alır. isterse anne baba dışında buna lüzum duyarsa vasi atar. Bu vesayet makamının yetklisi altındadır ama
Ayrıca TMK, 18 yaşını tamamlamış ergin kısıtlı bireyler için anne babasının velayetinin devam etmesine karar verirse bir hatırlatma da yapar: "Bu velayet de vasilik gibidir." der.
Peki kısıtlı bireylerin anne babasının velayeti altında devam etmesinin ya da vesayet altında olmasının bakım borcuyla baglantısı var mı?
TMK ilgili hükmüne göre anne babanın bakım borcu 18 yaşına kadar yani ergin oluncaya kadardır. eğer 18 yaşını tamamlamış çocuk okuyorsa, okuması sebebiyle anne babanın bakım borcu devam eder. Ama ancak bu da 25 yaşına kadardır.
Dolayısıyla 18 yaşını doldurmuş bireylere anne ve babası bakmak zorunda değildir. Ancak nafaka yukumlusu yakınları olarak yardım zorunlulukları vardır.
TMK 364. madde gereği 18 yaşını doldurmuş olsa bile çocukları eger yoksul durumdaysa ve muhtaçsa anne baba nafaka yukumlusu yakını olarak ergin çocuguna yardım etmekle yukumludur.
Şimdi gelelim bakmakla yükümlü bireylere. bakmakla yukumlu bireyler kapsamında kardeşelr var. Aynı evde yaşayan bekar kardeşler var oysa bekar kardeş isterse evli olsun zengin değilse nafaka yukumlusu yakını sayılmaz TMK hükümlerine göre
Bu örneği ne diye verdim peki?
nafaka yukumlusu yakınlardan yola çıkarak ergin kişi için anne babayı bamakla yukumlu birey sayıyorlarsa e kardeşler ne arıyor o listede?
Demek ki bakmakla yükümlü bireyler sadece nafaka yukumlusu yakınlar olarak hesaplanmamış. Bu durumda dayanakları yok.
Şimdi de geçip bakım borcuna (TMK tanımını kullnıyorum burada. 18 yaşına kadar anne baba çocuguna bakmak zorundadır hükmüne atıf) sığınmalarının hiçbir dayanagı yok
18 yaşını doldurmuş kısıtlı birey olsa bile anne babası onun için sadece nafaka yukumlusu yakınıdır. Hiçbir güç kısıtlı bile olsa anne babaya " sen bu çocuga ömur boyu bakmak zorundasın" diye bir dayatma yapamaz. Bu yasal değildir. Anne baba çocuguna sadece TMK hükümlerine göre okuyorsa 25 yaşına kadar bakmakla yükümlüdür. Ama nafaka yukumlusu yakını olarak yükümlülükleri sakldır (TMK,364).
Kısıtlı ergin bir çocuğu varsa kendi velayeti altında (vesayet makamı bu şekilde hukmettiyse) çocuğunun işlerini gorebilir, vasi olarak onun haklarının takipçisi olabilir. Ama bu da bakım borcuna dajhil değildir
"Yapmıyorum" derse vazgeçerse istemezse vesayet makamı o kısıtlı özürlü birey için başka vasi atar yani Çünkü anne baba zorunlu değil bu konuda.
Şimdi senin olaya gelelim.
1. yeğenin kısıtlandı mı? Yok. Kısıtlanma kararı çıktı mı? Yok. Yeğenin vesayet altında mı? Yok. yegenin için vesayet makamı "velayete devam" dedi mi? Yok.
BUnlara evde bakım aylıgı ödeyen bir Kurum (sosyal hizmetelr) karar verebilir mi? Yok. Sosyal hizmetlerin boyle bir yetkisi var mı? Yok.
2. hade diyelim ki yegeninizin velayetine devam kararı verdi vesayet makamı. ya da hade diyelim ki anne babasını vasi atadı hakim.
Soralım şimdi: Vesayet altında olan ergin kişiye anne babası bakmak zorunda mı? Hayır, yok. Kim diyor bunu: TMK ( 364. madde hükümleri hariç)
velayeti devam eden ergin kişiye anne babası bakmak zorunda mı? hayır, yok. Kim diyor bunu: TMK (364. Madde hükümleri hariç)
Türkiye Cumhuriyeti orman cumhuriyeti değildir. Yasaları vardır. Hiçbir kurum yasaların vermediği bir yetkiyi kullanamaz. Hiçbir kurum yasal olmayan bir hükmü dayanak yapamaz. BU ulkede yasalar ne diyorsa o!
hepsi bu.
Lütfen itirazlarında bu dayanaklarını iyi kullan. Sonuna kadar git. BU konuda son söz mevzuata aittir kuruma değil, unutma
Kolay gelsin.
Şüpheleirm vardı ama yine de bilmediğim bir durum mu var acaba diye takipteydim saçmalamışlar desem ayıp olur
Bilmiyorlar desem ayıp ne diyeceğimi bilemiyorum sözün bittiği yerdeyim şimdiEvet, tahminlerim doğru çıktı. keşke yanıltslardı beni...
dayanak aldıkları noktayı anladın ama ben de özet geçeyim. Niye sana yukarıdaki fıkrayı gösterdiklerini de anlamış olursun böylece.
18 yaşını tamamlamış zihinsel engelli, akıl hastalıgı ve akıl zayıflığı sebebiyle işlerini görememsi sebebiyle başkasının bakımına ihtiyaç duyuyorsa vesayet altında olması gerekli anlamına geliyordur. Dolayısıyla anne babasının velayeti devam ediyordur vs gibi saçma bir bakış açısı diye özetleyim
Yayınlanan Genelge'de "... ayrı adreste olsa dahi velayeti devam eden anne babayı" diyor. yani ayrı adreste olsa bile velayeti devam eden anne baba bakmakla yükümlü birey sayılır diyor.
Kurumdakiler de bu hükümden zihinsel engellilerin vesayet kararı olmasa bile velayetin devam ettiği hükmünü çıkarıyorlar.
Oysa aynı Genelge'de 2. bölümde kanunen bakmakla yukumlu bireyleir de hatırlatmış ha
Buna ragmen bu yanlışa devam ediyorlar. 2. bölümde kanunen bakmakla yükümlü bireylerin eş ve 18 yaş altı çocuklar oldugunun anlaşılması gerektiğini soyleyen bir Genelge de mevcutken bunlar oluyor yani.Şimdi gelelim dogru bilgiye. 18 yaşını dolduran her birey ergin sayılır. Buna zihinsel engelliler de dahildir. Ama akıl hastalıgı ve zayıflıgı sebebiyle bir kısıtlılık sözkonusu ise 18 yaşını tamamlamış ergin bireyler de vesayet altına alınabilir. vesayet makamı isterse anne babanın velayetinin devamına isterse anne baba dışında bir vasi tercihinde bulunabilir. yani isterse anne babasının velayetine devam kararı alır. isterse anne baba dışında buna lüzum duyarsa vasi atar. Bu vesayet makamının yetklisi altındadır ama
Ayrıca TMK, 18 yaşını tamamlamış ergin kısıtlı bireyler için anne babasının velayetinin devam etmesine karar verirse bir hatırlatma da yapar: "Bu velayet de vasilik gibidir." der.
Peki kısıtlı bireylerin anne babasının velayeti altında devam etmesinin ya da vesayet altında olmasının bakım borcuyla baglantısı var mı?
TMK ilgili hükmüne göre anne babanın bakım borcu 18 yaşına kadar yani ergin oluncaya kadardır. eğer 18 yaşını tamamlamış çocuk okuyorsa, okuması sebebiyle anne babanın bakım borcu devam eder. Ama ancak bu da 25 yaşına kadardır.
Dolayısıyla 18 yaşını doldurmuş bireylere anne ve babası bakmak zorunda değildir. Ancak nafaka yukumlusu yakınları olarak yardım zorunlulukları vardır.
TMK 364. madde gereği 18 yaşını doldurmuş olsa bile çocukları eger yoksul durumdaysa ve muhtaçsa anne baba nafaka yukumlusu yakını olarak ergin çocuguna yardım etmekle yukumludur.
Şimdi gelelim bakmakla yükümlü bireylere. bakmakla yukumlu bireyler kapsamında kardeşelr var. Aynı evde yaşayan bekar kardeşler var
oysa bekar kardeş isterse evli olsun zengin değilse nafaka yukumlusu yakını sayılmaz TMK hükümlerine göre Bu örneği ne diye verdim peki?
nafaka yukumlusu yakınlardan yola çıkarak ergin kişi için anne babayı bamakla yukumlu birey sayıyorlarsa e kardeşler ne arıyor o listede?
Demek ki bakmakla yükümlü bireyler sadece nafaka yukumlusu yakınlar olarak hesaplanmamış. Bu durumda dayanakları yok.
Şimdi de geçip bakım borcuna (TMK tanımını kullnıyorum burada. 18 yaşına kadar anne baba çocuguna bakmak zorundadır hükmüne atıf) sığınmalarının hiçbir dayanagı yok
18 yaşını doldurmuş kısıtlı birey olsa bile anne babası onun için sadece nafaka yukumlusu yakınıdır. Hiçbir güç kısıtlı bile olsa anne babaya " sen bu çocuga ömur boyu bakmak zorundasın" diye bir dayatma yapamaz. Bu yasal değildir. Anne baba çocuguna sadece TMK hükümlerine göre okuyorsa 25 yaşına kadar bakmakla yükümlüdür. Ama nafaka yukumlusu yakını olarak yükümlülükleri sakldır (TMK,364).
Kısıtlı ergin bir çocuğu varsa kendi velayeti altında (vesayet makamı bu şekilde hukmettiyse) çocuğunun işlerini gorebilir, vasi olarak onun haklarının takipçisi olabilir. Ama bu da bakım borcuna dajhil değildir
"Yapmıyorum" derse vazgeçerse istemezse vesayet makamı o kısıtlı özürlü birey için başka vasi atar yani
Çünkü anne baba zorunlu değil bu konuda.Şimdi senin olaya gelelim.
1. yeğenin kısıtlandı mı? Yok. Kısıtlanma kararı çıktı mı? Yok. Yeğenin vesayet altında mı? Yok. yegenin için vesayet makamı "velayete devam" dedi mi? Yok.
BUnlara evde bakım aylıgı ödeyen bir Kurum (sosyal hizmetelr) karar verebilir mi? Yok. Sosyal hizmetlerin boyle bir yetkisi var mı? Yok.
2. hade diyelim ki yegeninizin velayetine devam kararı verdi vesayet makamı. ya da hade diyelim ki anne babasını vasi atadı hakim.
Soralım şimdi: Vesayet altında olan ergin kişiye anne babası bakmak zorunda mı? Hayır, yok. Kim diyor bunu: TMK ( 364. madde hükümleri hariç)
velayeti devam eden ergin kişiye anne babası bakmak zorunda mı? hayır, yok. Kim diyor bunu: TMK (364. Madde hükümleri hariç)
Türkiye Cumhuriyeti orman cumhuriyeti değildir. Yasaları vardır. Hiçbir kurum yasaların vermediği bir yetkiyi kullanamaz. Hiçbir kurum yasal olmayan bir hükmü dayanak yapamaz. BU ulkede yasalar ne diyorsa o!
hepsi bu.
Lütfen itirazlarında bu dayanaklarını iyi kullan. Sonuna kadar git. BU konuda son söz mevzuata aittir kuruma değil, unutma
Kolay gelsin.
