ANTALYA ENGELLİLER KAMPÜSÜ
Engelliler haftası nedeniyle Antalya’ya gelen Birleşik Sakatlar Federasyonu başkanı dostum Kenan Özüdoğru ve Özel Çocukları Destekleme Derneği Başkanı Doç. Dr. Şükran Taçoy ile bir gün geçirdim.. Bir yerel TV olan VTV de söyleşiye katıldık… Antalya’daki engelliler kampüsü’nü gördük..
Bu geçirdiğim bir gün sonucunda çok şey öğrendim.. Otuz yıllık engelli ve engelli projeleri tecrübelerime en çarpıcı olanlar bir günde eklendi.. İki konuyu sizlerle paylaşmak istedim..
- Şükran Hocam genetikçi.. Daha çok akraba evlilikleri üzerinde konuşuldu.. Yine kendisi gibi Doçent olan Mehmet hocamda Anne karnında hastalıkları tanı koyma konusunda kürsü sahibi.. Akraba evliliği denilen melanetin ülkemiz için ne başa bela bir şey olduğunu daha iyi anladım.. O melanetin nasıl bir engelli üretim bataklığı olduğunu rakamları görünce daha iyi anladım.. Ülkemizde %25 yakın akraba evliliği oluyormuş.. Bu oran Antalya’da %35 civarındaymış.. Çünkü çok göç alan yerlerden birisi olan Antalya’ya daha çok o kültürün etkisinde olanlar göç ediyormuş.. Engelli doğma oranları ve hikayeleri karşısında şoka uğradım.. Neredeyse enseste varan evlilik hikayeleri ve üste üste engelli doğumlara rağmen hala doğurmaya devam eden aile dramları dinledim..
- Asıl anlatmak istediğim ise Şükran Hocam genetikçi olmasına rağmen asıl yoğunluğunu engellileri insanca yaşatmaya eğitmeye ve eğlendirmeye adamış..
- kampusü görünce büyülendim.. Antalya girişine 10 km uzaklıkta.. Ortam olarak harika bir yer.. 40 küsur dönüm arazi üzerinde 20 dönüme yakın kapalı alana sahip, neredeyse bitmiş bir yer burası..
- Şükran Hocamın önderliğinde Valilik yer bulmuş.. Belediye inşaatı neredeyse bitirmiş, yönetimi değişikliği yüzünden şimdilik durmuş sayılsa da, Yeni Başkandan bitirilmesi için söz alınmış dev bir yatırım burası..
Üniversite/lerden söz alınmış işletmesi ve eğitim yardımı konularında.. Tabiî ki bu işletmenin asıl yönetilmesi ve yön verilmesi gereken Şükran Hocamın derneği ve diğer STK lar ve gönüllüler.. Ben ilk defa bir proje içinde Devleti, Belediyeyi, üniversiteyi, bir Sivil Toplum Kuruluşu önderliğinde iş yaparken gördüm.. Emeği geçen herkese teşekkür etmek gerekir bence.. Umarım asıl olan hizmeti başlatma ve sürdürme konusunda da en az şimdiye kadar gösterdikleri özveri ve desteği sürdürürler.. Çünkü çok büyük , çok iddialı bir proje..
- Zihinsel, görme, işitme, bedensel, otizm konularında, 3 ila 45 yaş arasında olan herkese hizmet vermeyi hedefliyor Şükran Hocam.. Rehabilitasyon merkezleri, İş atölyeleri, Derslikler, Tiyatro ve toplantı salonları, Basket sahası, Yüzme havuzu ve aynı zamanda kalınabilecek yatakhaneleri ile her şeyi düşünülmüş.. 400 kişiye aynı anda hizmet verme kapasitesine sahip bir proje..
Ama sadece rehabilite etmek , eğitmek değil amaç.. Eğlenmek, kültür etkinlikleri, orada dilediğince zaman geçirmek içinde her şey düşünülmüş.. İnternet cafeler, kütüphane, kafeterya.. Dev bir kompleks çünkü.. Yönetimi de her şeyi tatil köyü havasında yapmış.. Eminim yatılı yerleri tamamlandığında tatil köyü niyetine çok kişiye hizmet verebilir..
- Şükran Hocamın en saygı duyduğum projelerinden biriside engelli ailelerin sırtından engelli çocukların yükünü gündüzleri almayı hedeflemesi.. Ki aileler gündüzleri çalışabilsin, bir nefes alabilsinler..
- Bu Projeyi herkesin desteklemesi, bir an önce bitirilmesi ve doğru yönetilmesi herkesin namus borcu olmalıdır bence ülkemizde..
Engelliler haftası nedeniyle Antalya’ya gelen Birleşik Sakatlar Federasyonu başkanı dostum Kenan Özüdoğru ve Özel Çocukları Destekleme Derneği Başkanı Doç. Dr. Şükran Taçoy ile bir gün geçirdim.. Bir yerel TV olan VTV de söyleşiye katıldık… Antalya’daki engelliler kampüsü’nü gördük..
Bu geçirdiğim bir gün sonucunda çok şey öğrendim.. Otuz yıllık engelli ve engelli projeleri tecrübelerime en çarpıcı olanlar bir günde eklendi.. İki konuyu sizlerle paylaşmak istedim..
- Şükran Hocam genetikçi.. Daha çok akraba evlilikleri üzerinde konuşuldu.. Yine kendisi gibi Doçent olan Mehmet hocamda Anne karnında hastalıkları tanı koyma konusunda kürsü sahibi.. Akraba evliliği denilen melanetin ülkemiz için ne başa bela bir şey olduğunu daha iyi anladım.. O melanetin nasıl bir engelli üretim bataklığı olduğunu rakamları görünce daha iyi anladım.. Ülkemizde %25 yakın akraba evliliği oluyormuş.. Bu oran Antalya’da %35 civarındaymış.. Çünkü çok göç alan yerlerden birisi olan Antalya’ya daha çok o kültürün etkisinde olanlar göç ediyormuş.. Engelli doğma oranları ve hikayeleri karşısında şoka uğradım.. Neredeyse enseste varan evlilik hikayeleri ve üste üste engelli doğumlara rağmen hala doğurmaya devam eden aile dramları dinledim..
- Asıl anlatmak istediğim ise Şükran Hocam genetikçi olmasına rağmen asıl yoğunluğunu engellileri insanca yaşatmaya eğitmeye ve eğlendirmeye adamış..
- kampusü görünce büyülendim.. Antalya girişine 10 km uzaklıkta.. Ortam olarak harika bir yer.. 40 küsur dönüm arazi üzerinde 20 dönüme yakın kapalı alana sahip, neredeyse bitmiş bir yer burası..
- Şükran Hocamın önderliğinde Valilik yer bulmuş.. Belediye inşaatı neredeyse bitirmiş, yönetimi değişikliği yüzünden şimdilik durmuş sayılsa da, Yeni Başkandan bitirilmesi için söz alınmış dev bir yatırım burası..
Üniversite/lerden söz alınmış işletmesi ve eğitim yardımı konularında.. Tabiî ki bu işletmenin asıl yönetilmesi ve yön verilmesi gereken Şükran Hocamın derneği ve diğer STK lar ve gönüllüler.. Ben ilk defa bir proje içinde Devleti, Belediyeyi, üniversiteyi, bir Sivil Toplum Kuruluşu önderliğinde iş yaparken gördüm.. Emeği geçen herkese teşekkür etmek gerekir bence.. Umarım asıl olan hizmeti başlatma ve sürdürme konusunda da en az şimdiye kadar gösterdikleri özveri ve desteği sürdürürler.. Çünkü çok büyük , çok iddialı bir proje..
- Zihinsel, görme, işitme, bedensel, otizm konularında, 3 ila 45 yaş arasında olan herkese hizmet vermeyi hedefliyor Şükran Hocam.. Rehabilitasyon merkezleri, İş atölyeleri, Derslikler, Tiyatro ve toplantı salonları, Basket sahası, Yüzme havuzu ve aynı zamanda kalınabilecek yatakhaneleri ile her şeyi düşünülmüş.. 400 kişiye aynı anda hizmet verme kapasitesine sahip bir proje..
Ama sadece rehabilite etmek , eğitmek değil amaç.. Eğlenmek, kültür etkinlikleri, orada dilediğince zaman geçirmek içinde her şey düşünülmüş.. İnternet cafeler, kütüphane, kafeterya.. Dev bir kompleks çünkü.. Yönetimi de her şeyi tatil köyü havasında yapmış.. Eminim yatılı yerleri tamamlandığında tatil köyü niyetine çok kişiye hizmet verebilir..
- Şükran Hocamın en saygı duyduğum projelerinden biriside engelli ailelerin sırtından engelli çocukların yükünü gündüzleri almayı hedeflemesi.. Ki aileler gündüzleri çalışabilsin, bir nefes alabilsinler..
- Bu Projeyi herkesin desteklemesi, bir an önce bitirilmesi ve doğru yönetilmesi herkesin namus borcu olmalıdır bence ülkemizde..