Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Arkeoloji ve dinler tarihinin gizemi

yelpaze

Aktif Üye
Üyelik
24 Kas 2007
Konular
46
Mesajlar
3,048
Reaksiyonlar
1
Dünyayı, İnsanları anlamanın başka yolları da var. GEÇMİŞE BAKMAK.

Zaman, zaman burada paylaşımlarda bulunacağım.
hemen hemen hepsi başka bir sitelerden alıntıdır.

Maalesefki bazıları kapalı siteler olduğu için link vererek paylaşamıyorum. link versem de ulaşamazsınız çünkü.
Bazıları açık siteler olacak.
umarım ilginizi çeker



88L1PZ.jpg
[/IMG]

[FONT=Helvetica] Aphrodite'nin Doğuşu...[/FONT]
[FONT=Helvetica]Şehvet Tanrıçası Aphrodite, dalgaların köpüğünden çırılçıplak ortaya çıktıktan sonra bir deniztarağı kabuğuna binerek Kythera Adası kıyılarına geldi; ancak bunun küçük bir ada olduğunu görüp önce Peloponnesos'a gitti, buradan da kendisi için hala törenler düzenlenen Kıbrıs'taki Paphos'a yerleşti. Bastığı topraklarda bin bir renkte çiçekler açan Tanrıça'yı, burada Themis'in kızları Mevsimler karşıladı, giydirip süsledi.
Bazıları Tanrıça'nın, Kro[FONT=inherit]nos, Uranos'un erkeklik organını kesip denize atınca meydana gelen köpüklerden doğduğunu ileri sürer; bazıları da onun Zeus ile, Okeanos ve Deniz Nymphası Tethys'in mi yoksa, Hava ve Yer'in kızları mı olduğu tam olarak kesin olmayan Dione'nin kızı olduğunu. Ancak herkesin hemfikir olduğu konu, güvercin ve serçelerin kutsal sayıldığı Aphrodite'nin güzelliğini ışıktan aldığıdır.[/FONT][/FONT]

[FONT=Helvetica][FONT=inherit]Aphrodite ("köpükten doğan"), kendisine Suriye ve Filistin' de İştar ya da Aştoroth adıyla ibadet edilen ve Khaos'dan çıkarak denizde dans ettiği anlatılan tanrıçanın benzeridir. En önemli ibadet merkezi, Tanrıça'nın orijinal beyaz anikonik imajının oldukça görkemli bir Roma tapınağının harabelerinde sergilendiği ve rahibesinin her bahar denizde yıkandıktan sonra gençleşerek yeniden ortaya çıktığı yer olan Paphos'dur.
Aphrodite Dione'nin kızıdır, çünkü Dione aşıkane güvercinin yuva yaptığı Dişbudak Ağacı Tanrıçası'ydı. Zeus Dione'nin Dodona'daki kahinini ele geçirdikten sonra, Aphrodite'nin kendi kızı olduğunu iddia etmiş ve dolayısıyla Dione de Tanrıça'nın annesi haline gelmiştir. ("Themis" ve "Theseus" gibi "hazırlamak" ve "sıraya sokmak" anlamlarına gelen titlıenai'dan türeyen) "Tethys" ve "Thetis" de tıpkı Dişi Yaratıcı ve (yaşam denizde başladığı için bu adı alan) Deniz Tanrıçası gibi tanrıça adlarıdır. Güvercin ve serçeler şehvetleriyle öne çıkan canlılardı, aynı şekilde deniz ürünleri de hala Akdeniz'e kıyısı olan bütün ülkelerde afrodizyak olarak bilinmektedir.
Kythera, Peloponnesos ile yapılan Girit ticaretinin en önemli merkeziydi. Tanrıça'ya atfedilen kültün buradan Yunanistan'a girmiş olması kuvvetle muhtemeldir. Girit Tanrıçası ve deniz birbirleriyle yakından ilişkiliydi. Tanrıça'nın Knossos'taki sarayının döşemesi deniz kabuklarıyla kaplıdır. Tanrıça İdea Mağarası'nda yakuttan bir taş üzerinde, sunağının yanında anemon
çiçeği ile uzanmış bir halde, bir deniz kabuğunu üflerken tasvir edilmiştir.
Deniz kestanesi ve mürekkep balığı onun için kutsal olan hayvanlardı. Bir tanesi Tanrıça'nın Phaistos'daki eski tapınağında, birçokları da sonraki çağlara ait Minos mezarlarında bazıları fırınlanmış bir halde olmak üzere çok sayıda deniz kabuğu bulunmuştur.[/FONT]
[FONT=inherit]Kaynak: Robert Graves'in Yunan Mitleri isimli kitabından alıntımdır.[/FONT]
[/FONT]
 
Son düzenleme:
[FONT=inherit][FONT=inherit][FONT=inherit][FONT=inherit][FONT=inherit]Aşağıdaki yazı milattan 2000 yıl önce HİTİTLER’ e ait kalıntılar içerisinde bulunan bir duvar yazısına aittir.[/FONT]
[FONT=inherit]*Tanrım beni yavaşlat,[/FONT]
[FONT=inherit]*Aklımı sakinleştirerek kalbimi dinlendir…[/FONT]
[FONT=inherit][FONT=inherit]*Zamanın sonsuzluğunu göstererek bu telaşlı hızımı dengele…[/FONT]
[FONT=inherit]*Günün karmaşası içinde bana sonsuza kadar yaşayacak tepelerin sükunetini ver.[/FONT]
[FONT=inherit]*Sinirlerim ve kaslarımdaki gerginliği, belleğimde yaşayan akarsuların melodisiyle yıka, götür.[/FONT]
[FONT=inherit]*Uykunun o büyüleyici ve iyileştirici gücünü duymama yardımcı ol…[/FONT]
[FONT=inherit]*Anlık zevkleri yaşayabilme sanatını öğret; bir çiçeğe bakmak için yavaşlamayı, güzel bir köpek ya da kediyi okşamak için durmayı, güzel bir kitaptan birkaç satır okumayı, balık avlayabilmeyi, hülyalara dalabilmeyi öğret…[/FONT]
[FONT=inherit]*Her gün bana kaplumbağa ve tavşanın masalını hatırlat. hatırlat ki, yarısı her zaman hızlı koşanın bitirmediğini, yasamda hızı arttırmaktan çok daha önemli şeyler olduğunu bileyim…[/FONT]
[FONT=inherit]*Heybetli meşe ağacının dallarından yukarıya doğru bakmamı sağla.Bakıp göreyim ki, onun böyle güçlü ve büyük olması yavaş ve iyi büyümesine bağlıdır…[/FONT]
[FONT=inherit]*Beni yavaşlat Tanrım ve köklerimi yaşam toprağının kalıcı değerlerine doğru göndermeme yardim et.[/FONT]
[FONT=inherit]*Yardim et ki, kaderimin yıldızlarına doğru daha olgun ve daha sağlıklı olarak yükseleyim.[/FONT]
[FONT=inherit]*Ve hepsinden önemlisi…[/FONT]
[FONT=inherit]Tanrım, Bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için CESARET,[/FONT]
[FONT=inherit]Değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek için SABIR,[/FONT]
[FONT=inherit]İkisi arasındaki farkı bilmek için AKIL ver…....[/FONT]
[/FONT]
[/FONT]
[/FONT]
[FONT=inherit][FONT=inherit][/FONT]
[/FONT]
[FONT=inherit][/FONT]
[/FONT]
[/FONT]
[FONT=inherit][FONT=inherit][FONT=inherit][/FONT]
[FONT=inherit][FONT=inherit][FONT=inherit][FONT=inherit][FONT=inherit][FONT=Helvetica][FONT=inherit][/FONT][FONT=inherit][/FONT][/FONT][/FONT]
[/FONT]

[/FONT]
[/FONT]
[/FONT]
[/FONT]

[/FONT]
 
[FONT=Helvetica][FONT=inherit]Tevrat; Yaratılış; 22[/FONT]

[FONT=inherit]1; Daha sonra Tanrı İbrahim’i denedi. “İbrahim!” diye seslendi. İbrahim, “Buradayım!” dedi.[/FONT][/FONT]
[FONT=Helvetica][FONT=inherit]

[FONT=inherit]2; Tanrı, “İshak’ı, sevdiğin biricik oğlunu al, Moriya bölgesine git” dedi, “Orada sana göstereceğim bir dağda oğlunu yakmalık sunu olarak sun.”[/FONT]

[FONT=inherit]3; İbrahim sabah erkenden kalktı, eşeğine palan vurdu. Yanına uşaklarından ikisini ve oğlu İshak’ı aldı. Yakmalık sunu için odun yardıktan sonra, Tanrı’nın kendisine belirttiği yere doğru yola çıktı. 4; Üçüncü gün gideceği yeri uzaktan gördü. 5 Uşaklarına, “Siz burada, eşeğin yanında kalın” dedi, “Tapınmak için oğlumla birlikte oraya gidip döneceğiz.”[/FONT]

[FONT=inherit]6-7; Yakmalık sunu için yardığı odunları oğlu İshak’a yükledi. Ateşi ve bıçağı kendisi aldı. Birlikte giderlerken İshak İbrahim’e, “Baba!” dedi.[/FONT]
[FONT=inherit]İbrahim, “Evet, oğlum!” diye yanıtladı.[/FONT]

[FONT=inherit]İshak, “Ateşle odun burada, ama yakmalık sunu kuzusu nerede?” diye sordu.[/FONT]

[FONT=inherit]8; İbrahim, “Oğlum, yakmalık sunu için kuzuyu Tanrı kendisi sağlayacak” dedi. İkisi birlikte yürümeye devam ettiler.[/FONT]

[FONT=inherit]9; Tanrı’nın kendisine belirttiği yere varınca İbrahim bir sunak yaptı, üzerine odun dizdi. Oğlu İshak’ı bağlayıp sunaktaki odunların üzerine yatırdı. 10; Onu boğazlamak için uzanıp bıçağı aldı. 11; Ama RAB’bin meleği göklerden, “İbrahim, İbrahim!” diye seslendi.[/FONT]
[FONT=inherit]İbrahim, “İşte buradayım!” diye karşılık verdi.[/FONT]

[FONT=inherit]12; Melek, “Çocuğa dokunma” dedi, “Ona hiçbir şey yapma. Şimdi Tanrı’dan korktuğunu anladım, biricik oğlunu benden esirgemedin.”[/FONT]
[FONT=inherit]13; İbrahim çevresine bakınca, boynuzları sık çalılara takılmış bir koç gördü. Gidip koçu getirdi. Oğlunun yerine onu yakmalık sunu olarak sundu. 14; Oraya “Yahve yire” adını verdi. “RAB’bin dağında sağlanacaktır” sözü bu yüzden bugün de söyleniyor.[/FONT]

[FONT=inherit]15; RAB’bin meleği göklerden İbrahim’e ikinci kez seslendi: 16; “RAB diyor ki, kendi üzerime ant içiyorum. Bunu yaptığın için, biricik oğlunu esirgemediğin için 17; seni fazlasıyla kutsayacağım; soyunu göklerin yıldızları, kıyıların kumu kadar çoğaltacağım. Soyun düşmanlarının kentlerini mülk edinecek. 18; Soyunun aracılığıyla yeryüzündeki bütün uluslar kutsanacak. Çünkü sözümü dinledin.”[/FONT]

[FONT=inherit]19; Sonra İbrahim uşaklarının yanına döndü. Birlikte yola çıkıp Beer-Şeva’ya gittiler. İbrahim Beer-Şeva’da kaldı.[/FONT][/FONT][/FONT]
 
[FONT=Helvetica] 1635 yılında Peter Paul Rubens tarafından yapılmış muhteşem bir yapıt.[/FONT]
[FONT=Helvetica]Konusu dışında eserdeki renk, ışık, gölge, üslup üzerine saatlerce konuşabileceğimiz bir eser. Ta[/FONT][FONT=Helvetica]blonun konusuna gelince, Cimon(yaşlı adam) dönemin iktidarı tarafından bir iftira ile açlığa mahkum edilmiş ve hapse atılmıştır. Yeni doğum yapan kızı Pero büyük zorluklarla gardiyanlara rüşvet vererek babasını ziyarete gider ve babasını ölümden kurtarmak için kendi sütüyle emzirir. Gardiyanlardan biri durumu görür ve genç kadının yaptığı bu fedakar davranış yetkilileri derinden etkiler ve Cimon'u serbest bırakırlar .
Geçmişte olduğu gibi günümüzde de Cimon'lar var ama önemli olan zulme karşı Pero olabilmek..

d5P9gb.jpg
[/IMG]

[/FONT]
 
[FONT=sans-serif]*Her gün bana kaplumbağa ve tavşanın masalını hatırlat. hatırlat ki, yarısı her zaman hızlı koşanın bitirmediğini, yasamda hızı arttırmaktan çok daha önemli şeyler olduğunu bileyim…

Bu sözlere şuan ki zaman diliminde çok ihtiyacımız var . Herkeste bir acelecilik koşuşturma ve hızlı işlem merakı yüzünden ANI yaşayamıyoruz anın tadını alamıyoruz . Asansörde bile 10 defa çağrı düğmesi mi basılır ? o hale geldik .[/FONT]
 
[FONT=Helvetica]Pio Fedi 1815 - 1892 The Rape of Polyxena, 1855-65 Loggia dei Lanzi, Firenze

[/FONT]
60IoHI.jpg



bazıları müstehcen diyebilir ama bu bir sanat harikasıdır. ne bir fotoğraf, nede resimdir. bildiğiniz MERMER taş yontularak bu hale gelmiş.
 
[FONT=sans-serif]ANI yaşayamıyoruz anın tadını alamıyoruz . [/FONT]

emin ol ki bu senin tercihin.
çok yakın bir zamanda paylaştığın bir fotoğraf vardı.
küçük bir tepenin etrafındaki yeşil çayırları gösteren.
inan olsun içimden dedimki "yahu bu adam tavuklarını orada besliyor da, kendisi bu güzelliği niye yaşamıyor.
belki farketmiyorsunuz ama,
Büyük sehirler hayatınızdan herşeyi alıp götürüyor.
elindeki imkanların farkında değilsin. bunu farketmelisin arkadaşım.
gördüğüm kadar bakir topraklar orası. uzun zaman gübrelenmemiş.
elinde böyle bir arazi varken tavuk senin neyine ?
organik tarım yap.
devlette destek veriyor, değerlendir bunları.
 
[FONT=Helvetica]1934 yılında İsveç parlamentosu’nda alınan bir kararla kalıtımsal hastalığı olan, psikolojik, psikiyatrik rahatsızlığı olanlar, alkolikler ve herhangi bir şekilde sosyal yaşama uyum sağlayamayacağı düşünülen kişiler, Laponlar çingeneler ve tatarlar kimi zaman zorla, kimi zaman ikna yöntemiyle bazı durumlarda ise aldatılarak kısırlaştırıldılar.[/FONT]
[FONT=Helvetica]İsveç parlamentosunda kısırlaştırma için çıkarılan yasa öjenik, sosyal, ve tıbbi olmak üzere üç ayağa dayanıyor.[/FONT]
[FONT=Helvetica]1934 yılında çıkarıla[FONT=inherit]n yasa ile 1976 yılına kadar 63.000 kadını izin almadan kısırlaştırdılar alkolik ve ruhsal rahatsızlıkları olanlar ve etnik grupları da içine alan. Yasa kapsamında Kuzey Avrupa’da göçebe yaşam süren Çingeneler ve Tatarlar ve ile İsveç, Norveç ve Finlandiya’nın kuzeyinde yine göçebe yaşam süren Laponlar da nasibini almış.[/FONT][/FONT]
[FONT=Helvetica][FONT=inherit]Kısırlaştırmaların herhangi bir sağlık şikayeti nedeniyle hastanelere başvuran kadınlar üzerinde uygulandığı ve bir çok kadının kısırlaştırmadan haberdar olmadıkları biliniyor. Bir çok kadının apandisit ameliyatı yapacağız diyerek kısırlaştırıldığı belirtilirken, kısırlaştırılması teklif edilen kadınların bilgisizlik nedeniyle nasıl bir korkunç planın bir parçası haline getirildiklerini bilmedikleri belirtiliyor.[/FONT]
[FONT=inherit]2007 yılında kısırlaştırmalar konu alan “Yeni İnsan” (Den nya människan) adinda bır fılm de yapıldı. Ayrıca 2008 yılında yine aynı konuyu ele alan Walborgs Ungar adında bir belgesel film daha yapıldı.[/FONT]
[FONT=inherit]Öjenik hareket nedir:
20. yüzyılın ilk yarısında çok sayıda taraftar toplayan öjeni teorisi, sakat ve hasta insanların ayıklanması ve sağlıklı bireylerin çoğaltılması yoluyla bir insan ırkının "ıslah edilmesi" anlamına geliyor...
alıntı ; Serdar Özbosnalıoğlu .

[/FONT]
[/FONT]
 
[FONT=Helvetica]KONSTANTİN RAZUMOV[/FONT]
[FONT=Helvetica]1974 MOSKOVA..

Mavi kadınların ressamı.

[/FONT]

[FONT=Helvetica]
BvSphO.jpg
[/FONT]
 
Son düzenleme:
[FONT=Helvetica]Piazza Navona'daki Dört Irmak Çeşmesi, Roma, İtalya.


[/FONT]
bSPexs.jpg
 
[FONT=Helvetica]Mermerden ayağın mermerden suya dokunması. Nymph heykelinin detayı (1864),[/FONT]
[FONT=Helvetica]İtalyan heykeltraş Giovanni Battista Lombardi

[/FONT]
wt8FmD.jpg
 
DEMOKLESİN KILICI
[FONT=Helvetica]"Damokles'in kılıcı"deyimi, tehlikeler ortasında korkularla yaşanan tedirgin mutlulukları anlatmada kullanılır. Buna ait mit: Syrakusa Tiranı Dionysos (MÖ 405-367), mutluluğunu öven Damokles'i çağırtır, görkemli bir yere oturtur başının üzerine kıla bağlı keskin bir kılıç asar.[/FONT]
[FONT=Helvetica]Damokles tüm ihtişamın ortasında ölümün sıcaklığını ensesine hissettiğinde böyle mutluluktan, böyle görkemden azat edilmesini diler.
KISSA DAN, HİSSE.

8ZXFDb.jpg
[/IMG][/FONT]
 
8 MART KADINLAR GÜNÜ

[FONT=Helvetica]Tanrı Havva'dan önce Lilith'i yaratmıştı.[/FONT]
[FONT=Helvetica]Mutlu yaşasınlar diye onları cennetine koymuştu.[/FONT]
[FONT=Helvetica]Lakin, Lilith eşitlikten yanaydı.[/FONT]
[FONT=Helvetica]Adem'in kendisine hükmetmesine karşı çıkıyordu.[/FONT]
[FONT=Helvetica]Kendisinin de Adem gibi topraktan yaratıldığını, yani eşit olduklarını savunurdu.

[/FONT]
https://www.facebook.com/arkeootarih/posts/2110077332555788
 
Üst Alt