Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Ayağım rahatsız olduğu için saçmasapan sorularla karşılaştım...

Can Kız

Yeni Üye
Üyelik
29 Ağu 2009
Konular
1
Mesajlar
8
Reaksiyonlar
0
Bu yaşıma kadar beni bir çok insan kırdı ve incitti.Ama ben tam tersine insanları hiç kırmadım,incitmedim incitmem de.Neden mi?Çünkü kalp kırmak çok kolaydır ama o kalbin tamiri çok zordur. Benim ayağım rahatsız olduğu için bir çok saçmasapan sorular ile karşılaştım ama yine de o insanlara kızmadım.Sadece hayat felsefem ile onlara gereken dersi verdim ve vermeye de devam ediyorum.

Benim hayat felsefem çok farklıdır arkadaşlar.Size kısaca hayat felsefemden bahsedim.

Hayatta bana manevi anlamda taş atana,ben o insana manevi anlamda gül atarım.Çünkü bana manevi anlamda taş atan kişi sadece benim 10 saniyelik canımın acımasına sebebiyet verir.Ama ben ise bana manevi anlamda taş atana gül attığım için o kişinin yüreği acır bir ömür boyu.Çünkü taşa karşı gül...!!!Yani manevi anlamda atılan taşın acısı sadece 10 saniyelik ama atılan o taşa karşı atılan tek bir gülün acısı ömür boyudur...
İşte arkadaşlar bu hayat felsefem ile insanlara hep ders verdim ve vermeye de devam ediyorum...
smiley1.gif
 
Çok güzel anlatmışın kardeşim.. Bende hiç kimsenin kalbini kırmam onlar kırsın boşver derim.. Elbet anlarlar yaptıklarının yanlış olduğunu..

Ben onlara karşı en fazla 1 dklık kırgınlık duyarım daha sonra hiçbişi olmamış gibi konusmaya çalışırım...

Dediğin gibi kalbi kırmak kolay ama onarımı çok zordur..

Paylaşım için teşekkür ederim.. :)
 
Slm

bu tam bir atasözü olmuş yada mevlanın sözü kim olursan ol gel yine gel. yada ben sessiz sakin ama dolaylı olarak incitirim gibi olmuş güzel
 
Hz isanın sözüdür.Biri size tokat attıgı zaman diger yanagınızı uzatın.

Ben katılmıyorum bu söze hakedene hakettigi dersi hemde zaman geçirmeden vereceksin.
Cankız senin cezalandırmanı anlayacak bir ruhtaki insan zaten seni kırmaz.
 
bak ben öyle biri değilimmm... kim bana ne yapsa ben 2 katını daha fazla yapıyorum benimm hayat felsefemede bu kendimi kimseye ezdiremem karşımdakkii hayvanca davranıyorsa bende ona hayvanca davranırım bu kadar basitt ...
 
Cankız,
Aslında olması gereken bu ama maalesef bu zamanda taş atana gül de atsan vicdanını sızlatamayacağın öyle çok taşlaşmış kalpler var ki...Benim felsefem ise sadece ve sadece Hasbinallah....
Ama sen bu felsefenden hiçbir zaman vazgeçme,Rabbim de senin temiz niyetine binaen seni darda koymaz inşallah...:)
 
bu yaşıma kadar çok hakaretlerle karşılaştım kimi zaman isyan ettim kimi zaman sustum hayata küstüm 2 ,3 ay evden çıkmadığım oldu ama bir çare bulamadım kendimi öldürmeyi çok düşündüm onuda yapamadım nedeni ise bu dünyada çektiğim ızdırap yetmezmiş gibi öteki dünyamdada ızdırap çekmek istemiyorum
 
bence söylenenin dışında söylenmeyen sözlerin ardındaki acıtma ve bakışlar daha acıtıcı.ama artık pekte umrusamıyorum ben. Beni kabul eden ben olarak kabul etsin etmeyeceksede etmesin...
 
Ben önceden susardım çekinirdim korkardım.. Korktukca daha üstüne gelirler.. Daha sonra onların tepkilerine çok sert cevaplar vermeye başlayınca onlar çekindiler benden..
 
bazen herkese yumuşak ve daha olgun davranamıyoruz .. ipler bir yerden kopabiliyor.. artık bıkıyo insan..yeterr diyo yüreklerr..
 
cankız felsefen çok güzel çok ileri derecede erdemli insan felsefesi ama çok zor bunu herkes yapamaz bende bana yapılan kötü muamale karşısında çoğunlukla susarım sabrederim ama ne yalan söliyim gül de atmam içimden hep kırgınlığım devam eder o kişi benim için önemini kaybeder

----------

yazımı göremiyorum:)
 
Engelim ve ben

Arkadaşlar size engelimdem aslında engelsiz engelimden bahsedeceğim.İçimden geldi bunu sizlerle paylaşmak.Şu an çok duygusal anımdayım ve bu yazdıklarımı yüreğimden gelerek yazacam.Umarım yazdıklarımla sizleri sıkmam...Anlayışınız için şimdiden saygılarımla teşekkür ediyorum hepinize...

Daha önce de yazmış olduğum gibi ben 11 aylıkken sağ ayağımdan çocuk felci (polio sekeli) geçirmişim.O zamana kadar ayağımda hiçbir rahatsızlık yokmuş,hatta yeni yeni adımlarımı atmaya başlamışım.İşte bir gün yüksek ateşten dolayı kader olsa gerek sağ dizim çocuk felcinden dolayı tutmaz olmuş.3 yaşıma kadar hiç yürüyememişim.Canım annemim sayesinde ,yapılan dıştan destekli bir cihaz ile yürümeye başlamışım.O zamanlar 3 yaşımda olduğum için nasıl yürüdüğümü hatırlayamıyorum doğal olarak.Ama 7 yaşımdan sonra nasıl yürüdüğümü yani ayağımla ilgili herşeyi hatırlıyorum...

Ayağım rahatsız olduğu için ben 8 yaşımda okula başladım.Ama o cihaz çok ağır olduğu için okula annem beni hep sırtında taşıyarak götürdü hemde inanmıyacaksınız ama tam 8 sen beni canım annecim sırtında taşıyarak okula götürdü ve getirdi.Yani ben orta üçe giderken bile canım annecimin gittim okula.Çocuklar benimle dalga geçiyorlardı benim için çok zordu ama yine de söylenenlere ne ben ne de canım annecim aldırış etmiyordur.Çünkü bu Allah`tan gelen bir rahatsızlıktı.

8 yaşımda okula ilk başladığım zaman çok heycanlıydım.Benimle okulda çocuklar hep sakat sakat diye dalga geçerlerdi.Ama ben insanlara inat ve hayata inat bu söylenenlere hep gülüp geçiyordum.Ben çocukluğumu dolu dolu yaşadım.Kendimi asla bir engelli olarak görmedim.Ben de ip atladım,seksek oynadım,saklambaç oynadım, ve aklıma gelmeyen diğer çocuk oyunlarının hepsini oynadım.Çünkü ben de bir çocuktum ve benim de hakkımdı herşeyi dolu dolu yaşamak diğer çocuklar gibi.ben cihazım kırıldığında hep ağlıyordum ama yine de cihazımın kırılacağını bile bile ip atlıyordum.Her cihazım kırılışında canım annecim beni yine sırtlayıp ortapediye götürüyordu.İşin ters tarafı çok aksi bir çocuktum.Cihazım kırılınca o cihazı tamir edilmiş olarak kabul etmiyordum ve her seferinde bana yeniden yani sıfırdan cihaz yaptırıyorduk.

O küçük kız orta okula kadar taktir alarak okulunu başarıyla bitirdi ve artrık lise dönemi başladı.

Liseye gitmeden önce sanki bir mücize oldu..

Abim yurtdışındaydı ve ordan bana Türkiye de olan bir doktorun felç konusunda çok başarılı olduğunu ve felçli yürüyemiyen insanları yürüttüğünü söyledi.Yurtdışındaki felçli insanların çoğunu o doktorun yürüttüğünü söyledi ve benimde o doktora gitmem gerektiğini söyledi.

Ve biz canım annecimle ve canım babamla o doktora gittik.Çok heycanlıydım ve bir o kadar da korkuyordum.Acaba ne diyecek doktor beni de diğerleri gibi yürütebilecekmiydi bu sorular adeta beynimi kemiriyordu.Ben o zaman 16 yaşımda idim.Doktor ayağımı muayene etti ve çok ilgiç ki ayağımdan röntgen bile çekmeden ben seni yürütecem dedi hem de kendi ayağınla cihazı atacaksın artık dedi.O an yemin ederim ki arkadaşlar mutluluktan ne yapacağımı şaşırdım ve sadece sustum.Ameliyat günü geldi çattı ve doktorum beni ayağımdan 10 kere ameliyat etti tam bir sene içinde.Tabi yapılan bu bir dizi ameliyatlar yüzünden 1 sene gecikmeli liseye başlamak zorunda kaldım.Ve artık kendi ayağımla cihazsız yürüyeceğim gün geldi çattı.Doktorum o ameliyatlardan sonra artık Özlemcim yürüyebilrisin dedi ama ben korkudan adım atamadım.Sanki yine dizim katlanacak ve ben düşecem gibi korkuyordum.Doktorum baktı ki bende heycan ve korku var aynen şöyle dedi.Özlemcim annenin elinden ve benim elimden tut ve korkmadan yürü.Hiç korkma sakın.3 adım attıktan sonra ben de elini bırakacam ve annen de elini bırakacak ve sen kendin yürüyeceksin tamam mı dedi.Ben de tamam dedim.İşte o an geldi ve ben artık yürüyordum.O an ki mutluluğumu anlatamam arkadaşlar.Mutluluktan ağladım.Çünkü artık gerçekten cihaz olmadan yürüdüm.Ya o yürüdüğüm an anlatılmaz bir duyguydu benim için...

Artık okula yani liseye kendim tek başıma gitttim.Çünkü artık ayağımda 6 kiloluk bir cihaz yoktu.Ben kendi ayağımla yürüyordum artık..Sadece hafif aksıyarak yürüyordum.

Sonra ünüversite dış ticaret bölümünü okudum. Artık 22 yaşındaydım be kendi ayaklarımın üstüne durmam gerekiyordu ve bunun için de çalışmam gerekiyordu.Tabi herşeyden önce bir bayan olarak ekonomik özgürlüğümün de olması gerekiyordu ve geleceğimin güzel olması için de sigortamın olması şarttı.

22 yaşımdayken uluslararası özel bir firmaya işe girdim.Ve bu uluslararası firmada Planlama Uzmanı olarak 7 sene çalıştım.
smiley1.gif


Şu an 29 yaşımdayım ve hayatı çok seviyorum.Ben hayat ne kadar zor olsa da hayatın yaşamaya değer olduğunu çok iyi biliyorum arkadaşlar.Hayata gülen gözlerle bakıyorum ve gülen gözlerim gün geçtikçe bir yıldız gibi parlıyorlar.
Herşeyimi aileme borçluyum.Ailemi canım kadar çok seviyorum ve tabi ailem de beni çok seviyor.Arkadaşlarım da çok iyiler sağolsunlar.Bana çok değer veriyorlar ve beni çok seviyorlar tabi bende arkadaşlarıma çok değer veriyorum ve onları çok seviyorum...
smiley1.gif


Allaha çok şükür şu an da ayağım çok iyi ve ben çok mutluyum...
smiley20.gif


Allah herkese acil şifalar versin.

ARKADAŞLAR İNANIN Kİ BU YAZIYI GÖZLERİMDEN DAMLA DAMLA SÜZÜLEN GÖZYAŞLARIMLA YAZDIM ŞU AN...
(19).gif
 
Cankız hayat herşeye rağmen yaşamaya değerr tabiki..onun için yaşamaya gayret ediyoruz.. hemde büyük bir istekle..

Ayrıca yazını okudum .. hep bölye pozitif olman çok güzel..umarım hiç bir aksi düşünce beyinine girmez..Hayatda birşeyleri başarabilmen sana çok büyük bir güven veriyor ve daha çok herşeye pozitif bir çizgiyle bakabiliyosun.

O amelyatları olup kendi başına yürümene çok sevindim.bende küçüklüğmden buyana ayrıca bir yük olan bacığımdaki sorunu yine bir dizi amelyatla düzeltmiştim..
 
Değerli yorumunuz için ben teşekkür ederim.Evet ben hayata pozitif bakmayı biliyorum.Bu da benim hayata gülen gözlerle bakmamı sağlıyor..
 
neler yasamışsın cnm
ama pes etmemişsin helal sana hayata herzamn pozitif bakmak
çok
önemli cnm dilerim bundan sora hep mutlu olursun
 
Rica ederim arkdaşım..

Bir engelli için bir iş sahabi olması onun için en büyük pozitif duygu yaratacak nedenlerden biridir.Benim hayata pozitif bakamamam daki engel bir işimin olmamasıdır..düşün geleceği belli olmayan.. bir insan nasıl bir düşünceyle hayatını sürdürebilir. ve bu kişi engelli olursa. aklından geçenleri bir düşün..

Hep pozitif kalman dileğiyle arkadaşım...
 
Annenin sırtında seni okula götürdüğünü okuyunca, ilk okula yazıldığım günler aklıma geldi. Ameliyattan yeni çıktığım için düzgün yürüyemiyordum. Sağolsun annem beni yaklaşık bir ay sırtında taşımıştı. Sene kaybım olmasın diye beni okula yazdırmış. İyi de olmuş, bu sayede krizden önce işe girmek nasip oldu.

Şu an bacağının iyi olmasına çok sevindim. Herşey gönlünce olsun inşallah.
 
Çok saolun arkadaşlar inan ki şu an beni çok daha fazla duygulandırdınız bu güzel yadığınız cümleler sayesinde..
 
Cankız boşuna dememişler ağlarsa anam ağlar gerisi yalan ağlar.İnşallah yüregin gibi bahtında iyi olur.Bu yazıyı okupta duygulanmamak elde degil.
 
Bizi kırsalarda kırılan biz olalım, üzülen biz olalım ama kimseyi üzmeyelim, kimseyi kırmayalım. Böyle bir hayat felsefesini benimsediğin için sizi teprik ediyorum. Bizi kıranı biz de kırarsak bizim o insandan farkımız ne olur? Bunun için ılımlı olan biz olalım hiç bir şey kaybetmeyeceğimiz kesindir.

Biz engellilere insanların düşüncesizce kullandığı sözler bazen bize diken olup batsada, onlar bizi anlmayarak anlamsızca davransada, biz kendimizi bize yakışan bir şekilde anlatarak bir çok sorunu çözeceğimizi düşünüyorum.
 
bence kendini bukaadr ezdiremnei mantıklı bulmuyorummmm can kız cin gibi oll karşındaki neyse öyle davrannnn yokkssaa kilo alırsınnnnn
 
amennnnnnnn iii vazgeçme sende sonra şişko ol sana şişko patat diyecekler sonra yineeee konuşmasınn bu sefr obezz diycekklerr........................................
 
cankız

Yürümenin tadını bir tarif et,nasıl bir duygu ha, güzel cankız...
 
can kız neler yaşamışsın evet duygulanmamak elde değil ama çok şükür ki şuan iyisin inşallah ileriki yaşamında da hep sağlıklı ve mutlu güzel günler seninle olur...
 
Güzel bir felsefe. Uygulayabilsek keşke. Ama, karşı taraf kötü niyetliyse ben o insan için iyi düşünmem, düşünemem.
 
Üst Alt