Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Bahar yanında mıydı yoksa uzaklarda mı? [Yaşam]

Üyelik
16 Ocak 2008
Konular
12
Mesajlar
113
Reaksiyonlar
0
BAHAR....

Küçük bir köyde başlarmış hikaye....
İki kız kardeş bir yanda.
Şehirde mücadele eden ama neye karşı ne mücadelesi verdiğini bile anlayamayan bir anne adayı Bahar....

İki kız kardeş küçük bir köyde yaşarmış.Annelerini kaybettikten sonra babaları da hastelanmış ve yakın bir zamanda babalarını da kaybetmiş iki kız kardeş.O acı içinde Abla Zeynep kardeşi Ayşe'yi okutabilmek için elinden gelen herşeyi yapacağına dair söz vermişti babasına mezarı başında.
Zeynep...
Yüreğinde beslediği yücelikle analık yapmaya başlamıştı kız kardeşine.

Hikaye köyde bu şekilde devam ederken bir yandan da;
şehirde başarıları ile ödüller almış yazar bir kızın karnında taşıdığı ve özürlü olacağı için onu doğurup doğurmama kararı ile savaşmakta olan endişelerini ele almaktadır.

Köyümüze dönelim esas başlayacak olan acı ve fedakar anne Zeynep'in hikayesine.Zeynep kız kardeşi Ayşe'yi okutmak için kendinden yaşca büyük olan ama maddi gücü iyi olan Feritl'le anlaşmalı bir evlilik yapma kararı alır.Anlaşma "Zeynep Ferit'le evlenecek ve Ferit'te Ayşe'yi en iyi okulda şehirde okutmakla yükümlü olacaktı.

Davul zurna telli duaklı gelin oldu Ayşe...

Ferit 40 yaşında biraz rahatsız ve terkedilecek duygusu ile vakti gelince kendini kaybeden gözü kararan bir adamdı.

Ayşe düğünün ertesi günü kardeşini şehre yollar okuması için.Herşey dilediği gibi olmuştu sanki.

...........................
Şehirde ki hikaye de yaşayan kız Bahar karnında ki bebeği kaybedeceği snatındaki başarılar için ödüller için doğurmama kararında kesindir.Ama içinde belkide nefsine daha yenilmemiştir ki bir doktora başvurur.Bir Psikolağa.
Psikolog Murat bey Bahara köyde yaşayan Zeynep'in hikayesini anlatmaya başlar.

...........................
Zeynep Ferit'le yediği dayaklara rağmen iyi bir evlilik sürdürmeye çabalar.Ve hamile kalır kısa bir zaman sonra Ferit 40 yaşında baba olacağı için mutlu olmuştu ki karısının doğum yapacağı o günlerde onu yine terkedilme korkusu ile nefsine yenilip dövmeye başlar.Zeynep yüzünde bir bıçak çiziği ile acılar içinde yere yığılır.Köylüler yardımına yetişip ona ebeyide getirterek sağlıklı bir şekilde yavrusunu kucağına verirler.Korkuları giderek artmaktaydı Zeynep'in Ferit'ten yani babasından kızını korumakla yükümlü olmuştu.
Bir yandan kızını koruyacaktı Ferit'ten ve kendini...
Bir yandan da kız kardeşinin tamamlaması gereken eğitimini...

(Köyde olaylar bu şekilde gelişirken yani Doktor Murat Bahar'a bir annenin dramını ve sabrını anlatmaya çalışırken Bahar henüz kendi kararını verememiş her akşam uykusunda kabuslar görsede özürlü bebeğimi ve yaşamı mı yoksa sanat ve ödüllerimi karar verememiştir.)

Zeynep bebeği ile mutluydu.Kız kardeşi de tatil için yanına gelmişti.Ferit'in ablasına yaptıklarını hissetmeye başlayan Ayşe Zeynep'ten olayın gerçeklerini duymamış ve dinlememiş olduğu halde isyan etmişti Ferit'e ki bu isyan Zeynep'in kucağını boş bırakmıştı.

Ayşe Ferit'e nasıl bir baba olduğunu kızgınlıkla sormaya başladı ve onun ablasına karşı gösterdiği şiddetin farkında olduğunu belli etti.Ama bu herşeyi iyi değil daha da kötü etmişti.Ferit Zeynep le kaçmaya çalışan Ayşeyi ve bebeği yakalayıp zarar vermek istedi yine.Başaramadı ama...
Başaramadı çünki Zeynep yine o ana ruhu ile kendini Ferit'e yem olarak bırakmıştı.Kızını kardeşine verdi ve onların kaçmasına zarar görmemesine izin verdi.Hem evlatsız hemde kardeşsiz kalmıştı Zeynep yediği dayaklara rağmen yine de Ferit'i acıdığı için mi ne terketmedi hiç.

Geldi zaman geçti zaman yaşanan onca olay 7 yılı almıştı annenin yanından geçen bomboş evlatsız 7 yılı.Zamanla mektuplaşıp telefonlaştılar ve buluşma kararı aldılar tren istasyonunda.Ferit yine kend duygularına esir olup Zeynep'in telefon konuşmalarını dinlemişti.Zeynep'in onu terkedeceğini düşünmüştü ki onu kızına gitmemesi için eve kilitler ve tren istasyonuna kendi gider.

Tren istasyınunda gördüğü kızına hırsla koşarak gider ve;
"Annen seni istemiyor" diye kaykırır küçük kıza annesini görmekle heyecana kapılan küçük kız deliye döner ve tren istasyonundan koşarak kaçmaya başlar.Teyzesi Ayşe onun ardından koşarken bir otobüs altında kalarak hayata veda eder oda.
Zeynep yaslı bir anne...

..................................................
Bahar doktor Murat ona tüm bu köyde geçen hikayeyi anlatırken ve olay teyzenin basılmasına gelmişken bu noktada ayağa kalkarak doktor Murat beye bağırmaya başlar.Doktor Murat Bahar'a aslında kendi hikayesini anlatmaktaydı.Zeynep Bahar'ın annesi idi.Ferit babası AYşe de teyzesi.
Kendini yıllarca terkedilmiş hissediyordu Bahar.İşte bu yüzden dir belkide ki anneliğin ne anlama geldiğini hiç hissedememiş ve karnındaki bebeğe kıymaya bile cesaret etmişti.
Murat doktor olarak ve insan olarak Bahar'a annelik duygusunu kendi hayatının bir kesiti olan parçalardan dile getirerek öğretti Bhar'a analığı insanlığı...
Çıkarsız sevgiyi....

Bahar krnındaki bebeği aldırmaktan vazgeçer ve onu doğurma kararı alır.Annesi Zeynep'e yaşadığı köyde ulaşmayı başarır.
Anne olacaktı Bahar fedakar duyguları ile.
Zeynep te sonunda yıllar geçmiş olsa da bebeğine kızına kavuşmakla geçen yıllar hasret dolu yıllara veda etmiş kızını bağrına basmıştı.
Ferit' ede ona yaptığı onca kötülüğe rağmen tekerlekli sandalyesinde bakmaya devam etmiştir.
 
MERHABA ARKADAŞLAR BU KONUYA CEVAP YAZILMAMASI BENİ ÇOK DÜŞÜNDÜRDÜ.
HEPİMİZİN HER KONUDA FİKRİ OLUYOR AZ ÇOK.
MERAĞIM BU SADECE EN AZINDAN BAŞLIĞA DEĞİLSE BİLE BU YAZMIŞ OLDUĞUM CEVABA CEVAP İLETİLERİ YOLLAMINIZI BEKLİYORUM.
 
Eminem bebeğim.. :) Konu çok güzel ve etkileyici...Bizlerle paylaşmanda çok hoş.. :)

Senden benim ricam senin özel bir durumun var bir çoğumuz biliyoruz..

Bu tür yazıları çok okuyup takılmaman..SENİ ÇOK SEVİYORUM... :wink:

Kafanı karıştırmaktan başka bir işe yaramıyor canım benim... :)
 
Emine Hanım..Buraya ne cevap yazılır? Ne denir? Dertleşmişsiniz bizimle..Bizde sizi dinledik..

Yaşanmışla ölmüşe bir şey denilmezki..Böyle özeller karşısında laf etmeyi bırakın, edeni döverim ben.
Geçmişin duvarını kendi önünüze örmeyin lütfen..Bizi oraya çekmek yerine, siz oradan çıkın..Selamlar.
 
% 90 Özürlü Cerebral Palsi hastası 8 yaşında bir oğlum var, Ben Askerde iken ,Yaklaşık 7 yıl önce Annesi bizi terkederek kendi hayatını yaşamayı seçti, boşandık. Başkasıyla evlenmiş...


Başaramadı çünki Zeynep yine o ana ruhu ile kendini Ferit'e yem olarak bırakmıştı.Kızını kardeşine verdi ve onların kaçmasına zarar görmemesine izin verdi.Hem evlatsız hemde kardeşsiz kalmıştı Zeynep yediği dayaklara rağmen yine de Ferit'i acıdığı için mi ne terketmedi hiç.


iki konudada bahsi gecen annelerın nasıl anne olduğu acıkca görülüyor
birinci konudaki anneye yazıklar olsun demekten başka bir şey söylenmez herhalde;
 
Sevgili Hasan Durmuş şiddetli bir şekilde bu tür anneleri kınıyorum ama inan bana evladının yanında olup onu terk etmeyen bir babayıda tebrik etmek lazım.Olması gereken doğruları seçti.En önemlisi de insanlığını terk etmedi.
 
ÇOK ETKİLEYİCİ VE GÜZEL BİR HİKAYE GERÇEKTEN DÜŞÜNDÜRÜCÜ Bİ KONU PYLAŞIM İÇİN TŞK
 
Üst Alt