[FONT=Arial]KURUL KARARI[/FONT]
[FONT=Times New Roman]Yüksek Planlama Kurulundan:[/FONT]
[FONT=Times New Roman]Tarih : 31/12/2010[/FONT]
[FONT=Times New Roman]Karar No : 2010/44[/FONT]
[FONT=Times New Roman]Konu : Bakım Hizmetleri Stratejisi ve Eylem Planı (2011-2013)[/FONT]
[FONT=Times New Roman]Yüksek Planlama Kurulunca;[/FONT]
[FONT=Times New Roman]Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığının 30/11/2010 tarih ve MY-71 sayılı yazısı ile Kurula intikal ettirilen Özürlüler İdaresi Başkanlığının 17/9/2010 tarih ve 1715 sayılı yazısı dikkate alınarak; Özürlüler İdaresi Başkanlığı koordinatörlüğünde sorumlu ve işbirliği yapılacak kurumların görüşleri alınmak suretiyle hazırlanan ekli “Bakım Hizmetleri Stratejisi ve Eylem Planı (2011-2013)”nın kabulüne, karar verilmiştir.[/FONT]
http://rega.basbakanlik.gov.tr/main...sbakanlik.gov.tr/eskiler/2011/01/20110119.htm
BAKIM HİZMETLERİ STRATEJİSİ VE
EYLEM PLANI
(2011 – 2013)
İÇİNDEKİLER
I. BÖLÜM: Giriş
1.1. Bakım Hizmeti Kavramı
1.2. Türkiye’deki Mevcut Durum
1.3. Bakım Hizmetleri Stratejisinin Gerekliliği
II. BÖLÜM: Stratejik Öncelikler
1. Öncelik: Evde Bakım Hizmetlerinin Geliştirilmesi
2. Öncelik: Kurumsal Bakım Hizmetleri Konusundaki
Eksikliklerin Giderilmesi
3. Öncelik: Bakım Hizmetlerine Yönelik Eğitim Programlarının
Geliştirilmesi
4. Öncelik: Bakım ve Rehabilite Edici Destek Teknolojilerinin
Geliştirilmesi
5. Öncelik: Bakım Güvence Sistemleri ve Finansmanı
Oluşturulmasına Yönelik Çalışmaların
Gerçekleştirilmesi
III. BÖLÜM: İzleme
IV. BÖLÜM: Bakım Hizmetleri Eylem Planı
I. BÖLÜM: Giriş
1.1. Bakım Hizmeti Kavramı
Bireylerin yaşadıkları toplumda sağlıklı, kaliteli ve mümkün olan en uzun süre başkalarına bağımlı olmadan yaşayabilmelerini sağlamak sosyal devlet anlayışının bir gereğidir. Özürlü bireyler özür türüne ve derecesine göre günlük yaşamlarında çeşitli oranlarda güçlüklerle karşılaşmakta ve destek hizmetlerine ihtiyaç duymaktadır. Bu çerçevede bireysel ihtiyaçlarını bir başkasının yardımı olmaksızın gideremeyen özürlü bireyin desteklenmesini amaçlayan bakım hizmetleri önemli bir husus olarak karşımıza çıkmaktadır.
Özürlülük olgusu kendi içinde değerlendirildiğinde, özürlüler içinde en dezavantajlı grup, toplumsal hayata yeniden kazandırılması hayli güç olan bakıma muhtaç yetişkin ağır özürlü bireyler ve özürlü hale gelmiş yaşlılardır. Ağır ve yaşlı özürlü bireylere yönelik bakım hizmetlerinin niteliğinin ve bu bireylerin yaşam kalitesinin arttırılması büyük önem taşımaktadır. Ancak, ağır özürlü yetişkinler ve yaşlılar, bakım konusunda genellikle geri planda kalmaktadır. Özürlü bireylerin özellikle yaşla birlikte artan yardım ve bakım ihtiyacı sosyal devlet ilkesi temelinde öncelikle ele alınması gereken konulardan biridir.
Bakım hizmetleri; bakıma muhtaç kişiye evde veya kurumda sunulan profesyonel destek hizmetleri şeklinde tanımlanmaktadır. Bakım hizmetlerinde öncelikli hedef, bakıma muhtaç bireyin ailesinin yanında sosyal çevresinden koparılmadan bakılması ve ailenin bu bakım hizmetleri konusunda maddi, manevi desteklenmesidir.
Bakım hizmetleri genel olarak kurumsal bakım ve evde bakım olarak ele alınmaktadır. Kurum bakımı, evde verilecek desteğe rağmen bakılamayacak derecede yardıma gereksinim duyan veya aile yanında bakılması mümkün olmayan bireylerin bireysel, sosyal, psikolojik ihtiyaçlarının giderildiği, boş zamanlarını değerlendirici etkinliklerin yapıldığı, sosyal ilişkilerinin ve aktivitelerinin arttırıldığı bakım türüdür. Dünyada, uzun dönemli kurum bakımının gerek bireyler üzerinde yalnızlaşma, sosyal izolasyon, duygusal çökmüşlük, depresyon, yabancılaşma gibi olumsuz etkilere neden olması, gerekse maliyetinin yüksek olması dolayısıyla evde bakım modeline geçilmektedir.
Evde bakım hizmetleri, bakıma muhtaç özürlü bireye ve aileye verilen her türlü desteği kapsamaktadır. Evde bakım hizmetinin en temel hedefi, muhtaç bireyin ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayarak aileye destek vermek ve ailenin işlevselliğini arttırmak, muhtaç bireylerin kendi evlerinde olabildiğince uzun, bağımsız, rahat ve huzurlu bir şekilde yaşamalarını ve kurum bakımının olabildiğince geciktirilmesini sağlamaktır. Böylece bir taraftan aile bütünlüğü korunmakta ve aile karşı karşıya olduğu sorunla baş etmekte yalnız olmadığını hissetmekte, diğer taraftan da bakıma muhtaç bireyin daha iyi koşullarda yaşamını sürdürmesi sağlanmaktadır.
1.2. Bakım Hizmetleri Konusunda Türkiye’de Mevcut Durum
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü (SHÇEK) 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu ile Mayıs 1983 tarihinden itibaren özürlü ve yaşlı bireylerin kurum bakımından sorumlu kılınmıştır. Bu sorumluluk çerçevesinde SHÇEK; gündüzlü ve yatılı bakım kuruluşları aracılığı ile korunmaya, bakıma veya yardıma muhtaç aile, çocuk, özürlü, yaşlı ve diğer kişilere sosyal hizmet sunmaktadır. 2009 yılı içerisinde, yatılı ve gündüzlü toplam 72 kuruluşta 4569 özürlüye sürekli, gündüzlü ve dönemli bakım ve rehabilitasyon hizmeti verilmiştir.
Tablo 1: 2006–2009 Döneminde SHÇEK Resmi Rehabilitasyon Merkezlerinin ve Bakılan Kişilerin Sayısı
..........
2006 yılında SHÇEK’e bağlı resmi rehabilitasyon merkezleri için yapılan harcama toplamı 66 milyon TL iken, bu tutar 2009 yılında 150 milyon TL olarak gerçekleşmiştir.
...
SHÇEK’e bağlı resmi rehabilitasyon merkezlerinde kalmak için, sırada bekleyen özürlü sayısında yıllar itibariyle önemli bir düşüş gözlenmektedir. Sırada bekleyen özürlü sayısı 2006 yılında 3729 iken 2009 yılında 1723’e gerilemiştir. Söz konusu düşüşte, 2006 yılı Aralık ayında başlayan özürlü evde bakım uygulamasının önemli bir payı bulunmaktadır.
07.07.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5378 sayılı Özürlüler Kanunu ile 30 Temmuz 2006 tarihli ve 26244 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Bakıma Muhtaç Özürlülere Yönelik Özel Bakım Merkezleri Yönetmeliği ve Bakıma Muhtaç Özürlülere Yönelik Resmî Kurum ve Kuruluşlar Bakım Merkezleri Yönetmeliğine göre; özürlülere yönelik kurum bakım hizmetlerini SHÇEK’den ruhsat alan gerçek ve tüzel kişiler ile kamu kurum ve kuruluşlarının da verebilmesi öngörülmüştür. SHÇEK tarafından özel bakım merkezlerinden bakım hizmeti alan özürlüler için özel bakım merkezine, söz konusu hizmetin karşılığı olarak her ay net iki aylık asgari ücret ile KDV toplamı tutarında ödeme yapılmaktadır. Bu çerçevede, 2009 yılında 44 özel bakım merkezinde 2144 özürlü bireye bakım hizmeti verilmiştir. SHÇEK tarafından özel bakım merkezlerine bu kapsamda ödenen tutar yaklaşık toplam 16,9 milyon TL’dir.
5378 sayılı Özürlüler Kanunu ile evde bakım hizmetleriyle ilgili düzenleme de ayrıca yapılmıştır. Buna göre, bakıma muhtaç özürlü bireyler için nitelikli ve sistemli bakım hizmetlerinin verilmesine yönelik düzenlemeler getirmekte ve önceliği kurum bakımından çok kişinin sosyal ve fiziksel çevresinden ayrılmaksızın bakımının sağlandığı evde bakım modeline vermektedir. Evde bakım uygulamasına ilişkin olarak 30 Temmuz 2006 tarihli ve 26244 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Bakıma Muhtaç Özürlülerin Tesbiti ve Bakım Hizmeti Esaslarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelik hükümlerine göre; ailesi yanında bakılan özürlüler için SHÇEK tarafından aileye aylık net bir asgari ücret tutarında ödeme yapılmaktadır.
Başkasının bakımına muhtaç durumdaki özürlü kişilere resmî veya özel bakım merkezlerinde ya da ikametgâhlarında bakım hizmeti verilmesi konusunda kişinin gelir durumu dikkate alınmaktadır. Kanunun bu konudaki hükmü gereğince, özürlünün ikamet ettiği hanede kişi başına gelir düzeyinin aylık net asgarî ücret tutarının 2/3'ünden daha az olması koşulu aranmaktadır. Evde bakım aylığı, özürlüye bakmakla yükümlü olan ve bilfiil özürlünün bakımını yapan kişiye verilmektedir.
SHÇEK verilerine göre, evde bakım hizmetlerinden yararlanan kişi sayısı 2007 yılında 28.583 iken 2009 yılı sonunda bu rakam 210.320 yükselmiştir. Uygulamanın 2006 yılı sonunda başlamış olması ve yapılan başvuruların sırayla değerlendirmeye alınması dolayısıyla bu sayının önümüzdeki birkaç yıl boyunca yükselmeye devam edeceği tahmin edilmektedir. SHÇEK tarafından yapılan çalışmaya göre; özürlü evde bakım hizmetlerinden 2010 yılı sonunda 297.000 kişinin yararlanması öngörülmekte, bu rakamın 2014 yılı sonuna kadar 561.000 kişiye ulaşacağı ve 2014 yılı sonunda durağanlaşacağı tahmin edilmektedir. Buna göre 2010–2014 yıllarında özürlü evde bakım ödemesi yapılması tahmin edilen kişi sayısı ve ödeme tutarı aşağıdaki gibidir:
Tablo 2: Özürlü Evde Bakım Hizmetinden Yararlanan Kişi Sayısı ve Harcama Tutarı
...
Özürlü evde bakım giderlerinin; SHÇEK toplam bütçe giderleri içindeki payının 2007 yılında %7 iken 2008 yılında %37’ye ve merkezi yönetim bütçe giderleri içindeki payının ise 2007 yılında %0,02 iken 2008 yılında %0,18’e yükseldiği görülmektedir. 2009 yılında ise, özürlü evde bakım hizmetlerine tahsis edilen ödenek miktarının SHÇEK toplam ödenek miktarı içindeki payının % 53’e, merkezi yönetim bütçe giderleri içindeki payının ise %0,37’ye yükseldiği görülmektedir. Dolayısıyla, bütçeden özürlü evde bakım hizmetlerine ayrılan pay yıllar itibarıyla önemli bir artış göstermiş ve SHÇEK bütçe büyüklüğünün %50’sinden fazlasına ulaşmıştır.
Grafik 3: Özürlü Evde Bakım Giderlerinin SHÇEK Bütçesi ve Merkezi Yönetim Bütçesi Giderleri İçerisindeki Payları (%)
...
Yukarıda sunulan bilgilerden de anlaşıldığı gibi ülkemizde, sosyal devlet olmanın gereği olarak, bakıma muhtaç özürlü bireylere, resmî veya özel bakım merkezlerinde ya da ikametgâhlarında bakım hizmeti verilmektedir. Bu hizmette temel hedef, bakıma muhtaç bireyin ailesinin yanında sosyal çevresinden koparılmadan bakılması ve ailenin bu bakım hizmetleri konusunda maddi ve manevi olarak desteklenmesidir. Diğer yandan ailesinin yanında bakılamayacak derecede özürlü ve bakıma muhtaç olan kişiler için ise SHÇEK’in bakım ve rehabilitasyon merkezlerinin yeterli olmadığı durumlarda, özel bakım merkezlerinden hizmet satın alınmaktadır.
Temelinde ağır özürlü kişinin bireysel, sosyolojik ve psikolojik ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik bir sosyal hizmet türü olan evde bakım uygulamasının, mevcut durumda ülkemizde yalnızca özürlüye bakan kişiye aylık verilmesi şeklinde bir tür sosyal yardım ödemesi gibi yürütüldüğü görülmektedir. Ayrıca, özürlüler için evde bakım uygulamasının, sosyal güvenlik sisteminin primli kısmına dahil olmayıp, genel bütçeden karşılıksız olarak aktarılan kaynaklarla yürütülmesi de söz konusu hizmetten yalnızca ekonomik yoksunluk içindeki kişilerin yararlanması sonucunu doğurmaktadır. Evde bakım hizmetinin ağır özürlü kişinin yaşam kalitesini yükseltecek şekilde tüm bakım ihtiyaçlarını karşılaması ve sadece ekonomik yoksunluk içindeki ağır özürlüleri değil, ihtiyaç duyan tüm ağır özürlü nüfusu kapsaması gerekmektedir.
Nitekim, Dokuzuncu Kalkınma Planı’nın “Gelir Dağılımının İyileştirilmesi, Sosyal İçerme ve Yoksullukla Mücadele” başlıklı gelişme ekseninde; yoksulluk ve sosyal dışlanma riski taşıyan birey ve grupların ekonomik ve sosyal hayatta yer almalarının sağlanacağı ve yaşam kalitelerinin yükseltileceği, transfer politikalarının, gelirin yoksullar lehine yeniden dağıtımının sağlanması yoluyla etkili hale getirileceği, bu kapsamda sosyal güvenlik sisteminin sosyal risklere karşı toplumun her kesimine güvence sağlayarak gelir dağılımını iyileştirici bir etkiye sahip olmasının sağlanacağı, yaşlılara yönelik olarak evde bakım hizmetinin destekleneceği belirtilmiştir. Dokuzuncu Kalkınma Planı’nın “Sosyal Güvenlik Sisteminin Etkinliğinin Artırılması” başlıklı gelişme ekseni altında da sosyal güvenlik sisteminin; nüfusun tümünü kapsayan, toplumun değişen ihtiyaçlarını karşılayabilen, mali sürdürülebilirliği olan ve kaliteli hizmet sunan bir yapıya kavuşturulacağı ifade edilmiştir. Plan çerçevesinde hazırlanan yıllık programlarda da evde bakım hizmetlerinin desteklenmesi ve yeni hizmet modellerinin geliştirilmesi konularında tedbirler öngörülmüştür.