Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Ben mi kullandım durumumu yoksa o mu?

Rekursion

Üye
Üyelik
8 Ara 2003
Konular
3
Mesajlar
399
Reaksiyonlar
0
hic unutmuyom:

onikinci siniftayim...
(sizin oralarda lise iki oluo galiba, bilmiom)
dokus saatlik bi ders gününün dokuzuncu saati...
ingilizce dersi...
öretmen önde bishiler anlatmaya calishio...
kimse dinlemio, herkes bashka sheylerle meshgul...
bi gürültü var sinifta ki görmein!
dersin bitmesine, azat olmamiza 25 dakika kalmish...
öretmen cileden cikmish sanki...
ben de!
disharda süper bi hava var ama sinifin ici hamam gibi...
dördüncü kattayis, haliile güneshe daha yakinis :p


bu öretmen genelde de sinifi idare etmei pek beceremio
ama bugün her zamankinden beter...
derse konsantre olabilmek imkansis...
uuf !!! bi de canim felaket bi shekilde sigara istio...
(o zamanlar iciodum. yedi senedir icmiom 8))
gebericem, dayanamiom artik...
ders zamaninda sigara icmek isteyen her örenci gibi
"tuvalete" gitmek icin izin istiom öretmenden...
"gidebilirsin!" dio...
oh! keifim yerine gelio...
gerci yalan konushtugum icin hafif bi sucluluk duyuyom ama napalim?! :p
(abartmamamiz shartiyla göz yumuluodu genelde bu yalanimiza)


sevincle "tuvalete" gitmek icin yerimden tam kalkicam kiiiiii...
asansörün bozuk oldugunu hatirliom birden...
yerine gelen keifim kacio yeniden:
zaten bu sicakta bi sürü ter dökerek zar zor cikmishtim o dört kati...
shimdi bi daha in, bi daha cik?!
ohooooo, hem zor ish hem de uzun ish!
birden dersin bitmesine 20 dk. falan kaldigini hatirliom...
"tabe yaa!" diom kendime "bi daha yukari cikmaya ne gerek var?!"...
(sigara icmekten vazgecicemi mi sandinis? :p)
hemen cantami toplamaya bashliom, büük bi hevesle...


bunu fark eden öretmen:
"aniden yükselen moralini bozmak istemem ama ne yapmayi planliosun?" diye soruo bana...
planladigimin tuvalete gitmek olmadigini cok iyi bilio aslinda...
ben de bildigini biliom...
"e, tuvalete gidicem!?" diom...
"iyi de" dio "kitaplarini niye topluosun?"...
"asansör bozuk, onca merdiveni inip cikincaya kadar ders biter" diom...
"eshyalarin oldugu yerinde kalsin, git tuvalete gel!" dio...
sigara icmeye gitmeyi onun "dersini" dinlemeye tercih ediom diye
intikam mi alio aklisira, napiosa?!
uyuz oluom...
ders de ders olsa bari!
"duymadin galiba?!" diom "asansör bo-zuk!"
(11. siniftan itibaren cogu öretmenlerle senli-benli konushuoduk, "arkadash" gibi)


az önce gürültü kopan sinifta cit cikmio...
pür dikkat bizi dinlio herkez...
kaldigim yerden devam etmek istiom eshyalarimi toplamaya...
"birak onlari dedim, neden dinlemiosun beni?" dio...
"yapma!" diom shashkinlikla,
"sirf cantami almak icin onca merdiveni tekrar cikmami beklemiosun, dimi?!"
bi kac örenci daha tepki gösterio:
"olur mu ya?!" diolar...
"bu sicakta biz bile zor cikios" diolar...
caresis kalan öretmen sitemle:
"senden hic beklemesdim! hayal kirikligina ugrattin beni,
engelli olma durumunu kullanmayi hic yakishtiramadim sana!
hemde dersten kacmak icin" demes mi?!
-DONK- diye kocaman bi tash inio kafama...


(**)
afalliom...
ne yapiomushum, ne yapiomushum???
engelliligimi mi kullaniomushum?
hayir, hani yapmadigim bishe deil aslinda...
daha alt siniflardayken "ortezim bozuldu, tamirciye gitmem lazim" gibi
sacma yalanlar söyleyip yanima bi de arkadash alarak dersten kaytardigim olmushtu...
ama bu sefer aklimin ucundan bile gecmemishti...
12. siniftaki bi örencinin böle bisheye ihtiyaci yok bi kere!...
bir de öyle bi deyishi var ki adamin o sözleri
bi an kendimi dünyanin en suclu, en en en kötü insani gibi hissediom...
neyseki cabuk geliom gene kendime...


sinir oluom...
sakatiz diye sigara icmeye de mi gidemices?!
ama sanirim en cok ta kendimi öylesine suclu hissettirdigine sinir oluom...
"ben sakat olmami kullaniosam benim gibi tuvaleti bahane ederek sigara icmeye giden
diger örenciler neyini kullanio peki?!" diye sormak gelio icimden...
fakat bi an önce ordan uzaklashmak daha cazip geldigi icin susuom, uzatmiom...
cantami sinifta birakmayi düshünüom, nasi olsa arkadashlar indirirler diye...
sonra vaz geciom, neden onun dedigi olucakmish!...
eshyalarimi toplarken elimden geldigi kadar sakin olmaya calishiom...
herkes hala bana bakio cünkü...
öretmenin sitemli bakishlarina inat yanimdakinden sigara istiom, verio...
kapiya kadar topalladiktan sonra "izleyicilerime" dönüp hafif star.imsi bi tavirla:
"use your faults use your defects then you gonna be star" (*)
diom (özellikle de öretmene)...
uzaklashiom ordan...


dishariya, temiz havaya cikiom, sinirim ucup gidio... :)
beni eve götüren taksinin gelmesine az kalmish...
onu her zamanki bekledigim yerde basamaklara oturup büüük bi "afietle" sigarami iciom...
(hayatimda ictigim en lezzetli sigaralardan biriydi bu :p)
oh be! =)

***

acaba o an sakat oldugunu bile unutmush, sadece sigara icmeyi düshünen ben mi kullaniodum engelliligimi, yoksa dersten cikmami engellemek isteyen öretmen mi kullaniodu?

ya da bashka bi soru:
kullanmish olsam bile, herkes her istedigini kullanirken ben de kendi engelliligimi kendi lehime kullanmam mi yanlish (ki cokta dooru gördüümü sanmayin shimdi), yoksa bashkalarinin benim engelliligimi benim aleyhime kullanmalari mi?

sizin hic sakat olmayi kullandiginiz oldu mu?



(*) bi yerlerden kulagima ilishmish, aklimda kalmishti... yanilmiosam grace jones sölemish... "hatalarini kullan, kusurlarini (zayif noktalarini) kullan, o zaman bi star olursun" anlamina gelio ashagi yukari (daha ii bilenler düzeltsin, lütfen)...
(**) sonradan ekledigim kisim ;)


[size=2]not: gene cok uzun oldu, özür dilerim :( [/size]
 
Bence öğretmen de sen de akıllıca davranmış ve -sakatlığı umursamadan- koşulların izin verdiği en iyi kozları oynamışsınız. İkinize de helal :)
Sonuçta sen "kazanmışsın".
Öğretmen sakatlığını umursasaydı, gitmene ses çıkarmaz, tolerans gösterirdi; ama bunu yapmadı. Herkese olduğu gibi, senin de dersten tüymene tepki verdi. Yani adil ve eşit davrandı.
Sana gelince, herkes işe yarar bir yalan uydurmak için dokuz takla atarken, sen, varolan en sağlam ve geçerli bahaneyi kullanmışsın; amaca giden en kestirme sözü... İşe de yaramış. :)

Sonuç: 1-0 öndesin :)
 
Sen çok yaşa e mi Rekursion , yine yüzümde kocaman gülümsemeyle okudum yazını :D

Sakatlığımı özellikle anneme karşı kullanırdım çocukken. Ablama verilmeyen izinler bana verilirdi :) Okulda da kullandığım zamanlar oldu.
Ama en abarttığım durum işyerinde :) Müfettişler dosya istediğinde asla gitmiyorum şefle gönderiyorum :lol: Acayip uyuz oluyorum bilgisizliklerine, amaçları dosya istemek değil ağzımızdan bilgi almak. Ben sakat ve bayan olduğum için müfettiş yapılmadıysam , bunu da en güzel şekilde kullanırım hem de memnuniyetle :)
 
:) kullanirsin tabe semacim, madem onlar kullanio... hem de memnunietle!... hehehe

hazir "itiraflari" döktürmeye bashlamishken:
özellikle eskiden sakatligimi severek kullandigim bi konu erkek arkadashimla etrafta rahat rahat gezmekti... kiz arkadashlarim (hele bi de türkse) birakin sevgilisiyle rahatca gesmeyi, herhangi bi okul arkadashiyla biraz fazla konushsa hemen yanlish anlashiliodu, türlü dedikodular cikiodu... oysa ben el ele, kol kola sokaklarda keyf keyf dolashiodum, kimse dooru anlamiodu :-D... dedikodu da cikmiodu, "o cocukla aranisda bishi mi var?" gibi sorularla da rahatsis edilmiodum pek... hani sakatiz ya ne ishi olucak erkeklerin bizle, anca bize yardim ediolar diye elinden tutup, koluna girebiliris... :)

---

ama oturanboa! iyi de, dersten tüymek istememishtim ki, sakatligimi kullanmaya da niyetim yoktu... o güne kadarki okul hayatimda defalarca yaptigim gibi (yeditepenin demesiyle) sadece bi sigara kacamagiydi istegim... asansörün bozuk olmasi ishi bozdu... yoksa on dakika bile sürmesdi derse dönmem (sigarayi hizli icmekte üstüme kimse yoktu zaten :p)... öretmenin adilligi ise "sakatligini kullanmayi yakishtaramadim sana!" sözüyle tamamen sifira düshtü gözümde... resmen kashindi adam, aklimda olmayani aklima soktu... olaylar planladigimdan farkli gelishti, hem dersten tüymek hem de sakatligimi kullanmak "zorunda birakildim" :)
 
Harikasın Rekursiun :lol: Bayılıyorum Yazılarına Okuyunca Bende Okul Yılarıa gittim de ama yok ben senin Kadar cesaretli Deyilmişim . Öğretmenin gözü önünde çantamı toplayıp çıkamazdım.20 dakkika daha sabrederdim. :cry:
 
2 tane kaldı....

çok ii yapmışsın... helal
 
gülpembe, insan bisheye sinir olunca cesareti de artio ;)
hele bi de kandaki nikotin düshmüshse daha da artio, bundan emin olabilirsin... hühehehee :p


sakat oldugumu kullandigim (ya da kullandigimi sandigim) bi örnek daha:

okudugum bölümü degishtirdigimde yeni hevesle ;) yeni bölümün ilk sinavina cok güzel bi shekilde hazirlanmishtim... süper bi not alicamdan emindim... ama aksilik bu ya, sinavdan bi kac gün önce sinav yeri degishmish ve ben bunun farkina varmamishtim... internetten bakiodum hep bu tür bilgilere ve son ana kadar bi degishiklik belirtilmemishti orda... meger okulun belli bi duvarina asiolarmish ve bi tek ordaki bilgiler gecerliimish...

neyse gün ve saat geldiginde bütün bunlardan habersis gidip yanlish yerde beklemeye bashladim... önce bölümümden kimseleri göremeyince telashlandim biras ama bikac dakika sonra benim gibi internetteki bilgilere güvenen dört kishi daha gelince rahatladim... sinavin bashlamasina 10 dakika kala hala bizden bashka kimsecikler gelmeyince (en az 30-40 kishi gelir diye beklioduk) icimizden biri gidip o "meshhur" duvardaki bilgilere baktiginda ayvayi yedigimizi anladik :)... cünkü yeni sinav yeri kampüste deildi, arabayla gitmemiz gerekiodu... bunun icin de cok gec olmushtu... özellikle benim icin: arabaya git, tekerlekli sandalyeyi yerleshtir, oraya git, parkyeri bul -ki orda parkyeri bulmanin büük bi sorun oldugunu bilioduk- tekrar tekerlekli sandalyeyi cikar, ohooooo uzun ish... en az yarim saatimi alirdi... sinavin kendisi bi saatlikti zaten...

kesinlikle yetishemicemize karar verdik ve bu sinav ishleri ile ilgilenen kishilerden bi adamcazi bürosunda bulduk... durumu izah ettik (daha doorusu arkadashlar izah etti cünkü büro cok dar oldugu icin ve icerde zaten yeteri kadar insan bulundugu icin bir de ben tekerlekli sandalyemle girmiim dedim, kapidan izliodum)... ama ne dediysek te adam "bana misin" demedi... hatta nutuk atmaya bashladi bize... yok efendim, ne kadar sorumsus örenciymishis... sinavi kacirmamak icin bi gün önceden gelip otelde kalan örenciler de varmish (trenle gelmek zorunda olan örencilermish bunlar, olur ya tren gelmesmish falan diye)... biz de onlar kadar önemseseymishiz bashimiza bunlar gelmezmish, zamaninda örenirmishis sinavin yerini ve saatini... internetteki bilgilerden o sorumlu degilmish bu yüsden onu bahane edemesmishis... kendi sucumuzmush... o hic bishi yapamasmish... saydi da saydi, icini döktü bi güzelce...

halbuki olay cok basitti, kisaca shöle izah ediim: bu sinav aslinda bizim bölüme özel hazirlanmish bi sinav degildi... ekonomi bölümünün örencilerine hazirlanmish dört ayri dersten olushan dört saatlik bi yaziliydi... biz o dört dersin sadece bitanesini "ek ders" olarak gördügümüz icin ayni yazilinin sadece o derse ait olan kismini yapmamiz yeterliydi... ve bu adamcas bize nutuk atmak yerine bi kat yukarda yaziliya bashlamish olan yaklashik 200 ekonomi örencisine katilmamiza izin verse bütün problemler cözülücekti... ama yok... elinde koz var ya, ille "gücünü" göstericek bize...

adamin kolay kolay yumushamicani anlayinca iceri girip bi de ben shansimi deniim dedim... tren gelmeyebilir diye sinav icin bi gün önceden gelip otelde kalan örencilerden (böle "catlak" örencileri de daha önce hic duymamishtim! :p) bu denli etkilenen adam belki tekerlekli sandalyesiyle okumaya calishan bi örenciden de biras etkilenebilir diye düshündüm... sahiden de beni birden karshisinda görünce yüz ifadesi yumushadi biraz... yine de sakat oldugumu cok fazla kullanmamak icin olanca shirinligimi takinarak (cok mütevaziyimdir, biliom :p) ve en güzel bakishlarimla gözlerinin ta icine bakarak "sizi anliom, haklisinis, internetteki bilgilere güvenmememiz gerekiodu ama hic mi bishi yapilamas, cok güzel hazirlanmishtim bu sinava, boshunamiydi bütün emeklerim?!" dedim... "hem bölelikle sinav hakkimin birini de boshu boshuna kaybetmish oluom" diye ekledim üzgün üzgün... az önce bülbül gibi öten adam sustu... bundan güc alarak "büük salonda diger örencilerle beraber yazamaz miyiz, imkansiz mi?" diye sordum... bashtan biras "ink-mink" diyerek itiraz ettiyse de sonra düshünceye daldi ve "bekleyin beni burda, hemen geliom" dedi... sevindik...

iki, üc dakika sonra elinde bi anahtarla geldi, kilitli bi dolabi acip hepimize birer sinav kagidi cikardi... üzerlerine birer not düshtü, bize ait olmayan bölümleri yirtip atti... sonra bizi sinav salonuna götürüp ordaki "bekcilere" emanet etti ve durumu kisaca anlatti (dört saat degil de bi saat sonra kaatlarimizin toplanip ayri bi yere kaldirilmasi gerektigini falan)... saolsun... bu kadar basitmish meger...

hershey olup bittikten sonra arkadashlara "adamin birdenbire fikir degishtirmesinin benim tekerlekli sandalyede oturuo olmamla alakasi var miydi sizce?" diye sorduumda "olabilir ama ne fark eder? sinava katilabildik ya, ona bak sen!" dediler... "belki de adam bana ashik olmushtur, ha?! ne dersiniz?" dedim... iclerinden bi tanesi "'hadi gel, bi kahve hak ettin sen!' derim" dedi ve kafeteryanin yolunu tuttuk...

eh, ne diim, beshimiz de gayet memnun olabilicemiz dereceyle bashardik sinavi... :roll:

***

ya arkadashlar, benden bashka sakatligini (ya da elinde olmayan bashka bi farkliligini) kullanan yok mu ya??... bu konuda sema.yla yalniz mi kaldik?... inanmiom! :p... sizler de yazsaniza bisheyler...
 
herkes kullanıyor emin olabilirsin...

merhabalar, demişsin ya benden başka kimse durumundan istifade etmiomu die ama bence belki farkına varıos belki varmıos ama hepimiz az yada çok bunu yapıyoruz. mesela ben çok uzun kuyruklar olduğunda saatlerce vücudumun ağırlığını ortezime vererek ayakta bekleyebilmeme rağmen canım istemediinde "kusura bakmayın ben fazla bekleyemiicem" deyip sıraya geçiyorum. ama bundan en ufak bi rahatsızlık duymuyorum iki sebepten. birincisi sadece çok gerek olduunda yapıyorum senin gibi, ikincisi bizim en basit günümüz bile haddinden fazla yorucu ve zorlu. ama sağlıklı insanlar bunu asla bilmeyecekler. bu kadarcık fedakarlıkta onların sağlığının vergisidir die düşünüyorum. yani diicem şu ki hayat böölede gayet güzel gidioo. bazen insanların seni reddedemeyeceğini bilmek çok güzel oluyo...
 
Bir sigara için bu kadar eziyete katlanılırmı hiç :D Neyseki içmiyorum senin bırakmanda iyi olmuş.Durumdan istifade etmeye gelince, biz istesek de istemesek de,engelimizden faydalandığımız zamanlar oluyor ve benim bundan pek şikayetim yok çünkü tekerlekli sandalye ye mahkum olmak benim tercihim değildi :wink:
 
Üst Alt