@
Violet arkadaşım,
Son günlerde okuduğum forum mesajlarında herkes daha olmamış şeyin hesabını yapıyor gibi bir izlenime kapıldım.
Hepimizin geleceğe dair kaygıları var bu konuda size kesinlikle hak veriyorum. Ama bazı konular çok yönlü düşünülmeli.
Şayet atanmadıysanız şimdiden böyle işlere girişmenizi, hatta acabalarla bunu düşünmenizi dahi tavsiye etmem.
Evet, atanmak istiyorsunuz, kendi memleketiniz olmasa da atanayım da n'olursa olsun sonra nasılsa tayin hakkım var kullanırım diye düşünüyor olabilirsiniz ve kendi açınızdan belki haklısınız da. Fakat! Diyelim şehir dışı bir yere atandınız ve işe başladınız. Aday memurluk en az 1 sene, en fazla 2 sene. Burada herkes bir sene sonra nasılsa asalet alınır diye düşünüyor olabilir ben 20. ayımda aldım çünkü müdürüm 2 seneye kadar benim elimde dedi. Bu bir sene zarfında aday memur eğitimi alıyorsunuz (ki ben iş başı yaptığım hafta eğitim başladı). Sonrasında tayin dilekçesi verebilirsiniz, en azından adaylık eğitimi aradan çıkmış olur. Asalet almadan da tayininiz gerçekleşebilir. Bizde bir arkadaşımız atandı işe başladı hemen tayin işlemlerini başlattı üstelik fiziken iyiydi sadece gözünden rahatsızdı, yalnız değildi, ailesi de gelip o şehirde düzen kurmuştu ve daha hiç çalışmadan amirlerle inatlaşmaya girişti. Elbette yasal haktır, kullanabilirsiniz fakat ben şahsen doğru bulmuyorum. Çünkü ben de engelli olmama rağmen az kişinin çalıştığı bir kurumdaydım ve yeni biri atanınca iş yükümüz hafifler gözüyle bakarken, amirlerle inatlaşan, bize iş konusunda hiç destek olmayan biri ile aynı ortamda bulunmak inanın zordu. Ayrıca bir kadro işgal edilmiş oluyor, haliyle kimse hiç iş yapmadan tayin alıp gidecek bir personeli kurumunda istemez ya da başka bir şekilde düşünürsek, hiç bir amir personelini vermek istemez. Çünkü o kadro açıldıysa orada bir ihtiyaç vardır.
Tabii Bakanlıklar arası uygulama farkı var mı bilmiyorum, asalet alınmadan da gidilebilir zira dediğim gibi amir 1 yıl doldu diye asalet işlemlerini başlatmayabilir de.
Dediğiniz gibi biraz doğmamış bebeğe don biçmeye çalışmışsınız gibi geldi. Devlet memurluğunda engelli olmama ve meslekten atanmama rağmen çok farklı birimlerde fazla iş yükü ile çalışmış biri olarak tavsiyem, nerede çalışmak istiyorsanız o şehri yazın. Tayin olmak da sorunlara yol açabiliyor, sıfırdan bir düzen kurmak, yeni bir yere alışmak kolay değil. Üstelik sağlığınızla uğraşırken bir yandan da insanların kaprisleriyle uğraşıyorsunuz, tayin işlemleri uzayabiliyor, mesela OHAL gibi durumlarda tayinler durdurulabiliyor. Mesleğiniz ne bilmiyorum ama mesela sağlık çalışanıysanız ya da öğretmen, devlet artık kadrolu yerine sözleşmeli personel alabiliyor. Sözleşmeli personelin tayin hakkı da yok (bazı kurumlar en az 3 yıl çalışma şartı koyabiliyor Sağlık Bakanlığında 6 sene diye biliyorum).
Yani kısaca şimdiden olmayan bir şeyin hesabını yapmayın, şayet atanayım eşimle mutlu mesut bir hayat kurayım derseniz de nerede yaşamayı planlıyorsanız o şehri yazın, bir kere uğraşın prosedürlerle, ondan sonra da hayatınıza bakın.
Bu yazdıklarımı sizin özelinizde yazıyor gibi görünsem de eminim bir çok arkadaş da istifade edecektir. Olasılıklar hep vardır ama tavsiyem o olasılıkların içinden "acaba"olanları değil de hedefinize en yakın olanları seçmeye çalışın.
Ek not: Engellilere yönelik tayin daha önce sadece bir kereye mahsus diye çıktı ama değiştirildi diye biliyorum bir arkadaşımız da yine o hakkını kullanarak ailesinin yanında gitti ve bir defaya mahsus kısmı kaldırıldı diye söylemişti.
Bir de en az 1 sene durumu genelde eş durumu tayinlerde istenen bir şarttır. Fakat orada da memurun asaleti beklenir diye biliyorum (yanlış da biliyor olabilirim böyle bir işlem yapmadım çünkü). Kişi asaletini aldıktan sonra dilekçe ile eşinin bulunduğu ile gitmek için başvuruyor ve bunu da evlilik cüzdanı fotokopisi, eşinin en az bir senedir aynı iş yerinde çalıştığını gösteren belgelerle desteklemesi gerekiyor.