Ruhsal hastalıklar içinde en ağırı olan şizofren/psikoz hasta ve çevresi için çok büyük yıkımlara sebeb olan bir rahatsızlıktır 8 yıldır oğlu şizofren tedavisi gören bir baba olarak hasta ve ailesinin çektiği sıkıntıları anlatan şizofren bir genç hastanın annesine yazdığı mektuba bir yüksek lisans doktora tezinde rast geldim.
Hasta kendi ve ailesinin çektiği sıkıntıları öyle güzel ifade etmişki sanki kendi oğlumu ve ailemi gördüm paylaşmak istedim.
CANIM ANNEM,
Nasılsındiye soramıyorum çünkü biliyorum bana üzülüyorsun. Ben iyiyim. Beynimin gösterdiği arkadaşlarım yok artık. Merak etme ilaçlarımı alıyorum. Sabahları ezan okunurken üstümü örtmeye gelirdin. Kim bilir ne kadar sevinmiştin ilk anne dediğimde. Biliyorum gözlerin yine yaşlı, ağlama anne. Sadece sev beni, tut ellerimden bırakma anne. Çok korkuyorum; yıllarca yalnız yaşamaktan, dışlanıp damgalanmaktan korkuyorum anne. Tek arkadaşım, tek sevenim, dert ortağım anam; koru beni sahte dünyadan.
Ben artık ağlamıyorum, alıştım hayal dünyama. Oysa liseyi bitirdiğimde ne kadar da gerçekçiydim, ne kadar da sevinçliydik. MÜHENDİS oğlun olacaktı.
AFFET BENİ ANNE!
Anne sensizken yalnızım. İnsanlar beni anlamıyor, en yakınlarım bile beni sevmiyor terk ediyor anne. Tıpkı arı kovanında yalnız bir arı gibiyim. Hem kalabalıktayım hem de yalnızım. Neden anne, neden bu koca dünyada yalnızım?
Gençlik, bahar mevsimidir ömrün derdin. Baharım ne çabuk sona erdi. Ben baharı hiç yaşamadım anne. Benim baharım ne çabuk bitti, saçlarım ne çabuk ağardı ben doyasıya aynalara bakıp taranamadan.... Bilseydin beni doğururmuydun anne?
Biliyorum vazgeçmezdin benden. Zaten sadece sen beni gerçekten sevdin. Uyuyamıyorum anne. Korkuyorum uykuda boğulmaktan. Aslında ben zaten yaşamıyorum ki, yaşar gibi yapıyorum. Birgün aniden ölürsem arkamdankimse ağlamasın samimiyetsizce... Onlar ben yaşarken güldükleri, DAMGALADIKLARI gibi davransınlar anne. Ne olurdu sanki sevselerdi beni. Bazen ağlasalar, bazen gülseler ama asla terk etmeselerdi. Ben onlar ŞİZOFREN olsalardı terk etmezdim anne. Yalnızlık çok zor. Korkularımla, kabuslarımla ben yaşamıyorum. Tek arkadaşım, içtiğim sigaramla sadece zaman öldürüyorum.
Babamı öp benim için. Biliyorum babam da bana çok üzülmüştür, ama yine de senin kadar babam bana katlanamaz anne. Çünkü ben senin kuzunum. Kuzular hani meleşir ya... Ben de kuzu gibi sessizce ağlıyorum anne ama merak etme kimse duymaz beni yıllardır duymadıkları gibi. Feryatlarım hep sessiz çığlıktı anne yine de sen merak etme, her zamanki gibi sessiz ağlıyorum çünkü...
ŞİZOFRENLER YÜREKLERİYLE SESSİZ AĞLARLAR OĞLUN (Doğan, t.y: 1)
Kaynak: İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
PSİKOLOJİ ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ
ŞİZOFRENİDE AİLE VE HASTA ARASINDAKİ ETKİLEŞİMİN HASTALIK BELİRTİLERİ VE YAŞAM KALİTESİ ÜZERİNE ETKİSİ
ZEYNEP SEZEN ÖZÜTEK
Hasta kendi ve ailesinin çektiği sıkıntıları öyle güzel ifade etmişki sanki kendi oğlumu ve ailemi gördüm paylaşmak istedim.
CANIM ANNEM,
Nasılsındiye soramıyorum çünkü biliyorum bana üzülüyorsun. Ben iyiyim. Beynimin gösterdiği arkadaşlarım yok artık. Merak etme ilaçlarımı alıyorum. Sabahları ezan okunurken üstümü örtmeye gelirdin. Kim bilir ne kadar sevinmiştin ilk anne dediğimde. Biliyorum gözlerin yine yaşlı, ağlama anne. Sadece sev beni, tut ellerimden bırakma anne. Çok korkuyorum; yıllarca yalnız yaşamaktan, dışlanıp damgalanmaktan korkuyorum anne. Tek arkadaşım, tek sevenim, dert ortağım anam; koru beni sahte dünyadan.
Ben artık ağlamıyorum, alıştım hayal dünyama. Oysa liseyi bitirdiğimde ne kadar da gerçekçiydim, ne kadar da sevinçliydik. MÜHENDİS oğlun olacaktı.
AFFET BENİ ANNE!
Anne sensizken yalnızım. İnsanlar beni anlamıyor, en yakınlarım bile beni sevmiyor terk ediyor anne. Tıpkı arı kovanında yalnız bir arı gibiyim. Hem kalabalıktayım hem de yalnızım. Neden anne, neden bu koca dünyada yalnızım?
Gençlik, bahar mevsimidir ömrün derdin. Baharım ne çabuk sona erdi. Ben baharı hiç yaşamadım anne. Benim baharım ne çabuk bitti, saçlarım ne çabuk ağardı ben doyasıya aynalara bakıp taranamadan.... Bilseydin beni doğururmuydun anne?
Biliyorum vazgeçmezdin benden. Zaten sadece sen beni gerçekten sevdin. Uyuyamıyorum anne. Korkuyorum uykuda boğulmaktan. Aslında ben zaten yaşamıyorum ki, yaşar gibi yapıyorum. Birgün aniden ölürsem arkamdankimse ağlamasın samimiyetsizce... Onlar ben yaşarken güldükleri, DAMGALADIKLARI gibi davransınlar anne. Ne olurdu sanki sevselerdi beni. Bazen ağlasalar, bazen gülseler ama asla terk etmeselerdi. Ben onlar ŞİZOFREN olsalardı terk etmezdim anne. Yalnızlık çok zor. Korkularımla, kabuslarımla ben yaşamıyorum. Tek arkadaşım, içtiğim sigaramla sadece zaman öldürüyorum.
Babamı öp benim için. Biliyorum babam da bana çok üzülmüştür, ama yine de senin kadar babam bana katlanamaz anne. Çünkü ben senin kuzunum. Kuzular hani meleşir ya... Ben de kuzu gibi sessizce ağlıyorum anne ama merak etme kimse duymaz beni yıllardır duymadıkları gibi. Feryatlarım hep sessiz çığlıktı anne yine de sen merak etme, her zamanki gibi sessiz ağlıyorum çünkü...
ŞİZOFRENLER YÜREKLERİYLE SESSİZ AĞLARLAR OĞLUN (Doğan, t.y: 1)
Kaynak: İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
PSİKOLOJİ ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ
ŞİZOFRENİDE AİLE VE HASTA ARASINDAKİ ETKİLEŞİMİN HASTALIK BELİRTİLERİ VE YAŞAM KALİTESİ ÜZERİNE ETKİSİ
ZEYNEP SEZEN ÖZÜTEK