Bence konuşmayı öncelikle "istemek" lazım. Bekar biri erkek (kadınları bilmiyorum) bir kızla konuşur da konuşur. Akşam başlar, sabah güneş doğana kadar da konuşur. Ne konuşayım diye düşünmez (kızla konuşmak istediği için) illa konuşacak çok şey bulur. Tabi bilgisi, donanımı muhabbetin sıkıcı olup olmamasını sağlar ve bu da kızın kalmasına veya kaçmasına neden olur.
"Kafa dengi" diye tabir edilen hususta da "iyi anlaşma, birbirini anlama" söz konusu olduğu için onlar da konuşmaya doymaz. Konuştukça eğlenmiş olurlar, konuştukça stres atarlar.
Bazen de öyle birine denk gelirsin ki ne konuşma isteği vardır ona karşı ne de kafa dengidir. Söyledikleri sıkıcı gelir insana ama ayıp olmasın diye çok düşünerek cevap verir insan. Cevap verdikçe daha da sıkılır, çünkü istek yok ve frekanslar farklı.
Anladığım kadarıyla insanın çevresinde en az bir kafa dengi insan olmalı. Aksi halde içine kapanır ve psikolojik olarak normalin dışına çıkar. Sorunlar yaşamaya başlar. Ya da karşıt cinsten biri olmalı, severek ve isteyerek konuşacağı için yine psikolojik olarak yine rahatlar.
Bence her insanın reelde veya sanalda "severek konuştuğu" insanlar olmalı muhakkak. Aksi halde psikolojisi bozulur, anormal bir insana döner. Böyle oldukça da herkes tarafından daha çok yadırganmaya başlar ve daha çok yalnızlaşmaya başlar.
Okuyun, okuyun, okuyun... Okudukça sohbetiniz daha güzel gelmeye başlar diğer insanlara. Mümkünse düzenli spor yapın, mümkünse sağlıklı beslenin. Kişi önce kendini güzel yapmalı, güzel olan; çok insan tarafından sevilir. Biz engelliler zaten birkaç puan kaybı ile yarışıyoruz engelsiz insanlarla. Onlardan daha güzel olmamız lazım...