Ben 1970 doğumlu her iki ayağımdan engelli af edersiniz ördek yürüyüşüyle yürüyen biriyim.
Sene 1995 ben 25 yaşındayım bir gün babam yeter artık seni evlendirelim dedi bende babama beni kim alır, ALLAH büyüktür dedi. bu arada konu komşu babamın beni evlendireceğini duymuş. derken yengemin biri geldi ve şöyle dedi amcanın kızı benimle evlenmek istediğini kabul edersem babasına karşı koyup bana varacakmış, bende ALLAH dedim, gencecik 22 yaşında sapasağlam bir kızdı ve evlendik bir sene sonra bir kızımız oldu çok mutluyduk eşimi daha çok sevdim. Fakirdik ama mutluyduk, bir sene Antalya da çalıştım elimize üç beş kuruş girmişti hanımın altınları vardı onlarla beraber bir okulun önünde ufak bir büfe gibi bir yer açtık iyi kötü birde işimiz vardı. sene 2002 birde oğlumuz dünyaya geldi dünyalar bizim olmuştu derken bir gece yarısı eşim rahatsızlandı ve iki böbreğinin iflas ettiğini bundan sonra haftada 3 gün diyalize girmesi gerektiğini öğrendik, bebeğimiz var daha kırkını doldurmamıştı hastalığından dolayı evde hiçbir iş yapamaz bir duruma gelmişti, 15 yaşındaki baldızım ev işlerini ve bebeye bakmak için verdiler yanımıza. Yeşilkartliydik Mardin in bir ilçesinde yaşıyorduk oradan diyarbakıra diyalize gidiyordu çok zor gidip geliyordu baldızıda alıp 2004 te istanbula yerleştik burada servis evden alıp eve bırakıyordu ama yeşil kartlı olduğu için servisten yararlanamiyordu bu durumumuzu gören bir hayırsever ssk yatırmaya başlamıştı her şeye rağmen yarı aç yarı tok yaşıyorduk taki 28-11-2009 a kadar ve eşim ansızın vefat etti baldızı ve iki çocuğum la beraber cenazemizi alıp köye götürdük, 15 gün kaldıktan sonra baldızı göndermeyeceklerini ailesi söyledi yalvardık yakardık ama bir türlü ikna edemedik . Annemi bir ay yanımızda kalması için alıp istanbula geldik. benim malülen emekli olmama 5 ay var. Ama baldızın acısını çok çekiyorum 8 senedir yanımızdaydı obizim ailemiz gibi onun yokluğunu yüreğimde hisediyorum maalesef böle zor bir anımızda akrabalardan bir destek alamadık. şimdi gözlerim hem eşimi hede baldızı çok arıyor. düşenin ALLAH tan başka dostu yok..
Sene 1995 ben 25 yaşındayım bir gün babam yeter artık seni evlendirelim dedi bende babama beni kim alır, ALLAH büyüktür dedi. bu arada konu komşu babamın beni evlendireceğini duymuş. derken yengemin biri geldi ve şöyle dedi amcanın kızı benimle evlenmek istediğini kabul edersem babasına karşı koyup bana varacakmış, bende ALLAH dedim, gencecik 22 yaşında sapasağlam bir kızdı ve evlendik bir sene sonra bir kızımız oldu çok mutluyduk eşimi daha çok sevdim. Fakirdik ama mutluyduk, bir sene Antalya da çalıştım elimize üç beş kuruş girmişti hanımın altınları vardı onlarla beraber bir okulun önünde ufak bir büfe gibi bir yer açtık iyi kötü birde işimiz vardı. sene 2002 birde oğlumuz dünyaya geldi dünyalar bizim olmuştu derken bir gece yarısı eşim rahatsızlandı ve iki böbreğinin iflas ettiğini bundan sonra haftada 3 gün diyalize girmesi gerektiğini öğrendik, bebeğimiz var daha kırkını doldurmamıştı hastalığından dolayı evde hiçbir iş yapamaz bir duruma gelmişti, 15 yaşındaki baldızım ev işlerini ve bebeye bakmak için verdiler yanımıza. Yeşilkartliydik Mardin in bir ilçesinde yaşıyorduk oradan diyarbakıra diyalize gidiyordu çok zor gidip geliyordu baldızıda alıp 2004 te istanbula yerleştik burada servis evden alıp eve bırakıyordu ama yeşil kartlı olduğu için servisten yararlanamiyordu bu durumumuzu gören bir hayırsever ssk yatırmaya başlamıştı her şeye rağmen yarı aç yarı tok yaşıyorduk taki 28-11-2009 a kadar ve eşim ansızın vefat etti baldızı ve iki çocuğum la beraber cenazemizi alıp köye götürdük, 15 gün kaldıktan sonra baldızı göndermeyeceklerini ailesi söyledi yalvardık yakardık ama bir türlü ikna edemedik . Annemi bir ay yanımızda kalması için alıp istanbula geldik. benim malülen emekli olmama 5 ay var. Ama baldızın acısını çok çekiyorum 8 senedir yanımızdaydı obizim ailemiz gibi onun yokluğunu yüreğimde hisediyorum maalesef böle zor bir anımızda akrabalardan bir destek alamadık. şimdi gözlerim hem eşimi hede baldızı çok arıyor. düşenin ALLAH tan başka dostu yok..