Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Damgalı olmak-damgalamak [Yaşam]

kuyucak

Üye
Üyelik
15 Mar 2007
Konular
50
Mesajlar
860
Reaksiyonlar
0
Geçen haftalarda Denizli'ye, doğduğum, lise yıllarımı geçirdiğim, çok sevdiğim şehrime acil olarak gitmrk zorunda kaldım.

Tesadüfen eski bir arkadaşıma rastladım ve telefonumu verdim..Aradan bir saat geçmeden onbeş kişiye yakın eski dostumla
bir bakkalın önünde başlayan sohbetimiz, bazı firelere rağmen Pamukkale'de devam etti...Nasıl '' deviremediğimizi'' ve
nasıl devrilmeden ayakta kaldığımızı uzun uzadıya konuştuk, Bizans kalıntıları altında..Binlerce lahit şahitliğinde
devrilmediğimizi kanıtlamakta hoştu biraz.

Garip olan aradan geçmiş otuz yıl..Dile kolay otuz yıl..Bir ömür nerdeyse..Herkez beni tanıyor..Bense ancak bir kaç kişiyi
çıkarabildim..Herkesin benle anısını dinledim..Sanki o ben değilim, onların anılarındaki ben değilim de...Onlar anlattıkça
sislerin arasından hatıralar çıkıyor ortaya..

Dank etti o an..Biz damgalıyız be kardeşim..On bin kişi arasında bile aha ''Topal Hasan'' denmesi o kadar kolayki..
Sen adamın yüzünü seçmeye çalış otuz yıl öncesinden, karşılaştır hafızandakilerle.. Anıları yan yana getir...Onların öyle
bir dertleri yokki..Hayatta tanıdıkları belkide tek engelli benim..Damgalıyız yani..

Çok sevindim işin bu yönüne..Hiç kimse benle olan anılarını unutmamış..Yüzümü tanımak için uğraşan da yok..Sadece fark
tekerlekli sandalyeye terfi etmem..Acaip mutlu oldum..Sık sık buluşmak üzere sözleştik..

Bende damgalamaya başladım artık insanları..Hiçte gocunmuyorum artık..Çalıştığım şirkete kendi insiyatifimle işe aldığım
beş kişiden biri şaşı...İkisi ortopedik engelli..İkiside dostum..

Damgalana damgalana damgalamayı da öğrendik galiba...
 
Bir kar maskesi takıp banka bile soyamayız...
 
A_GEYiK, bu bi öneri mi? iki kişi olursak belki soyarız :mrgreen:
 
kuyucak' Alıntı:
Çalıştığım şirkete kendi insiyatifimle işe aldığım
beş kişiden biri şaşı...İkisi ortopedik engelli..İkiside dostum..

Damgalana damgalana damgalamayı da öğrendik galiba...
onlari ishe almakla damgalamish mi oluosun? anlayamadim pek :)...
 
Sevgili rükü...Burnumdan yakaladın..Kıvırtmak için değilde yuvarlak laflarla yazmıştım duygularımı..Ayrımcılığa karşıyım ya..

Her tür milliyetciliğe karşı oldum ben..Karşı milliyetçilik bir gün mutlaka çıkar diye...Damgalanmak da öyle bir duygu işte
rükü..Karşılığı mutlaka var, bende çıktı..Engelli ayrımcılığı,'' engelli milliyetciliği'' gibi bir şey bu..Pozitif olarak
düşün..Eşitler arasında yada az eşitler arasında engelliler ve dostlarım daha eşittir bana göre..Ayrımcılıksa bu, amenna...
 
Aklıma insan hakları bildirgesinin 60. yılı için hazırlanan, bir süredir ekranlarda tanıtım filmini izlediğimiz kısa film tadındaki reklamı getirdiniz. Bu fimlde engelliler de untulmamış. Kadrajda tekerlekli sandalyedeki bir arkadaş varken "Bazıları daha da eşittir." denilmektedir...

Başarı, bu bir öneri ya da tepki değil anlık aklıma gelen bir fikirdi sadece...

Sahi biz engelliler bir suç işlediğimizde hapse atılıyor muyuz? Sonuçta ben orada hayatımı sürdüremem ki...

Bu yazdıklarımı okuyan beni potansiyel suçlu olarak düşünecek. (ihihihi)
 
Damgalamaktan ya da damgalanmaktan ziyade ebedi etiketlenme /etiketleme olarak adlandırıyorum.Damgalanmak negatif durumlar için kullanılır.Onlar o durumu isteyerek yapar,bizim tercihimiz bu değildi,sadece sonuca katlanıyoruz.Katlanmak zorundayız,başka makul alternatifi olan varsa söylesin.
Damgalamak:
1. mecaz Bir kimseye, gerçeğe dayanmadan herhangi bir özellik veya nitelik yüklemek.
2 . mecaz Birine yüz kızartıcı bir suç yüklemek.

Aslında bu etiketlenmeye herkes maruz kalabiliyor.Kişi göbekli /şişman/göbekli/gözlüklü/uzun boylu vs. vs. şeklinde diğerlerinden ayırt edilir.Bu, karşındaki kişiye ,bahsettiğin kişiyi daha anlaşılır şekilde açıklamak için,tanıtmak için kullanılır.
Ailemde hep böyle tanındım.Beni ilk görenler bile duyduklarından dolayı ,tanıyabiliyorlar.Bir nevi ünlü oluyorsun.
Projemize destek veren şirketin bir kulağı olmayan danışmanı var.Çok süper programa bilgisi var.Ama millet birbirine kim diye sorduğunda tek kulağı olmayan diye söylüyorlar.Ben onu farklı anlatıyorum.

Orta ve lisede engelimden ziyade, her dönem okul 1. olan öğrenci ya da buna benzer tanımlamalar ile tanıtılırdım.
Her zaman diğerlerinden farklı ve zor oldum.Kolumdan kan aldıracağım,taaa ameliyathaneden hemşire getirtilir ya da bebek hemşiresi(kafamdan damar bulmak için)…Bunları çağırırken de kolları sorunlu hasta var,damar yolu bulunamıyor,bir bakar mısın denir.Kan aldırana kadar su içinde kalıyorsun,tabi hemşirede aynı.
Anne oldum yine aynı…Beni gördüklerinde hemen çocuğu tanıyorlar.Benim tıpkımın aynısı olmadığı için,bu onlar için kolay oluyor.

Geyik siz şartlar müsait olursa maskeyi takıp,soygun yapabilirsiniz,benim o imkanım bile yok.İmkansız bişi benim için.

Kuyucak varsın arkadaşların seni kolayca hatırlasın, sadece engelinle hatırlıyorlarsa o onların sorunu.Paradigman nasıl ise o kişiyi öyle tanıyıp,tanıtıyorsun ve anlıyorsun.Aynı frekansa sahip isen ortak frekanslarda yaşarsın.

Ben nine olduğumda bile çocukluk arkadaşlarım beni tanır. :D
 
Gerçekten engelli milliyetçisi olduk.Bunu hiç düşünmemiştim,bu yazıyı okuyunca farkına vardım...Ben de nefret ederdim dar düşüncelere,ırkçılığa,bağnazlığa,gel gör ki biz en alasını mı yapıyoruz ne :idea: :?:
kuyucak farkındalık yarattığın için teşekkürler...
 
artık bi şekil de kendimizi aşmalıyız.bir takım soyut kavramlarla kendimizi üzmemeliyiz.önemli olan bize topal kör şaşı sağır diyenlerin ne niyetle söylediğidir.içinde bulunduğumuz siteler bağlı olduğumuz dernekler bile bu şekilde adlandırılmıyor mu?
 
Tarelif, kar maskesi bile taksak fiziki görüntü dolayısıyla tanınırız demek istemiştim.
 
A_GEYiK' Alıntı:
Aklıma insan hakları bildirgesinin 60. yılı için hazırlanan, bir süredir ekranlarda tanıtım filmini izlediğimiz kısa film tadındaki reklamı getirdiniz. Bu fimlde engelliler de untulmamış. Kadrajda tekerlekli sandalyedeki bir arkadaş varken "Bazıları daha da eşittir." denilmektedir...
O slogan, eşitlik kavramının/olgusunun tamamen yanlış algılanmasından doğmuş ve bu yanlış algılamanın bazılarının işine gelmesinden dolayı devam ettirilmiş salakça :evil: bir slogandır!

Eşitlik; kurallar/yasalar karşısındadır, haklardadır, öyle olmalıdır! Yoksa görünümde/düşüncede vb. eşitlik yoktur, olamaz!! Hiçbir canlı; aynı fabrikadan, aynı anda piyasaya sürülmüş cansız varlıklar gibi (örn; aynı model otomobil vb. gibi) tıpkısının aynısı eşit olamaz!!


Lâkin, "yasalar karşısında eşitlik" deyince hemen her zaman -haklı olarak!- "benim başım kel mi, ben de isterem" modunda bir "emsal gösterme mekanizması" çalışmaktadır. Bu noktada "görünümde/düşüncede vb." olan eşitsizliği bir ölçüde giderebilmekçün pozitif ayrımcılık deyu yeni bir kavram yaratılıyor ve henüz bizcileyin aksayarak da olsa hayata geçirilmeye uğraşılıyor.. (Sevgili Kuyucak, senin davranışını da bu bağlamda alırsak hiç de "damgalamak, milliyetçilik, ayrımcılık vb. sayılmaz! İçin rahat olsun.. ;) )


A_GEYiK' Alıntı:
Sahi biz engelliler bir suç işlediğimizde hapse atılıyor muyuz? Sonuçta ben orada hayatımı sürdüremem ki...
E.. şu anda bile var.. Adı aklıma gelmedi, :roll: bi mafya babası var.. Duruşmalara getirilirken TV'lerde görüyorum.. Tekerlekli sandalyeli eleman..


A_GEYiK' Alıntı:
Bir kar maskesi takıp banka bile soyamayız...
Haa.. "eşitliği yanlış anlamışsın" dedimdi ya :p.. "Haklarda" eşitlik.. "Suçlarda" değil.. Kimsenin de "suç işleme hakkı/özgürlüğü" yoktur! "Suç" olan bi şeyde de "eşitlik" istemenin abukluğu ortada.. :twisted:
 
Ayrımcılığın kendisi negatif olunca ,önüne ne kadar olumlu sıfat getirseniz de,onu yine de cici gösteremez.Ayrımcılığın her türlüsüne karşıyım,hangi kategoride olursa olsun,dili,dini,ırkı,cinsi..Pozitif ayrımcılığın eşanlamlısı olarak tersine ayrımcılık kullanılıyor.

Tersine Ayrımcılık, tarihi ve sosyopolitik bakımdan hakim gruplardan ziyade hakim olmayan grupların (azınlıklar tipiktir) yararına olan ayırımcı politika ve eylemleri tanımlamakta kullanılan bir terimdir.

"Tersine ayrımcılık" bazen müspet eylem ve pozitif ayrımcılık terimleriyle eş anlamlı kullanılmaktadır. İngiltere gibi bazı ülkelerde "tersine ayrımcılık" terimi "müspet eylem" şeklinde adlandırılan politikaları tanımlamakta kullanılmaktadır.

Her ne kadar amaç müspet olsa da süreç ve araç menfi olunca,eylemin ruhunu deforme etmiş olursun.Teoride bu şekilde denilse de,hangi ülkelere uygulanmış bu tersine ayrımcılık çok merak ettim doğrusu.Yine parçayı bütüne feda etme senaryolarından biri olsa gerek bu tersine ayrımcılık...
Tefrikacılığa hangi maskeyi giydiriseniz giydirin,çıkan yüz kabusun ta kendisidir.

Mehmet Akif üstadın şiiri konuyu çok güzel açıklıyor.

Ayrılık Hissi Nasıl Girdi Sizin Beyninize?:

Müslümanlık sizi gayet sıkı, gayet sağlam,
Bağlamak lazım iken, anlamadım, anlıyamam,

Ayrılık hissi nasıl girdi sizin beyninize?
Fikr-i kavmıyyeti şeytan mı sokan zihninize?

Birbirinden muteferrik bu kadar akvamı,
Aynı milliyetin altında tutan islam'ı,

Temelinden yıkacak zelzele, kavmiyettir.
Bunu bir lahza unutmak ebedi haybettir...

Arnavutlukla, Araplıkla bu millet yürümez..
Son siyasetse bu! Hiç böyle siyaset yürümez!

Sizi bir aile efradı yaratmış Yaradan;
Kaldırın ayrılık esbabını artık aradan.

Siz bu davada iken yoksa, iyazen-billah,
Ecnebiler olacak sahibi mülkün nagah.

Diye dursun atalar: 'Kal'a içinden alınır.'
Yok ki hiç bir kişiden... Millet-i merhume sağır!

Bir değil mahvedilen devlet-i islamiyye...
Girdiler aynı siyasetle bütün makbereye.

Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez;
Toplu vurdukca yürekler, onu top sindiremez.

Bırakın eski hükümetleri meydandakiler
Yetişir, şöyle bakıp ibret alan varsa eğer.

işte Fas, işte Tunus, işte Cezayir, gitti!
işte Irak'ı da taksim ediyorlar şimdi.

30 Muharrem 1331
27 Kanunuevvel 1328
1913

Babür abi çıkar şu kar maskesini,altından ne çıkacak?:)
 
tarelif şiir için çok teşekkürler.Üstat seneler önce çok şeyi görmüş te hala günümüzde göremeyenler var.
 
E.. her din gibi İslâm dini de kendini yaymak/kabul ettirmek için kendinden olmayana "gavur, kâfir vb." isimler takmış, bunlara "cihad" ilân ederek savaş vermiştir..

Bu "ayrımcılık" değil mi şimdi? Bütün insanlığı bir tek "toplum" olarak düşündüğümüzde bal gibi ayrımcılık!

M.A. Ersoy'dan önce de vardı bunlar.. O nedenle onun bilmemesi imkânsız.. O sadece İslâm dini altındakilerin bölünmesini eleştirmiş..

Yani engellilerin, engeline göre ayrıştırılması/bölünmesi ve "benim engelim seninkini döver" mantığıyla birbirlerine girmeleri gibi..


Valla bi "maske"dir gidiyor! Ama ben -kendim dâhil- kimseye bişey takmadım. Takan çıkartsın.. :D
 
Sayın Baben; öncelikle fikirlerinize saygı göstermekle beraber katılmadığımı söylerim.Herhalde dünya görüşünüz de din olgusu diye bir olgu yok ya da cihadın ne için yapıldığı,müslümanlığın ilk yıllarındaki savaşların niye yapıldığı hakkında bir fikriniz yok.
gavur kafir gibi bugün hakaret ve küfür gibi algılanabilir ama sözlük anlamı ile gayet açıklayıcı kelimelerdir.ltf.bknz türk dil kurumu sözlüğü
 
Sevgili bilecikli,

Burası "bilgi paylaşım ortamı" her hangi bir konuda, her hangi bir kişi, paylaşmak istediği bir bilgi varsa -forum kurallarına uymak şartıyla- burada anlatır ya da kaynak/link vererek bilgisini paylaşır. Ama "bilginiz/fikriniz yok" demekle iş bitmez. Buradaki gibi de "hiç 'şık' olmuyor"! :(



Her hangi bir dinin tartışmasını yapıyor değilim! Sadece verilen örneğe cevap verdim. O da yanlış anlaşıldı. :D "Ayrımcılık/damgalamak" doğanın kendisinde var yaa..

Kadın/erkek diyoruz, çocuk/yaşlı diyoruz, zenci/Latin/Asyalı (sarı ırk)/Avrupalı (beyaz ırk)/Kızılderili vb. vb. diyoruz, sakat/ sağlam diyoruz, Yahudi/Hıristiyan/Müslüman vb. vb. diyoruz, yetmiyor Türk/Yunan/İngiliz vb. vb. ayırıyoruz. :( Bunların içlerinde de ayrımlar yapıyoruz. Bu işin adı ayrımcılıktır/damgalamaktır!!

Görüldüğü üzere, hiç de hakaret ve küfür olarak ya da aşağılayıcı anlam vermeden kullanılabiliyor.


Sen yapmamışsın ama verdiğin kaynaktan ben alıntı yapayım.. ;)

TDK' Alıntı:
[size=4] gâvur
isim, din b. (***) Farsça gebr
1 . Dinsiz kimse.
2 . din b. (***) Müslüman olmayan kimse:
"Onca yıl gurbetin kahrını, gâvurun ağzının kokusunu çekmiştik."- .
3 . sıfat, mecaz Merhametsiz, acımasız:
"Gâvur bana bir at parası vermeden kalkıp gidecek mi?"- M. Ş. Esendal.
4 . sıfat İnatçı.


kâfir
isim, din b. (***) (kâ:fir) Arapça k¥fir
1 . Tanrı'nın varlığını ve birliğini inkâr eden kimse.
2 . ünlem Sevilen birine takılmak, sitem etmek için kullanılan bir seslenme sözü.
3 . mecaz Acımasız, zalim kimse.
4 . halk ağzında Genellikle Müslüman olmayanlara verilen ad:
"Kâfirin güçsüz noktaları, köprüleri, kaleleri öğreniliyordu."- N. Araz.
[/size]
E.. Ben farklı bişey söylemedim ki.. Hakaret falan da etmedim! Sorun nerede o zaman? :?

"Cihad"ın savaş olmadığını, İslam dininin yayılma gibi bir amaç, gütmediğini söyleyebilir misin? :roll:
 
Sayın Baben; Öncelikle sizi bir tartışma ortamına çekme durumunda kaldığım için özür dilerim.Ben hiç kimseyle benim görüşlerime uymuyor diye tartışmam.İnancı olmayanlarıda birşeye inandırmak için zorlamam.kaldı ki burada asıl mevzu biz engellilerin yaşam daki zorlukları.zira sosyal yapımız, siyasi düşüncemiz,ırkımız dinimiz,dilimiz ve hatta cinsiyetimiz ne olursa olsun sorunlarımız aynı.
cihadla ilgili sorduğunuz soru ise google 'a cihad yazdığınızda vikipedinde gayet açık anlatıyor.cihad savaş değil korumaktır.
saygılarımla.
 
A_GEYiK' Alıntı:
Tarelif, kar maskesi bile taksak fiziki görüntü dolayısıyla tanınırız demek istemiştim.

Ben de aynı duruma sahip olduğumu söylüyorum.Yaptığın latifeye istinaden söyledim,tabi bu olayın meşruluğu için değil.

bilecikli' Alıntı:
tarelif şiir için çok teşekkürler.Üstat seneler önce çok şeyi görmüş te hala günümüzde göremeyenler var.

Rica ederim bilecikli...Onlar feraset ve basiret sahibiydiler.Şuan gözümüz gerçeklere veda etmiş durumda.


Baben' Alıntı:
E.. her din gibi İslâm dini de kendini yaymak/kabul ettirmek için kendinden olmayana "gavur, kâfir vb." isimler takmış, bunlara "cihad" ilân ederek savaş vermiştir..

Bu "ayrımcılık" değil mi şimdi? Bütün insanlığı bir tek "toplum" olarak düşündüğümüzde bal gibi ayrımcılık!

M.A. Ersoy'dan önce de vardı bunlar.. O nedenle onun bilmemesi imkânsız.. O sadece İslâm dini altındakilerin bölünmesini eleştirmiş..
İslam kendini kabul ettirmek zorunda değil ki ve bu kavramlar da bu söylediğin nedenlerden söylenmemiş.Kavram bazında düşünürsek,tüm kavramlar ayrımcıdır.Sol,sağ,faşist,marksist,kominist, dinci(sanki din satıyor adam),irticacı.....vs. ucu bucağı yok...
Bu söylediğin kelimeler insanlar tarafından ,karşısındakini betimlemek için kullanılıyor.Yani ayrımcılığı İSLAMİYET DEĞİL,kişiler yapıyor.
İnsalık tarihinin başlangıcından beri var bu,elbette üstad da biliyordur.İslam fıtratın(yaradılışın,orjinalliğin) ta kendisi olunca,bu şiir herkese hitabeder.Güneşe gözlerini kapayıp güneş yok demen,güneşin olmadığına karine değildir.
Bu şiir ayrmcılıkla ilgili olaraktan aklıma geldi ve kopyaladım.Babür abi senin belleğinde bu konuyla ilgili başka şiir var mı?
Babür abi düşüncelerine saygı duymakla birlikte bunları söylemeden de edemedim.
Bence engelden dolayı ayrımcılık icebergin minik kısmını oluşturuyor.Asıl ayrımcılık ideolojide rengini gösteriyor.
Herşey saygı ve sevgi çerçevesinde güzel
Saygılar...
 
bilecikli' Alıntı:
Sayın Baben; Öncelikle sizi bir tartışma ortamına çekme durumunda kaldığım için özür dilerim.Ben hiç kimseyle benim görüşlerime uymuyor diye tartışmam.
Özür dileyecek bi şey yok yaa.. ;)

Aslında "tartışmak" da bir tür paylaşımdır. Düşünce paylaşımı.. Ama polemiğe varmayan cinsinden olanı.. ;) Böyle olunca, forumdan/tartışmalardan bir şeyler kazanmak isteyen illâ ki kazanır! Amaç da bu olmalı..

Ben orada üslubu eleştirdim.. "Yok" demenin bir anlamı yok benim için!.. ;) Herhangi bir konuda, herhangi bir kişinin, diğerlerinden farklı bir görüşü/düşüncesi varsa -gerekiyorsa kaynak gösterilerek- aktarılır.. "Yok" denmez.. :)

bilecikli' Alıntı:
..cihadla ilgili sorduğunuz soru ise google 'a cihad yazdığınızda vikipedinde gayet açık anlatıyor.cihad savaş değil korumaktır.
saygılarımla.
Sana tavsiyem olsun. Ciddi tartışmalarda asla ve asla "vikipedi"yi kaynak gösterme! Oku, bilgin olsun ama sakın isim vererek orayı kaynak gösterme!

Başımdan geçen iki olayı anlatayım.. Bir keresinde vikipedi'yi kaynak gösterdim. 15 gün sonra o linke tekrar girdiğimde verdiğim bilginin tamamen değişmiş olduğunu gördüm.. Tabii ben mosmor.. :p İkincisinde vikipedi'deki verilen bilginin tam tersini başka ve daha ciddi bir kaynakta gördüm. :D

Her bilgi için bu böyledir demiyorum ama vikipedi gibi yerler kaynak gösterildiğinde, işi bilenler bıyık altından gülerler. :twisted:

Çünkü orası girenin çıkanın belli olmadığı, herkesin kafasına göre takılabildiği bir yer. Olmasa daha iyi.. :D

Bak
TDK' Alıntı:
[size=4] cihat -dı
isim (ciha:dı) Arapça cih¥d
Din uğruna yapılan savaş.
[/size]
Bunu saymam, deme. Çünkü yukarıda sen verdin bu kaynağı.. ;)



tarelif' Alıntı:
...
İslam kendini kabul ettirmek zorunda değil ki ...
Öyle deme.. Duyan da dünya üzerinde İslam'dan başka dinin olmadığını, herkesin onu öğrenip kabullendiğini sanacak.. Dediğin gibi olsaydı, yukarıda söylediğim cihat, fetih gibi müesseseler olmazdı. Yoksa fetih deyince "İstanbul'un Fethi" mi gelir aklına sadece.. :)

tarelif' Alıntı:
Bu söylediğin kelimeler insanlar tarafından ,karşısındakini betimlemek için kullanılıyor.Yani ayrımcılığı İSLAMİYET DEĞİL,kişiler yapıyor..

:oops: Anlaşılır sanmıştım. Elbette hepsi insan içindir. İnsan olmayınca dinlerin, ideolojilerin, diğer öğretilerin vb. bir anlamı yoktur. Lâkin, bunları yanlış öğrenen, yanlış yorumlayan ve yanlış uygulayan (diğer deyişle "dini istismar eden" -senin de dediğin "dinci" bunlardır işte!-) kişiler yapar ayrımcılığı!

Ama bir yandan da, dediğim gibi "Ayrımcılık/damgalamak doğanın kendisinde var" zaten. Bizim yapmamız gereken pozitif ayrımcılıkla (sen "tersine ayrımcılık" demişsin) elde edilen hakların geliştirilmesini sağlamaktır. Yeri gelmişken şuna da değineyim:
tarelif' Alıntı:
Teoride bu şekilde denilse de,hangi ülkelere uygulanmış bu tersine ayrımcılık çok merak ettim doğrusu. ...
Linkini vermiş olduğum yazımı okumuş olsaydın bu kadar merakta kalmazdın.. ;) Orada
[size=4] Türk Dil Kurumu da aynı görüşte olmalı ki, net bir tanım vermemiş, konuyu geçiştirmiş.. Ancak, pozitif ayrımcılık kavramına olabildiğince açık bir tanım getirmiş: "Toplumdaki diğer kişiler ile eşit koşullarda yaşamadığı düşünülen belli gruplara çeşitli ayrıcalıklar tanıyarak onları destekleme."

Biz de buradan tersine doğru yola çıkarsak, ayrımcılığın tanımına varabiliriz, diye düşünüyorum. Ama her şeyden önce şunu belirtelim: "Pozitifi varsa negatifi de vardır" diye akla gelebilir. Hayır, negatif ayrımcılık diye bir şey yoktur! Ayrımcılığın kendisi negatiftir çünkü.

Yukarıdaki tanımı önce dörde ayırıp sonra ikişer ikişer birleştirirsek sanırım amacımıza ulaşabiliriz:

Toplumdaki diğer kişiler: Karşılaştırma yapılan konuda toplumun çoğunluğunu ya da ortalamasını oluşturan bireyler.. Engelli-engelsiz ayrımında engelsizler.

eşit koşullarda yaşamadığı düşünülen belli gruplar: Yukarıdaki ayrımda engelliler.

çeşitli ayrıcalıklar tanıyarak: İşe alımlardaki %3 kontenjanından tutun, malulen ya da erken emekliliğe kadar, toplu ulaşımda engelliye yapılan özel indirimden tutun, engellilerle ilgili tüm yasa, tüzük ve yönetmeliklerin her maddesi bu ayrıcalıkların belgelenmiş hâlidir.

onları destekleme.: Yarışa başlarken - (eksi)de olanları, 0 (sıfır) noktasına getirme çabaları.. [/size] ...
dedim. Yani "pozitif ayrımcılık" böyle bir şey işte.. Beğenmesek de, eksiği gediği çok olsa da ülkemizde de var! Hem de yıllardan beri..

tarelif' Alıntı:
Babür abi senin belleğinde bu konuyla ilgili başka şiir var mı? ..
Valla aslında illa ki vardır böyle şiirler ama Google amcanın belleği benimkinden daha iyi.. Ona sormak lazım.. ;)
 
Sevgili Baben;
tavsiyelerin için teşekkürler.inşallah sizin düştüğünüz yanılgıya düşmem.
Hangi inançta inancın uğruna savaşmak inancını savunmak yoktur? İslam dini yeryüzündeki (ki bizim ve tüm müslüman aleminin inancı budur) en son gelen dindir.dolayısı ile o zamanki halk tarafından hemen kabul görmedi, görmemeside ilk planda bakıldığında normaldi.İnananların sayısı artmaya başlayınca (burada hatırlatmakta fayda var inananlar silah zoruyla ya da baskı ile inanmıyorlardı gelen ayetleri okuyarak inanıyorlardı) inanmayanlar ve kendilerine düzen kurmuş,işleri bozulacak olanlar ve onların yandaşları tarafından türlü şiddet ve işkencelere mağruz kaldılar.bulundukları yerden birbaşka yere göç retmek zorunda (ki biz buna Hicret diyoruz) kaldılar.baskılar devam edince gelen ayet neticesinde kendilerini ve inançlarını savunmak zorunda kaldılar.
Sizin bahsetmeye çalıştığınız bugünkü Cihat adı altında yapılan savaşların asla islam dininde yeri yoktur.onu yapanlar her toplumda her inançta olduğu gibi marjinal gruplardır.
Sizi çok konularda bilgi sahibiolduğunuz belli oluyor.Naçizane benimde size tavsiyem biraz da islamla ilgili kitaplar okumanız.
Saygılarımla
 
"Meşru müdaafaa" diyosun yani.. ;)

İyi de.. Hep başlangıç devrine takılıyorsun.. Onu bir geçelim.. Bildiğim 4 büyük İslam hükümdarlığı var. Emeviler, Abbasiler, Büyük Selçuklular ve Osmanlılar.

Bunların sınırlarını genişletmek (burada "İslâm dini/nin, kendini yaymak/kabul ettirmek için") adı altında yaptıkları nedir?

"Hicaz nereeee, Endülüs nere?" demezler mi adama? Emevilerin, boğa güreşi seyretmeye gittiklerini düşünmüyorsundur umarım, İspanya'ya? :p

Aynı soruyu sana da sorayım o zaman: "Fetih" adı altında yapılanlar nedir? Meşru müdafaa ya da "marjinal gruplar"ca yapılan bir eylem şekli midir?

Hadi İstanbul'un Fethini bir kenara koyalım. Osmanlıların "bin atlı akınlarda çocuklar gibi şen" oldukları Mohaç'ta ya da Viyana önlerinde ne işleri var? :?

Bak mehter marşında bile geçiyor: Osmanlılara da "marjinal grup" deme sakın.




Benzer saçmalıkları Hıristiyanlar da yapmışlar. :evil: Misyonerlik diye bir kurum uydurmuşlar.. Engizisyon mahkemeleri kurmuşlar.. İkide bir Haçlı Savaşları icra eylemişler.. Hem kendi aralarında, hem de başka dinden insanlarla tarih boyunca savaşıp durmuşlar..

Bunların her biri insanlarası ayrımcılıktır, kendi gibi olmayanı "damgalamak"tır. Tıpkı Hitler'in Yahudilere taktırdığı "Davut Yıldızı" gibi! :evil:



Naçizane benimde size tavsiyem biraz da islamla ilgili kitaplar okumanız
Öneri alayım o zaman.. Ama mümkünse "objektif" olsun! Mâlûm "kimse pazarda 'yoğurdum ekşi' diye satış yapmaz.. Müslüman kendi kitaplarında kendini övecektir, Hıristiyan da sövecektir. :twisted: O yıllarda yaşamış "özü-sözü doğru bir ademoğlu" da bulamayacağımıza göre.. ;)
 
bilecikli' Alıntı:
Sayın Baben; Öncelikle sizi bir tartışma ortamına çekme durumunda kaldığım için özür dilerim.Ben hiç kimseyle benim görüşlerime uymuyor diye tartışmam.İnancı olmayanlarıda birşeye inandırmak için zorlamam.kaldı ki burada asıl mevzu biz engellilerin yaşam daki zorlukları.zira sosyal yapımız, siyasi düşüncemiz,ırkımız dinimiz,dilimiz ve hatta cinsiyetimiz ne olursa olsun sorunlarımız aynı.
cihadla ilgili sorduğunuz soru ise google 'a cihad yazdığınızda vikipedinde gayet açık anlatıyor.cihad savaş değil korumaktır.
saygılarımla.

ooo sayın Baben siz hakikaten taktınız bu islamiyete.ama ben yukarıdaki sözlerime sadık kalıyor size inançlı günler diliyorum.
 
Üst Alt