Geçen haftalarda Denizli'ye, doğduğum, lise yıllarımı geçirdiğim, çok sevdiğim şehrime acil olarak gitmrk zorunda kaldım.
Tesadüfen eski bir arkadaşıma rastladım ve telefonumu verdim..Aradan bir saat geçmeden onbeş kişiye yakın eski dostumla
bir bakkalın önünde başlayan sohbetimiz, bazı firelere rağmen Pamukkale'de devam etti...Nasıl '' deviremediğimizi'' ve
nasıl devrilmeden ayakta kaldığımızı uzun uzadıya konuştuk, Bizans kalıntıları altında..Binlerce lahit şahitliğinde
devrilmediğimizi kanıtlamakta hoştu biraz.
Garip olan aradan geçmiş otuz yıl..Dile kolay otuz yıl..Bir ömür nerdeyse..Herkez beni tanıyor..Bense ancak bir kaç kişiyi
çıkarabildim..Herkesin benle anısını dinledim..Sanki o ben değilim, onların anılarındaki ben değilim de...Onlar anlattıkça
sislerin arasından hatıralar çıkıyor ortaya..
Dank etti o an..Biz damgalıyız be kardeşim..On bin kişi arasında bile aha ''Topal Hasan'' denmesi o kadar kolayki..
Sen adamın yüzünü seçmeye çalış otuz yıl öncesinden, karşılaştır hafızandakilerle.. Anıları yan yana getir...Onların öyle
bir dertleri yokki..Hayatta tanıdıkları belkide tek engelli benim..Damgalıyız yani..
Çok sevindim işin bu yönüne..Hiç kimse benle olan anılarını unutmamış..Yüzümü tanımak için uğraşan da yok..Sadece fark
tekerlekli sandalyeye terfi etmem..Acaip mutlu oldum..Sık sık buluşmak üzere sözleştik..
Bende damgalamaya başladım artık insanları..Hiçte gocunmuyorum artık..Çalıştığım şirkete kendi insiyatifimle işe aldığım
beş kişiden biri şaşı...İkisi ortopedik engelli..İkiside dostum..
Damgalana damgalana damgalamayı da öğrendik galiba...
Tesadüfen eski bir arkadaşıma rastladım ve telefonumu verdim..Aradan bir saat geçmeden onbeş kişiye yakın eski dostumla
bir bakkalın önünde başlayan sohbetimiz, bazı firelere rağmen Pamukkale'de devam etti...Nasıl '' deviremediğimizi'' ve
nasıl devrilmeden ayakta kaldığımızı uzun uzadıya konuştuk, Bizans kalıntıları altında..Binlerce lahit şahitliğinde
devrilmediğimizi kanıtlamakta hoştu biraz.
Garip olan aradan geçmiş otuz yıl..Dile kolay otuz yıl..Bir ömür nerdeyse..Herkez beni tanıyor..Bense ancak bir kaç kişiyi
çıkarabildim..Herkesin benle anısını dinledim..Sanki o ben değilim, onların anılarındaki ben değilim de...Onlar anlattıkça
sislerin arasından hatıralar çıkıyor ortaya..
Dank etti o an..Biz damgalıyız be kardeşim..On bin kişi arasında bile aha ''Topal Hasan'' denmesi o kadar kolayki..
Sen adamın yüzünü seçmeye çalış otuz yıl öncesinden, karşılaştır hafızandakilerle.. Anıları yan yana getir...Onların öyle
bir dertleri yokki..Hayatta tanıdıkları belkide tek engelli benim..Damgalıyız yani..
Çok sevindim işin bu yönüne..Hiç kimse benle olan anılarını unutmamış..Yüzümü tanımak için uğraşan da yok..Sadece fark
tekerlekli sandalyeye terfi etmem..Acaip mutlu oldum..Sık sık buluşmak üzere sözleştik..
Bende damgalamaya başladım artık insanları..Hiçte gocunmuyorum artık..Çalıştığım şirkete kendi insiyatifimle işe aldığım
beş kişiden biri şaşı...İkisi ortopedik engelli..İkiside dostum..
Damgalana damgalana damgalamayı da öğrendik galiba...