Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Daracık bir kuvözde başlayan hayatta kalma mücadelem... Peki senin başlangıcın?

merdoli

Üye
Üyelik
7 Ocak 2012
Konular
12
Mesajlar
261
Reaksiyonlar
48
Her Şeyin Başlangıcı
1995 yılının haziran ayında dünyaya adımımı attım. Adım mı? Pardon geldim desem daha doğru olacak. Benim adım atacak bir çift ayağım yoktu ki. Çünkü o sıcak gündeki doğum beklenen bir bebeği getiren bir doğum değildi…
O zamanlar annem bir diyaliz hemşiresi. Bana hamile olduğu sıralarda da hastanede imiş ama radyasyona maruz kalmamak için özel dikkat etmiş. Zamanla yapılan kontrollerde karnımda bir fıtık olduğu, bağırsaklarımın bir kısmının dışarda bulunduğu tespit edilmiş. Aile içinde büyük bir yıkım tabii…
Sonra doğum günü gelmiş çatmış… Karnımdaki fıtık hemen ameliyat edilmesi gerektiği için sezaryen gerçekleştirilmiş fakat düşünsenize doktor bebeği(beni) bacağından tutup çekmek için elini içeri sokuyor ve eline gelen sadece sıska bir bacak uzantısı. Açıkça söylemek gerekirse doktorun ne tepki verdiğini merak ediyorum. Yüzü ne haldeydi? Aileme ne söyledi? Annemin ilk tepkisi ne oldu?... (Hepsi benim için hala bir merak konusu. Çünkü annemle bu konuyu hiç uzun uzadıya konuşamadık. Bazı girişimlerim olduysa da annemin fazla konuşmak istemediğini anlayınca fazla üstelememeye karar verdim.)
Devam etmek gerekirse ortaya sağ ayağı ampute, sol ayağı fazla gelişmemiş, eksik parmaklı ve ufak bir karın ‘fıtığı’ olan bir bebek çıkmış o karanlık yerden. Bunun en ilginç tarafı ise bu durumun tam bir sürpriz içinde oluşması. Yapılan onca ultrasonda bunlardan sadece fıtığın görülmesi. Sonrası ise hemen kuvöz, devamında sayısız ameliyatlar, çok uzun sürmesede çok küçükken bir süre psikolojik tedavi süreci, (şimdilik)hayat boyu kullanılacak bir protez…
İşte benim başlangıcım bu. Daracık bir kuvözde başlayan hayatta kalma mücadeleme bugün 17 yaşında bir lise öğrencisi olarak devam ediyorum. Ama merak etmeyin, bugün koşuyorum, yüzüyorum, okuyorum… Kısaca "normal"lerin yapabildiği her şeyi yapabiliyorum. Onlardan farklı olarak sadece kalkınca protezimi takıp yatarken çıkartıyorum…



Peki senin hikayen nedir?
 
bunu gazetede haber niyetine okuam bu kadar etkilemzdi beni yazım uslubun çok farklı ve dokunaklı üzücü bir durum sana öncelikle sağlık ve sabır diliyorum

bana gelince benim bir hikayem yok ama oğlumun ender rastlanan bir hikayesi var o heniz11 yaşında ilk fırsatta onun adına yazarım hikayesini
 
Oğlunuzun hikayesini dinlemeyi çok isterim. Çekinmeyin anlatın lütfen. Burada paylaşalım başlangıçlarımızı...

Hadi ama kimsenin anlatacak bir şeyi yok mu?
 
Kendi hikayene bu kadar hakim olman çok güzel bir nitelik Mert. Gerçekten yaşından daha büyük bir olgunluğa sahipsin.

Annenin bu durumu konuşmak istememesi doğal. Her anne doğum sırasında doktora/ebeye "parmakları falan tamam mı?" diye sorar. Buna benzer durumlar da oldukça sık görülür. Sen bu süreci başarıyla aşmışsın.

Daha parlak ve güzel bir gelecek dilemekten başka yapacak bir şey yok. :)
 
İyi dilekleriniz için teşekkürler, onca şeye rağmen anlayamadığım tek nokta ona prof doç ve uzmanın beni ultrason yağmuruna tutmasına rağmen sadece karnımdaki fıtığı görmüş olmaları. İnsan düşünmez mi kardeşim bu bebeğin fıtığı var bakalım her yeri tam mı ? :)
 
Bu o kadar kolay değil ki... :) Senin doğduğun dönemde USG cihazları çok hassas değildi. Ayrıca 5-6 aylık olana kadar bir bebek fare yavrusu kadar bir şeydir. Öyle fotoğraf gibi bakıp görmek mümkün değildi. Şimdi tabi ki bu teknoloji çok ileri noktada... Buna rağmen doğuma kadar tespit edilemeyen şeyler olabiliyor.

Yine de, haklısın tabii... bir sürü uzmanın baktığı ultrasonlarda da bir şeylerden şüphelenmeleri gerekirdi diye düşünüyor insan. Ama şüphelenseler de yapacak bir şey yok ki.. Yine doğum beklenecek mecburen.
 
Haklısınız tabii... Gerçi görüntüleseler de mutlak son kaçınılmaz olduğu için bir şey farketmeyecekti gerçi. Belki ailemin geçirdiği şok daha hafif olabilirdi ama.
 
normal insanların yapabiildiği şeyleri yapmak,güzel.bunun için şükretmelisin.
 
Geceleri yastığa başımı koyduğumda attığım her adım, aldığım her nefes için şükrediyorum zaten
 
İyi dilekleriniz için teşekkürler Melek Hanım :eek:
 
benim hikayem . 94 dogumluyum ve dogdugumda birşey fark edilmemişti . ancak 1 yaşına gelince annem belim de bi egrilik oldugunu fark etti doktora gittigin de amaliyat kararım alınmıştı 2 yaşında olacaktım amaliyatı . ve hastalıgım skolyozdu . bu zamanda kadar 5 riskli amaliyat geçirdim ama bir amaliyatm cok gecikti gidemedik hastaneye nedenini sorarsanız . maddi durum . eved ailem yemeyip içmeyip beni tedavi ettirdiler onları cok seviyorum iyiki böyle bir annem ve babam var .

şmdi 19 yaşındayım bi amaliyatmın gecikmesi sonucu platin cıkarıldıktn sonra kifozum oldugu belirlendi nefesim daralıyordu uyuyamıyorum cihaz kullanmam şarttı .

ama herşeye ragmen mutlu olmasını biliyorum . asla isyan etmedm . nden ben demedim . çünkü allahın taktiriydi sorgulayamazdm . böyle yaşamayı kabulleneceksin üzülmek bi işe yaramıyor daha beter hastalıklar artıyor . siz ne olursa olsun asla isyan etmeyin hep şükredin sabır diyin . unutmayın ki her insan bir dertile sınanır bu hayatta ve senin yapman şkretmek ve ve sabırlı olmak .

ben zaman zaman umudugumu kaybetsemde cok şkr kendimi kısa sürede topluyorum . eved normal insanlar gibi deilm ancak cok daha fazla şeyler yapabiliyorum . onlaın beceremedklerini beceriyorum .

çok şükür ben yinede mtluyum . allah herkesin yardımcısı olsn .
 
Merdoli... sen pırıl pırıl bir geleceksin hem de tepeden tırnağa. yaşıtların ergen bunalımlarındayken senin bu konuda bu kadar duru bir üslupla, takılmadan, teklemeden konuşabilmen bu kadar net ifade edebilmen çok hoşuma gitti. engelli olmayan insanlardan "normal insan" diye bahseden kendini ötekileştirmiş tüm engellilerin de senin kadar normal olmasını dilerim. yolun açık ve aydınlık olsun daima...
 
Güzel dilekleriniz için çok teşekkür ederim :)
 
Bende 95 doğumluyum. Ve benimde hikayem Spina Bifida'lı olarak, belimdeki yarayla dünyaya gelmemle başlıyor.. Yaradan ameliyat oluyorum. Sonuç olarak çift ayak bileklerinden aşağısında ne bir his, ne bir hareket..
 
Biz değil buradaki herkes muhteşem bence
 
Ben 1992 nin agustos ayinda dunyaya gelmisim aslinda ailemin bekledigi bir dogum degilmis henuz cunku 2.5 ay erken gelmisim dunyaya ( ne acelen vardi diye sormayin bende bilmiyorum :D ) . Benden pek kimsenin umidi yokmus acikcasi anneyi kurtaralim demisler. Zor bir dogum anneme kan aramalar derken gelisim baya kargasali olmus yengemlere bebegi gostermek icin bebek odasina almislar. Yengem
- su bebekte cok kucukmus insallah bizimkisi degildir demis ama hemsire gidip tamda o bebegi gostermis. 1750 gram dogmusum. Portakal gibi bir kafam ve kibrik copu gibi parmaklarim oldugu her dogum gunumde tekrarlanir :) bebekligimin ve cocuklugumun buyuk kismi hastanelerde gecti. ölür diyen doktorlar olmus ama cok sukur hala nefes aliyorum cok sik hastalanan bir bebeklik donemi ve yurumeye baslamamla asil problem ortaya cikti. Sol ayagimin parmak ucuna basarak yurumeye baslamisim bundn sonrada tip fakultesi ikinci evimiz oldu neden kaynakladigini bulmak icin yapilan tetkikler muayeneler derken 6 ysinda ilk ameliyatimi 20 yasinda 2. Ameliyatimi oldum simdi cok sukr rahat bir sekilde topuguma basabiliyorum yururken hafif bir sekilde aksiyorum. Benimde hayata baslama noktam bu :)
 
Üst Alt