Her Şeyin Başlangıcı
1995 yılının haziran ayında dünyaya adımımı attım. Adım mı? Pardon geldim desem daha doğru olacak. Benim adım atacak bir çift ayağım yoktu ki. Çünkü o sıcak gündeki doğum beklenen bir bebeği getiren bir doğum değildi
O zamanlar annem bir diyaliz hemşiresi. Bana hamile olduğu sıralarda da hastanede imiş ama radyasyona maruz kalmamak için özel dikkat etmiş. Zamanla yapılan kontrollerde karnımda bir fıtık olduğu, bağırsaklarımın bir kısmının dışarda bulunduğu tespit edilmiş. Aile içinde büyük bir yıkım tabii
Sonra doğum günü gelmiş çatmış Karnımdaki fıtık hemen ameliyat edilmesi gerektiği için sezaryen gerçekleştirilmiş fakat düşünsenize doktor bebeği(beni) bacağından tutup çekmek için elini içeri sokuyor ve eline gelen sadece sıska bir bacak uzantısı. Açıkça söylemek gerekirse doktorun ne tepki verdiğini merak ediyorum. Yüzü ne haldeydi? Aileme ne söyledi? Annemin ilk tepkisi ne oldu?... (Hepsi benim için hala bir merak konusu. Çünkü annemle bu konuyu hiç uzun uzadıya konuşamadık. Bazı girişimlerim olduysa da annemin fazla konuşmak istemediğini anlayınca fazla üstelememeye karar verdim.)
Devam etmek gerekirse ortaya sağ ayağı ampute, sol ayağı fazla gelişmemiş, eksik parmaklı ve ufak bir karın fıtığı olan bir bebek çıkmış o karanlık yerden. Bunun en ilginç tarafı ise bu durumun tam bir sürpriz içinde oluşması. Yapılan onca ultrasonda bunlardan sadece fıtığın görülmesi. Sonrası ise hemen kuvöz, devamında sayısız ameliyatlar, çok uzun sürmesede çok küçükken bir süre psikolojik tedavi süreci, (şimdilik)hayat boyu kullanılacak bir protez
İşte benim başlangıcım bu. Daracık bir kuvözde başlayan hayatta kalma mücadeleme bugün 17 yaşında bir lise öğrencisi olarak devam ediyorum. Ama merak etmeyin, bugün koşuyorum, yüzüyorum, okuyorum Kısaca "normal"lerin yapabildiği her şeyi yapabiliyorum. Onlardan farklı olarak sadece kalkınca protezimi takıp yatarken çıkartıyorum
Peki senin hikayen nedir?
1995 yılının haziran ayında dünyaya adımımı attım. Adım mı? Pardon geldim desem daha doğru olacak. Benim adım atacak bir çift ayağım yoktu ki. Çünkü o sıcak gündeki doğum beklenen bir bebeği getiren bir doğum değildi
O zamanlar annem bir diyaliz hemşiresi. Bana hamile olduğu sıralarda da hastanede imiş ama radyasyona maruz kalmamak için özel dikkat etmiş. Zamanla yapılan kontrollerde karnımda bir fıtık olduğu, bağırsaklarımın bir kısmının dışarda bulunduğu tespit edilmiş. Aile içinde büyük bir yıkım tabii
Sonra doğum günü gelmiş çatmış Karnımdaki fıtık hemen ameliyat edilmesi gerektiği için sezaryen gerçekleştirilmiş fakat düşünsenize doktor bebeği(beni) bacağından tutup çekmek için elini içeri sokuyor ve eline gelen sadece sıska bir bacak uzantısı. Açıkça söylemek gerekirse doktorun ne tepki verdiğini merak ediyorum. Yüzü ne haldeydi? Aileme ne söyledi? Annemin ilk tepkisi ne oldu?... (Hepsi benim için hala bir merak konusu. Çünkü annemle bu konuyu hiç uzun uzadıya konuşamadık. Bazı girişimlerim olduysa da annemin fazla konuşmak istemediğini anlayınca fazla üstelememeye karar verdim.)
Devam etmek gerekirse ortaya sağ ayağı ampute, sol ayağı fazla gelişmemiş, eksik parmaklı ve ufak bir karın fıtığı olan bir bebek çıkmış o karanlık yerden. Bunun en ilginç tarafı ise bu durumun tam bir sürpriz içinde oluşması. Yapılan onca ultrasonda bunlardan sadece fıtığın görülmesi. Sonrası ise hemen kuvöz, devamında sayısız ameliyatlar, çok uzun sürmesede çok küçükken bir süre psikolojik tedavi süreci, (şimdilik)hayat boyu kullanılacak bir protez
İşte benim başlangıcım bu. Daracık bir kuvözde başlayan hayatta kalma mücadeleme bugün 17 yaşında bir lise öğrencisi olarak devam ediyorum. Ama merak etmeyin, bugün koşuyorum, yüzüyorum, okuyorum Kısaca "normal"lerin yapabildiği her şeyi yapabiliyorum. Onlardan farklı olarak sadece kalkınca protezimi takıp yatarken çıkartıyorum
Peki senin hikayen nedir?