Sevgili kardeşim, bir üç, beş kez geç kalma ile bir şey olmaz. Kırk yılın başında mesaisine beş, on dakika geç gelen elemanına laf söyleyen amir ayıp etmektedir. Engelliyi/özürlüyü/sakatı bırak, sağlam insana bile bu durumda laf edilmez. Ancak bu iş alışkanlık haline gelir ise amirin eline koz vermiş olursun ki bunu sen farkında olmadan tutanak altına alıp vakti zamanı geldiğinde aleyhinde kullanabilirler. Ayrıca bu alışkanlık sana uyarı-ikaz-kınama vs adlar ile ceza olarak geri döner. Dahası işten kovulursun. “Hiçbir şey olmaz” diyenlere asla itibar etme. Hiçbir şey değil,
şayet istenirse ÇOK ŞEY olur.
Halen yaşanan bir vaka anlatayım da işin ciddiyetini anla. Bir bayan doktor. Bir resmi kurumda görevli. Kurumun adını vermiyorum, uygun olmaz. Kurum giriş kapısının hemen karşısında sayılabilecek konumdaki kuruma ait lojmanda oturuyor tek başına. Ev ile işin arasındaki mesafe yürümekle taş çatlasa 10 dakika. Geç kalmak alışkanlık halini almış. Üç dakika, beş dakika, on dakika Hepsi kayıt altında. Kimse ses çıkartmıyor uzun zamandır, hem de çok uzun zamandır. 3-5 dakika uzun zamandır önemsenmiyor.
Gün geliyor bu doktor kadın ile resmi kurumdaki bir görevli taciz iddiası ile mahkemelik oluyor. Doktor taciz etti diye yalan söylüyor, adam da kendisine iftira atan kadın doktordan şikayetçi oluyor. Doktor haksız, adam ise haklı bulunuyor. Doktor kadın rezil oluyor. Kurum işi daha ileri götürüyor ve bütün eski işe geliş ve çıkış saatleri delil olarak yukarıya yollanarak kadının evi 10 dakikalık bir mesafede olmasına rağmen hem işe devamlı olarak geç gelmesi hem de iftira atması nedeniyle kurumdan ihraç edilmesi isteniyor. Kurum kadına en ağır disiplin cezasını veriyor ve geç kalmanın devam etmesi durumunda ihraç edileceğini bildiriyor.
Bu olay daha yeni, dumanı tütüyor. Haberin olsun.
@erbin,