[SIZE=3][FONT=Arial]Yakınlarımdan gelen bir miktar parayı, "yakında gene bir döviz şoku gelebilir, satın alma gücü düşmesin" diyerekten dövizde değerlendirmek için, döviz bürosundan (söylemesi ayıp) birkaç yüz Dolar aldım. Fakat benden kimliğimi ibraz etmemi istediler. Elektronik ortamda benim adıma döviz satın alınmış gözüküyor.
Bu; engelli aylığı, emlak vergisi muafiyeti, GSS prim ödeme muafiyeti (Yeşil Kart), elektrik ve doğalgaz desteği gibi sosyal hakların iptaline neden olur mu? Malum, sözkonusu sosyal yardımlardan yararlanmak için Gelir Testine tabi tutulmuştum. Çalışmadığım için bir gelirim de yok. Engelli aylığıyla kıt kanaat geçinmeye çalışıyorum. Bir ürünü 3-5 lira daha ucuz almak için market market dolaşmak durumunda kalıyorum. Yılda bir kez böyle minik bir 'piyango' geliyor bazen, bu da dert olmaya başlıyor.
Bahsettiğim iptaller riski hakkında bilgisi-düşüncesi-öngörüleri olanlar yorumlarını yazarlarsa memnun olurum. Son zamanlarda kafamı sıkça meşgul etmeye başladı. Şimdiden teşekkürler... [/FONT][/SIZE]
Bu arada isyan etmemek mümkün değil...
Yandaş müteahhitlere pandemi gibi olağanüstü koşullarda bile garantili yüz milyonlarca dolarlık dövizleri tıkır tıkır ödendi, ödeniyor. Ama ümüğü sıkılmış, yurttaşa gelince mokoko! Döviz alırken gözü korkutuluyor. Yerleşik bireysellerin döviz talebini frenlemek amacıyla böyle bir sermaye kontrolü getirilmiş. Yurttaş döviz almasın da n'apsın? Kötü yönetilen bozuk ekonomi yüzünden ulusal parası lahana yaprağı olmaya doğru gidiyor. Resmi enflasyon yıllık %70'e dayanmış. TL mevduat faizleri %16-17'lerde. Eksi %50 kadar reel getiri. Yani 1 yıl sonra 10 bin liran 5 bin liraya düşüyor değeri, enflasyondan arındırılınca. Sonra da yandaş inşaatçılar bu parayla ucuzdan kredi çeksin, fahiş fiyatla konutlarını satıp voleyi bir kez daha vursun. İnsanlar enayi mi? İstiyorlar ki birikimler borsa gibi riskli yerlere gitsin veya betona emlağa gitsin ki, emlak piyasasındaki balon daha da şişsin.
Neyse, sayfalar dolusu yazılacak bir ton kepazelikler var ama, yazınca düzeleceği mi ki var sanki!
Bu; engelli aylığı, emlak vergisi muafiyeti, GSS prim ödeme muafiyeti (Yeşil Kart), elektrik ve doğalgaz desteği gibi sosyal hakların iptaline neden olur mu? Malum, sözkonusu sosyal yardımlardan yararlanmak için Gelir Testine tabi tutulmuştum. Çalışmadığım için bir gelirim de yok. Engelli aylığıyla kıt kanaat geçinmeye çalışıyorum. Bir ürünü 3-5 lira daha ucuz almak için market market dolaşmak durumunda kalıyorum. Yılda bir kez böyle minik bir 'piyango' geliyor bazen, bu da dert olmaya başlıyor.
Bahsettiğim iptaller riski hakkında bilgisi-düşüncesi-öngörüleri olanlar yorumlarını yazarlarsa memnun olurum. Son zamanlarda kafamı sıkça meşgul etmeye başladı. Şimdiden teşekkürler... [/FONT][/SIZE]
Bu arada isyan etmemek mümkün değil...
Yandaş müteahhitlere pandemi gibi olağanüstü koşullarda bile garantili yüz milyonlarca dolarlık dövizleri tıkır tıkır ödendi, ödeniyor. Ama ümüğü sıkılmış, yurttaşa gelince mokoko! Döviz alırken gözü korkutuluyor. Yerleşik bireysellerin döviz talebini frenlemek amacıyla böyle bir sermaye kontrolü getirilmiş. Yurttaş döviz almasın da n'apsın? Kötü yönetilen bozuk ekonomi yüzünden ulusal parası lahana yaprağı olmaya doğru gidiyor. Resmi enflasyon yıllık %70'e dayanmış. TL mevduat faizleri %16-17'lerde. Eksi %50 kadar reel getiri. Yani 1 yıl sonra 10 bin liran 5 bin liraya düşüyor değeri, enflasyondan arındırılınca. Sonra da yandaş inşaatçılar bu parayla ucuzdan kredi çeksin, fahiş fiyatla konutlarını satıp voleyi bir kez daha vursun. İnsanlar enayi mi? İstiyorlar ki birikimler borsa gibi riskli yerlere gitsin veya betona emlağa gitsin ki, emlak piyasasındaki balon daha da şişsin.
Neyse, sayfalar dolusu yazılacak bir ton kepazelikler var ama, yazınca düzeleceği mi ki var sanki!