Başarı ve mutluluk yolculuğunda harekete geçmek, çabalamak ve bir şeyler yapmak şarttır. Peki bu süreçte ilerlerken neye göre hareket edeceğiz, dayanağımız ne olacak? Bu yazıda bu soruya yanıt aramak istiyorum.
Bazı insanlar vardır illaki görmüşsünüzdür “içimden nasıl geliyorsa öyle yaşıyorum sanada öneririm” gibi ifadeler kullanırlar. Oysa bu durum ruhsal bir rahatsızlığı olan kişilerde benim görüşüme göre doğru ve faydalı bir şey değildir.
Konuyu biraz daha açmak gerekirse sağlıklı bir insan için bu durum güzel olabilir çünkü onun bir ruhsal problemi olmadığından dolayı içinden kötü birşey yapmak gelmez yada içinden kötü bir düşünce geçmez ve rahatlıkla içinden geldiği gibi yaşayabilir.
Ama ruhsal sorunları olan insanların tamamen kendileri ile alakasız bir şekilde, hatta kendilerinin bile istemediği halde yinede içlerinden ellerinde olmayarak kötü şeyler yapmak geliyor. Ne yani sağlıklı bir bireyin dediği gibi bu hasta kişi içinden gelen kötü hisse veya dürtüye göremi yaşaması gerekiyor.
Hayır tabikide. Özet olarak demek istediğim şey içimizden geldiği gibi yada bize keyif verici şekilde hareket etmek yerine bizim için faydalı olacak şekilde hareket etmeliyiz.
Çünkü her keyif veren ve her iyi hissettiren duygu bizler için faydalı olmayabilir. Örnek vermek gerekirse; alkol, uyuşturucu ve diğer benzeri maddelerde insana keyif veriyor ve iyi hissettiriyor ama kesinlikle hem insanın ruh sağlığı hemde beden sağlığı için faydalı şeyler değildir.
Bu sebeplerden ötürü gerçek ve bize faydalı olacak olan şeyler yapmalıyız bu da ancak akıl ile hareket etmenin sonucunda mümkün olur.
Zaman gelir duyguları için aklını bile kullanmayı bir kenara koyar ve sadece heves ettiği şeylere yapışır. Onun için artık herhangi bir şeyin iyi hissettirmesi yeterlidir.
Herhangi bir şey iyi hissettiriyorsa kendisine zararı varmış yokmuş gözetmeksizin direk o şeye yönelir. Çünkü duyguların esiri olmak ve duygulara göre hareket etmek böyle berbat bir şeydir.
Akla göre hareket etmek ise en doğru seçenektir. Bizde iyiyi ve kötüyü ayırt etmemizi sağlayacak tek şey akıldır. Aklını kullanarak hareket eden insan başarıya ve mutluluğa her zaman daha yakındır.
Duygulara göre hareket etme başlığında belirttiğim gibi kişi duygularına göre hareket ettikçe aklını kullanmayı pek tercih etmeyebiliyor. Akla göre hareket etmekte ise kişi duygularının peşine düşmek yerine aklını kullanarak hareket ediyor ve bu doğrultuda duygularıda kendisine ve aklı ile yaptıklarına göre şekilleniyor.
Yani bu da demek oluyorki akla göre hareket edince duygular bizim esirimiz oluyor ve bizim seçimlerimiz ve aklımız ile verdiğimiz karar doğrultusunda bize göre şekilleniyor. Bizim için en doğrusu ve faydalı olanı da işte tam olarak budur.
Bir düşünsenize duygularınıza göre hareket ediyorsunuz iyi hissetmek için gözünüzü hırs bürüyor ve aklınızıda kullanmayı bırakarak size ne iyi hissetiriyorsa onu yapıyorsunuz. Bunun sonucunda ise hem aklınızı kullanma beceriniz köreliyor hemde iyi hissettirdiğini zannettiğiniz duygular yavaş yavaş sıradan geliyor.
Oysa nefse ve kalpteki keyif verici duygulara göre hareket etmek yerine akla göre hareket ederseniz bu sefer duygular aklınız ile yaptığınız, gerçekleştirdiğiniz eyleme göre şekilleniyor. Böylelikle ilk duruma oranla hem aklınızı kullanma yeteneğinizi kaybetmiyorsunuz hemde ufak keyif veren mutluluklar yerine tamamen sizin kontrolünüzde olan ve size fayda sağlayan duyguları kalbinizde barındırıyorsunuz.
Bir Örnek; Anlattıklarımı daha iyi pekiştirebilmeniz için size kendi kafamda kurguladığım bir şeyden bahsetmek istiyorum. Hedefleri olan ama bu hedeflerine henüz ulaşamamış bir insan düşünün. Bu kişi hedeflerine ulaşmak için harekete geçmek istiyor fakat önünde iki seçenek var.
Bu seçeneklerden biri tamamen keyif verici ve iyi hissetirici eylemlere göre hareket etmek bir diğeri ise acıda olsa tatlıda olsa gerçeklere ve kendisine fayda sağlayacak eylemlere göre hareket etmek olsun.
Kişi keyfine düşkün ve kafasına estiği gibi nasıl iyi hissediyorsa öyle yaşamak isteğinde olsun diyelim. Bu işin sonunda keyif aldığı şeylerin pek çoğu bir süre sonra sıradanlaşacak ve kişi yeni eylemlere yönelmek isteyecektir. Hatta uyuşturucu kullanımına bile gidebilir bu durum.
Sonra kişi olurda uyuşturucu kullandı diyelim bakıyorki yeni bir eylem keşfetmiş ve bu eylem ona keyif veriyor en iyisi ben uyuşturucu kullanımına devam edeyim diyor. Böylelikle bağımlılık süreci başlamış oluyor ve ilerleyen süreçte eğer kişi bu durumu farketmez ve vazgeçmesse ortada ne hedef kalır nede kendisi kalır tamamen kendisini tüketmiş olur.
İşte sadece zevk ve heveslerine göre hareket eden kişinin durumu aynen bu şekilde olur. Bu sadece bir örnekti bunun birebir aynısını yaşar demiyorum mantıken aynı durum olduğu için bir örnek ile açıkladım sadece.
Gelelim akla göre hareket edecek olan kişiye. Aklına göre hareket eden kişi heves, keyif ve zevklerine göre değil kendine fayda sağlayacak işlere göre hareket eder. Mesela 1 gün sonra sınavı var diyelim ve bu kişininde futbola ilgisi var diyelim. Tam sınavına çalışmak için masaya oturuyor ve o esnada arkadaşları futbol oynamaya çağrıyor bu kişiyi.
Eğer duygularına göre hareket ederse sınavına çalışamayacak ve futbol yüzünden hatta keyif yapmak yüzünden dersinden geri kalacak. Ama bu kişi aklı ile hareket ettiği için kendisine iyi hissetireceğine ve keyif vereceğine inandığı futbol oynama eylemini reddeder ve dersine çalışmayı tercih eder çünkü akıllıca hareket etmek bunu gerektirir.
Hatta önceliği dersine verdikten sonra geriye boş zamanı kalırsa futbol oynama teklifini kabul bile edebilir çünkü artık ders çalışma sorumluluğunu yerine getirmiş ve geriye zamanı kalmıştır. Aklına göre hareket ettiği için zaman kontrolünüde iyi bir şekilde yapar.
Sizi sıksada sıkmasada keyif versede vermesede doğru ve faydalı olan şeylere yönelip aklınız ile hareket edin. Göreceksiniz sizi sıkacak olan ama yaptığınızda da size fayda sağlayacak olan eylemi tercih ettiğinizde bir süre sonra size iyi hisler ve duygular tattıracaktır.
Aklını kullanarak hareket eden insanın doğru olanı yaptığını belirtmiştim. Ama birde şöyle birşey var aklına göre hareket eden kişi herhangi bir eylemi sonucunda bakıyorki güzel duygular içini kaplıyor ve kendi kendine “bu hem benim için faydalı ve akıllıca olan davranıştı hemde bu davranış bana iyi hissetirdi demek oluyor ki akla göre hareket etmek ilk başlarda kötü hissettirse de sonradan iyi ve faydalı durumlar ile sonuçlanabiliyor.”
Böylelikle kişi görüyorki akıl ile hareket edince daha karlı çıkıyor. Ve böylece sonucunda güzel ve faydalı duygulara erişebilmek için gerçekten aklıyla hareket ediyor.
Yani gerçekten diye vurguladım çünkü eğer amacı sadece iyi hissetmek için aklıyla hareket etmekse bu hakikatte aklıyla hareket etmek değil keyif verici duygular için aklı araç olarak kullanmak demek oluyor.
Buradaki ince detayı iyi ayırt etmeniz gerekiyor. Benim tavsiyem siz duygularınıza ve heveslerinize göre hareket etmeyin. Sadece akıllıca davranışlar sergileyin bunun sonuncunda illaki size iyi hissetirici ve faydalı hisler kalbinize girmeye başlayacaktır.
Kaynaklar;
Ferhat Arslan - Kişisel Blog
Ferhat Arslan Medium.com Blogu
Duygulara Göre Hareket Etmek
Pek çok insan esasen duygularına göre hareket eder. Yani içine iyi veya keyif verici bir duygu girdiğinde bu duyguyu kaybetmemek veya artmasını sağlamak için aklını ikinci planda bırakarak kalbindeki duyguya veya duygulara göre hareket eder.Bazı insanlar vardır illaki görmüşsünüzdür “içimden nasıl geliyorsa öyle yaşıyorum sanada öneririm” gibi ifadeler kullanırlar. Oysa bu durum ruhsal bir rahatsızlığı olan kişilerde benim görüşüme göre doğru ve faydalı bir şey değildir.
Konuyu biraz daha açmak gerekirse sağlıklı bir insan için bu durum güzel olabilir çünkü onun bir ruhsal problemi olmadığından dolayı içinden kötü birşey yapmak gelmez yada içinden kötü bir düşünce geçmez ve rahatlıkla içinden geldiği gibi yaşayabilir.
Ama ruhsal sorunları olan insanların tamamen kendileri ile alakasız bir şekilde, hatta kendilerinin bile istemediği halde yinede içlerinden ellerinde olmayarak kötü şeyler yapmak geliyor. Ne yani sağlıklı bir bireyin dediği gibi bu hasta kişi içinden gelen kötü hisse veya dürtüye göremi yaşaması gerekiyor.
Hayır tabikide. Özet olarak demek istediğim şey içimizden geldiği gibi yada bize keyif verici şekilde hareket etmek yerine bizim için faydalı olacak şekilde hareket etmeliyiz.
Çünkü her keyif veren ve her iyi hissettiren duygu bizler için faydalı olmayabilir. Örnek vermek gerekirse; alkol, uyuşturucu ve diğer benzeri maddelerde insana keyif veriyor ve iyi hissettiriyor ama kesinlikle hem insanın ruh sağlığı hemde beden sağlığı için faydalı şeyler değildir.
Bu sebeplerden ötürü gerçek ve bize faydalı olacak olan şeyler yapmalıyız bu da ancak akıl ile hareket etmenin sonucunda mümkün olur.
Akla Göre Hareket Etmek
Diğer başlığa hareketle en doğru ve yararlı seçenek aklımıza göre hareket etmektir. Duygularına göre hareket eden kişi duygularının esiri ve kölesi olur.Zaman gelir duyguları için aklını bile kullanmayı bir kenara koyar ve sadece heves ettiği şeylere yapışır. Onun için artık herhangi bir şeyin iyi hissettirmesi yeterlidir.
Herhangi bir şey iyi hissettiriyorsa kendisine zararı varmış yokmuş gözetmeksizin direk o şeye yönelir. Çünkü duyguların esiri olmak ve duygulara göre hareket etmek böyle berbat bir şeydir.
Akla göre hareket etmek ise en doğru seçenektir. Bizde iyiyi ve kötüyü ayırt etmemizi sağlayacak tek şey akıldır. Aklını kullanarak hareket eden insan başarıya ve mutluluğa her zaman daha yakındır.
Duygulara göre hareket etme başlığında belirttiğim gibi kişi duygularına göre hareket ettikçe aklını kullanmayı pek tercih etmeyebiliyor. Akla göre hareket etmekte ise kişi duygularının peşine düşmek yerine aklını kullanarak hareket ediyor ve bu doğrultuda duygularıda kendisine ve aklı ile yaptıklarına göre şekilleniyor.
Yani bu da demek oluyorki akla göre hareket edince duygular bizim esirimiz oluyor ve bizim seçimlerimiz ve aklımız ile verdiğimiz karar doğrultusunda bize göre şekilleniyor. Bizim için en doğrusu ve faydalı olanı da işte tam olarak budur.
Bir düşünsenize duygularınıza göre hareket ediyorsunuz iyi hissetmek için gözünüzü hırs bürüyor ve aklınızıda kullanmayı bırakarak size ne iyi hissetiriyorsa onu yapıyorsunuz. Bunun sonucunda ise hem aklınızı kullanma beceriniz köreliyor hemde iyi hissettirdiğini zannettiğiniz duygular yavaş yavaş sıradan geliyor.
Oysa nefse ve kalpteki keyif verici duygulara göre hareket etmek yerine akla göre hareket ederseniz bu sefer duygular aklınız ile yaptığınız, gerçekleştirdiğiniz eyleme göre şekilleniyor. Böylelikle ilk duruma oranla hem aklınızı kullanma yeteneğinizi kaybetmiyorsunuz hemde ufak keyif veren mutluluklar yerine tamamen sizin kontrolünüzde olan ve size fayda sağlayan duyguları kalbinizde barındırıyorsunuz.
Bir Örnek; Anlattıklarımı daha iyi pekiştirebilmeniz için size kendi kafamda kurguladığım bir şeyden bahsetmek istiyorum. Hedefleri olan ama bu hedeflerine henüz ulaşamamış bir insan düşünün. Bu kişi hedeflerine ulaşmak için harekete geçmek istiyor fakat önünde iki seçenek var.
Bu seçeneklerden biri tamamen keyif verici ve iyi hissetirici eylemlere göre hareket etmek bir diğeri ise acıda olsa tatlıda olsa gerçeklere ve kendisine fayda sağlayacak eylemlere göre hareket etmek olsun.
Kişi keyfine düşkün ve kafasına estiği gibi nasıl iyi hissediyorsa öyle yaşamak isteğinde olsun diyelim. Bu işin sonunda keyif aldığı şeylerin pek çoğu bir süre sonra sıradanlaşacak ve kişi yeni eylemlere yönelmek isteyecektir. Hatta uyuşturucu kullanımına bile gidebilir bu durum.
Sonra kişi olurda uyuşturucu kullandı diyelim bakıyorki yeni bir eylem keşfetmiş ve bu eylem ona keyif veriyor en iyisi ben uyuşturucu kullanımına devam edeyim diyor. Böylelikle bağımlılık süreci başlamış oluyor ve ilerleyen süreçte eğer kişi bu durumu farketmez ve vazgeçmesse ortada ne hedef kalır nede kendisi kalır tamamen kendisini tüketmiş olur.
İşte sadece zevk ve heveslerine göre hareket eden kişinin durumu aynen bu şekilde olur. Bu sadece bir örnekti bunun birebir aynısını yaşar demiyorum mantıken aynı durum olduğu için bir örnek ile açıkladım sadece.
Gelelim akla göre hareket edecek olan kişiye. Aklına göre hareket eden kişi heves, keyif ve zevklerine göre değil kendine fayda sağlayacak işlere göre hareket eder. Mesela 1 gün sonra sınavı var diyelim ve bu kişininde futbola ilgisi var diyelim. Tam sınavına çalışmak için masaya oturuyor ve o esnada arkadaşları futbol oynamaya çağrıyor bu kişiyi.
Eğer duygularına göre hareket ederse sınavına çalışamayacak ve futbol yüzünden hatta keyif yapmak yüzünden dersinden geri kalacak. Ama bu kişi aklı ile hareket ettiği için kendisine iyi hissetireceğine ve keyif vereceğine inandığı futbol oynama eylemini reddeder ve dersine çalışmayı tercih eder çünkü akıllıca hareket etmek bunu gerektirir.
Hatta önceliği dersine verdikten sonra geriye boş zamanı kalırsa futbol oynama teklifini kabul bile edebilir çünkü artık ders çalışma sorumluluğunu yerine getirmiş ve geriye zamanı kalmıştır. Aklına göre hareket ettiği için zaman kontrolünüde iyi bir şekilde yapar.
Sizi sıksada sıkmasada keyif versede vermesede doğru ve faydalı olan şeylere yönelip aklınız ile hareket edin. Göreceksiniz sizi sıkacak olan ama yaptığınızda da size fayda sağlayacak olan eylemi tercih ettiğinizde bir süre sonra size iyi hisler ve duygular tattıracaktır.
Hem Akıl Hem de Duygu Kontrolü
Sadece duygulara göre yada sadece akla göre hareket etme dışında birde her ikisini birlikte yürütme gibi birşeyin mümkün olduğunu sizlere belirtmek isterim.Aklını kullanarak hareket eden insanın doğru olanı yaptığını belirtmiştim. Ama birde şöyle birşey var aklına göre hareket eden kişi herhangi bir eylemi sonucunda bakıyorki güzel duygular içini kaplıyor ve kendi kendine “bu hem benim için faydalı ve akıllıca olan davranıştı hemde bu davranış bana iyi hissetirdi demek oluyor ki akla göre hareket etmek ilk başlarda kötü hissettirse de sonradan iyi ve faydalı durumlar ile sonuçlanabiliyor.”
Böylelikle kişi görüyorki akıl ile hareket edince daha karlı çıkıyor. Ve böylece sonucunda güzel ve faydalı duygulara erişebilmek için gerçekten aklıyla hareket ediyor.
Yani gerçekten diye vurguladım çünkü eğer amacı sadece iyi hissetmek için aklıyla hareket etmekse bu hakikatte aklıyla hareket etmek değil keyif verici duygular için aklı araç olarak kullanmak demek oluyor.
Buradaki ince detayı iyi ayırt etmeniz gerekiyor. Benim tavsiyem siz duygularınıza ve heveslerinize göre hareket etmeyin. Sadece akıllıca davranışlar sergileyin bunun sonuncunda illaki size iyi hissetirici ve faydalı hisler kalbinize girmeye başlayacaktır.
Kaynaklar;
Ferhat Arslan - Kişisel Blog
Ferhat Arslan Medium.com Blogu