[size=6]3 Aralık Dünya Özürlüler Gününde Milyonlarca Engelli Eğitim Hakkından Yoksun![/size]
2007-12-03
Eğitim Sen basın açıklaması
3 Aralık, Dünya Özürlüler Günü. Dünya’da 600 milyon, ülkemizde 8 milyonun üzerinde engelli var. Dünyadaki tüm engellilerin dörtte üçü sağlam doğuyor, daha sonra engelli hale geliyor. Doğuştan engelli olanlar dışındaki engellilerin sorunu öncelikle yetersiz ve kötü beslenmekten kaynaklanıyor.
Özel eğitim için gerekli bilgi, hizmet ve fiziksel çevre koşullarının özel eğitim kapsamında olan çocuklar için henüz yeterince ulaşılabilir hale getirilmemiştir. Eğitimde fırsat eşitliği gerçekten sağlanmak isteniyorsa öncelikle ilk, orta ve yükseköğretimden yararlanmalarının kolaylaştırılması gerekir.
Özel eğitime uygun nitelikte okul ve kurumlar yetersizdir. Bu alana yönelik ciddi bir planlama yoktur. Özürlülerin sorunları önemsenmemektedir. Eğitime ayrılan payın geneline bakıldığında, bu gerçeği görmek mümkündür.
İller ve bölgelerde ayrımcılığa dayalı uygulamalar vardır. Yatırımlar eşitsiz ve dengesizdir. Varolan okul ve kurumların belli illerde yoğunlaşması, diğer iller ve bölgelerde yaşayan özürlüleri ve ailelerini umutsuzluk ve çaresizliğe mahkum etmiştir.
Bütün hizmet alanlarında olduğu gibi, toplumun duyarlı olduğu özel eğitim alanında yaşanan sorunların temel nedeni, sistemli bir şekilde uygulamaya konulan eğitimde özelleştirme politikalarıdır. Bu durum, bir taraftan devletin eğitime ayırdığı bütçeyi kısıtlarken, diğer taraftan özel okullar ve vakıf üniversitelerinin teşvik edilmesi ve eğitim alanında yatırım yapmamasından açıkça anlaşılmaktadır.
Engellilerin eğitimi için toplumsal yaşam alanları yeniden düzenlenmelidir. Bunun için öncelikle;
* Yollar, binalar, toplumsal yaşam alanları engellilerin ihtiyaçlarına uygun bir düzenlemeye kavuşturulmalı, toplum engellilere nasıl davranacağı ile ilgili bilinçlendirilmelidir.
* Engellilerin lehine, onların talepleri doğrultusunda bir yasal düzenleme yapılmalıdır.
* Engellilerle ilgili her türlü eğitim, yardım ve diğer etkinlikler devlet eliyle yapılmalıdır.
* Genelde eğitime, özelde özel eğitime bütçeden yeterli kaynak sağlanmalı, özel eğitim kurumları ve okullarının sayısı artırılmalıdır.
* Çeşitli sosyal güvenlik kurumlarına bağlı olarak çalışanların ve sosyal güvenceden yoksun olan ailelerin çocuklarının kullandıkları bütün cihazlar devlet tarafından ücretsiz olarak karşılanmalıdır.
* Çocukların sosyal aktivitelerini geliştirecek etkinliklere öncelik verilmelidir.
* Yeterli sayıda öğretmen, rehberlik uzmanı, psikolojik danışman ve yardımcı hizmet personeli kadrosu açılmalı, bu personel her yıl hizmet içi eğitimden geçirilmelidir.
* Bilimsel olarak oluşturulmuş plan ve programlar eşliğinde engelliliğe yol açan etmenler ortadan kaldırılmalıdır.
* Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde bağımsız bir Özel Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğü kurularak, hizmetlerin toplumun tüm kesimindeki engelli çocuklara ulaşması sağlanmalıdır.
* Sorun sadece eğitim boyutuyla sınırlandırılmamalı, engelliler için yeni istihdam alanları yaratılmasına özen gösterilmelidir. Hiçbir koşul aranmaksızın yeni istihdam alanları açılmalı, ysal olarak özürlü çalıştırmak zorunluluğu bulunan işyerlerinin denetimleri yapılarak, kurallara uymayanlar hakkında gerekli yaptırımlar uygulanmalıdır.
2007-12-03
Eğitim Sen basın açıklaması
3 Aralık, Dünya Özürlüler Günü. Dünya’da 600 milyon, ülkemizde 8 milyonun üzerinde engelli var. Dünyadaki tüm engellilerin dörtte üçü sağlam doğuyor, daha sonra engelli hale geliyor. Doğuştan engelli olanlar dışındaki engellilerin sorunu öncelikle yetersiz ve kötü beslenmekten kaynaklanıyor.
Özel eğitim için gerekli bilgi, hizmet ve fiziksel çevre koşullarının özel eğitim kapsamında olan çocuklar için henüz yeterince ulaşılabilir hale getirilmemiştir. Eğitimde fırsat eşitliği gerçekten sağlanmak isteniyorsa öncelikle ilk, orta ve yükseköğretimden yararlanmalarının kolaylaştırılması gerekir.
Özel eğitime uygun nitelikte okul ve kurumlar yetersizdir. Bu alana yönelik ciddi bir planlama yoktur. Özürlülerin sorunları önemsenmemektedir. Eğitime ayrılan payın geneline bakıldığında, bu gerçeği görmek mümkündür.
İller ve bölgelerde ayrımcılığa dayalı uygulamalar vardır. Yatırımlar eşitsiz ve dengesizdir. Varolan okul ve kurumların belli illerde yoğunlaşması, diğer iller ve bölgelerde yaşayan özürlüleri ve ailelerini umutsuzluk ve çaresizliğe mahkum etmiştir.
Bütün hizmet alanlarında olduğu gibi, toplumun duyarlı olduğu özel eğitim alanında yaşanan sorunların temel nedeni, sistemli bir şekilde uygulamaya konulan eğitimde özelleştirme politikalarıdır. Bu durum, bir taraftan devletin eğitime ayırdığı bütçeyi kısıtlarken, diğer taraftan özel okullar ve vakıf üniversitelerinin teşvik edilmesi ve eğitim alanında yatırım yapmamasından açıkça anlaşılmaktadır.
Engellilerin eğitimi için toplumsal yaşam alanları yeniden düzenlenmelidir. Bunun için öncelikle;
* Yollar, binalar, toplumsal yaşam alanları engellilerin ihtiyaçlarına uygun bir düzenlemeye kavuşturulmalı, toplum engellilere nasıl davranacağı ile ilgili bilinçlendirilmelidir.
* Engellilerin lehine, onların talepleri doğrultusunda bir yasal düzenleme yapılmalıdır.
* Engellilerle ilgili her türlü eğitim, yardım ve diğer etkinlikler devlet eliyle yapılmalıdır.
* Genelde eğitime, özelde özel eğitime bütçeden yeterli kaynak sağlanmalı, özel eğitim kurumları ve okullarının sayısı artırılmalıdır.
* Çeşitli sosyal güvenlik kurumlarına bağlı olarak çalışanların ve sosyal güvenceden yoksun olan ailelerin çocuklarının kullandıkları bütün cihazlar devlet tarafından ücretsiz olarak karşılanmalıdır.
* Çocukların sosyal aktivitelerini geliştirecek etkinliklere öncelik verilmelidir.
* Yeterli sayıda öğretmen, rehberlik uzmanı, psikolojik danışman ve yardımcı hizmet personeli kadrosu açılmalı, bu personel her yıl hizmet içi eğitimden geçirilmelidir.
* Bilimsel olarak oluşturulmuş plan ve programlar eşliğinde engelliliğe yol açan etmenler ortadan kaldırılmalıdır.
* Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde bağımsız bir Özel Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğü kurularak, hizmetlerin toplumun tüm kesimindeki engelli çocuklara ulaşması sağlanmalıdır.
* Sorun sadece eğitim boyutuyla sınırlandırılmamalı, engelliler için yeni istihdam alanları yaratılmasına özen gösterilmelidir. Hiçbir koşul aranmaksızın yeni istihdam alanları açılmalı, ysal olarak özürlü çalıştırmak zorunluluğu bulunan işyerlerinin denetimleri yapılarak, kurallara uymayanlar hakkında gerekli yaptırımlar uygulanmalıdır.