Hepimiz doğuştan veya sonradan engelli olduk. Hele de küçükken veya doğduğumuzda engelli isek yalan yanlış engellerimiz konusunda bilgilendirildik. Sana yanlış iğne yaptılar, elin kolun tutmuyordu, küvezde fazla kaldın, ameliyatın başarısızdı gibi birşeyler duyuyoruz yarısı yalan yarısı gerçek.
Biz daha engelimiz konusunda bilgi sahibi bile olamadan zor bela okula başlıyoruz. Belki öğretmenimizin ilk engelli öğrencisiyiz belki de bizim engelli grubumuzda hiç öğrencisi olmadı yani bizimle başlayacak her şeye. Okul idaresi engellerimizi çözmek zorunda kaldığında içini çekecek nereden sardım başıma diye. Altımıza ıslatacağız, rampada değil düz yolda yürürken düşeceğiz, merdivenlerde çelme atacaklar, diğerleri oyun oynarken bizler sınıfta oturacağız niye çünkü biz farklıyız.
Sonunda mezun olacağız herkes derin oh çekecek. Bizse mücadeleye devam.
İşe gireceğiz gelirken yolda düşeceğiz saatlerce araba beklemekten heder olurken amirimiz geç kalma nedenlerimizi sorgulayacak gözümüzden bir-iki damla dökülen gözyaşlarımız ise bize duygusal damgasını yapıştıracak. Biz kendisinden isteklerimizi sıraladığımızda muhtemelen kovulacağız. Biz de kendimizi kanıtlamak için var gücümüzle koşacağız diğerlerinden bir adım önde olmak için sonrası ne mi olacak biz yorulacağız, ailemiz yorulacak ve muhteşem son Portakal Suyu'ndaki kardeşimiz ve bir kardeşimiz daha bu şekilde sorunlarını yazmıştı onlar gibi bizim, ailemizin sinirleri yıpranıp birbirimize yabancılaşacağız.
Peki benim çözümüm ne? Birey engelli olur olmaz kendisine, ailesine karşılaşacağı sorunlar anlatılıp birlikte çözüm yolu aranacak, okula başladığında pedogog ve psikolog eşliğinde okul idaresi, öğretmenleri ve arkadaşları bireyin engeliyle ilgili yaşayacağı zorlukları bilip çözüm için yardımcı olacaklar keza işe girdiğinde yine bireyin amirleri ve arkadaşları bilgilendirilecek böylelikle hem bireyin, hem ailenin yükü azalıp bir de psikolojik sıkıntılarla uğraşmayacaklar.
Benim nacizane önerilerim bunlar sizlerden de cevap bekliyorum...
Biz daha engelimiz konusunda bilgi sahibi bile olamadan zor bela okula başlıyoruz. Belki öğretmenimizin ilk engelli öğrencisiyiz belki de bizim engelli grubumuzda hiç öğrencisi olmadı yani bizimle başlayacak her şeye. Okul idaresi engellerimizi çözmek zorunda kaldığında içini çekecek nereden sardım başıma diye. Altımıza ıslatacağız, rampada değil düz yolda yürürken düşeceğiz, merdivenlerde çelme atacaklar, diğerleri oyun oynarken bizler sınıfta oturacağız niye çünkü biz farklıyız.
Sonunda mezun olacağız herkes derin oh çekecek. Bizse mücadeleye devam.
İşe gireceğiz gelirken yolda düşeceğiz saatlerce araba beklemekten heder olurken amirimiz geç kalma nedenlerimizi sorgulayacak gözümüzden bir-iki damla dökülen gözyaşlarımız ise bize duygusal damgasını yapıştıracak. Biz kendisinden isteklerimizi sıraladığımızda muhtemelen kovulacağız. Biz de kendimizi kanıtlamak için var gücümüzle koşacağız diğerlerinden bir adım önde olmak için sonrası ne mi olacak biz yorulacağız, ailemiz yorulacak ve muhteşem son Portakal Suyu'ndaki kardeşimiz ve bir kardeşimiz daha bu şekilde sorunlarını yazmıştı onlar gibi bizim, ailemizin sinirleri yıpranıp birbirimize yabancılaşacağız.
Peki benim çözümüm ne? Birey engelli olur olmaz kendisine, ailesine karşılaşacağı sorunlar anlatılıp birlikte çözüm yolu aranacak, okula başladığında pedogog ve psikolog eşliğinde okul idaresi, öğretmenleri ve arkadaşları bireyin engeliyle ilgili yaşayacağı zorlukları bilip çözüm için yardımcı olacaklar keza işe girdiğinde yine bireyin amirleri ve arkadaşları bilgilendirilecek böylelikle hem bireyin, hem ailenin yükü azalıp bir de psikolojik sıkıntılarla uğraşmayacaklar.
Benim nacizane önerilerim bunlar sizlerden de cevap bekliyorum...