ENGELLERİ KALDIRALIM
Ülkemizde her yıl 10-16 Mayıs tarihleri arası Engelliler Haftası olarak kutlanmaktadır. Bu hafta, engelli vatandaşları anlamak ve onların sorunlarına çare bulmaya yönelik müşahhas adımlar atmak amacıyla önem arz eden bir haftadır.
Dünya Sağlık Teşkilatı’na göre, dünyada 500 milyon engelli bulunmaktadır. Türkiye’de ise 8.6 milyon engelli yaşamaktadır.
Engellilik, kişinin doğuştan veya sonradan meydana gelen bedensel, zihinsel, ruhsal, duygusal ve sosyal yeteneklerinin belli bir kısmını yitirmesiyle oluşur. Engelliliğin belli başlı nedenleri, akraba evliliği, genetik rahatsızlıklar, aşıların zamanında yapılmaması ve kazalardır. Engellilik; toplumun en önemli sorunları arasında yer almaktadır. Engelli kavramı daha çok, bedensel eksiklikler için kullanılmaktadır. Engelli olduğu için hiç kimse toplumdan dışlanmamalı, aksine engelinden dolayı hiçbir imkândan yoksun kalmamasına özen gösterilmeli, onlara sevgiyle yaklaşılmalı ve kucak açılmalıdır. Bu yönde atılacak her adım, engellilerimizin yaşama daha sıkı bağlanmalarını sağlayacaktır. Unutulmamalıdır ki, engelli bireyin yaşadığı sorunlar, sadece kendisinin değil, ailesinin, çevrenin, toplumun, kısacası tüm insanların ortak sorunudur. Bizler ülkemizin her bireyi gibi engelli insanlarımızı da üretebilir, en azından kendi kendine yetebilir hale getirebilmek için toplum ve birey olarak üzerimize düşeni yapmak mecburiyetindeyiz.
Bugün sağlık, eğitim, istihdam, sosyal güvenlik ve toplumsal yaşama tam katılım gibi temel sorunlarda engelli vatandaşlarımız için büyük fırsat eşitsizlikleri yaşanmaktadır. Engellilerin toplumdan koparılmış olarak ayrı bir yaşam sürdürmek zorunda bırakılmaları, diğer kesimlerle ortak bir alanda buluşmalarındaki zorluklar insani, vicdani ve ekonomik anlamda hem onlar, hem bizler için sıkıntılara yol açmaktadır.
Herkesin bir gün engelli olmaya aday veya engelli bir birey yakını olmaya aday olduğu unutulmamalıdır. Engelli yurttaşlarımız sadece oy isterken değil, kent planlamasının her aşamasında hatırlanmalı ve tüm planlamalar yapılırken engelli yurttaşlarımızın da topluma ve sosyal hayata katılabilmeleri sağlanmalıdır.
En büyük engelimiz mutluluğu kaybedişimiz ve hoşgörüsüzlüğümüzdür. Asıl engelliler şu fani dünyaya hiçbir eser bırakamayanlar, başkalarının haklarını yiyenlerdir. Asıl engelliler, mevcut sorunları görmeyip, çözüm üretmekten aciz kalanlardır. Sizlere sadece bu bir hafta değil, bin hafta feda olsun. Yeter ki gönüller, sevgiler, akıllar, yürekler engelli olmasın.
Umutlarınız engellenmesin.
kaynak http://www.haberizmir.com.tr/yazar/1072/engelleri-kaldiralim.html#
Ülkemizde her yıl 10-16 Mayıs tarihleri arası Engelliler Haftası olarak kutlanmaktadır. Bu hafta, engelli vatandaşları anlamak ve onların sorunlarına çare bulmaya yönelik müşahhas adımlar atmak amacıyla önem arz eden bir haftadır.
Dünya Sağlık Teşkilatı’na göre, dünyada 500 milyon engelli bulunmaktadır. Türkiye’de ise 8.6 milyon engelli yaşamaktadır.
Engellilik, kişinin doğuştan veya sonradan meydana gelen bedensel, zihinsel, ruhsal, duygusal ve sosyal yeteneklerinin belli bir kısmını yitirmesiyle oluşur. Engelliliğin belli başlı nedenleri, akraba evliliği, genetik rahatsızlıklar, aşıların zamanında yapılmaması ve kazalardır. Engellilik; toplumun en önemli sorunları arasında yer almaktadır. Engelli kavramı daha çok, bedensel eksiklikler için kullanılmaktadır. Engelli olduğu için hiç kimse toplumdan dışlanmamalı, aksine engelinden dolayı hiçbir imkândan yoksun kalmamasına özen gösterilmeli, onlara sevgiyle yaklaşılmalı ve kucak açılmalıdır. Bu yönde atılacak her adım, engellilerimizin yaşama daha sıkı bağlanmalarını sağlayacaktır. Unutulmamalıdır ki, engelli bireyin yaşadığı sorunlar, sadece kendisinin değil, ailesinin, çevrenin, toplumun, kısacası tüm insanların ortak sorunudur. Bizler ülkemizin her bireyi gibi engelli insanlarımızı da üretebilir, en azından kendi kendine yetebilir hale getirebilmek için toplum ve birey olarak üzerimize düşeni yapmak mecburiyetindeyiz.
Bugün sağlık, eğitim, istihdam, sosyal güvenlik ve toplumsal yaşama tam katılım gibi temel sorunlarda engelli vatandaşlarımız için büyük fırsat eşitsizlikleri yaşanmaktadır. Engellilerin toplumdan koparılmış olarak ayrı bir yaşam sürdürmek zorunda bırakılmaları, diğer kesimlerle ortak bir alanda buluşmalarındaki zorluklar insani, vicdani ve ekonomik anlamda hem onlar, hem bizler için sıkıntılara yol açmaktadır.
Herkesin bir gün engelli olmaya aday veya engelli bir birey yakını olmaya aday olduğu unutulmamalıdır. Engelli yurttaşlarımız sadece oy isterken değil, kent planlamasının her aşamasında hatırlanmalı ve tüm planlamalar yapılırken engelli yurttaşlarımızın da topluma ve sosyal hayata katılabilmeleri sağlanmalıdır.
En büyük engelimiz mutluluğu kaybedişimiz ve hoşgörüsüzlüğümüzdür. Asıl engelliler şu fani dünyaya hiçbir eser bırakamayanlar, başkalarının haklarını yiyenlerdir. Asıl engelliler, mevcut sorunları görmeyip, çözüm üretmekten aciz kalanlardır. Sizlere sadece bu bir hafta değil, bin hafta feda olsun. Yeter ki gönüller, sevgiler, akıllar, yürekler engelli olmasın.
Umutlarınız engellenmesin.
kaynak http://www.haberizmir.com.tr/yazar/1072/engelleri-kaldiralim.html#
