Herkese iyi akşamlar ,
Yazılanların yüzde 80 inin sonuna kadar okudum.
Size hem hikayemi hemde aralıklı olarak fikirlerimi söyleyerek paylaşım yaparak katkı sağlamak istedim.
Liseye kadar çok başarılı , takdirsiz teşekkürsüz bir dönem bile geçirmeyen , doğuştan müzik kulağına sahip , resim ve tiyatro yeteneği olan ve bunu kullanan , sanatsal gücü ve sosyallik açıdan toplumsal gücü iyi gelişmiş bir bireydim.
Öğretmen Lisesi nin hazırlık sınıfında okurken bir gün öncesinde babam eve gelir ve bir öğrenci velisinden benim sigara içtiğime dair bir duyum alır. Eve gelince bana ilk söylediği şu. " Şunun ağzını koklayın "
Evde misafir vardı ve ben herkese ağzımı koklattım. Ve tabi bir acayip oldum. ( O zamanlar 13 - 14 yaşlarında ergenlik çağında bir gencim ) Sonra babam bana sordu. " Bana dosdoğru söyle sigara içiyormusun ? " Kısa ve net bir cevap. " Hayır içmiyorum " Babam bana bir bakış attı. Bakışları tamamıyla güvensizlik doluydu. Tabi ben yıkıldım. Üzülerek ve ağlayarak odama gittim.
Bir sonraki sabah kalktığımda kulağımda çok şiddetli bir çınlama. Neyse zar zor annemle konuştum derken çınlama gidip geliyor. Bazen şiddeti düşüyor bazen yükseliyor. Şiddeti arttıkça da başım dayanılmaz şekilde ağrıyor. O gün hafif baş dönmeleri , mide bulantıları yaşadım derken. O gün okulda dersler bittikten sonra okulumuzun bahçesinde basketbol oynuyorduk. Okulumuzun çevresinde bir olay olmuş ve olay çok önemli değil. Bu olay sebebiyle bizden şüphelenilmiş. Ben suçsuz yere yediğim bir polis tokatıyla da birlikte kulaklarım işitmesini kaybetti.
O akşam devlet hastanesinden tıp fakültesine acilden sevk edilerek 15 gün tıp fakültesinde yattım. Doktorun teşhisi ; çocuk şok üstüne şok yaşamış. Ve kafasına aldığı darbe sonucu da kafa ile beyincik arasında bir sinir varmış. Benim o sinirim neredeyse tamamen körelmiş. Bilateral orta-ileri derecede sensörinöral tip işitme kaybı.
Bu olaydan tam 6 ay sonra sağ kulağıma 1 yıl sonra da sol kulağıma işitme cihazı verildi. Artık ebedi cihaz kullanacaktım.
Derken cihaza alışma süreçleri vs. Daha birçok şey. Engelli yaşamının getirdiği ve gerektirdiği zorluklarla da mücadele etmek koşturmak gerekecekti.
Ailem bir yere kadar ilgi alaka gösterdi , çabaladı vs. Ve cihazlı yaşamımıza başladık. Fakat işitme kaybım nedeniyle benim dersler , performansım komple aşağı düştü. Haftada 24 saat temelden gördüğüm ingilizce dersinden bile sınıfta kalmış birisi oldum. Liseyi zar zor bitirdim. Derken bir bisiklet hayalleriyle hedeflerime sıkı sıkı sarıldım.
Babam öğretmen annem ev hanımıydı. Aileme de maddi açıdan yük olmak istemediğim için ( maddi açıdan yük olmak istesem bile olmayan parayı verecek değillerdi sonuçta ) kendi ufak tefek harçlıklarımı biriktirir , gizli gizli okul servisine binmez hep bunları biriktirirdim.
Lise 3 te bir kere bile teşekkür dahi alamadım. Lise 3 e girerken ailem bana bir bisiklet sözü verdi ve bende onlara güvendim inandım. O yıl çok çok olağan üstü bir şekilde çalıştım. İmkansızları başaracak bir cesaretle.
Teşekkür dahi alamayan ben takdir getirdim üstüne ilk girişte öss yi kazandım. Ve ailem söz verdiği bisikleti almadı. Yukarıda bahsettiğim biriktirdiğim harçlıklarımla üniversiteye gittiğimde ailemin söz verdiği bisikleti de kendim aldım. O gün bugündür profesyonel anlamda bisiklet sporuna ilk adımımı atmış oldum.
Hayatım hep mücadelelerle , kanaatkar bir şekilde , insanlara , eleştirilere , aileye , kısacası herşeyle mücadele ederek bugünlere kadar geldim. Ailem sporuma kesinlikle destek olmazdı. Akrabalarım tarafından mutlaka eleştirilirdim.
Derken bugünlere kadar geldim.
Şu anda engelli haklarım konusunda ailem bunlardan faydalanıyor. Faturalar benim üzerime. Mükemmel dudak okurdum. Babamla kardeşimin nasıl olsa dudağımı okuyorsun. Niye sesimi çıkartayım. Senin için kendimi yormak zorundamıyım tavırları ve bunu açık açık yüzüme söylemeleri beni çok kırmıştı incitmişti. Ve ben dudak okumayı bıraktım.
Bununda iletişimlerimde hep zararını gördüm. Şimdi sevmesemde nefrette etsem tekrar dudak okumayı sökmeye çalışıyorum ama çok zoruma gidiyor. Ayrıca aile bireylerinin birşeyi anlayamadığım zaman tekrar etmeye üşenmeleri , burun kıvırmaları , gaale almamaları , yok bişey demeleri gibi durumlar beni çileden çıkartıyor. Cihazım alınalı tam 9 yıl oldu ve yenilenmesi gerekiyor. Fakat ailem bu konuda duyarsız davranıyor ve cihazlarımı almıyor. Diyeceksiniz ki maddi durumunuz zaten iyi değilmiş. Bence normal karşılayabilirsin.
Babam emekli oldu 50 bin lira civarında emekli maaşı aldı. Sonrasında memlekette bir evimiz vardı. Onu da sattılar. 80 - 100 bin lira civarında bir para ellerine geçti. Ama çift kulak arkası cihazım için sadece 4bin lirasına kıyıp benim cihazımı alamadılar / almak istemediler.
Şimdi benim her türlü engellilik haklarımdan faydalanıyorlar. Üzerine bugünlere kadar binbir mücadeleyle geldiğim saygınlığımı kendileri aleyhine kullanıyorlar. Kısacası zerre destek olmayan ailem şimdi benimle gurur duymak istiyorlar / duyuyorlar. Açıkçası ben bu durumdan biraz rahatsızım.
Özet olarak şunu diyebilirim ki sağlıklı bir yaşamdan engelli bir yaşama geçiş yapmış birisi olarak eski ilgi alaka destekle sonraki yaşamımdaki ilgi alaka ve destek arasında dağlar kadar fark gördüm. Ve şu an nasıl olsa cümleleri anlayamadığım için , dudak okumaktan soğuduğum için ailede dışlanmış bir birey gibi , kendi halinde takılan birisiymişim ya da evdeki 2. sınıf vatandaşmışım gibi bir durum söz konusu.
Ailelerin davranışları ve tutumları bence menfaatle çok bağlantılı olduğunu düşünüyorum. Ne kadar iyi niyetli ve duygusal da olsalar , bazen menfaat çok önemli rol oynadığını düşünüyorum. Özellikle parasal menfaatler.
Ailem kötümü. Aslında iyi niyetliler. Fakat bu iki söz konusu iki durumun farkında olan ve bunu gerçekten hisseden birisi olarak , bazen kulaklarımı kaybetmek yerine bunları yaşamak bunlara katlanmak yerine keşke ölseymişim dediğim çok oldu.
Bu gerçekten çok kırıcı bir durum.
Paylaşımların artması dileklerimle. İyi geceler.
Eklemeyi unuttuğum kısımları tekrar düzenlemek istedim.
- Babam o polisten davacı olmadı.
- Şu an kekelemelerim arttı ve sözcükleri toparlamakta zorlanıyorum.
- Yukarıda bahsettiğim yeteneklerimi kaybettim. Sadece bisiklet sporuyla profesyonel anlamda uğraşmaya devam ediyorum. Ve ÖMSS sınavıyla birlikte atama bekliyorum.