shukufe.nin söyledikleri de kulaga hosh gelio tabe... engelliler; engellerle, hayat shartlariyla savashan insanlar/sakatlar... wow!... kahramanca... ve genel bi kabul görmüsh gibi hep savashmak beklenio zaten sakatlardan... yorulup savash(a)mayan engelliler noluo?... onlara ne dices?...
burda, almanya.da engellilik oranim özürlü kimlik kartimda %100 ile belirtilio... düshünmedim desem yalan olur; "
yaw %100 biras abartili deil mi? (daha yukarisi yok ne de olsa ) tamam, desteksiz yardimsiz yürüyemiom ama hemen her ishimi (bazilarini zorlanarak da olsa) kendim görebiliom, cogu gitmek istedigim ve gitmem gereken yerlere tek bashima gidiom" diye... ama tr.ye -özellikle de istanbul.a- geldiim zaman bu "%100" yetmio, inanin
... sakatliim zerre kadar deishmio ama engelliligim (engellenmem), en az iki misli artio, firlio yukari, bunu gönül rahatligi ile sölebilirim
... tabe tr.de kurulu bi hayatimin olmadigi, örnegin orda otomobilimin olmadigi
(gerci bu da bazi uygulamalarla engellenior) falan da rol oynuyo, bunu gözardi etmiom (ama örn. cok kez gittigim iswicre.de de kurulu bi düzenim yok
)... yine de rahatlikla söylebilirim ki; engelli olmak neymish, asil türkiye.ye geldiim zaman anliom, yashiom
(*)... hem de savashma hevesini insanin kursaginda birakacak kadar youn yashanilabilicene inaniom türkiye de engelliligin... ve savashmayanlari "suclamak" hic mi hic gelmio icimden...
bütün yük sakatin üstüne atilmasin etraftakiler de kipirdayip bu meselenin önemli bir parcasi oldugunu anlasin, fark etsin diye sakatlara farkli bi isim bulma ihtiyaci duyulmush...
"behindert", "handicapped" bilindigi gibi türkcede "engelli" sözcügünün almanca ve ingilizce karshiligi... her iki dilde de pasif bi durumu/olayi anlatio sözcükler (zustandspassiv/vorgangspassiv)...
behindern = engellemek ---->
behindert = engelleme ishine ugrayan, engellenen, engellenmish...
to handicap = engellemek ----> to be
handicapped = engelleme ishine ugrayan, engellenen, engellenmish...
yani aslinda "behindert"in tam karshiligi "engellenmish" ya da daha uygunu, rambo arkadashimizin dedigi gibi, "
engellenen" olmali... ama degil... ve malesef diger dillerde de sakatlarin engellenmishlik durumunu güya anlaticak olan bu sözcüklerin o anlamda kullanildigina inanmiorum... daha cok türkcedeki "engelli" gibi kullaniliyo buralarda da... "engelli", yani engeli olan, engeli kendisinde bulunan, engelini hep yaninda tashiyan, engelinden hic ayrilmayan
... belki de bashkalarini da engelleyen
... kisacasi bütün engeller sakatliga indirgenio sanki... bütün "suc" sakatliga atilio... bi almana sorsaniz behindert (engelli) nedir, kimlerdir diye... o da büük bi ihtimalle "engellenen insanlardir" (menschen, die behindert werden)
demicek, "engeli olan/engele sahip insanlardir" (menschen mit behinderung) dicektir... yani engel = sakatlik...
sahip olduum sakatligim bana engel olmuyo diyemem... oluyo tabe... olmas mi?!... örnegin koshmama engel oluo... atliyp ziplamama engel oluo... yük tashimama engel oluo vs... ama bunlar bana "engelli" denilmesine yeter mi?... engelli söscügü bunu anlatmak icin mi kullanilmaya bashlamish?... bunlari yapamadigim icin mi sakat sözcüünden ayri bi kelimeye ihtiyac duyulmush...
sakatligimin yüksek kaldirimlari cikmama engel olmasi mi topluma katilmami engellio? yoksa sürekli her yerde yüksek kaldirimlarla karshilashmam mi?... yüksek kaldirimlarin olmadigi yerde de engelli oluom mu?... "engelli", "behindert", "handicapped" söscükleri neye isharet etmek icin düshünülmüsh?... sakatligima mi yoksa shu kaldirimlari yüksek tutmaktaki bu inada mi, bu umursamazliga mi, bu görmezden gelmelere, bu hesaba kat(il)mamalara mi?
... eger engelli kelimesi özellikle sakatligima isharet edio, onu hatirlatmak istosa,
sakat olduum icin kaldirimlari tirmanamadiimi / topluma katilamadiimi ifade ediosa "sakat" sözcüünün suyu mu cikmish?!
...
OturanBoğa' Alıntı:
Sakatlar için sakat olmak mıdır sorun, "engelli" olmak mı? Ve toplum kesik bacağı mı sorun olarak görüyor, yoksa kesik bacaklı birinin merdiven başında kalakalmasını/engellenmesini mi?
her ikisini de sorun olarak görüodur bence toplum ama merdiven bashinda kalakalmayi doorudan sakatliima baglayip kaldigi icin pek bishi degishmio... "engelli" kelimesinin anlatmak istedigi engellenmishlik/engellenme mesaji sirf sakatliima baglandigi sürece de pek bishi deishmicek gibi ... tamam, sakatliimdan dolayi merdiven cikamiom, engel oluyo bana, kabul... ama ne zaman ki merdiven bashinda kalakalip üst katlara cikamayishimin asil önemli engeli/sebebi orda bir asansörün bulunmayishi olarak kabul eden düshünceyapisi yayginlashirsa o zaman "engelli" sözcügü amacina ulashmaya bashlar, bircok shey de olumlu yönde degishir gibi gelio bana (sakat olmam üst kata cikmama engel... asansörsüzlük de ayni derecede engel... birincisi degishtirilemio, saglam olamiom... ama ikincisi pekiala degishtirilebilir, oraya bir asansör yapilabilir ----> bu yüsdendir asansörsüzlüge asil önemli engel deyishim, yoksa sakatliimi gözardi etme, yokmush gibi davranma cabasi olarak algilanmasin gene
)...
ya uzun lafin kisasi;
engelli ve sakat sözcügü eshit anlamda kullanilmasin, birbirine karishtirilmasin bu sözcükler... biri digerinin yerini almasin... her ikisi de kullanilmaya devam edilsin... ama mümkün olduu kadar yerinde kullanmaya dikkat etmeli... özellikle de engel = sakatlik olarak görülmesin, sinirlandirilmasin...
(*) yazdiklarim "almanya.daki sakatlar engelli degildir" gibi algilanmasin
... engel mi yok... ohohohoooo
... "her bi tarafi" ulashilabilir hale getirmekle de engeller bitmio...