[SIZE=4] [/SIZE]Merhaba arkadaşlar..
Ben Çukurova Üniversitesi Felsefe Grubu Ögretmenliğinde okuyorum. %90 görme kaybım var ve sizlerle görme kaybımdan ötürü, lisans ve akademik hedefli çalışmalarımda yaşadığım sorunları paylaşmak istiyorum.
Komisyonlar kuruldu; yazıldı, çizildi, bizleri dahil etmeden sayfalarca kararlar alındı bu komisyonlarda.
2006 yılında lisans ögrenimime başlamama ve kütüphanede sesli kitap bölümünün de olmasını talep ettiğim onlarca dilekçelere rağmen benden haberdar olmadıklarını ifade eden bir komisyon... Üstelik bu yılın başında da sorunlarımı yazılı şekilde ilettiğim halde hala bir sesli kitap sistemi oluşturulmadı. Sorun aslında mecbiriyet ve dayatma mantığıyla misyon ve vizyonu olmayan bir yapılanma çabasından kaynaklanıyor.
Sorunu çözmek yerine standartlara uygun, varlığı çözümün yerini almış bir yapılanma örneği. Hocaların sınav değerlendirme tutumu da bu yönde. Bir okuyucuyla sınava girmek onlar için kabul edilemez bir durum; çünkü onlardan yardım alma durumumuz varmış...
Merdivenleri kendi başınıza çıkıyorsanız, kaç kez takılıp düştüğünüzün bir önemi yoktur. Tek çözüm merdivenler içinde bir komisyon oluşturmaktan geçiyor.
Kendi başıma hazırlattığım sesli kitapların maliyetlerinden söz etmememe gerek yok; fakat bu zahmetide gözardı etmemenizi rica ederim.
Şimdiyse geldi yabancı dil sınavı... Benim önerim bu sınada kurban olmak yerine yüksek ortalama şartının getirilmesi ve alan bilgisinin sınandığı yeni bir sesli sınav oluşturulmasıdır. Tabi bu da başarısızlığa çözüm üretmek diye algılanmazsa eğer...
Okula ulaşımda ayrı bir sorun! Duraklara sesli uyarı sistemleri tabinde başvurdum fakat bu da ödenek yetersizliği bahanesiyle reddedildi.
Her yanı ağaç olan Adana'ya hala agaç dikip park yapan zihniyetin ve yolsuzluklardan meslekten atılmış belediye başkanı ve kadrosunun kolay çözümü ödenek yetersizliği... Geçtim duraklara sesli sistemi bari otobüslerin güzargahına göre ön panelinde renkler olsun dedik o da red...
Çözüm çokta uygulama zihniyeti yok... Söyledim ya vizyon ve misyon belirginleçmeli ve benimsenmeli. Tabi bunlar oluşturulurken biz de dahil olmalıyız...
Ben Çukurova Üniversitesi Felsefe Grubu Ögretmenliğinde okuyorum. %90 görme kaybım var ve sizlerle görme kaybımdan ötürü, lisans ve akademik hedefli çalışmalarımda yaşadığım sorunları paylaşmak istiyorum.
Komisyonlar kuruldu; yazıldı, çizildi, bizleri dahil etmeden sayfalarca kararlar alındı bu komisyonlarda.
2006 yılında lisans ögrenimime başlamama ve kütüphanede sesli kitap bölümünün de olmasını talep ettiğim onlarca dilekçelere rağmen benden haberdar olmadıklarını ifade eden bir komisyon... Üstelik bu yılın başında da sorunlarımı yazılı şekilde ilettiğim halde hala bir sesli kitap sistemi oluşturulmadı. Sorun aslında mecbiriyet ve dayatma mantığıyla misyon ve vizyonu olmayan bir yapılanma çabasından kaynaklanıyor.
Sorunu çözmek yerine standartlara uygun, varlığı çözümün yerini almış bir yapılanma örneği. Hocaların sınav değerlendirme tutumu da bu yönde. Bir okuyucuyla sınava girmek onlar için kabul edilemez bir durum; çünkü onlardan yardım alma durumumuz varmış...
Merdivenleri kendi başınıza çıkıyorsanız, kaç kez takılıp düştüğünüzün bir önemi yoktur. Tek çözüm merdivenler içinde bir komisyon oluşturmaktan geçiyor.
Kendi başıma hazırlattığım sesli kitapların maliyetlerinden söz etmememe gerek yok; fakat bu zahmetide gözardı etmemenizi rica ederim.
Şimdiyse geldi yabancı dil sınavı... Benim önerim bu sınada kurban olmak yerine yüksek ortalama şartının getirilmesi ve alan bilgisinin sınandığı yeni bir sesli sınav oluşturulmasıdır. Tabi bu da başarısızlığa çözüm üretmek diye algılanmazsa eğer...
Okula ulaşımda ayrı bir sorun! Duraklara sesli uyarı sistemleri tabinde başvurdum fakat bu da ödenek yetersizliği bahanesiyle reddedildi.
Her yanı ağaç olan Adana'ya hala agaç dikip park yapan zihniyetin ve yolsuzluklardan meslekten atılmış belediye başkanı ve kadrosunun kolay çözümü ödenek yetersizliği... Geçtim duraklara sesli sistemi bari otobüslerin güzargahına göre ön panelinde renkler olsun dedik o da red...
Çözüm çokta uygulama zihniyeti yok... Söyledim ya vizyon ve misyon belirginleçmeli ve benimsenmeli. Tabi bunlar oluşturulurken biz de dahil olmalıyız...