Engelli öğretmenlerin muaf olduğu hakları nelerdir?

Malumunuz engelli statüsünde 1000'e yakın öğretmen atandık ve göreve başlıyoruz. Engelinden dolayı öğretmenlik yapıp yapamama konusunun en fazla muhattaplarından biri de bendim çünkü sınıf öğretmenliği mezunu olduğum için öğretmenlik yapıp yapamayacağım husunda ihtilaflar çıkmıştı.

Hatta atamam iptal edilmişti. Bugün ise engelli öğretmen alımında işe girişte ve sağlık raporunda herhangi bir problemle karşılaşmadan işe girdim. Daha doğrusu tüm atanan engelli öğretmen arkadaşlarım işre girdi. Ama iişin zor kısmı şimdi başladı. Denizli'de göreve başlayıp atandığım ilçeye gidip okula başladığımda durumumu izah etmem rağmen bana 1.sınıfları verdiler.

Ne okul müdürü ve müdür yardımcısı durumumu dikkate almadılar, Okula geldiğimde 1. ve 5.sınıflar boştu. diğer öğretmenlerin daha önceden kendi sınıfı olduğui için 2,3,4. sınıfları zaten uygun görmediler benimle birlikte il dışı gelen bir bayan öğretmen de yarı yılda doğum iznine ayrılacağı için bana 1.sınıflar düştü. Hiçbir engeli olmayan deneyimli öğretmenler bile 1.sınıfları almaya korkarken daha ilk atanan yeni bir öğretmene hem de engelli statüsünden işe başlayan bir öğretmene 1.sınıfı verirken ne müdür ne de yardımcısı durumumu dikate bile almadı.

Bunun yanında nöbet, belirli gün ve haftalar gibi bütün etkinliklerde görev verdiler. Engelli bir öğretmenin nöbet tutmaktan muaf olduğunu bilmeme rağmen gene de görevden kaçmak anlamına gelmesin diye sesimi çıkarmadım. Benim şu an için öğrenmek istediğim noktalar şu; şu an benim gibi engelli olup sınıf öğretmenliğine atanan öğretmen arkadaşlarım var. Branş öğretmenliğinde belki engel durumumuz çok fazla sorun teşkil etmeyebilir ama sınıf öğretmenliği bir engelli için gerçekten sorumluluk gerektiriyor. Bizim engelli olarak atanmamızdan dolayı muaf olabileceğimiz durumlar var mı?

Engelli olduğumuz için görevden alınma, geri hizmete aktarılma vb. durumlarla karşılaşabilir miyiz? Bizlere bu yönde bir yaptırım var mı? Sonuçta göreve yeni başladığımız için aday memuruz ve asaletimiz tasdik oluncaya kadar da kadromuz garanti değil. Bu konuda atanan öğretmen arkadaşların karşılaştığı herhangi bir zorluk var mı? Özellikle sınıf öğretmeni olarak atananların durumu nedir?

sınıf öğretmeni değilim onu belirteyim önce.özürünüz nedir bilmiyorum ancak ne olursa olsun sonuçta öğrtemen olarak atandıysanız sınıf ayrımı olmaz.siz yenisiniz diye hiç kimsenin sizin elinizden tutup size yol göstremesini beklemeyin.daha da kötüsü size olmadık sınıf da verirler klüp de onıu da bunu da.çünkü yenisiniz!!!tasvip ettiğim için yazmıyorum ama malesef böyle bir anlayış var,ben de yaşadım.ilk başladığım da okulun en kötü sınıfının sınıf öğretmenliği nöbetlerin kralı verildi.buna yapacak bir şey yok malesef.artık orası devletin bir kurumu ve başınızda da amiriniz var,ne derse o olur(kanunlar çerçevesinde).
tamamen idarenin iyi niyetine bağlı anlattığınız durum.
engelli olduğunuz için göreveden alınma gibi bir durum olmaz.verilen hak kolay kolay geri alınmaz.
adaylığınız süresince fazla dik gitmeyin derim idareyle.adaylığınız uzatırlar yani yapmak isterlerse ellerinden geleni yaparlar.
çok da tedigin olmayın,insanların ekmeğiyle oynamak kolay değildir.
engelli personel için çalışma şartlarını iyi inceleyip hakkınızı bilin yeter.
sağlıcakla

atoksal;

Kusura bakmayın engel durumunu belirtmemişim, ben % 58 görme engelliyim okulam gözlüğü kullanıyorum. Maalesef "yeni" olmam birçok konuda susmamı gerektiriyor, sınıf ayrımı yapma şansımız tabi ki yok ama yeni atanan bir sınıf öğretmenine eğer tek öğretmen değilse 1.sınıf vermemeye özen gösteriyorlar. Mesele ağır sınıf hafif sınıf meselesi değil aldığımız sınıfın bütün sorumluluğu bizim üzerimizde, okuma yazmaya geçememesinden, davranış problemlerinden tutun da teneffüste düşüp yaralanmasına kadar herşey öğretmenin sorumluluğunda ki bu insanı ürkütüyor. Tabi ki verieln görevi eksiksiz bir şekilde yerine getirmek gerekiyor ancak devlet de bizi engel durumumuzu bilerek bizleri bu şekilde kabul ederek işe aldı, böyle bir durumda devletin de bizleri bazı durumarda koruması kollaması kol kanat germesi gerekiyor.

umut;söylediğin herşeyde sonuna kadar haklısın,haksızsın demedim zaten.tamamen idarenin insiyatifinde malesef,yapacak bir şey yok.şöyle durumunuzu anlamaları lazım ancak anlamadıkları ortada,tekrar idareyle görüşebilirsiniz.hani yasal olarak bir dayanağı olsa varsa da ben bilmiyorum,hiç çekinme gerekeni yap derim ama o da hoş olmaz.

1000 öğretmen arkadşaımız atandı. Birkaçı da olsa buraya tecrübelerini yazarsa sahiden birlikte hareket etmek adına önemli bi şey yapmış olurlar...

Ben Öğretmenlik yapmıyorum fakat konu dikkatimi çekti "muafiyet" derken konu içerisinde "nöbet muafiyeti" geçti. Ben şunu öğrenmek isterim; Engelli Kamu çalışanına nöbet tutmama hakkı gibi bir hak var mı? Yoksa tamamen amirin yetki ve sorumluluğu çerçevesinde mi bu durum belirleniyor?

Arkadaşlar;
Bu işerin stajyerlikle alakası olmamalı, olamaz. Böyle bir hak varsa kullanılır yoksa kullanılmaz, hak elde edebilmek için gerekli müracaat ve mücadeleler yapılır. Yani amirin keyfine göre olmamalı bu türden görevler. Benim konu hakkında malumatım yok fakat bilgi edinme yasası çerçevesinde Başbakanlık Personel Genel Müdürlüğünden ve Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığında dilekçe ile bilgi istedim. Gelen cevabı bir aksaklık olmazsa sizlerle paylaşmak isterim.
Ya da konu hakkında daha geniş malumatı olan arkadaşımız varsa bizi bilgilendirebilir.

Benim fen bilgisi branşım, daha önce 3 yıl ücretli öğrt. yaptığım için deneyimim var.
mümkünse sınıf istememiştim ama 6. sınıflardan vermişler, sosyal kulüp de verdiler, nöbet de yazdılar,
bildiğim kadarıyla engelli öğretmenin böyle bir muafiyeti yok, tamamen idarenin ve diğer hocaların hoşgörüsüne kalmış.
Diğer hocalar niye tutmuyorsun dememeleri için nöbet de aldım. ayrıca yatılı okul olduğu için satınalma komisyonu ve yurt nöbeti de aldım.
yorucu fakat üstesinden geliyorum. bu soruyu 3 yıl önce sitede sormuştum ve hiçbir olumlu cevap gelmemişti öğretmen arkadaşlardan.
Ücretli öğretmenken bile insafsız müdürler nöbet yazmışlardı, boş dersimin olduğu gün bile...

beni en çok yoran nöbet tutmak işi, muafiyet olsa çok güzel olur.
Yeni olduğumuz ve öğretmenlerde devrecilik olduğu için her işe koşturuyoruz...

İnanın bu meselenin alt yapısının bu kadar mesnetsiz olabileceğini düşünmüyorum ama burası Türkiye diye meşhur bir laf var.
Umarım "nöbet" konusunda bir düzenleme vardır. Yoksa şu duruma bir bakar mısınız "ALLAH" aşkına; amirimin veya arkadaşlarımın lütfetmesiyle nöbetten muafiyet olacak yani bu durum akılalmaz bir durum. Kendimi rencide edilmiş hissederim birileri bana böyle lütufda bulunsa ve bunu hani bir laf varya "zehir olsa içerim". Bu konuda nasıl bir yasal düzenleme olmamış akılalmaz bir durum. Anlamakta zorlanıyorum vesselam......

asla nöbet tutamazsınız.yasal dayanağı araştırıp yazacağım buraya.

Ben de engelli öğretmen alımında atanan bir sınıf öğretmeniyim. Kas hastasıyım. Belki bu atamada okul açısından en şanslı olanlardanım. Evimin hemen arkasında bir okula verdiler. Çok rahat bir okul. Mem'den verirken de söylediler okulda öğretmen ihtiyacı yoktu, yani şu anda fazlayım. İngilizce derslerine giriyorum. Öğretmen raporlu ya da izinliyse onun sınıfna gireceğim. İdari işlere de yardım edeceğim. Biraz canım sıkıldı başta bu duruma ama inşallah benim de sınıfm olacak daha sonra. Çünkü biliyorum ki bu, benim rahat etmem için oldu. Çok şükür... Bir kulübe verdiler, nöbetim yok. Belirli gün ve haftalar için de herhangi bir görev verilmedi. Gerçekten her şey müdürün elinde. Allah herkesi iyi insanlarla karşılaştırsın. Hepinize başarılar dilerim. Hoşçakalın...

Mayıntarlası kardeşim; Tamam işte bende bunu anlayamıyorum vesselam....
Atoksal kardeşim; bende biraz araştırdım fakat bulamayınca derhal bilgi edinme yasasından bilgi istedim ilgili kurumlardan bakalım cevap geldiğinde bende paylaşacağım.
Bilgisi olan varsa yine de bizimle paylaşırlarsa sevinirim...

ben de bu sene atanan öğretmenlerdenim, seni 1. sınıfa vermeleri konusunda fazla bir bilgim olmadığı için yorum yapamayacağım fakat nöbet konusunda ben de zorlanırsam müdüre dilekçe vermeyi düşünüyorum, yazarsın durumunla ilgili bi dilekçe, ekine de sağlık raporunun fotokopisini koyarsın, müdür insan evladıysa muaf tutar, olmazsa ilçe ve il mem e kadar dilekçeye devam, bu şekilde sonuç alınabilir, ilçe ya da il mem e dilekçe verilmesi durumunda okul yönetimiyle aranız bozulur mu bilemem, yani burda biraz konuşarak da halletmek gerekebilir, bu işleri genelde müdür yardımcıları yapıyo sanırım, bi gidip kendisiyle konuşmakta fayda var.

ama şunu unutmayın, sizde herkes kadar öğretmensiniz ve herkes kadar sesinizi çıkarın haklı olduğunuz konularda

arkadaşlar tartışmaları okudum. 12 yıllık ortopedik engelli öğretmenim. şu anda da idareci olarak görev yapıyorum. yukarıda bahsedilen benzer sıkıntıları ilk yıllarımda ben de yaşadım ancak şunu bilmelisiniz ki bahsedilen sıkıntılar sağlıklı ya da engelli tüm stajyer öğretmenlerce yaşanıyor. bu konuda sizlere sıkıntı özellikle çıkarılmıyor. okul idareleri ellerinden geldiğince engelli çalışanı rahatlatma yoluna giderler. şu anda son meb engelli personel alımı ile benim okuluma da engelli bir arkadaş geldi. elimizden geldiğince rahat ettirmeye çalışıyoruz ancak bazan işin özelliğinden kaynaklı sıkın tıları olabiliyor. bu tür sıkın tılarda kesinlike idarenin kastı olduğunu düşünömeyin. siz öğretmensiniz ve işinizi yapın. herkese yeni mesleği hayırlı olsun.

Sayın Atoksal;
Bahsettiğim yazı cevabı geldi, bu yazıya göre yorumlarınızı bekliyorum:

İlgi: 30/09/2010 tarihli BİMER Başvuru Formunuz.

Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER) tarafından Başkanlığımıza yönlendirilen, 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu uyarınca yapmış olduğunuz; kamu çalışanı olduğunuz ve gece nöbeti tutmamanız yönünde mevcut yasa metni ve özürlü kişilerin bu kapsamda yasal haklarına ilişkin bilgi talebinizi konu alan başvurunuz incelenmiştir.
5378 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinde “önerilen çalışma süreleri ve şartlarına kadar olan safhaların hiçbirinde özürlülerin aleyhine ayrımcı uygulamalarda bulunulamaz.
Çalışan özürlülerin aleyhinde sonuç doğuracak şekilde, özrüyle ilgili olarak diğer kişilerden farklı muamelede bulunulamaz. Çalışan veya iş başvurusunda bulunan özürlülerin karşılaşabileceği engel ve güçlükleri azaltmaya veya ortadan kaldırmaya yönelik istihdam süreçlerindeki önlemlerin alınması ve işyerinde fiziksel düzenlemelerin bu konuda görev, yetki ve sorumluluğu bulunan kurum ve kuruluşlar ile işyerleri tarafından yapılması zorunludur.” hükmü yer almaktadır.
16.09.2004 tarihli ve 25585 sayılı “Özürlülerin Devlet Memurluğuna Alınma Şartları İle Yapılacak Yarışma Sınavları Hakkında Yönetmeliğin” Özürlülerin çalıştırılacakları işler başlıklı, 25.maddesinde “Belirli bir mesleği olan özürlülerin meslekleri ile ilgili işlerde çalıştırılmaları esastır. Belirli bir mesleği olmayan veya mesleğine uygun kadro bulunmayan özürlüler, özür durumlarına göre, yapabilecekleri hizmetlere ait mevcut kadrolarda çalıştırılır. Özürlüler, özürlülüklerini artırıcı veya ek özür getirici işlerde çalıştırılamaz” hükmü yer almaktadır.
2004/28 sayılı Başbakanlık Genelgesinde “Kamu kurum ve kuruluşları özürlülerin istihdamı yılı olan 2005 yılı ve sonrasında özürlülerin iş gücü niteliklerini arttıracak önlemlerin alınması, istihdam düzeylerinin arttırılması ve çalışma yaşamında karşılaştıkları güçlüklerin ortadan kaldırılması konularına azami özeni göstereceklerdir.
Özürlü memur ve işçi çalıştırmak zorunda olan kamu ve kuruluşları, çalışma yerlerini özürlülerin çalışmalarını kolaylaştıracak şekilde düzenleyecek, gerekli tedbirleri alacak ve özürlülerin çalışmaları ile ilgili özel yardımcı ve destekleyici araç-gereçleri temin edeceklerdir. Belirli bir mesleği olan özürlülerin meslekleriyle ilgili işlerde çalıştırılmaları sağlanacaktır. Özürlüler, özürlülüklerini artırıcı veya ek özür getirici işlerde çalıştırılmayacak ve sağlıkları için gerekli tedbirler alınacaktır.” denilmektedir.
Yurtiçinde İşe Yerleştirme Hizmetleri Hakkında Yönetmeliğin 17 ve 18 inci maddelerinde ise;“Madde 17- (1) İşe alınmada; iş seçiminden, başvuru formları, seçim süreci, teknik değerlendirme, önerilen çalışma süreleri ve şartlarına kadar olan aşamaların hiçbirinde özürlüler aleyhine ayrımcı uygulamalarda bulunulamaz. (2) Çalışan özürlü ve eski hükümlülerin aleyhine sonuç doğuracak şekilde, diğer kişilerden farklı muamelede bulunulamaz. (3) Ayrımcılık veya farklı muamele gösteren kamu kurum ve kuruluşları ile işverenler için 26/09/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 122 inci maddesi hükümleri uygulanır.
Madde 18- (1) İşverenler, işyerlerini özürlülerin çalışmalarını kolaylaştıracak ve işin özürlü çalışana uygunluğunu sağlayacak şekilde hazırlamak, sağlıkları için gerekli tedbirleri almak, mesleklerinde veya mesleklerine yakın işlerde çalıştırmak, işleriyle ilgili bilgi ve yeteneklerini geliştirmek, çalışmaları için gerekli araç ve gereçleri sağlamak zorundadırlar.” denilmektedir.
Yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri özürlülerin çalışma yaşamında korunması, özrünü arttıracak işlerde çalıştırılmaması, mesleğiyle ilgili işlerde çalıştırılması ve veriminin artırılması ile ilgili düzenlemelerdir. Bilgilerinizi rica ederim.
Nurhan ERBAŞ
Başbakanlık Özürlüler İdaresi BaşkanlığıÖzürlülük Araştırmaları ve İstatistik Dairesi BaşkanlığıŞube MüdürüAdres: Necatibey Caddesi No:49 06410 Kızılay/ANKARAİş tel: 0 312-229 55 11/ 1506

Özürlüler, özürlülüklerini artırıcı veya ek özür getirici işlerde çalıştırılamaz.bu hüküm yeterli zaten.
aslında bu işler görev yaptığınız yerdeki idarenin insiyatifindedir.
eğer gerçekten anlayışlı biri ise zaten sorun olmaz.
tekerlekli sandalyede ki bir öğretmen istese de okul bahçesinde nöbet tutamaz zaten.
ama özrü verilen görevi yerine getirebilecek düzeyde ise,ona da işte idarenin el vicdanı...!!!

"özrünü arttıracak işlerde çalıştırılmaması, mesleğiyle ilgili işlerde çalıştırılması"
benim buradan anladığım, nöbetteki zorluklara katlanamayacak kadar engel grubuna sahip olmak, yani engelin nöbet tutmaya mani olacak derecede fazla olmasıdır.
Uzun lafın kısası eğer tutabiliyorsak ve bu bizim sağlığımızı bozmuyor ve engelimizi arttırmıyorsa tutacağız nöbetleri arkadaşlar.

bn de bu yıl atanan 1000 öğretmenden biriyim. bransım ingilizce ve okulda 3 öğretmen oldugundan ders yükü hafif.
ilk programda 3 er saat arayla butun gunum doldurulmustu dersle .yan 7.30da dersim baslıor ve aksam 5 gibi bitiordu.
bu temponun yogun oldugunu belirrttim dersler bölündü. hergun 2-3 dersim var.toplamda 15.

mudur yardımcısı mesai satalernn onun tarafından belirlenecegini satajyer yani aday memur oldugum ,ç,n uymam gerektigi söledi ama sanırım ve umarım cok yüklenmicek.
nöbet olayına gelince sen muafsın die belirtmedi. çizelgeye yine benim tüm gunumu dolduracak seklde yazdı ancak yanıma baska bi öretmeni görevlendirdi..
ve her hafta nöbetm oldugunda haber verip rahatca gidebilecegimi söledi..
ilk zmanlara benimsemek yabancı olmak vs nin verdgi sıkıntılar vardı ama okuyunca da farkettim oldukca sanslıyım..
buarada engelim ortopedk .
ve bi kez daha şükretmem gerektigini farkkettim bu kez okul yönetimi için=)

Okuyunca neyi farkettiğinizi öğrenebilir miyim eger sakıncası yoksa sayın "ealif"???

ealif' Alıntı:

,ve bi kez daha şükretmem gerektigini farkkettim-- bu kez okul yönetimi için--=)

Genişletmek için tıkla ...

okul yönetimi için=)

Arkadaşlar müdürler işi garantiye almak için nöbet tutmak istiyorum diye dilekçe istiyorlar ama dilekçe verme hürriyeti bana ait. Pansiyon nöbetini tutuyorsun bunun için de dilekçe ver diyorlar, baskılara direneceğim.