Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Engelli olarak çevremizde kendimizi kabul ettirme gerekliliği hissediyor muyuz?

Eshat

Aktif Üye
Üyelik
22 Haz 2008
Konular
141
Mesajlar
2,578
Reaksiyonlar
0
Engelli olarak çevremizde kendimizi kabul ettirme gerekliliği hissediyor muyuz?

Yaşadığımız çevremizde veya toplumumuzun çeşitli kesimlerinde engelli olduğumuz için insanların engelliye iptidaî davranma modeliyle genelde bilcümle karşılaşırız. Engelliyi ayrı bir “SINIF” olarak nitelendiren öteki tabirini zihinlerine kazımış olan mantalitedeki fertlerin, insana insan olarak değer veremeyen, fakat kendilerini insan olarak vasıflandıran kişilerin tutumları karşısında kendimizi anlatma veya kabul ettirme gerekliliği duyuyor muyuz?

Ben bu konuda kendimden bahsederek olaya başlamak istiyorum. Yapısal olarak ve engelimin verdiği zorluklar olarak hiçbir zaman teessür içinde kalmak istemem. Sonuç ne olursa olsun engelimin arkasına sığınarak insanlardan hamiyet beklemem. Elimden geleni hem fiziksel olarak hem de zihinsel olarak en güzelini yapmak için uğraş veririm. Buna rağmen insanların münhasıran engelli olmamdan dolayı yapmış oldukları haksızlığa tepkisiz ve duyarsız kalamam.

Ben hiçbir kimsenin kimseye kendisini ispat etmesini onaylamıyorum. Hele bu durum bir engelli için ise zaten kabul edilebilir bir hâl değildir. Çünkü insanların fiziki durumlarına göre yapacağı veya yapamayacağı işler, hareketler ve katılımlar vardır. Bu konudan dolayı insanları ayıran veya onları naçiz olarak tanımlayan insanlara hiçbir şekilde itibar ve ispat durumumuzun olmaması gerekir.

Engelimizden daha çok yaptığımız güzel şeylerle anımsanmayı herkes ister. Bundan ötürü herkesin kendi üzerine düşeni yaparak olağan bir hayatı engelimizle birlikte yaşamalıyız.
 
Sizce onlara inat etmek ve böyle bir tavırla kendinizi ortaya koymakta kendini ispatlamak anlamı taşımıyoru mu?

Benim sorma istediğim soru insanlara kendimizi olduğumuz gibi mi kabul ettirmek istiyoruz? Engelimizden dolayı biraz daha mı alttan alarak onlara karşı kendimizi kabul ettirme çabası içindemiyiz?
 
Eshat bu sanırım bizim kendi içsel bir problemimiz gibi geliyor.Eğer özrümüzü içimizde kabullenip içselleştirebildiysek,dışavurumuda daha kararlı ve kendinden emin duruyor.Yok kendi içimizde bile korkular aşağılanmalar yaşıyorsak sanırım dışarıdaki yansımasıda alttan almacı bir hal sergiler.
 
Kabul etmekmi onlar bizi kabul etsinler.
Tanıdığım tüm engelli arkadaşlarım inanılmaz derecede kibar,sevecen,alçak günüllü nedendir bilinmez onlar dünyaya gözleriyle bakmayı öğrenirken biz aştık kalbizmizle görüyoruz biz özeliz biz daha ağır başlı ve sabırlıyız....
 
ben engelli olduğumda,hastahanenin baş hekimi engelli kadrosunda çalışmamı istemişti...bana her açıdan zorluk olur diye ben kabul etmeyip emekli olmayı tercih ettim..
şimdi ise evdeyim...çalışmıyorum..kimseyede ispat gibi,mücadele gibi bir derdim yok..zaten herşey ortada..engelimi saklayamayacağım için çevrem artık beni böyle kabul etmek zorunda.ettide..herşey yolunda..huzurluyum...
 
Değerli arkadaşım Hasan;

Mutlaka işin içsel uzanımının etkisi vardır. Zaten içimizde kopan fırtınaların bir sonucu değil mi? Nice konularda suskun olmamız. Kendi içimizde kedimizin bazı konuları benimseyerek kendimize güven olayını sindirmemiz gerekmektedir.
Biraz daha etikli olmak ve olaylara karşı yapamam tavırlarını bırakarak başarma gayretinde emek harcamak gerekiyor. Ben şunu çok iyi biliyorum ki birçok engelli engeli olmayan nice insanlardan daha başarılı olabiliyor.
 
Nemutlu size ALLAH uzun rahat güzelbir ömür versin sevdiklerinizle....
 
Haklısın Eshat ama içindeki destek güçlü olmalı.Eğer içindeki destek güçsüzse o destekle birlikte sende göçersin.Hangi terapiste sorarsan sor hangi kişisel gelişim kitaplarının kapağını açarsan aç mesaj gayet açık ve nettir.KENDİNE İNAN VE GÜVEN.
Başka yolu yok bu işin.Bizi başkalarının sevmesi ve saygıyla kabul etmelerini istiyorsak bu dediklerimizi önce kendimize karşı kendimiz yapmalıyız.
 
Şüphesiz söylediklerine katılıyorum.
Güvenin olmadığı hiçbir yerde başarı olmaz. Kendimizi biz kabul etmezsek kimse kabul etmez. Engelimizin vermiş olduğu olumsuzlukları biraz daha ikdam ile aşabilmek mümkündür. Çevresel bazı psikolojik etkilerde de kedimizi naçiz sezgilere düşürmeden müemmen adımlarla yapabileceğimizin en güzelini yaparak örnek olabilmeliyiz. İnsanların takdirini kazanmak için değil kendimiz için bazı konularda etkili efor içinde olmalıyız.
 
Engelimizden daha çok yaptığımız güzel şeylerle anımsanmayı herkes ister. Bundan ötürü herkesin kendi üzerine düşeni yaparak olağan bir hayatı engelimizle birlikte yaşamalıyız.
 
galiba sorun birilerinin bizleri kabul etmesi etmemesi değil.sorun bizim kendimizi kabul etip etmememizdir.

ben kendimi hiçbir zaman birilerine ıspatlama zorunda hissetmedim.ayrıca asla kendimi ıspatlamak için uğraşa girmem.

bu dünya birileri için yada belli kesim için dönmüyor. ben hayattaysam bana katlanacaklar katlanmazlarda keyifleri bilir.aslında daha yaşadığımı bir sağlık problemi olduğunu anlamamışlarsa ben onların zekalarından şüpe ederim.öyle insanlarla da işim olmaz
 
Özel bir çaba içerisine girmiyorum. İsteyen kabul eder , istemeyen etmez. Çok da tınnn :):)
 
Ben beni bana kabul ettirdikten sonra çevremin pek bir önemi yok. İlk gördüklerinde bi geri çekilme bi ürkme ardından aaa diye bi tepki ve ay yazıkla biten cümleler çevreme kendimi kabul ettirmeden çok çevremin bana verdiği tepkiyi kabullenmek kabullenebilmek daha büyük bi iş . . Çevrem beni kabullenmesede olur ben beni kabullendikten sonra . .
 
insan kendini benimsedikten ve sevdikten sonra çevrenin ne düşünüğü pekte önemli değil. önemli olan beyin ve düşüncelerdir. bazen öyle bir yerde bi şey söylersinki karşındaki seni kabullenmeyi bırak hayran kalır.. yani bu bizim elimizde
 
engelli1.jpg


Sizce de bu resim çok şey ifade etmiyormu ?
 
Ahmet Bey, çok güzel açıklamışsınız. Biz ne yaparsak yapalım hep geri plandayız.

Eğer olaya iş açısından bakarsak, engelli olsun ya da olmasın herkes bir şekilde kendini ispatlamaya çalışıyor. Ama eğer engelliysen, baştan onlardan geride başlıyorsun. Her zaman zihinlerinde "o yapamaz" düşüncesi oluyor. Zamanla sana verilen işleri başarıyla yaptığında anlıyorlar. Ama olaya farklı açıdan bakanlar hep oluyor. "Bilmem kim yerinden korktuğu için onu destekliyor" şeklinde dedikodular dolaşıyor. Öyle ya, bu dedikoduları yapan insanlar seni hor gören ve küçümseyen insanlar. Açıkçası şu an kimin ne düşündüğü beni ilgilendirmiyor. Ben işime bakarım, gerisi boş. Çekemeyenler istediklerini söylesinler :p
 
Kesinlikle arkadaşlara katılıyorum, önemli olan engelli olduğumuzu kendi kendimize kabul ettirmemizdir. İnsanız özgüveni varsa toplumla uyumu,kendimi kabul ettirmesi daha kolay olur ama kendi içinde sorunlar yaşıyor ve özgüven kaybı varsa ister engelli, ister engelsiz olsun, çevresindilerle uyumu zor olacaktır.
 
Öncelikle genel yorumlara baktığımız zaman çokta umursamaz bir eda ile yapılan yorumları görmekteyim. Belki böyle yaparak olayın etkisinden kendimizi korumaya çalışıyoruz. Ne olursa olsun var olan şeyleri yok sayarak, umursamadan kayıtsız kalmak bana göre olayın çözümünden çok ayrışmaya neden olan etkenlerden biri olarak değerlendirilir. En azından kendi içimizde kopan fırtınaların kendimizi üzmesine çok kişinin engel olabileceğini düşünmüyorum. Belki alıştık artık desek de, takmıyorum desek de sanırım bazı gerçekleri kabul etmek çok kolay olmasa gerek.

Ahmet abi olayı çok güzel yorumlayarak çok geniş ihtivada değerlendirmişsin.

Yazdığın her cümlede gerçek hayattan verdiğin kesitlerle olayı kendine münhasır bir biçimde anlatmışsın.

Engelli insanların kendilerini ispat etme konusunda şu var ki; bazı konularda başarılı olmak için ortaya bir şeyler konulmalıdır. Boş bir insanın kendini topluma kabul ettirmesi engelli olsun, engelsiz olsun melhuz olan bir şey değildir. Engelimizle yaşadığımız sürece bazı konularda bir adım geriden başladığımızı düşünebiliriz. (Fakat ben öyle düşünmüyorum! Çünkü ben engelli olmayan nice insanda daha çok kendime güveniyorum. Bunlar yaptığım işte de yaşadığım çevrede de yaşanılırlığıyla sabittir.) Geriden başladığımızı düşünmek zaten bizi psikolojik olarak kazanma azmimizi menfi anlamda çok etkiler. Bunun için kimse hayata bir adım önceden başlamaz. Sadece kendine güvenen insanlar bana göre bir adım öne geçer diye düşünüyorum. O zamanda biz otomatik olarak bir adım geriye düşeriz.

Şunu da belirteyim ki;
Engelimizin bize elvermediği hiçbir şeyi zaten kimse bizden isteyemez. Engelimiz vücudumuzun belli kesimindedir. Bunun için her engellinin kendine göre yapabileceği, becerebileceği işler vardır. Bu konuda herkes kendini geliştirerek yapabileceği işleri belirlemelidir. Bundan sonrada ben yapabilirim mantığıyla davranarak kendisine özgüven adapte etmesi şarttır. Ben şunu hiç bir şekilde onaylamıyorum. Engelliyim diye engelimin arkasına sığınarak insanlardan hamiyet beklemek engellilikten öte acizliktir diye düşünüyorum.
 
şu devirde engelliler terörist olarak görüyorlar.buda canımı sıkıyor.polisler özürlülere şüpheli olarak bakıyorlar.

hakkımızı arayalım derken ya jop yersek.en iyisi mi jop yememek için hakkımızı normal yollardan aramayalım.ilgili yerlere mail yollayalım

hatta izmir büyükşehir belediyesi engellilere ulaşımda zorluk çıkartıyor.yılbaşından itibaren özürlü kartlarımız kontörlü olacak
 
Özer arkadşaım;
Böyle düşünme; biz güzelliğin ahenginde bir renk olmak için çaba sarfedelim. Birilerine kahrederek inan bir yere gelemeyiz. Biz kendmizi değerli görerek değer vermeliyiz.

----------

O da İzmir belediyesinin yaptığı yanlıştır o zaman, işte burada tepkimizi gerekli şekilde ortaya koyarak kazanılmış hakkımızı elimizden bırakmamak için elimizden geleni yapmak gerekiyor.
 
eshatcım bizler poliyanacılık yapmıyoruz. arkadaş edinmek cevrene kendini kabul ettirmek kişilik ile ilgili.bu durum engelli -engelsiz herkez için aynı.

cevreme neyin ıspatını yapacağım.hem nasıl ıspat yapılır
bir başarısızlığım yokki başarı elde edeyim diye caba harcayayım. engelliyim işte değişmezki bu.
hayat tabiki ben için dörtdörtlük dertsiz tasasız demiyorum.tüm engelli arkadaşlar gibi sıkıntılar yaşıyorum yani ben de saçma yorumlardan sorulardan, soru şekillerinden bıktım usandım.bu yaşadığımız toplumun gelişmemiş olmamnasından kaynaklanıyor.napabilirim ki onlar için hiiiiç
 
ben boyle dogdum boyle yasadım boylede ölurum işine gelen kabullenır gelmeyene tay tay
 
Eshat "çokta umursamaz bir eda ile yapılan yorumları görmekteyim" derken sanırım beni kastediyorsun :)
Ben başkalarının düşüncelerini, kendi düşüncemden daha “üstün” görerek hep başkalarının biçtiği değerlerle yaşamıyorum. Kayıtsız kalmakla uzaktan yakından alakası yok bu durumun. Bizi olduğumuz gibi kabul edemeyen insanlar için kendimizi paralacak değiliz. Çözüm bu değil zaten . Çözüm bu insanlara hiç prim vermeden yolumuza devam etmek.
 
Değerli arkadaşım ayyüzlü size kimse polyanacılık oynadığınızı söylemiyor veya kinaye etmiyor. Burada benimde polyanacılık oynamadığımı herkes çok iyi bilir.

Diyorsunuz ki, "arkadaş edinmek cevrene kendini kabul ettirmek kişilik ile ilgili.bu durum engelli -engelsiz herkez için aynı."
Burada engelli insanın arkadaş edinmesinde kişilik de bir etkendir, engelde bir etkendir. Bunu kabul edelim. İnsan hayatını şekillendiren belli başlı etkenler vardır. Engelli insanın ise ayrı olarak hayatını negatif olarak etkileyen engeli olduğu gerçeği göz ardı edilemez.

Belki hafif engelli olanlar bu durumdan çok etkilenmeyebilir ne var ki engelli dediğimiz zaman sadece kendimiz aklımıza gelmemelidir. Hayata tutunma çabası içinde olan çok ağır engelli olan insanların varlığını hissederek bu konuda empati kurmak olayın nasıl bir münazarada olduğunu daha iyi anlaşılır kılacaktır.

Ben kimseye bir ispat içinde olmasını söylemiyorum. Esasen ben engelliyim değişmez bu derseniz zaten baştan kaybedersiniz. Hayatta kendini geliştirmek, kendi becerilerini bir üst seviyeye taşıma gayretinden bahsediyorum. Bu noktada engelli ya da engelsiz ayrımı yapmıyorum. Velakin engelli insanlar toplum tarafından kabul edilmesi biraz daha zor olduğu için bu konuda biraz daha efor sarf etmelidir diyorum.

İşte burada bıktığınız saçma yorumlar neden soruluyor? Hiç düşündünüz mü? Sana sorulan o saçma sorular neden engelli olmayan insanlara sorulmuyor? O zaman engelli olmak bazı konularda biraz daha çaba sarf etmeyi gerektiriyor. Bazı konularda biraz daha akıllı davranarak en güzel cevabı sözle değil yaptığımız güzel şeylerle vermek gerekiyor.

Değerli arkadaşım Sema;
Sözüm sana değildi. Genel olarak yazdım. Elbette ki başkalarının düşüncelerinin taşeronluğunu yapmayı kimse kabul edemez. Herkesin kendi içtihatları vardır. Herkesinde buna saygılı olması gerekir. Kimse için kendini paralamaya zaten gerek yoktur. İsteyen istediği gibi düşünebilir. Ama burada şunu unutmamalıyız elimizden genlin en iyisini yapmak gerektiğini söylüyorum.

Şayet senin tabirinle çok tın dersen o da senin bakış açındır. Benim lügatimde öyle bir tabir yoktur.
 
Sevgili Esat..
İşi engellilere yüklemekten vazgeçtiğimiz gün çözeriz.. Bu bilinç olayıdır.. Ötekilik bilinci..

Bu konu en çok yazdığım konudur benim..
Ötekiler olan bizlerin önünde iki yol var;

1-Ötekilik bilincine ulaşıp, ötekilik bilincinde örgütlenip, diğer ötekilerle birlikte hak alma savaşına gireceğiz.. Burada öteki olmanın gururu ve aşağılanması olmayacağını anlamamız ilk şart..

2-Yada öteki olmadığımızı anlatıp, onların tüm itelemelerine karşın hala biz sizdeniz diye yaltaklanacağız.. Bakın bizde sizler gibi başarabiliyoruz her şeyi diye takla atmaya devam edeceğiz.. Yani kendimizi tanıtacağız cümle aleme.. Sanki bilmiyorlarmış gibi… Seviyenizle, kültürünüzle belki bir nebze hafifletirsiniz öteki olduğunuzu ancak yinede parkta dondurma yerken sevgilinizle birisi cebinize üç kuruş sıkıştırmaya çalışabilir.. Bu kültürdür..

Şimdilik önümüzde başka seçenek yok.. Devlet/toplum işbirliğinin işlediği bu sakat kırım politikasına karşı çıkmanın tek yolu onun vahşiliğini onun yüzüne karşı söylemekten geçer.. Gerçek yüzünü onun yüzüne tutan aynalar olmalıyız bizler.. Asla ve asla işe yararız bizlerde , başarırız söylemlerine girmemeliyiz.. Yarışa eşit koşular ve aynı kurallar ile başlamadıktan sonra onların bilinci insanlık dışıdır.. Onların bu insanlık dışı ahlak anlayışıyla bakmayın kendinize… Onların bu ahlaksız gözleriyle de görmeyin kendinizi..
Bizler aslında en ötekisiyiz.. Öteki ötesiyiz bizler..

Türkünde,İnananında, Kürdünde, Romanında, Geyinde ötekisiyiz ordan anlayın.. Fakat aslolan bu ötekilik karşısında korkmayın.. Nesi doğru ki bu yalan üzerine kurulu kültürümüzün de bize bakışı doğru olsun deyin.. Her akşam haberlerde seyredin ve kültürümüzün nasıl lime lime olduğunu gözünüzle görün.. Ben inanıyorum ki ötekilik bilincimizle bu ulusal mutabakata çok şey katabiliriz.. En azından insan istemleri üzerinde temelleniyoruz .. Bir sürü palavra üzerinden değil, bir sürü akıl almaz Bizans oyunları üzerinden değil.. İnsan istemleri ve mutluluğu bizim temeli
 
Değerli Kuyucak;
Öteki olan kim? Hangi ötekiden bahsediyoruz? Aynı toplumda yaşayarak, ayrı iki kesim mi oluşturmak için çaba harcamalıyız?

Toplumumuzun bilinçlenmesi konusunda hepimiz söyleriz. Bilinçsiz bir toplumumuz var diye o zaman çözüm nedir? Bu konuda ne yapılabilir? Bu konuda acaba biz üzerimize düşeni yapabiliyor muyuz?

Bu sorular aslında kendi kendimize sorularak kendi içimizde cevaplanması gereken sorulardır. Biz ancak kendi bildiğimiz konularda konuşmaktan öteye gidemiyoruz. Sözgelişi “laf var icraat yok” deyimi sanırım mütenasip olacaktır.

Kendimizi veya karşımızdaki kişileri öteki diye tabir etmek çözüm müdür? Bence insanları ayrıştırmadan gerçekçi modellerle çözüm noktasında olmalıyız. İşin mütearifesini çok iyi bilmek gerekir. Yoksa yazdıklarımız münhasıran yazıda kalacaktır. Bununda kimseye bir intifa sağlamayacağı apaçık ortadadır.

Öteki bilincine ulaşarak hangi savaşa gireceğiz? Kime savaş açcağız? Bu tür bir yaklaşım bana göre insanları birbirine karşı kutuplaşmaya götürmekten başka hiçbir işe yarmaz. Toplumumuzun bilinçsizliğinden bahsederken burada çelişmemek gerekir. Yaşadığımız hayatta engelli ya da engelsiz ayrımı yapmaya karşı çıkarken birde böyle bir karşı atakta olmak sanırım kabul edilemez.

Diğer bir yöntemde ise;
Kimsenin kimseye yaltaklanması gibi bir yaklaşım çözüm için bence olası bir yaklaşım değildir. Bu şekilde davranan hiçbir kimseyi tasvip etmem. Hayatta herkes bir mücadele içindedir. Belki yaltaklanarak birileri menfaat sağlayabilir. O da o kişilerin kendi sorunudur.
 
Eshat;

"Engelli olarak çevremizde kendimizi kabul ettirme gerekliliği hissediyor muyuz ?"
acaba bu soruya kendi içinde yada yaşantında doğru bir cevap bulamadığın için mi böyle bir başlık açıp tartışmaya sunma gereği duydun ?
Ben ortapedik sağ kol engelliyim bu güne kadar ne birisi için nede kendim için kendimi birilerine yada topluma kabul ettirme gereği duymadım böyle bir çaba içerisinede girmedim. Gerek iş hayatımda gerek yaşantımda sürekli normal (sakat olmayan) insanlarla diyalog halindeyim ve bana bir çok kez normal olan arkadaşlarımın bu sakatlık kendini kanıtlama kabullendirme konuları geçtiğinde söyledikleri şey hap aynıydı, kendini farklı olarak görme senin bedenindeki engelin sadece ilk gün göze çarpıyor sonraki gün o bedenindeki engeli hiç kimse farketmiyor. Durum böyleyken ben ne diye sakat olduğum için kendimi kabullendirme çabası içerisine gireyim, zaten buna ihtiyacım yokken ve bununda hiç bi gerekliliği yokken ben ne diye sakat olduğum için ayrımcılık istemezken ayrımcılığa gideyim.
Evet bu bi yerde ayrımcılık, normal bi insan topluma kendini kabul ettirme çabası verirmi ? Vermez, peki o vermezse ben ne diye kabul ettirmek için bi gayret içerisine girip bakın ben engelliyim ben sakatım ama kendimi kabul ettirebilmek için çok çaba sarfediyorum benle ilgili olan şeylerde sakatım diye alttan alın diyeyim ki.

Bi kere ben ne için kendimi kabul ettircem. Sakat olduğum için mi ? Sakat olmayanların nazarında sakat olduğumdan dolayı bi takım işleri beceremeyeceğim düşüncesini değiştirmek için mi ? Neyi kime kabul ettircem bedenimdeki noksanlığımımı ?
 
[FONT=Verdana]ÖTEKİ ÖTESİLER
[/FONT]
[FONT=Verdana]
Öteki sayılmak bizim kişiliğimizden kaynaklanan bir şey değil.. Eksik bilincimizden değil öteki sayılmamız.. Kirli bir ırktan geldiğimizden öteki sayılmıyoruz.. Kendimizi tanıtamadığımızdan öteki de değiliz bizler.. Bunları hiç düşünmeyin bence.. Kendinize sorumluluk yüklemeyin.. Bizleri öteki sayanlara bile niye öteki olduğumuzu anlatmakta zorlanıyor Merkezi Güçler ..
Saklıyorlar niyetlerini .. Hatta kutsal inançlardan destek almaya çalışıyorlar..
-Allahın bilgisi dahilinde olan bir sonuca biz ne yapalım? Derler en sıkıştıklarında..
Öteki olmak için öyle uzun boylu nedenler aramayın sakın.. her şeyin nedeni ekonomiktir.. Bize düşen hakkımızı gasp etmek için öteki sayılıyoruz ..
-Herkes emeğiyle geçinir ..
-Çalışmayanın bir şey isteme hakkı yoktur..
-Onlara bu kadar verebiliyoruz..
-Onlara bakmak insanlık borcumuzdur ..
-Onlar için bu kadar fedakarlığa katlanıyoruz…
-Onlar için hiçbir dönemde bu kadar fedakarlık yapılmadı..
-Onlar başımızın tacıdır ..
-Onlar için gelecekte şunları planlıyoruz..
-Onlar .. Onlar… Onlar ..

Sıralayabiliriz daha yüzlercesini.. Böyle ötekiyiz Merkezi güçlerin gözünde . o yüzden kendinizde eksiklik arayıp, gözlerine girebiliriz gibi yerlere varmayın lütfen .. Biz hakkımız olanı istiyoruz.. Bodrum tarafına eğlenceleri için Otoban yapmak, Uludağ’a yol yapmak, eğlence merkezleri, devlet destekli F-1 pistleri kurmak inanın bizim isteklerimizden ne ucuz, ne daha gerekli nede kutsaldır ..
Nede ekonomiktir .. Paşa gönüllerinin keyfi için yapılan şeylerdir.. Ve bunları yapabilmeleri için bizi öteki saymaları, payımıza düşeni gasp etmeleri şarttır..
Bir ülkede olan herkesin üretimden pay alma hakkı vardır.. Ve alacağı miktar insanca yaşaması için yeterli olmalıdır..
İlk yapmaları gereken şey, bizi yaşama dahil etmeleri olacaktır.. Başka türlü konuşmayın onlarla.. İletişime geçmeyin.. İletişime geçmek için biz rahatça gidelim kutsal sırça köşklerine..

Bizlere yeni ad bulmanın zamanı da geldi geçiyor aslında ..
En vahşice ayrıma uğrayan bizlersek öyleyse bizlerde kendimize; ÖTEKİ ÖTESİLER diyebiliriz .. Onlarız ya .. Öteki ötekileriz biz aslında…
[/FONT]

[FONT=Verdana][/FONT]
[FONT=Verdana]Not:Bu yazımı aynen kopyalıyorum.. Nerede olduğunun linkini aşağıda veriyorum.. Fakat engellinin kültürel seviyesinin artması, sorumluluklarının olması ve aranan, sevilen bir kişi olmasının nedeni toplumla uyum olamaz.. Onun kendine karşı sorumluluğudur.. İnsan olmanın bir gereğidir.. Sadece sadece engellilere has bir problem değil,tüm toplumun yapması gereken bir şeydir.. Nedense bu sorun tek taraflı olarak engellilere yüklenmek istenmektdir.. Bu uygarlık zorunudur.. Öteki ilan edilen bizleriz.. [/FONT]
[FONT=Verdana]http://www.engelliler.biz/forum/ayr...linc-ben-oteki-degilim-refleksi-tartisma.html[/FONT]
 
Bay_Cin;
Sorduğunuz soruların cevapları fazlasıyla yazdığım yazılarda mevcuttur.
 
eshatcım öncelikle ben de bedensel engelliyim.hem engelimde hiç küçük değil yani arladaşım ben çok iyi biliyorum engelli olmayı

engelli ol olsun olmasın her insan hayata karşı kendini kanıtlamaya çalışır,başarı elde etmeye çalıır.cünkü her insan en azından askari bir hayat yaşamak ister.

yani ben kendi ayaklarım üzerinde durmaya çalışıyorsam,engelimin arkasına gizlenmeyip herşeyi kendim yapmaya çalışıyorsam bu birilerine kendimi kanıtlamak,bak yapabiliyormuş dedirtmek için değildir.

engelim bişeyi başarmam için mani değilse diğerlerinde farklı düşünmem artı birde cevreme kendimi kanıtlamaya da çalışmam yani herşey kendim için yaparım .
 
Üst Alt