Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Engelli statüsünde devlet memuruyum. Tayin dilekçesi sonrasında mobbing!?

Mr. Aykut

Üye
Üyelik
3 Eyl 2008
Konular
19
Mesajlar
205
Reaksiyonlar
2
Evet arkadaşlar. 15 Eylülde asaletim onaylandığına dair yazı geldi, mağlum ampute futbolla (engelli futbolu) uğraşıyorum. Tayin dilekçemi hazırladım ve müdürüme göstermek için yanına gittim. Müdürümde durumumu biliyor, tekrareten anlattım. İzmirde yalnız yaşadığımı ailemin konyada olduğunu ve konya engelliler gücü spor kulübünde futbolcu olduğumu anlattım. Müdürümde senin durumunu biliyorum, burda zorla tutmam seni dedi ve il milli eğitime sorayım yinede bi diyerek beni geçiştirdi. 1 saat sonra çağırdı ve senin tayin olayın 2 seneyi geçmeden olmuyor Aykut diyerek ( il dışı tayin) yanından gönderdi. Bende durumu tekrar izah ederek yapılacak bir yol yok mu müdürüm dedim yaz dilekçeni cevabını yazayım dedi. Hazırladığım dilekçeyi düzeltip verdim. Altına " YERİNE BİR MEMUR ATANDIĞI TAKDİRDE GİTMESİNDE SAKINCA YOKTUR " diyerek bir nevi muvaffakat vermedi. Mağlum memur tayinlerinde ilk gideceğin yere dilekçe vermek gerekiyormuş sonradan öğrendim. Herşey buraya kadar bir nevi normal gibi gidiyor ama sorun şimdi başlıyor...

- Müdürüm dilekçeyi yazdıktan 10 dakika sonra yanıma gelerek " - Aykut bir daha memur odasına girdiğini görmeyecem senin " dedi.
- Bende biran ne olduğunu anlayamadan " - Tamam müdürüm " dedim
- Aradan 1 saat geçti yanına çağırdı ve " - Mesai saatlerin 7-11 / 1-5 bundan sonra sen açıcaksın okulu " dedi ve gönderdi.
- Ertesi gün yani cuma günü ilçeye evrakları götürmek için memur arkadaş gitti sen gitmeyeceksin aykut gidecek deyip bana havale etmiş bütün herşeyi bu arada YARDIMCI HİZMETLER ( HİZMETLİ ) kadrosunda çalışıyorum. " Kütüphane - Arşiv - Bütün Fotokopi (1700 öğrenci -85 öğretmen ) bir kaç temizlik vs " işleri benim üstümde şimdide sorumluluklarımı gittikçe artırarak benim psikolojimi olumsuz yönde etkilemek için elinden geleni adeta ardına koymuyor.

Diz altı protez kullanıyorum ilçeye olan uzaklık 8 km gidiş geliş 16 km yaz boyu hep ben gidip geldim ( ÖZEL ARACIMLA ) herhangi bir gidiş geliş ücreti söz konusu bile olmadı bende açıkcası isteme talebinde bulunmadım. " Mağlum iş aşkı mı diyelim enayilik mi "

Durumlar buyken vede hiç bir hatam kusurum bulunmadığı halde sebepsiz yere bana bu şekilde davranması ne etik nede bir eğitimciye yakışan davranışlar değildir.
Kütüphane - arşiv - fotokopi 2. katta, bende eğer bu tutumu devam ederse, dilekçeyle çalıştığım ortamın engelliye uygun hale getirilmesi için savaş açıcam. Ya kütüphaneyi aşağıya taşıyacak yada okula asansör yaptırmak zorunda kalacak...

Muvafakiyet vermeyeceğini açıkca dile getirdi, İlçe milli eğitim müdürüylede görüştüm oda başka birşeye sinirlenmiştir 1 hafta sonra okul ortakları projesine gitsin gelsin ondan sonra bi daha konuş bakalım diyerek yanıt verdi bi nevi o da geçiştirdi.

Sizlerin bilgisini almak ve sizleride bu tip insanların var olduğunu bilhassa eğitim sektöründe olduğunu bilmeniz için buraya yazıyorum ..
 
başbakanlık bimeri ara ya da online olarak başvuru yap hala bu zihniyette insanalr olması gerçekten bir talihsizilk.ayrıca kaymakamlığa şikayet dilekçesi verebilirsin ancak sana zorlama olduğuna dair kanıtın olmalı müdürün sözlü olarak üst katta çalış demesi dışında yoksa inkar eder ve zararlı çıkarsın...
 
müdürün senden istediği talepleri yazılı olarak isteyeceksin.yoksa kanıtlayamazsın.bende kendi müdürümden eziyet çekiyorum.sırf engelliyim diye hak aramak amaçlı dilekçe verdim diye.üstelik adaylığımda kalkmadı.bunu çok kullanıyor.Allah bu insanlara hidayet versin.
 
amir yapılması gereken işleri yazılı olarak vermelidir. ama engelliyiz diye çaloışmakta olduğumuz iş kolunda ayrıcalık talep edemeyiz. işin özelliği belli. yazılı olarak talep edin iş listesini.
 
Sevgili Arkadaşım MEB'i ben çözdüm artık sorun yaratma ve yaşatma bakanlığı. Eğer sorunun yoksa paşa paşa yaşıyorsan no problem ama engelin varsa vay haline. Eğitimci06 arkadaşın dediği gibi dilekçe verdin mi sana düşman oluyorlar ben artık o kadar yoruldum ki artık her şeyi oluruna bıraktım also arkadaş ayrıcalık istememiz gerektiğinden bahsetmiş ama hergün aracıyla evrak götürmek arkadaşın görevi olabilir mi?!!!!Arkadaşım şartları düzeltmek yerine tayin için uğraş zihniyet düzelmez ben de uğraştım ama sağlığım iyice bozulunca tayin istedim ne yazık ki... Yaşadıklarını çok iyi anlıyorum kazanan sen olacaksın...
 
Bende bir KİT te işçiyim. Mobbing konusunda engelli arkadaşlarımı o kadar iyi anlıyorum ki bunu tahmin bile edemezsiniz. Eee nede olsa hoca eşekten düşünce beni ancak eşekten düşen anlar diyerek zaten insanların birbirlerini anlayabilmesi için aynı yada benzer problemleri yaşaması gerektiğini vurgulamış ya!
Bir kamu kuruluşunda engelin yoksa problemde yok ama eğer engelin varsa:
1. Dilekçe yazmak ve neticesinde her hangi bir talepte bulunmak haklarını aramak adeta yasak.
2. engeli olmayan personele oranla daima ikinci sınıf insan muamelesi
3. senin seçme isteklerini dile getirme yada düşünme hakkın yok tüm bunlara çevrendeki insanlar karar veriyor yani senin adına seçiyorlar senin adına düşünüyorlar senin için neyin doğru olduğuna karar verebiliyorlar. Sen zaten oturup uslu uslu olanları seyredeceksin eğer etmezsen problem çocuk dennis olursunuz
4. Eğer engelli bir personelseniz zaman gelir karşınıza geçip size senin için şunu yaptım bunu yaptım örneğin: Sana lojman verdim, sana kalacak yer ayarladım diyebilirler. Yani lojman benim lojmanım iş yeri benim iş yerim yada ne bileyim gelme bir daha bu odaya diyebilirler.

Bu dünyadan nefret ediyorum

iki yıla yakın bir süre oldu bıktım usandım tükendim. Bir şeyler istemekten çalıştığım koşuları düzeltmelerini istemekten çalışma araç gerecini tedarik ettirmekten yapılan haksızlığın önüne geçmeye çalışmaktan insanların her şeyi bilmesine gerek yok engelliysem engelliyim sadece karşımda haddinizi bilin demekten yoruldum.
Yarını düşünmeden yarın yada bir kaç dakika sonra ne olacağını düşünmeden hakları gözetmeden zevk sefa içinde yaşayan insanların helakı olur umarım.
 
Haklısın Eren. Tek şey söyleyebilirim, bana günü dar edene ben de günü dar etmek için elimden ne geliyorsa yaparım. Sorun-çıkaran-adam, işte o benim. N'oolmuş!?
 
Aykut'um,canım,benim :)

Yahu çok safsın :) (temiz yürekli)

Karşındaki oyunu kuralına göre oynamıyorsa,sende o kurallara uymayacaksın.P...ştluk mu yapıyor sen alasını yapacaksın.Gelelim konuya.
Hizmetli kadrosunda olduğun için saat 7'de daireyi sana açtırır.Ama evrak götürme işi Memurundur,Hizmetlinin değil.Bu görevi senden isteyemez,isterim diyorsa resmi yazı versin.Özel aracınla hiç gönderemez,araç tahsis etsin,etmiyorsa yol masrafımı versin.

Tayine gelince.
Devlette emsal varsa,mecbur yapacaklar.Yapmıyorsa idari kanalla yaptıracaksın.
MEB'e sizlerle beraber göreve başlayıp,asaleti tastik olur olmaz iller arası tayin olanlar var.
Bu nedemek emsal var demek,Türkçesi sıka sıka yapacaklar demek.
Ne müdürün ne İlçe Milli Eğitim Müdürün,Bakan bile ses çıkaramaz.

Ben bu kadar prosedürle uğraşamam diyosan,bi vekil bulacaksın,olmadı vekil taklidi yapan bi erkek,arayacak ilçe milli eğitim müdürünü "ben filanca vekilim,yanına gelirsem masandaki kalemi ...,yap ulan Aykut'un tayinini" 24 saate Konya'dasın,benden demesi :)
 
Aykut bey Allah Kolaylık versin hepimizin geçtiği yollardan geçiyorsun.Amirler bencil insanlardır onlar için önemli olan senin sorunun değil işin yapılmasıdır.Bence hiç yılmamalısın ve mücadele etmelisin.Öncelikle gitmek istediğin ile git ve dilekçeni oraya ver.Yada Dilekçeyi vermeden önce Bakanlıkta yada valilikte her nerdeyse atamalarınızı yapacak birim git ve yüzyüze görüşüp derdini anlat.Yada tanıdık varsa onu kullan.Kolay gelsin.
 
merhaba aykut arkadaşım memur oldugunda ilk gidecegin yere dilekçe vermek gerekiyormuş derken nasıl bir dilekçe ilk görev yerinmi yoksa tayiniyin alınmasını istedigin yermi bu konuyu biraz açarsan sevinirim kendine iyi bak allah kolaylık versin
 
Aykut Bey, bizim kurumda bir arkadaş vardı. asaletini aldıktan sonra kurum aracılığıyla il mem'e dilekçe yazdı. Dilekçesinde özetle: "engelimden dolayı ailemin yardımına ihtiyaç duymaktayım" ve ailesinin ikamet adresini belirterek "bu adrese en yakın kuruma atama istiyorum" şeklindeydi. Arkadaşın görme yetersizliği var ve atama şube müdürünün kouyla ilgili bilgisi vardı. Dilekçesini vermesi ile atanması bir ayı geçmedi sanırım.
 
Uzaktan davulun sesi hoş gelirmiş idare et demesi kolay MEB öyle bir yer ki giren bin pişman ve uğraşmanın bu kurumda sonu yok arkadaşım Allah'a emanet ol...
 
benim bildiğim kadarıyla da engelli personelin tayin hakkıelde etme süresi 2 yıl diye biliyorum. bende okulda hizmetliyim enggelli olarak çalışan Okul müdürlerinin hepsi böyle herhalde keyfi hareket ediyorlar.En çokta meb de çalışan hizmetliler şikayetçiyiz eğitim camiası işte birde..milletvekili tanıdığın varsa çaren odur derim yoksa yapacak çok bişey yok.
 
Dediğin gibi meb'de olabiliyor böyle işler iyiki bende amir çok değişiyor hem geldiğimde de sordu söyledim tayin istiyor musun? istiyorum dedim bakalım ne olacak 1 ay geç olabilir ama güç olmasın
 
Gerçi konu biraz eski ama Ben Müdür olsam oradan en son göndereceğim yardımcı hizmetler personeli sen olurdun, kendi aracınla ücret almadan evrak dağıtıyorsun daha ne olsun( Bundan iyisi şamda kayısı lafini duydunmu hiç bilmem ) Yöneticilerinin senin hakkında işin ile ilgili fikirlerini öğrenmek istiyorsan; sana davranış biçimleriyle analiz edip sonrada kendini Müdür yerine koy müdürü de kendi yerine yani sen müdür ol, Müdürde hizmetli sonrada düşün senin yaptığın şekilde ve konumda senin işini onun yaptığını seninde onun işini yapıp müdür olduğunu ben detayları bilmiyorum ama şuraya yazdığın bir paragraf yazıdan seni göndermezdim diye bilirim herhangi biri olarak. Oradan gitmek istiyorsan adamlara senin gitmen durumunda orasının daha iyi olacağı görüntüsü çizip kafalarında bunu şekillendirmelisin bir yandanda gideceğin yeri ayarlamalısın. Gerçi heralde gitmişsindir gideceğin yerede neyse ben yeni gördüm konuyu.

Ayrıca; İlçe milli eğitim müdürüylede görüştüm oda başka birşeye sinirlenmiştir 1 hafta sonra okul ortakları projesine gitsin gelsin ondan sonra bi daha konuş bakalım diyerek yanıt verdi bi nevi o da geçiştirdi.

Milli Eğitim gibi kurumlarda orta kademe yöneticiler birbiriyle irtibat halindedir ve bu iş valiye kadar ilerler gerçi valide orta kademe sınıfındada neyse yani il milli eğitim valiyle irtibatlıdır. Büyük ihtimalle senin gitmek istemenden ilçe milli eğitimin haberi vardır ve gidip gitmemen konusunda müdürünün görüşleri doğrultusunda konuşup karara varmışlardır. Yani açıkça şöyle söyleyebilirim başında milli ifadesi yer alan kurumlar çok organize çalışırlar.

 
Tayin için önce hakkın vardı şimdi yok denilebilir 12 Ekim 2013 yönetmeliği ile yani daha bekliycez yada rapor ama şunu söyleyeyim fazla sürmez 2-3 yıla yönetmelik değişir. Onalar bir düşüne dursun sen on kere düşüncenin mizanı çıkarmış olman lazım ta bakanlıkta geçenin düşüncesini bilmek lazım ...
 
malesef bunlar hepimizin başına geliyor engelliler engelini artırı işlerde çalıştırılamaz diyor yasada ama çalıştırıyor adam hakkını nerde arayacaksın bilen yok
 
bende bir ilköğretim okulundayım. ama şeker gibi bir müdürüm var. sağolsun bana hiç karışmaz iş oldumu yap, yoksa kafana göre takıl diyor.hoşsohbet bi adam, şimdi bu yazılanları okuyunca müdürümün kıymetini daha iyi anlıyorum. eyvallah ali bey kankamsın:)
 
Hepimizin sorunu hemen hemen aynı. Bakanlıkların kendi aralarında aldığı kararda 2010 yılında ilk engelli sınavı yapılacak ve engelli personellere hoşgörülü davranılacak kararı alınmıştı az önce bir bakanlığın dağıtım yazısını aradım; ama bulamadım. Daha önce görmüştüm, lakin aradan bayağa zaman geçti kaldırmışlardı belki sitede yok.
Gelelim asıl konuya, aldıkları karar ve yayımladıkları genelgedeki konuyu neden 4 sene geçmesine rağmen hala uygulamıyorlar. Bence bu karardan amirlerin ve müdürlerin bir bilgisi bile yok. Sadece kararı alan bakanların ve onların bu kararı almasını sağlayan kişilerden ibaret diye düşünüyorum ki bu düşüncemin nedeni 5 yılda 3 kurum değiştirdim, üçünde de mobbing vardı. İlk kurumumda bizzat bana ve başka engelli olmayan bir arkadaşıma uygulamışlardı. İkinci kurumum Ege bölgesinde olduğu için insanları biraz daha sempatik ve düşünceli nazik insanlar olduğundan mobbing'in m sini görmedim.
Gelgelelim kendi memleketimize geldik, görmediğim şey kalmadı. Amirlerdeki egodan mı bahsedeyim, şerefsizlikten mi bahsedeyim, yolsuzluklarından mı bahsedeyim hepsine bizzat şahit oldum. Bütün bunlara rağmen bildiğiniz 10-15 kişi birbirlerini kollamak için bana baskı ve mobbing uyguladılar, karaladılar. Çok sabır ettim, bir sene sabrettim ve sonunda ordanda kurtuldum.
Şimdi bütün bunları düşünüyorum, kendime diyorum ki bu kadar insanlarda suç olamaz. Bende var bi terslik, bu insanlar neden beni sevmiyor; diye düşündüm. Ve cevap ne biliyor musunuz? Varolan bir düzen var. Emeklilikleri gelmiş insanlar, elleriyle kara düzen hesap yaparak işleri savsaklayıp odalarda sigara içerek, işyerinde öğlene kadar kahvaltı yaparak, işten erken çıkarak, dingonun ahırına geliyor gibi iş yapıyorlar. Ve günün birinde tertemiz efendi, genç yaşta memur olmuş, kazandığıyla kendine bir araba almış, saygıda kusur etmeyen biri geliyor ve bu düzeni bozmaya çalışıyor, adeletsizliğe gelemiyor. Sesini çıkarıyor. Normalde bu genç adamın burda anlatılanlardaki gibi haklı olması gerek; ama hayatın adaletsizliği işte engelli olması onun sesinin çıkarmasına bile engel oluyor. Kalabalık bir ses "Sen de kimsin, sen kimsin?" diyorlar. Ve burda mobbing başlıyor. Hayat işte budur beyler.
Ama şuna inanırım. Allah her şeyi görüyor, iç sesinizi dinliyor, beyninizden geçen düşünceleri biliyor. Kimin haklı olup olmadığını hepsini biliyor. Ben inanıyorum, bir gün bu zalimler elbet cezasını çekecektir. İşte o zaman ne zaman olur bilemeyiz. Gözümüzle görürmüyüz bilmiyorum.
Elimizden gelen bir kaç şey var, engelli olmamız bunları yapmamızı engellemez. Dik duracağız, her zaman hayatta dik ve hırçın bakıcaz, karşımızdakine ezilmeyeceğiz, pes etmek yok,şikayet etmemiz gereken yerlere gidecez. Bir üst amire gidecez. O da olmazsa daha üstüne baktık olmuyor, bakanlığa yazacaz. Aday memurda olsak, kimse kimseye bir şey yapamaz. Dik durun, söyleyecekleriniz de çekinmeyin. Hayatta hırçın olmakta aslında biraz fayda vardır her zaman. Kendinize iyi bakın, işinizi yapın, gerisi hallolur beyler. Şimdi bende bir mücadele içindeyim. Anlatsam neyi anlatıcam.Hepsi aynı. Al birini vur ötekine. Kolay gele.
 
Arkadaşlar Hiç Kimse sizi ezemez Yeterki Haklarınızı bilin Yeterki Size haksızlık yapanların karşısında Dik durun Devlet onca olanak vermiş yasalar var genelgeler var yönetmenlikler var onları kullanın dilekçe yazarken Bunlara göre yazın tayin hakkı var zaten yeterki kendinizi ezdirmeyin
 
Evet arkadaşlar. 15 Eylülde asaletim onaylandığına dair yazı geldi, mağlum ampute futbolla (engelli futbolu) uğraşıyorum. Tayin dilekçemi hazırladım ve müdürüme göstermek için yanına gittim. Müdürümde durumumu biliyor, tekrareten anlattım. İzmirde yalnız yaşadığımı ailemin konyada olduğunu ve konya engelliler gücü spor kulübünde futbolcu olduğumu anlattım. Müdürümde senin durumunu biliyorum, burda zorla tutmam seni dedi ve il milli eğitime sorayım yinede bi diyerek beni geçiştirdi. 1 saat sonra çağırdı ve senin tayin olayın 2 seneyi geçmeden olmuyor Aykut diyerek ( il dışı tayin) yanından gönderdi. Bende durumu tekrar izah ederek yapılacak bir yol yok mu müdürüm dedim yaz dilekçeni cevabını yazayım dedi. Hazırladığım dilekçeyi düzeltip verdim. Altına " YERİNE BİR MEMUR ATANDIĞI TAKDİRDE GİTMESİNDE SAKINCA YOKTUR " diyerek bir nevi muvaffakat vermedi. Mağlum memur tayinlerinde ilk gideceğin yere dilekçe vermek gerekiyormuş sonradan öğrendim. Herşey buraya kadar bir nevi normal gibi gidiyor ama sorun şimdi başlıyor...

- Müdürüm dilekçeyi yazdıktan 10 dakika sonra yanıma gelerek " - Aykut bir daha memur odasına girdiğini görmeyecem senin " dedi.
- Bende biran ne olduğunu anlayamadan " - Tamam müdürüm " dedim
- Aradan 1 saat geçti yanına çağırdı ve " - Mesai saatlerin 7-11 / 1-5 bundan sonra sen açıcaksın okulu " dedi ve gönderdi.
- Ertesi gün yani cuma günü ilçeye evrakları götürmek için memur arkadaş gitti sen gitmeyeceksin aykut gidecek deyip bana havale etmiş bütün herşeyi bu arada YARDIMCI HİZMETLER ( HİZMETLİ ) kadrosunda çalışıyorum. " Kütüphane - Arşiv - Bütün Fotokopi (1700 öğrenci -85 öğretmen ) bir kaç temizlik vs " işleri benim üstümde şimdide sorumluluklarımı gittikçe artırarak benim psikolojimi olumsuz yönde etkilemek için elinden geleni adeta ardına koymuyor.

Diz altı protez kullanıyorum ilçeye olan uzaklık 8 km gidiş geliş 16 km yaz boyu hep ben gidip geldim ( ÖZEL ARACIMLA ) herhangi bir gidiş geliş ücreti söz konusu bile olmadı bende açıkcası isteme talebinde bulunmadım. " Mağlum iş aşkı mı diyelim enayilik mi "

Durumlar buyken vede hiç bir hatam kusurum bulunmadığı halde sebepsiz yere bana bu şekilde davranması ne etik nede bir eğitimciye yakışan davranışlar değildir.
Kütüphane - arşiv - fotokopi 2. katta, bende eğer bu tutumu devam ederse, dilekçeyle çalıştığım ortamın engelliye uygun hale getirilmesi için savaş açıcam. Ya kütüphaneyi aşağıya taşıyacak yada okula asansör yaptırmak zorunda kalacak...

Muvafakiyet vermeyeceğini açıkca dile getirdi, İlçe milli eğitim müdürüylede görüştüm oda başka birşeye sinirlenmiştir 1 hafta sonra okul ortakları projesine gitsin gelsin ondan sonra bi daha konuş bakalım diyerek yanıt verdi bi nevi o da geçiştirdi.

Sizlerin bilgisini almak ve sizleride bu tip insanların var olduğunu bilhassa eğitim sektöründe olduğunu bilmeniz için buraya yazıyorum ..

Zaman öyle bir geçiyor ki. Şimdi ise bambaşka bir konumda eğitim camiasına yön verebilecek boyuta gelebilmek. Eğitim camiası içerisindeki çürük çarık insanların diğer temiz insanları ne kadar yorduğunu hatırlamak hem tecrübe olayı hem de bambaşka bir duygu.
Neyse ki tayinim atamam sorunsuz bir şekilde halledildi. Tabi ki ilgili müdür hakkında olumsuz sonuçlanarak :) Güzel günlerde kalın kimseye de engelinizi artıracak boyutta iş yükü yüklemesine izin vermeyin. Biraz kanun, yönetmelik ve yasa çerçevesinde güzel bir dille her sorun layık olduğu şekliyle kolayca çözümlenebiliyor. En önemlisi serin kanlı davranarak güzel bir üslup ve davranış eşliğinde çözemeyeceğiniz bir husus kalmayacaktır. Sağlıcakla kalın :)
 
Üst Alt