1.2. Aynı Statüde/Hallerde Ancak Farklı İşyerlerinde Çalışanların Sigortalığı
Bağ-Kur Y. ve ESY.larında kişinin birden fazla işyerinde çalışması halinde sigortalılıklarında bir değişiklik olup olmayacağı hususunda herhangi bir hüküm yer almamaktadır. Örneğin, kişi, birden fazla anonim şirkette yönetim kurulu üyesi olması nedeniyle, her bir şirketteki çalışmaları için Bağ-Kur’a ayrı ayrı Bağ-Kur sigortalısı olmayacak, yalnızca bir yerden sigortalı olması yeterli sayılacaktır. Aynı şekilde ES iştirakçilerinin, birden fazla işyerindeki çalışmaları ayrı ayrı dikkate alınmamakta, yalnızca bir yerden ES iştirakçisi olmaktadır.
SSK sigortalıları için durum farklıdır. Gerçekten kısmi süreli çalışan işçi birden fazla işverenle kısmi süreli iş ilişkisi kurabilir. 506 sayılı Yasanın 2/1’inci maddesinde ‘hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanlar’ ibaresi yer alırken aynı Yasanın 78/4’üncü maddesinde ‘aynı zamanda birden fazla işverenin işinde çalışan sigortalılar’ ibaresi yer almaktadır. Hizmet akdi ile çalışanların birden fazla işverene bağımlı ve / veya birden fazla işyerinde çalışmalarında yasal olarak bir engel bulunmamaktadır. 506 sayılı Yasanın 77/son maddesine göre, “bir ay içinde çeşitli işverenlerin işinde çalışan sigortalının bu Yasa gereğince alınacak primlerine esas tutulacak aylık ve günlük kazancının tespitinde her işverenden elde ettiği aylık ve günlük kazanç tutarları ayrı ayrı nazara alınır ve primler buna göre hesaplanır.” hükmü yer almaktadır. Dolayısıyla, kısmi çalışanların birden fazla işverene ait işyerinde yaptığı çalışmalar karşılığında elde ettiği prim ödeme gün sayıları, sigorta primine esas kazanç tutarları her bir işyerinden ayrı ayrı – birbirleri ile rabıtasız olarak - Kuruma bildirilecektir. Kısmi çalışanın birden fazla işverene ait işyerinde çalışması halinde 506 sayılı Yasanın 78/4’üncü maddesine göre, yasal olarak tespit edilen sigorta primine esas kazanç üst sınırının üzerinde Kuruma prim ödemesinin bulunduğunun hesaplanması halinde, fark tutar sigortalının talebi halinde hissesi oranında sigortalıya geriye ödenecektir. Yasada, yalnızca sigortalının hissesinin kendisine ödeneceği belirtildiğinden, sigortalının sigorta primine esas kazanç üst sınırını aşan işveren hisselerini geriye alması sözkonusu olmadığı gibi işverenlerin de kendi fark hisselerini geriye almaları yasal olarak olanaksızdır. Açıklanması gereken diğer nokta, sigortalının birden fazla işverene ait işyerindeki kısmi çalışmaları nedeniyle prim ödeme gün sayısının 30 günü aşması halinde ne yapılacağı konusudur. SSK uygulamasında ay kavramı 30 gün ile sabitlenmiştir (SSY md.77/10). Dolayısıyla, sigortalı birden fazla işyerinde çalışması nedeniyle ay içinde Kuruma bildirilen prim ödeme gün sayısı 30’dan fazla ise o ayın prim ödeme gün sayısı 30 olarak dikkate alınacaktır.
Bu noktada açıklanması gereken diğer bir husus, aynı işverene ait birden fazla işyerinde işçinin çalışması durumudur. Bu konuda yasada ve yönetmeliklerde açıklayıcı bir hüküm yoktur. İşverenin yönetme yetkisi çerçevesinde işçisini geçisi olarak diğer işlerlerinde görevlendirebileceği de açıktır. Dolayısıyla, işçinin yalnızca bir işyerinden sigortalı gösterilmesi halinde aynı işverene ait diğer bir işyerinden sigortalı gösterilmesine gerek yoktur. Nitekim SSK uygulaması da, bu yöndedir. SSK Tahsisler Daire Başkanlığınca yayımlanılan 25.03.1998 tarih 216793 sayılı genel Yazısında bu konu işlenmiş; işverenin birden fazla işyeri olması halinde sigortalının ilk işyerinden işe giriş bildirgesi verilmesi halinde, iş sözleşmesi sona ermeden aynı işverenin ikinci işyerinde geçici / sürekli çalışmaya başlaması halinde bu işyerinden ikinci bir sigortalı işe giriş bildirgesinin verilmesine gerek olmadığı, sigortalının işverene ait yalnız bir işyerinden sigortalı gösterilmiş olması yeterli olduğu belirtilmiştir. Ancak burada bir konuda dikkat edilmesi gerektiği düşüncesindeyiz: sigortalı çalışmaya başladığı ve sigortalı işe giriş bildirgesinin verildiği işyerinin tehlike derecesi, daha sonra geçici görevle gönderildiği diğer işyerinden daha düşük ise durumun ne olacağıdır. Diğer bir anlatımla, sigortalı Kuruma daha düşük oranda iş kazası meslek hastalığı primi öderken, daha yüksek tehlike dereceli / riskli bir işte çalışması halinde işverenin sorumluluğu ne olacaktır? Kanaatimizce, sigortalı daha yüksek tehlike dereceli bir işte çalışırken herhangi bir riskle karşılaşması (örneğin iş kazası geçirmesi) halinde, Kurumca olay soruştururken konunun açığa çıkması durumunda 506 sayılı yasanın 75 ya da 76’ıncı maddelerince geçmişe dönük fark prim işverenden tahsil yoluna gidilecektir.
daha genişletilmiş açıklamalar için lınki tıklayabılırsınız...
5510 Sayılı Yasaya Göre Birden Fazla İşyerinde Ve / Veya Birden Fazla Statüde Çalışanların Sosyal Güvenliği - Hukuki İncelemeler Kütüphanesi