Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Engelliler kamuda yarı zamanlı çalışabilmeli

bipolaren

Üye
Üyelik
10 Mar 2016
Konular
5
Mesajlar
105
Reaksiyonlar
0
Merhaba arkadaşlar engelliler kamuda yarı zamanlı çalışma şansına sahip olmalı diye düşünüyorum. Maaşta ufak bir kesinti yapılarak engellilere tercih ederlerse yarı zamanlı çalışma şansı tanınmalı.
 
Hocamız güzel sörmuş Neden ?

*** Bu kadar da kolaycı olmayalım Asgari ücret ile tam gün çalışan milyonlar var... Hamallık yapanlar vs...
 
Maaşta kesinti ufak olsun ama çalışma zamanı yarı yarıya olsun o da güzel .:)
 
Sadece çalışma hayatında mecburi engelli kontenjanı, vergi indirimi, erken emeklilik gibi pozitif ayrımcılık mevcut.

İşverenler beni işe almaya mecbur olsun, vergi kesintisi daha az olsun, normalin yarısı kadar çalışıp emekli olayım...

Engellilerin şartları göz önüne alındığında bütün bunlar gerekli ve güzel birer pozitif ayrımcılık, toplum da genellikle hoşgörüyle yaklaşıyor.

Ama tüm bunlara rağmen, hem erken emekli olayım hem de yarım gün çalışayım, yarım gün çalışayım ama tabi primim tam yatsın gibi yersiz ve bencilce talepler toplumda engellilere karşı hoşgörüyü bitirir ve antipati oluşturur arkadaşlar.

Kimsenin engellilere farklı gözle bakmasını, dışlamasını istemiyoruz ama bu şekilde sonu gelmeyen yersiz isteklerle asıl kendi kendimizi dışlamış oluruz toplumdan.
 
Haklısınız engellilere hoş görünün bitmesini istemeyiz.Ben kendi engel durumum açısından düşündüm. Bir bipolar olarak akşam aldığım ilaçların etkisi ancak öğlen 12-13 gibi azalıyor. bu saate kadar bilişsel yeteneklerimde gözle görülür bir düşüş oluyor bunun dışında yılın tümünü göze aldığımda her zaman tüm gün insanlarla etkileşime hazır durumda olamıyorum. bu yüzden iki sene sonra erken emeklilik hakkımı kullanacağım. yarı zamanlı çalışma şansım olsaydı 10larca yıl daha çalışabilir hemde hayatın içinde yer almış olurdum.Dediğim gibi bu durum engellinin tercihine bırakılabilir ben emekli maaşının biraz üstüne sadece öğleden sonraları çalışmaya razı olurum. zaten işe yarar olduğum mesai zaman aralığı bu saatler oluyor.
 
@bipolaren
Tabi sizin de haklı olduğunuz yönler var. Ancak dediğim gibi pozitif ayrımcılık konuları çok fazlalaştığında engelliler bu sefer bir yük, bir kambur gibi görünmeye başlar ki bu hiç de engellilerin yararına olmaz.

Çalışma hayatında ender rastlanan istisnalar dışında engelliler için gereken kolaylıklar amirleri tarafından gösterilmekte, iş bölümü ve performans konusunda oldukça toleranslı davranılmaktadır. Karşılaşılan az sayıda anlayışsız, hoşgörüden yoksun insanları da çok dikkate almamaya çalışacaksınız.

Bir de şu tarafından bakalım:
Şu anki şartlarda engellilere böyle anlayışsız ve hatta düşmanca tavırlar içinde olanlar, pozitif ayrımcılık konuları toplumun çoğu tarafından benimsenmeyecek kadar fazlalaştığında neler yapmazlar ki..?
 
Benim öngöremediğim daha büyük bir açıdan olaya yaklaştınız. Haklısınız pozitif ayrımların sayısının ve büyüklüğünün toplumum diğer kesimleri tarafında anlayışla karşılanamayacak derecede artması engellilerin geneli üzerinde bir negatif algı yaratabilir.
 
Çalışma saatiyle beraber maaş ve sigortayı da yarı yarıya indireceklerse olur. Ama burası Türkiye, bir kurallar ülkesiyiz (Almanlar bizi kıskanıyor yani o derece). En ufak bir esneme yapılmaz. Böylece 8 saat boyunca sandalyede oturamayacak olan engelli kardeşlerimiz daha en baştan memur olmaktan vazgeçer, devletin de yükü azalır. Engelliysen evde oturacaksın, ya da azmedip "normal" insanların verdiği performansı vereceksin, bir de ek olarak yorgunluk, tuvalet ve ulaşım sıkıntılarıyla uğraşacaksın. Devletin uygun gördüğü düzen böyle. Pozitif ayrımcılığın suyunu çıkarmak derken en temel konularda hakkımızın yendiğini unutuyorsunuz. Örneğin ben "Lüks" akülü sandalye istiyorum diye devlete nankörlük ettiğimi söyleyen yığınla insan gördüm. Şartlar gereği çalışamayacak durumda olan bir insanım ama ayrımcılığı sonuna kadar yaşıyorum yine de.
 
Fikir atma ne kadar güzel peki hep kolaylık olunca gelir nereden sağlanacak..
 
ılgaz20
Dediğiniz gibi, ücret ve sigortayı da yarıya düşürmek şartıyla olabilir gibi görünse de emin olun bunu kimse kabul etmez.
Düşünün hem yarım aylık alınacak, hem sigorta 15 gün yatacak, emeklilik için gerekli olan örneğin 4000 gün ancak 8000 günde tamamlanacak, erken emeklilik hayal gibi olacak.
Zaten sandalyede uzun süre oturamayacak derecede engeli olan, bu şartlarda evinde oturup engelli / evde bakım aylığı almayı tercih eder.
 
Evde yatan biri karşılıksız 1200 TL almak yerine yarı zamanlı çalışıp yarım maaş alsa, üstüne 300 TL maaş desteği + 300 TL emeklilik prim desteği alsa devlet daha az yüke girer. İki tarafın da yararına olur. (daha önce bu açıdan düşünmemiştim)
 
ılgaz20
8 saat bir sandalyede oturamayacak derecede engelli birisine sağlıklı ve engelsiz bir çalışma ortamı sağlayabilmek burada esas sorunu teşkil eder bence.
 
8 saat oturamayacak derecede diyorsunuz ama sağlıklı bir insan bile 8 saat kesintisiz oturduğunda sıkıntılı olur. Engelli bir insanın asıl 8 saat boyunca oturmaya zorlanması insan haklarına sığmıyor. Ama insanlar bunu sorgulamak yerine ''vallahi helal olsun, bak canını dişine takmış azimle çalışıyor'' diyebiliyorlar. Evde çalışma, yarım gün çalışma, veya 3 4 engelli memuru bir kurumda çalıştırıp yanlarına bir yardımcı vermek gibi her türlü imkan sağlanabilir. Bunlar bu ülkedeki düşünce yapısının kabul etmediği şeyler maalesef. Esnek çalışma mı diyoruz? Esnek çalışma dedikleri şey burada bir tek çalışana esniyor.

Örneğin ben memur değilim ama öğrenciyken yine 8 saat oturmak durumunda kalıyordum. Bir yandan açık öğretime gitsem diğer yandan da bıraktığım okula ara sıra gitsem olabilirdi. Ancak ben de herkes gibi çevrem tarafından açık öğretime zorlandım ve şunu dedim. Zaten ben ileride üniversiteye gitmeyi düşünmüyorum, işe girme imkanım da olmayacak. Ek olarak arkadaş çevresi de olmayacak. O zaman niye açık öğretime gideyim? Böylece okulu bıraktım. Benzer bir durum burada da geçerli. Okula yarım gün gidebilirdim. Veya okulda dinlenmem için bir oda ayrılabilirdi. O da olmadı okula resmi bir öğrenci olarak değil de bir ziyaretçi olarak da gidebilirdim. Yani hayata katılımımız ya hep ya hiç olmak zorunda değildir.

Bir ülkede engelli bir fizyoterapist görmüştüm, belinden aşağısı tutmuyordu ama kolları ile bazı hareketleri yaptırabiliyordu. Bizdekilere sorsan ''sakat adam sakatları mı iyileştirecek'' derler.
 
Sağlıklı bir memur 8 saat kesintisiz hiç kalkmadan oturmuyor zaten. Yemeğe gidiyor, sigara içmeye çıkıyor, bazen sırf ayağa kalkma bahanesi olsun diye çay, kahve almaya gidiyor, defalarca lavaboya gidiyor vs.
Belirttiğim derecede engele sahip birisi ise malesef bu imkana sahip değil. İşyerlerinde yatıp dinlenme imkanı sağlayacak donanım da yoktur. Asansörün bile engel teşkil ettiği ülkemizde buna imknda yok zaten.
Gerçekçi olalım diyorum sadece.
 
Üst Alt