Engellileri köle gibi alıp satıyorlar

Zaman gazetesinin ortaya çıkardığı haber kan donduran türden. Bakıma muhtaç engelliler için devlet 2006 yılından beri ailesine ya da bir bakım merkezinde kalıyorsa sağlık kuruluşuna maddî destekte bulunuyor. Özel bakım merkezleri devletten, baktıkları her engelli hasta için iki asgari ücret miktarı para alıyor. Ancak bu uygulama pratikte bir çok istismarı da beraberinde getirmiş. Engelli hastalar, insanlık onurunu yerle bir edecek şekilde ailelerinden para karşılığı alınıyor, başka bakım merkezlerine yine para karşılığı satılıyor. Emniyet ve sosyal hizmetler uzmanları 'engelli pazarı'nda bir hastanın bedelinin 1.500 ile 4.000 TL arasında olduğunu söylüyor. Hasta simsarlarının diğer bir taktiği de otogarlardan sahipsiz engellileri toplayıp anlaştıkları bakım merkezinin olduğu şehre getirmek. Polise ihbar edilen sahipsiz hastalar bakım merkezlerine getirilerek vasilikleri üstleniliyor, daha sonra da devletten teşvik alınıyor. Şartların son derece kötü olduğu bakım merkezlerinde yaşamaya çalışan özürlülerden, kötü muamele yüzünden hayatlarını kaybedenlerin olduğu mahkeme kayıtlarına geçti. Olayın boyutlarını gösteren bir başka gerçek de Anadolu'nun küçük illerinde bile İstanbul'dan fazla bakım merkezi olması.

Nevşehir'de bir bakım merkezinde çekilen görüntüler, bakıma muhtaç hastaların durumunu gözler önüne seriyor. Sağlıksız ortamlarda barınan hastalara şiddet uygulandığı da görülüyor.

Gerek Nevşehir gerekse Türkiye'deki başka illerde (İstanbul, Batman, Gaziantep vs.) özel bakım merkezleri ve engelli bakım ücretleri konusunda yaşanan sorunlar ve milyonlarca TL'lik kamu zararları nedeniyle 17 Kasım 2012 tarihli ve 2012/26 No'lu "Evde Bakım Ücretlerinin Geri Ödenmesi" konusunda bir genelge yayımlanmak zorunda kalınmış.

Nevşehir Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü'nde görevli sosyal hizmet uzmanları tarafından yapılan denetimlerde T.P.'ye ait bir bakım merkezinin fiziki şartlarının çok kötü olduğunun tespit edilmesine ve söz konusu merkezde engelli bakımına uygun şartların olmadığı defalarca belirtilmesine karşın İl Müdürlüğü idarecileri tarafından herhangi bir işlem yapılmayarak T.P. korunmuş.

Özel B.P. Bakım Merkeziile ilgili olarak yine bakanlık müfettişleri tarafından yapılan denetimlerde 44 engelli için 26 bin TL'lik fazla engelli harçlığı ödemesi yapıldığı teftiş raporlarıyla tespit edilmiş, bu sebeplerle kurum idarecileri hakkında devleti zarara uğratmaları nedeniyle zimmet çıkartılmış.

Nevşehir'deki bir bakım merkezi ile ilgili olarak 273 engelli için 186 bin TL'lik fazla engelli bakım ücreti ödenerek kamu malına zarar verildiği tespit edilmiş.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından da Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün koordinatörlüğünde bakanlık müşavirleri ve bakanlık müfettişlerinden oluşturulan komisyonlarla Türkiye genelinde 150 özel bakım merkezlerinin denetimi ve engelli bakım ücretleri konusunda bir çalışma başlatılmış.

OTOGARLARDAN SAHİPSİZ KİŞİLER TOPLANIYOR

Sosyal HizmetlerUzmanı K.Y., hasta fiyatlarının bin 500'den başlayıp 4 bin TL'ye kadar çıktığını söylüyor. K.Y., "Yeni açılan kurumlar bu işe önceden başlayan kişilerden hasta satın alıyor. Hastalar, nakil adı altında başka illere transfer ediliyor. Hastaların yaşadıkları ilin dışına çıkarılmaması, vasiliklerin kurum sahiplerinden alınması gerekir." diyor.

İsmini açıklamak istemeyen bir yetkilinin aktardıklarına göre, bakım merkezleri hasta bulmak için farklı şehirlerdeki otogarları ve tren garlarını geziyor. Gözlerine kestirdikleri kimsesiz zihinsel, bedensel ve ruhsal engellileri alıp faaliyet gösterdikleri şehirlere getirerek sokağa bırakıyor. Sonra polise sokakta kimsesiz vatandaşların olduğu ihbar ediliyor. Polis, şahsın kimsesi olmadığına dair bir rapor tutup engelli kişiyi hasta bakım merkezine getiriyor.

yorumsuz

Engellileri köle gibi alıp satıyorlar - ZAMAN

Bilmiyorum başkalarında da bu haberin kurmaca olduğu hissine kapılanlar oldu mu?

Videonun tamamını izledim. Öncelikle mekan çok kalabalık. Bazı odalara olması gerekenin 2-3 katı insan yerleştirilmiş. Kısmen temizlik sorunları da var.

Ancak, genel olarak mekanın yapısı ve donanımı iyi gözüküyor. Her yerde kameralar var. Belli ki bu kameralar personel suistimalini önlemek için konulmuş.

Videoda bazı sahneler dikkatimi çekti. Örneğin bir odada çöp poşeti ve içindekiler yerlere saçılmış. Sanki videoyu çeken kasden yapmış gibi. Kirli çamaşır görüntüleri çekilmiş. Ağır özürlü kişilerin olduğu mekanlarda çarşafın, yorganın sık sık kirlenmesi son derece doğal. Önemli olan bunların temizlenip temizlenmediği, çarşafların yıkanıp, yıkanmadığı...

Kişilerin görüntüleri buzlandığı ve sesleri boğuklaştırıldığı için ne söyledikleri anlaşılmıyor. Ama genel görüntülerden kötü muamele gördükleri hissine kapılmadım. Elbette bazı bağrış çığrış sesleri duyuluyor. Bu tür sesler ağır zihinsel engelliler olduğu ortamlarda her zaman duyulur. Hiç bir şey olmasa dahi öfke krizlerine girebilirler.

Dediğim gibi, mekanın aşırı kalabalık olması ciddi bir kusur. Kontenjan sayılarının çok üstüne çıkılmış. Bu durumda muhakkak hizmet kusurları söz konusu olacaktır.

Ama haberin veriliş şekli ile görüntüler arasındaki ilişkiye bakınca, tümüyle kurgulanmış bir haber olduğu hissi içindeyim.

Nitekim, zaman zaman bürokratların bazı gazetecilere bu tür bilgiler verip, belli yerlere yollayıp çekimler yaptırdıkları da bilinmedik şeyler değil. Özellikle birilerinin ayağını kaydırmak istiyorsanız sıkça kullanılan bir yöntemdir.

Bir de; yanlış bilmiyorsam "gizli kamera ile yapılan çekimlerin" haberlerde kullanılması suç kapsamına alınmıştı. Bu haber ajansı bu suçtan muaf tutuluyor galiba.

Devletten para alıp, engellilere dayak atıyorlar..

çocukları inşallah bir gün siz de engelli olursunuz..

nevşehirde engellileri sokaktan toplayarak para kazanan ve zulum yapan merkezler

arkadaşlar engelli ve yaşlı kimseleri sokaktan toplayarak onların bakım ücretlerini aklan yaşlı ve bakım merkezi. aynı zamanda buradakilerin hem paralarını alıp hemde zulum yapan merkez hakkında acilen gereken cezanın verilmesini talep edelim. ayrıca bu tür yaşlı ve engelli merkezlerinin. dernek ve sivil toplum ayrıca bakanlık tarafındfan sık sık denetleme yapılması hakkındaki görüşlerinizi taleplerinizi bekliyorum. türkiye özürlüler idaresi başkanlığına da sesleniyorum. lütfen bu tür merkezleri denetlesinler.

Hizmette kusur ;Kirli alt bezleri "b.k" içinde yerlere saçılmış.. yataklar da avuç avuç "b.k", çarşaflar sapsarı ( kimbilir kaç aylık s.çılmış çarşaflar ) yerler yine "b.k" içinde.

Tabi caaaanım, bu kadar kusur kadı kızında da olur değil mi. Hem tabi ya, çekimi yapan önce bezlere s.çmış sonra da etrafa dağıtmış olmalı.. Hani üç kağıt baaabında ; )

Diğer yanda tokatlanan bey amca da kimbilir ne kabahat işledi. Ah bu engelliler, ahh.. bir de hem engelli hem yaşlı olunca hiç çekilmezler..
Çalışanlar da haklı tabi. n'aaaaaaapsınlar..

Dışarıdan engelli toplayıp, ortamı kalabalıklaştıran ve onların parasıyla sefa sürüp, onlara cefa çektirenler de kimbilir ne iyi niyetliler de.. Haber de yanlış lanse edilmiş olmalı. Hay Allah.

E pes doğrusu Metepe.

deLy' Alıntı:

E pes doğrusu Metepe.

Genişletmek için tıkla ...

Şimdi bakın, ben olumsuzlukları haklı bulduğumu söylemedim. Hatta gereğinden kalabalık olduğunu da belirttim.

Eğer 100 kişinin hizmet alacağı yere 400 kişiyi doldurursanız düzgün hizmet vermeniz beklenemez. Öncelikle personeliniz yetmez. Yeterli personel olsa bile mekan buna yetmez. Bu ciddi bir kusurdur.

Ancak verilen haberin içeriğinde ne var onu iyi irdeleyelim.

1. Engelliler para karşılığı satılıyor!
2. Engelliler için 1500 ile 4000TL arasında para alınıyor. Buna rağmen bakımsızlıktan ölüyorlar.
3. Bakım merkezlerine fazla para ödenmiş... bu paraların geri alınması için genelge bile yayınlanmış.
4. Engelliler sokaklardan, garlardan toplanıp başka şehirlere götürülüp sokağa salınıyor. Sonra polis onları alıp bakım merkezine götürüyor.

Peki haberde ne var? Fiziksel şartları pek de iyi sayılamayacak bir bakım merkezinin gizli çekilmiş videoları...

Bu merkezler sizce hiç denetlenmiyor mu? Elbette denetleniyorlar.. Hatta yılda 2-3 kez denetleniyorlar. Ayrıca şikayet üzerine bakanlık müfettişleri de gidip denetliyor.

O zaman bütün bu olanlar nasıl oluyor???

Bunu bürokratlar pek çok kez yaptılar... Bazı gazeteciler aranır... Kulaklarına bir şeyler fısıldanır. Sonra kötü örnek olan bir kaç yerin ismi verilir. Basında haberler çıkar... 3-5 ay sonra herkes unutur gider.
Bu arada birileri yerinden, işinden olur... vs. vs..

**************************
Ben gazetelerin yaptığı her habere şüpheyle bakarım. Çoğu kez gerçekler ile haber arasında ciddi farklar vardır. Zaman zaman yalanları desteklemek için gerçeklerle yalanlar birbirine karıştırılır. Böylece okuyucu gerçeklik algısını yitirir.

Şimdi devletin sürekli kontrol ettiği bir mekanizmada böylesine iddiaların 2 günde tespit edildiği ve ortaya çıktığı düşünülemez. Eğer bunların farkında olan bir mekanizma varsa ve bu mekanizma bugüne kadar hiç bir önlem almadıysa, o zaman sorumlusu bu işin başındaki kişilerdir. Bu kişiler hem hukuki sürekleri yürütmek, hem de tekrar etmesini engellemekle yükümlüdür. Videolarda çekimi yapılan yer göründüğü kadarıyla aktif olarak çalışıyor. Sizce oraya giden hiç bir SHÇEK görevlisi bir odaya 5 yatağın dipdibe sıkıştırıldığını görmemiş midir?

********************
Sayın deLy,

Son olarak şunu söylemek isterim. Her türlü suistimali önlemek devletin görevidir. Eğer diyorsanız ki, devlet engellilerin her türlü imkan ve gereksinimleri için gereken her türlü önlemi almıştır, o zaman benim de söyleyecek bir şeyim kalmaz... Öyle bir durumda bu sitede rapor, özür oranı, emeklilik, ötv indirimi vs. gibi konularda hiç kimsenin sıkıntısı kalmamış olurdu.

Bir de bizzat devlete ait Ruh ve Sinir Hastalıkları hastanelerinin ağır zihinsel engellilerin tutulduğu özel bölümlerini görmenizi dilerdim. Oralara ne gazeteci, ne de vatandaş giremez. Giren de gördüklerini hayatı boyunca unutamaz.

Ancak siz benim dikkati çekmek istediğimden farklı bir noktaya konuyu taşıyarak söylediklerimi çarpıtıyorsunuz. Vicdanı olan hiç bir kimse bakım evlerinde kötü muamele olmasını istemez. Yazdıklarıma sizinki gibi tepkiler gelmesini de zaten bekliyordum. Sanıyorum herhangi bir çocuklu eve gizli kamera ile girip bulaşıkları, kirli çocuk bezlerini vs. çekerek o ev hakkında çok şüpheli bir imaj ortaya konulabilir. Önemli olan, gerçeğin ne olduğudur. Ben de haberin veriliş tarzının ben de bu şüpheyi oluşturduğunu söylüyorum. Yoksa görüntüleri olan yer neresidir en ufak bir fikrim olmadığı gibi, tanımadığım birilerini savunmak gibi bir görevim de yok.

Pes dışında size söyleyebileceğim kınama tümcesi bulamadım.

Şu başlığı dün açtığımda sizin yorumlarınıza son derece sinirlendim. Şuan yine aynı şeyi yaşıyorum.

Kalabalık diyip durmuşsunuz, nie kalabalık acaba..? Daha çok engelliye yardım edebilmek için değil heralde ?

Siz zannediyor musunuz biz yalnızca kuruma sitemlerdeyiz, biz buna her ne sebep ise ona sitemdeyiz. Denetlemeyene de, denetleyip çıkarları uğruna görmezden gelenlere de, bunu fırsat bilip yine sadece kendi çıkarları uğruna bu durumdan faydalanmaya çalışanlara da..

Sonuç hırpalanan o insanlar..

Ben hastanelerin zihinsel engelli bölümlerini görmüş biriyim.Adı üzerinde devlet, ama bu özel kurumlar parasıyla rezil ediyor insanı. Haktan bihaber insanlar..

Neresinden bakarsanız bakın, bu durumun rezilliğini bir kademe dahi azaltamayız.Taa ki, bu haberin tamamiyle kurmaca olduğu ispatlanana kadar. ( kurum da dahil )

Sizin ki nasıl bir yorumdur, evin içindeki çocuk bezleri ile orada yaşam alanında bulunan yemek yiyip, su içtikleri, uyudukları ortamda bulunan yere rastgele atılmış, heryere saçılmış, açılmış pis bezleri bir tutarsınız. Çarşaflar diyorum, leş içindeydi. O insanlar orada soluk alıp veriyordu.Haber uğruna mı, karamalak adına mı, devlet hatası mı, heeeeeeeer ne ise.. nedenler, niçinler, nasıllar değil, sonuç..

Allah aşkına siz haberi biyerlerden mi duydunuz, birebir görüntüleri izlediniz mi ?

Sizkonuyu öle bir alakasız yerden ele almışsınız ki..
Ben bu sayfayı da,sizin yorumlarınızı da kapatıp çıkıyorum. !
Zira daha ne sölesem biledim.

Cut!..

deLy' Alıntı:

Sizkonuyu öle bir alakasız yerden ele almışsınız ki..

Genişletmek için tıkla ...

Beni anlamamayı tercih etmek tabi ki en doğal hakkınızdır. En iyisi size ben yanıt vermeyeyim... Nevşehir Valisi yanıt versin:

NEVŞEHİR VALİSİ'NDEN AÇIKLAMA
Nevşehir Valisi Abdurrahman Savaş, Nevşehir'deki bir bakım merkezinde engelli vatandaşlara kötü muamele yapıldığı iddialarına cevap verdi. Vali Savaş, [SIZE=3]söz konusu görüntülerin 3 yıl öncesine ait olduğunu belirterek[/SIZE], "Son dönemde yapılan denetimlerde özürlülere karşı herhangi bir kötü muamele ve istismar olayı ile karşılaşılmamıştır" dedi.

Vali Abdurrahman Savaş, bazı ulusal gazete ve televizyonlarda yayınlanan ve Nevşehir'de bir bakım merkezinde özürlülere kötü muamele yapıldığını belirten haberler üzerine yazılı bir açıklama yaptı. Vali Savaş açıklamasında, "Yazılı ve görsel medyada yer alan görüntüler yaklaşık üç yıl öncesine ait olup günümüzdeki durumu yansıtmamaktadır. Habere konu olan iki bakım merkezi, yapılan uyarı ve idari işlemler üzerine faaliyetlerini yürüttükleri binalardaki hizmetlerini sonlandırarak daha uygun yeni binaya nakletmişlerdir. Bir bakım merkezi için ise kapatma işlemi uygulanmıştır. Görüntülere yansıyan uygulamalarla alakalı gerek Valiliğimiz tarafından oluşturulan komisyon, gerek Bakanlık Müfettişleri gerekli soruşturmaları yürütmüş, sorumlular hakkında gerekli soruşturmalar yapılmıştır" dedi.

Genişletmek için tıkla ...

Şimdi ben tek bir sorunun yanıtını merak ediyorum... Neden 3 yıl önceki görüntüler şimdi haber oldu?

haberle ilgili yeni gelişme
'Engelli Pazarı'na bakanlık el attı - ZAMAN

E, o halde bir alttaki cevap da size yanıt olsun.. Sorduğunuz sorunun cevabını da siz düşünün.

Acaba neden benim sizi anlamadığımı düşünüyorsunuz ? Siz mi yanlış kişileri anlıyosunuz acaba?

Sahi, siz engelli değildiniz dimi?

İyi geceler.

Sorduğum sorunun yanıtını zaten daha önce yukarıda vermiştim. Gelişmeler ve valinin açıklaması şüphemi haklı çıkarttı. Alttaki haber de bir yanıt değil... politik bir söylemden ibaret... "Yapacağız... edeceğiz... "

Bu konuyu daha fazla uzatmak istemiyorum... ama şu "engelli değilsiniz" teranesini bu forumda kullanan 2. kişi olarak hiç yakıştıramadığımı ifade etmeliyim. Benim babam annemin vefatından sonra felç geçirdi ve ölene kadar 5 yıl yatalak kaldı. 5 yıl boyunca tek bir gün itiraz etmeden kardeşlerimle gündüz çalışıp geceleri babamıza baktık. Götürüp bir bakım evine yatıracak imkanımız olmasına rağmen bunu yapmadık. Şimdi bu BASİT "sen engelli değilsin... ne anlarsın" demagojisiyle canımı acıtacağınızı veya laf soktuğunuzu düşünürseniz büyük yanılgı içindesiniz demektir.

Ben nüfusun büyük çoğunluğu gibi -genel anlamda- engelli değilim. Herkes engelli olmak zorunda da değil. Engelli insanları da diğerlerinden imtiyazlı veya özellikli kişiler olarak görmeyi tercih etmem. Onları bazı işlevleri noksan olan normal kişiler olarak görürüm. Çünkü insanın bedeni bir araçtır... kişilik dediğimiz şey beynimizdeki bilinçtir. Size göre bir kulağımda işitme özürü, belimde fıtık, hipertansiyon ve kalp hastalığı ile % 40 rapor aldığımda bakımevlerinde yatan engellileri daha iyi anlayacağım gibi bir kanı oluşuyorsa, ne yazık ki bunun yanlış bir görüş olduğunu söylemek zorundayım. Psikolojik yapımız gereği, ne işitme engelli biri bakıma muhtaç zihinsel engelliyi anlayabilir, ne de görme engelli birisi, işitme engelli bir başka kişiyi anlayabilir. Hatta bir ağır zihinsel engelli, ona bakmak zorunda kalan "ENGELSİZ" anne veya babasını hiç anlayamaz.

Yani sizin bir engeliniz varsa, diğer engelleri anlama açısından sizi benden daha imtiyazlı konuma getirmez. Daha iyi anladığınızı varsaysak dahi, düşündüklerinizin doğru olmasını gerektirmez. Zaman zaman toplumlar sağduyu ile değil, algılarla hareket ederler. Çoğunluğun benzer şekilde düşünmesi de her zaman doğru olmayabilir.

Siz fikrinizi söylersiniz... ben de fikrimi söylerim. Hoşunuza gitmeyebilir, sevmeyebilirsiniz, eleştirebilirsiniz... hepsi kabulümdür. Ama içerikle değil, şahsımla uğraşmayı tercih ediyorsanız oyun çirkinleşmeye başlar. Pek tercih ettiğim bir durum değil.

Ben bu habere şüpheyle yaklaştığımı ifade ettim. Çünkü haberin sunuluş şeklinde normal izleyicilerin pek farketmeyeceği unsurlar insanı damardan vuracak bazı iddialarla flulaştırılmış durumdaydı. Nitekim, gelişmeler bu şüphemi haklı çıkardı. Benim için bu kadarı yeterli.

Sevgi ve saygılar.

bu ne yaman çelişki anne..

söylemlerinize göre ben engelli iken bir başka engelliyi anlamıyor isem, sizin de felçli babanıza 5 yıl boyunca binbir fedakarlıkla bakmış olmanız herhalde babanızın neler çektiğini anladığınızdan değildir. Zira böyle demiş olursanız ortada büyük bir çelişki var demektir. Üstelik o sizin babanızdır, elbette ki bakacaksınız. Bu detaya neden girdiğinize anlam verebilmiş değilim, herneyse..

Herhangi bir engelli ( işitme,görme,yürüme,fiziksel vs.) gerek çocukluk, ergenlik, olgunluk dönemleri boyunca çektikleri acılar ve gerekse toplum içerisinde çektikleri zorluklar olarak birbirlerini pek tabi çok iyi anlarlar. Ben bir skolyozluyu da anlarım, bir yürüme engelliyi de, görme engelliyi de. Toplum hepimizin gözünün içine içine bakar da bize aynı duyguyu hissettirir siz hiç merak etmeyin.

Benim babam engelli, kızım engelli, amcamın çocuğunun kızının torunu engelli sözleri asıl birer teranedir. Sizin bizi anlamanız için kırk fırın ekmek yemeniz gerek, ters orantı yaparsak aç kalmalısınız : )

Engelli insanlar diğer insanlardan imtiyazlı efendim.Öyle görmüyorum da ne demek, bazı gerçekleri görmezden gelemezsiniz ki, imtiyazlı olmasa idi, babanıza 5 yıl boyunca siz bakmak zorunda kalmazdınız değil mi.

Siz hiç tuvaletinizi altınıza yapmak zorunda kaldınız mı? ( Kıyamadığınız insanlar günlerce başınızda nöbet tuttu die onları bir nebze daha yormamak adına ) Berbat bir duygu, gerçekten.İşte ben orada ortama saçılmış pis bezleri görünce tekrar yaşadım bazı duyguları. Siz ise olaya sadece magazinsel yaklaşabildiniz. Yorumlarınız çok acımasızcaydı.

Aslında dediğiniz gibi, fikirlerimizi söyleriz ve birbirimize saygı duyarız moduna katılıyorum amma velakin ilk yorumunuzdaki şu kısım varya şu kısım;

"Videoda bazı sahneler dikkatimi çekti. Örneğin bir odada çöp poşeti ve içindekiler yerlere saçılmış. Sanki videoyu çeken kasden yapmış gibi. Kirli çamaşır görüntüleri çekilmiş. Ağır özürlü kişilerin olduğu mekanlarda çarşafın, yorganın sık sık kirlenmesi son derece doğal. Önemli olan bunların temizlenip temizlenmediği, çarşafların yıkanıp, yıkanmadığı... "

Bir de demişsiniz ki;

"Ama genel görüntülerden kötü muamele gördükleri hissine kapılmadım."

Bir sistem olsaydı da, tam bu noktada videoyu baştan alıp, görüntüleri tekrar izleyebilseydik.
İşte ben yorumunuzdaki bu kısımlara takıldım kaldım.

Nevşehir valisi beyamcam diyor ki; bu 3 yıl önceki haberdi.

Demekki 3 yıl önce de olsa bu video gerçek. Görünen o ki, siz 3 yıl önce de bu görüntüleri izlemiş olsaydınız fikriniz böyle olacaktı . Ortamda bir kaç çöp var ve engellilerin çarşaflarının kirli olması gayet doğal. Hepsi bu. Nazarınızda çöp ve b.k aynı şey değil dimi.Son bir ricam o kirli dediğiniz çarşaflara tekrar bir göz atmanız.Unutmayın oradaki kimse hayrına bakmıyor o insanlara.

Saygı bizden.

Değerli kardeşim,

Bakınız şimdi ben yukarıdaki videolardaki görüntüleri savunmuyorum. Öyle bir görevim yok. Sadece gördüğüm tespitlerden kaynaklanan çelişkileri söylüyorum.

En baştan beri söylediğim şey ise, videolardaki görüntüler ile haberin birbiriyle örtüşmediği idi. Ben buna dikkati çekmeye çalışıyorum ama siz konuyu sürekli b.klu çarşaflara döndürüyorsunuz. Daha vali açıklama yapmadan bu durumun 2 günde ortaya çıkmış olamayacağını yazmıştım. Nitekim 3 yıl önceki görüntülermiş.

Devletin bunun kontrolünü yaptığını söylemiştim. Nitekim yapmış. Kimini kapatmış, kimine uyarı ve ceza vermiş.

Sonuç olarak ortada içeriğiyle uyuşmayan, iddialarla haberin birbirini tutmadığı çelişkili bir durum var. Devletin pek çok kurumunda diz boyu rezillik almış başını giderken, durup dururken 3 yıllık görüntülerle, "engellileri garlardan toplayıp satıyorlar" şeklindeki (ki doğru da olabilir) farazi iddiaların bir araya getirilmesinin kurmaca bir haber olduğunu düşünüyorum. Bunun arkasında "engellilerin ali menfaatinden" ziyade başka emeller olduğunu düşünüyorum.

Ayrıca, evet, "kötü muamele gördükleri hissine kapılmadım" dedim ve hala aynı şekilde düşünüyorum. Her ne kadar görüntülerin büyük kısmı karlanmış ve fiziksel mekan görüntülerinden ibaret olsa da kötü muamele "b.klu çarşaftan" ibaret bir konu değil. Eğer orada kalan kişilere maddi veya manevi şiddet uygulanmışsa (ki buna bu videolara bakarak karar veremeyiz) o zaman kötü muameleden bahsedebiliriz. Üstelik, benim ifade ettiğim şey sadece bir kanaattir. Ne hukuki, ne idari bir değer taşımaz.