Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Engellilerin iş bulması neden bu kadar zor!? [Tartışma]

engelli_prenses

Yeni Üye
Üyelik
25 Ağu 2007
Konular
1
Mesajlar
1
Reaksiyonlar
0
BEN ENGELLİ BİR KİŞİ OLARak tam 5 aydır iş arıyorum neden sizce engelliler cevresel olarak engelleniyo?
buyurun beraber bulalım cevabı nedersiniz sevgiler
 
güzel bir başlık

güzel bir konuya değinmişsin öncelikle şunu belirtmek isterim ülkemizde işsizlik sınırı yüksek şuan enğelli olmayıp işsiz olan çok kişi var ve açıkcası ülkemizde işletmelerde işci sömürgesi gözle görülebilecek kadar çok.ülkemizde günde10 saat çalışıp asgari ücret olan 450 ytl maaşlı insanlar var bizleri işe aldıkları taktirde belirli işlerden muaf olacağız ve tabiki normal insan gibi çalışamıyacagız

ve tabiki büyük fabrikalarda dahi 150 işci çalıştırıp bunların 50 tanesi siğortalı oluyor ve çalıştırması gereken özürlü sayısı düşüyor.
 
Ne engelli ne engelsiz, isteyen herkes iş bulabilir. çalışmak isteyen, gerçekten bunu yürekten isteyen
işsizlik diye bir olgu yok türkiyede. iş beğenmeme var
 
Benim için bir çok kişi bu adam da ne diyor diye söylenebilir belki ama,bu zamana kadar 18 yıllık iş tecrübem de binlerce insan tanıdım azbuçuk,ve özellikle bir çok iş veren tanıdım.İçlerin de çok şerefsizi de vardı mülayim ve iş bileni de.Ancak tanıdıklarımın çoğu %3 meselesine dahi sıcak bakmıyordu bırakın %20 leri.Belki de ikinci sınıf ayrı bir kişi olarak görmek istememelerinden yada çok fazla faydalanamayacaklarından olabilir.Çok mu iyimser oldum ?Tamam peki.En azından şöyle söyleyebilirim sizlere,İş verenlerin bir çoğu alanın da çok iyi yetişmiş yada yetiştirilmiş kalifiyeli,en az bir başka yabancı dil bilen ( sektöre göre değişir) özellikle başka bir takıntısı olmayan ( askerlik v.s ) bunlardan başka farklı marifetleri de olan Örneğin ikna kabiliyeti v.s. özellikleri için de barındıran kişiler ararlar.Bunların dışında kalan tüm iş arayan kişilerin bulacağı işler kalifiyesiz işçi statüsünden öteye gidemez.Kalifiyesiz işçiliğin de belli kuralları vardır. İşveren neznin de ve inan ki kalifiyeli bir çalışandan çok daha ağırdır şartları.Eğri oturup doğru söylemek lazım gelirse eğer, kalifiyesiz çalışan seçme olayında bir çok değerlendirmeler den geçmek bir çok engelsiz kişinin dahi yapacağı iş değildir.Şimdi bu durumda en azından belli fiziksel gücün altında bulunan çoğunluk kimseleri düşünerek kalifiyesiz çalışma durumunu bir kenara itelim isterseniz.Şimdi kalifeli çalışan profilini kendimizde bulabilecekmiyiz yoksa bulamayacakmıyız? İşte bütün mesele bu.Bu kadar basit.İnanın ki bir kaç küçük ve az istisnai şartlar dışında işveren, kendisine yarayışlı, fazlca sesini çıkarmayacak,ancak patronu yada işi söz konusu olduğunda kükreyecek aslan ister.Siz bir Aslan iseniz sizin için inanın sorun yok.Ağzınıza layık bir çok iş bulmanız içten bile değil.İstemek yapmanın yarısıdır derler.Bence ilk önce istemek gerekli.Daha sonra kendinizde barındırdığınız özellikleriniz ve bunun sonucu olarak da sonuca varma kabiliyetiniz olmalı.Bu hepimizde olması gerek bir özellik aslında.Muhakak ki her insan özellikle iş hayatı için konuşursak öncelikle alt kademelerden başlar.Her ne kadar kalifiyelik doneleriniz bu durumdan daha farklı ve üst bir konumu gerektirsede burun kıvırmadan yükselineceğiniz düşünülerek işe başlamakta fayda var.İş ve çalışma temposunda göstermiş olduğunuz performans özellikleriniz ile birleştiğin de sizi daha farklı ve üst konuma getirecektir.İş kanunu böyle çalışır.Kimse kazanmadan,çaba sarf etmeden sırf özelliklerinden ötürü üst konumlara ulaşamaz.

Sonuç olarak; Kalifiyeli olarak çalışma hayatına atılmak isteyen tüm kişiler konulmuş yada istenmekte olan şartları al aşağı ederek belli konumlara her kim ve ne olursa olsun gelemezler.Çalışarak,sabrederek,tabiki belli özellikleri bünyesinde barındırarak ( ruhsal ve bedensel ) iş hayatına girmek hiç sorun olmayacaktır.Şu konunun özellikle altını çizmek istiyorum."Çoğunluk ve işini bilen kazanmayı seven iş veren,alacağı engelli yada engelsiz bir çalışanı belli bir deneme sürecinden geçirmeden ve sırf kendi zevk yada düşüncelerine uymadığı için işe almamazlık yapmaz."Aksi takdirde ilerleyemez.Kısacası Alkent 2000 de oturup,Wattabe'de akşam yemeğini yiyemez :) . Bu tür aykırı davranışta bulunan işverenlerin ömrüde kısa olur.Hal böyle olunca çalışıo çabalama gayreti içersinde,konumu gereği şartları yerine getirebilecek fiziksel ve rusal konumda olan,aynı tarz çalışma şartlarında olmasına rağmen rakiplerinden ( mesai arkadaşlarından ) daha fazla meziyete sahip ön görülü kişilerin engelli yada engelli olmalarına bakılmaksızın iş sahibi veya yöneticisi olmaması imkansız.

Saygılar.
 
Amerika keşfedilmeden önce Amerikayı bulduğunu düşünen Kolomb karaya ayak basmadan önce gemileri gören kızılderililerin algılarında düşman gibi bir kavram olmadığından, denizden gelen bu insanları ve gemileri denizin bir parçası olarak düşünmüşlerdi......

Bende arabam x ken sanki yollarda hep x marka araba var diye düşünürdüm, Sonra y aldım bir baktım heryer y ile dolu.....

Olayları yorumlarken algılarımız ister istemez kendi koşullarımıza göre şekil alabiliyor. Bu şekilde olayı yorumlarsak sakatlar, sanki sakat olmayanlar çok kolaylıkla iş bulabiliyor gibi algılayabilir.

Algı da seçicilik böyle bir şey işte.

Ama gerçekleri de gözardı etmemek gerekir.

Evet ülkemiz ciddi anlamda sorunlarla dolu bir ülke.İşsizlikte bunun başta gelenlerinden. Bu konuda uzunca bir tartışma yapılabilir. Ama sanırım başlığı açan arkadaşımız bunu demek istemiyor.

Sadece şunu söyleyebilirim işsizliğin bu kadar yoğun olduğu bir ülkede bir sürü bahane yaratılabilirken sakat olmak ta bunun en önde gidenlerindendir. Yasalar vs. ler hepsi var olmasına rağmen işveren işini kendisine göre ayarladığından hemen herşeyi göstermelik yapabilir.

Çalıştığım kurumlarda inanın her zaman sakat vatandaşlarımızdan bir veya ikisini görmek söz konusu oldu benim için.Ama sakat olmalarına rağmen çalıştığım kurumlar asla sakatların yaşantısını kolaylaştıracak mimari yapıya sahip değildi.Yani bir iş yapılırken diğeri daima yarım bırakılabiliyor. Ben bu konunun üzerinde daha çok duruyorum açıkcası.

Neden sakatlara iş verilmiyor konusu gerçekten çok ama çok uzun soluklu bir tartışma konusudur. Bu işi duygusallığa bırakmadan somut gerçeklerle ortaya koyamazsak çözümünü de bulamayız.
 
Evet sevgili selda nın yaptığı açıklamalara bazı eklemeler yapılabilir.

Bence bunları yazalım, yazalım da iş başvurularında genel anlamda nelere dikkat ediliyor önce onu bulmaya çalışalım.

Aklı başında işverenler ve gerçekten işinde başarı isteyenler artık farklı şeyleri gözönüne alıyorlar.

Çünkü bir iş yerini başarılı hale getirmek son derece iyi okullardan mezun olmuş zeki ve tecrübenin peşinde koşmuyorlar.

Herşeyden önce yaş sınırlaması hemen hemen her yerde var. Ben tecrübeliyim ve şunları şunları yaptım gibi cv de yazılı olan ama aslında şişirilmiş çoğu şeyi anlayabilecek sorularla karşınıza çıkabiliyorlar.

Sizi işe almadan önce son derece bilimsel bir yöntemle hazırlanmış testlerden geçebiliyorsunuz. Bu testlerde öylesine güzel sorular var ki sizin kimliğini ve sizi siz yapan özellikleri çok rahatlıkla görebiliyorlar.

Ben merkezcimisiniz, ekip çalışmasına yatkınmısınız, liderlik özellikleriniz var mı, kişileri etkileme yönünüz ne kadardır, vs. vs....

Bu testlerden geçebildiyseniz eğer, sizi yine siz yapan işiniz dışındaki özellikleriniz etken oluyor.Bizzat şahidim. :D

Kısacası işin ilk başında ya bu sakat almayalım gibi bir mantık içermiyorlar. Hiç umurlarında bile değil aslında sakat olup olmamak. Eğer kişi o iş yerini bir adım daha öteye götürebilecek potansiyele sahipse taşığı bu fiziksel özellikler pek umurlarında olmuyor.

Kabul etmek gerekir ki gerçekten iş bulabilmek kolay gibi gözükse de, her işi yaparım abi mantığının dışında iş arayanlardan çok fazla şey beklenmekte.

Bütün bunların dışında gerçekten sizi siz yapan değerleriniz fazlaysa iş bulabilme imkanınız artıyor. Hemen herkes artık üniversite mezunu, hemen herkes artık iki yabancı dil biliyor. birebir kıyasladığımızda sahip olduğumuz özellikler çok farklı değil.

Birey olarak o iş yerine ivme kazandıracak kişi kapıyor işi. Kendimizi geliştirmekle başlıyor işin ilk adımı sonuç olarak.

Bütün bu yazdıklarım özel şirketler vs. içindir. Devlet dairelerinde iş bulabilmenin koşulları zaten herkes tarafından bilinmekte.

Büyük şirketler artık sizin duygusal zekanızla da ilgileniyor.

Ama daha öncede yazdığım gibi asıl sorun iş bulduğunuz yerdeki çalışma ortamınızın sakatlara uyup uymadığı. Nasıl gelirsiniz, nasıl gidersiniz, bu anlamda yorulurmusunuz, kimsenin umrunda değil.

Sakatlarımız iş bulabilseler bile bunun devamlılığını getirmede asıl sorunu yaşıyorlar diye düşünenlerdenim.
 
Arkadaşlar dünyanın hiçbir yerinde sıfır işsizlik diye bir şey yoktur en gelişmiş ülkelerin başında gelen A.B.D. İngiltere,Almanya dahil hal böyle iken bence bizim burada asıl üzerinde durmamız gereken devletin yüz kişi işçi çalıştıran bir kuruma (Özel yada kamu) üç kişilikte engelli personel çalıştırması gerektiğini yasal olarak vaat etmesine rağmen bırakın özel şirketleri bizzat kamu kurumlarında bile bu yüzdelik dilime uymaması asıl tartışılması gereken durumdur…..
 
Sevgili halilcim,

Bu tabikii benim kişisel görüşümdür, bir bilimselliği yok. Benim gördüğüm kadarıyla senin sözünü ettiğin yüz kişilik bir çalıştırıcısı olan kurumun üç kişide sakat çalıştırması inan özel sektörde çok daha fazla işliyor.

Devlet kurumları buna neredeyse hiç yüz vermezken, inan bana özel sektör veriyor.

Benim anlamadığım 99 kişi çalıştırırsa ne olacak?

Kısacası diyorum ki yasalarla zorlamakla pek olmuyor bu işler.Bunu hem özel sektör hemde devlet kurumları harfiyen yerine getirse bile açıkta kalacak onlarca sakat vatandaşımız olacaktır.

O zaman tartışmayı yararlı hale getirebilmek için fikirleri ortaya koyalım derim ben. Senin fikrini anladık, sen bu yasa adam gibi işlese herşey yoluna girebilir diyenlerdensin.

Peki ya diğer arkadaşlarımız ne düşünüyor?

Bu fikirleri alırken, kendi fikirlerimizi bir yere koyarak gelebilecek düşüncelere ve fikirlere açık olabilecek kadar önemsiyormuyuz dersin bu konuyu?

Merakla izliyorum bu tartışmayı...
 
Sevgili hocam,

Yüzde üçlük olayının tam olarak işletilmesi durumun`da sorunun tamamen çözüleceğini iddia etmiyorum zaten yukarda`da söyledim dünyada sıfır işsizliğin yaşandığı bir ülke yok ama bu yasanın tam olarak işlemesi durumun`da engelliler lehine çok aşama kat edileçeğine inananlardan olduğumu söyleyebilirim.

Fakat burada`ki asıl can alıcı unsur şu engellilerin ekonomik politik v.s alanlar`da bir sosyal dışlanmışlık durumuyla karşılaşıyor bu anlamda engelliler toplumdaki en dezavantajlı guruplardan biridir bizleri bu sosyal dışlanmışlıktan korumak öncelikle devletin görevidir hele hele birde sosyal devlet olduğunuzu iddia ediyorsanız bu sizin üzerinize farz olmuştur durum buyken siz devlet olarak yüzde üçlük işçi çalıştırma koşulunu ihlal ederseniz bu sosyal dışlanmışlığa en büyük katkıyı yapmış olursunuz..

Özetle söylemek istediğim buydu…
 
Evet canım,

Seninle kesinlikle hem fikir olduğum bir şey var;

Engelliler en dezavantajlı grup.

Diğer savunduğun konu da ise aslında senden farklı düşünmüyorum, bunun etken olduğuna inananlardanım. Seninde sadece neden budur diye kesin konuşmadığının farkındayım. Zaten bu sebeple koyultarak " girebilir" diyenlerdensin diye boşuna söylemedim.

Ama biz yinede farklı etkenleri ortaya koymak zorundayız. Aksi takdir de bu tartışma olmaz. Beyin fırtınası yapıp bir çok şeyi ortaya dökmeliyiz. Şu anda bizim aklımıza gelenler bunlar, ama başkaları da kesinlikle var.Bunları da ortaya dökmeden nasıl önerilerde bulunabilir ve nasıl ivme kazanırız değil mi?
 
İŞ ÇOK AMA KİŞİYİ TATMİN EDEBİLECEK İŞ PEK YOK..SORUNDA BU.GEREK CALIŞMA SATTLERİ OLSUN GEREKSE ÜCRET ACISINDAN.SIKINTI BURADA DOĞUYOR ZATEN VE GECİNEBİLMEK BU ZAMANDA COK ZOR.KADIN İŞ GÜCÜNÜN ARTMASINDAKİ EN ÖNEMLİ NEDENDE BU BENCE...
 
İş sorunu iki tarafdan bakılması gereken bir konu; bir işveren birde engelli camiası

İşveren, engelli çalıştırma konusunda çok önyargıya sahip. Bir çok işyerinde engelli çalıştırmayı bir hayır işi olarak görüyor. İşte hükümet olarak bu önyargıyı ytıkacak düşünceler atılmalı. Ceza veya ödül vererek bu sorun hallonmaz
Engelli camiası bakımında da sanki iş yeri onu çalıştırmaya mecbur havası var. Evet mecbur ama engelli bireylerinde kendini geliştirmesi lazım. Normal piyasa koşullarında rekabet çok önemli. Bilgi ve donamını arttırmak gerekir.
 
engelli_prenses;
arkadaşım siz 5 aydır iş arıyorsun ben tam 5 senedir iş arıyorum ben neyapayım:D türkiye burası olacak o kadar:D
 
sen daha yolun bşındasın hayatı boyunca iş arayan engeliler var. engeliler de kendi arsında eşit değil bir işe başvuruyosrsun ayak işi oluyor görme engeliyi alıyorlar ortabedik engelliyi almıyorlar 3 engelli işci alacaklarsa biri ortabedik engelli büro elamanı olarak alabilirler
 
Merhaba arkadaşlar, benimde sormak istediğim bir soru varda yardımcı olabilirmisiniz?
Arkadaşların dedikleri gibi engellilere iş bulmak gerçekten çok zor.Benim amca oğlumun gözleri yüzde 50 sorunlu.Uzaktan 4,5 metre uzağı göremiyor.Ve bu yüzden özürlü olarak geçiyor.Biz buna iş bulamk için ne kadar uğraş verdiysek sonuç çıkmadı.İş bulma kurumunada kayıtlıyız fakat sonuçsuz kaldı.Biz istanbul/ümraniyede oturuyoruz.Nerelere başvurabiliriz.Bu konuda bilgisi olan varmı? Kimleri aramamız lazım.
bilmiyorum konusu mu değil mi direk yazdım.Ksr bakmayın.Değilse : ))
 
Genel olarak yazılan fikirlerin bir çoğuna katılıyorum. Benim değinmek istediğim bir diğer konu ise kurumların o an %100 performans ile ivme kazanmış kadrosunu 100 kişi gayet iyi götürürken 3 engelliyi alıp dengeleri alt üst etmek istemiyorlar. Benim yaotğım bir çok iş başvurusunda söylenen bu. Kadromuz full, şu an zaten kadromuzda açık yok, biz o istihdam meselesini sadece çalışma ve güvenlik bakanının rızasıyla açtık yoksa bir engelliyi alıp işe sokma rızası bizden gelen birşey degil. Hal böyleyken bir çok kurum engelli çalıştırmak istemiyor, 3 engelliye ayda 3000-3500 lira masraf yapana kadar ayda 300-500 neyse cezamı öderim diyor. Belki onlarda kendi taraflarınca haklı çünkü ortada söylendiği gibi rızasıyla alınan bir engelli durumu yok, devletin dayatmasıyla kadro açılıyor ve bu durum böyle olunca benim aklıma o iştende hayır gelmez mevzusu geliyor, çünkü diger arkadaslarında degindigi gibi işveren aldığı engelliyi çalıştırmıyor aksine hayır işi yapıyor gibi görmesi o iş hakkındaki tüm görüşleri anında sıfıra indirebilir. Acaba merak ediyorum güzel ülkemde hiç bir devlet dayatması olmadan bir tane engelli çalıştıran ya da 100 işçide 2-3 engelliden daha fazla calıstıran bir kurum var mı ? Buyuk bir dışlanmışlık var kim ne derse desin, işveren aldığı engellinin yapamıyacağı, muaf olabileceği tüm işleri (bu iş masa başı büro memuru tadında bile olsa) göz önünde bulundurup cogu zaman başından savuşturuyor ta ki bıçak kemige dayanana dek, ta ki cezaların ardı arkası kesilmeyene dek. Iş bankasının son dönemde 400bin (400milyar) ceza ödedigini duydum, türkiyede öncü denilen kurumlar bunu yaparsa.. Kolay gelsin arkadaşlar.
 
benim bildigimde engelli bir kaç kişi almak zorunda fabrikalar işe öyle okumuştum bi siteden
 
zor arkadaşım hemde çok zor,işin üstüne düşen olamıdığı sürece hep böyle gelmiş böyle gider.işkur 1 işyerine 50 kişi gönderirse olacağı bu.
 
Ne engelli ne engelsiz, isteyen herkes iş bulabilir. çalışmak isteyen, gerçekten bunu yürekten isteyen
işsizlik diye bir olgu yok türkiyede. iş beğenmeme var

BUNU SÖYLEYEBİLDİĞİNE GÖRE GÖRME PROBLEMİN OLSA GEREK:)
DEVLET KURUMLARI BİLE İŞSİZLİK VAR, HÜKÜMET YETKİLİSİ MEHMET ŞİMŞEK BİLE "İŞSİZLİK KADINLAR YÜZÜNDEN VARDIR" DİYEREK İŞSİZLİK OLDUĞUNU KABUL ETMESİNE RAĞMEN BÖYLE DİYEBİLİYORSUN ALLAH ŞİFA VERSİN:):) GÖZ TEDAVİ MERKEZLERİ İLE İLGİLİ AŞAĞIDAKİ ADRESTEN SANA EN YAKIN OLANINI SEÇEBİLİRSİN:)

Göz Hastalıkları

DÜŞÜNSENE ENGELLİLERİN HAKLARINI BU HÜKÜMET KADAR HANGİ HÜKÜMET GASP ETMİŞTİR?
 
iş veren aynen şöyle diyor;ben ayda 1 özürlü için 2 gün sigorta göstersem yeter,diğer 28 gün çalışmasada olur.sonuçta ayda 2 gün çalıştırıp sigorta gösterdim mi bana yetiyor,o zaman cezadan kurtuluyorum.gelen her özürlü bir kaç gün çalışsın gitsin,ben 2 gün sigortasını yatırayım,28 gün boş kalsın kadrosu önemli değil diyor.BAKIN MANTIĞA,YA İŞTE SORUNLARDAN BİRİDE BU ÖZÜRLÜ KADROLARINDA İŞ VEREN SÜREKLİLİK OLMUŞ VEYA OLMAMIŞ UMRUNDA DEĞİL.SEN VER ÖZÜRLÜYE ZOR İŞİ BİR KAÇ GÜN ÇALIŞSIN GİTSİN YATIR 2 GÜN SİGORTA CEZADAN KURTUL.
 
kardeşim ben 2 seneden beri şirketlerde calışıyorum ben şunu gördüm
özürlü insan saglam adamdan daha cok calışıyo nedenmi topluma yararlı olabilmek ve tek başına ayakta durabilmek için.fakat hep dikkat ediyorum bircok haklarımız ellerimizden alıyolar.seni mecbur kılıyolar fazla calıştırırlar mesai vermezler velası kelam ben hep işkuru sucluyorum cünkü bizim haklarımızı savunmuyolar hep iş verenden yanalar kısaca sen eşek olursan kemer vuran cok olur.lütfen eşek olmayalım. nedenmi kardeşim sebebini söyleyim tek suclu işkur işlerini takip etmiyolar cay getir cay götür.bilmem anlata bildimmi sistem var uygulayan olmazsa daha cok iş ararsın
 
Cevap basit; Kendi cikardigi istihdam yasasina uymayan devlette yasiyoruz.
 
bende 1 senedir işssizim diyebilirim.
 
yakında fabrikaların işçi ilanlarında ÜNİVERSİTE MEZUNU YÜK TAŞIMA(HAMAL) İŞİNDE ÇALIŞACAK ELEMANLAR ALINACAKTIR yazacakta ondan üniversite sayılarını artırıyorlar.
bu Türkiye nin gelecekteki üniversite mezunlarının acı sonu.aslında üniversite sayısını artırmak doğru ama aynı zamanda bu mezunlara branşları doğrultusunda iş imkanları sağlamak gerekiyor.
İşte bizde bu sistem işlemiyor,ve ondan dolayı üniversite mezunları ya işsiz ya fabrikalarda amelelik yapıyor.
 
Üst Alt