Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Engellilikle ilgili en acı hatıranızı yazar mısınız?

gizlikimlik

Yeni Üye
Üyelik
17 May 2016
Konular
1
Mesajlar
6
Reaksiyonlar
0
Engelli olduğunuz için en çok utandığınıza an. En çok canınızı yakan an. Hadi itiraf edin
 
Rezillikistemektense engelli ve onurlu olurum ben sonradan engelliyin bazen maddi sorunlar bazende manevi sorunlar oluyor, zalim kaynanam hep bana yap bana diyen bir karekteri var Maddi açıdan çok etkileniyorum zorda kalıyorum aklına gelen herşeyi istiyor benden meydey meydey meydey
 
İbrahim Tatlıses bana radyasyon icirince tüp merserize patronu Bozyazı ile ağlayarak işten attı ben aç kaldım sonra bu beni çok etkiledi....

Tüp merserize patronu hakan orer ne sağlamıştı halime ama işten atti

Kansız İbrahim Tatlıses ama şimdi etiğinin cezasını çekiyor.ben sadece aç kaldım Allaha sığındık hırsızlık etmedim yinede.bebegim şarkısını yazdım ve sonuç ne yuzde 92 etmeliyim bilemiyorum

Benim sadece işim vardı ekmeğimi kazanıyorsunuz bu İbrahim Tatlıses çok geldi.yuzde 92 engelli yaptı beni yukarda ALLAH var o herşeye Şahit...
 
Ortaokul 7. sınıfa gidiyordum. benim sol kulağım hiç duymuyor, sağ kulağım ise %40 duyuyor sadece. %40 duyan kulağımda akıntı başladı. 1 ay boyunca sürekli aktı. inanılmaz derecede sancılandı. gözlerımden yaş geliyordu ama saklıyordum. sağ kulağım azcık duyuyordu akıntı başlayınca hiçbir şey duyamaz oldum. sesleri anlamıyordum kulağım inanılmaz derecede çınlıyordu.. daha sonra öğretmen beni tahtaya çıkarttı. sorular sormaya başladı ben öğretmenin yüzüne aval aval baktım sadece hiçbir şey duymuyordum. sınıftakiler bana gülüyordu. hoca yüzüme bakarak birşey söylüyordu anlamıyordum. o anda hissettiğim çaresizliği anlatamam.. Allah kimseye yaşatmasın kötü birşey.
 
Benim sag elim felcli oldugunu icin iki nesneyi hem solda hem sag elde tutamıyordum sonra tedavi gore göre tutmaya baslamstm birgun misafiir gelmsti kolanya ve lokum vardi annem tutmamı soylemisti ve ben cesareti mi toplayarak iki elimi aynı anda kullanabilirim dedim misafire tutarken bir anda dengeyi saglayamadm ve unlu lokum misafirlerin üzerine ahah herkes bembeyaz casper gbi olmustu sonra kzları bir anda kahkayı patlattı o anda gururum heyecanm hevesim hepsi paramparca olmustu sonra uzaklastm ordan kimsenin olmadgi bir yerde dökmüstüm gözyasmı dökmüstum acımı heyecanmı.... bukadar basit bir olayn zihnimde unutulmayacak acısı kaldı. Hayatmz zor insanlar acmasz biz ise hala umutluyuz allah yardmcmz olsun:)
 
Benimki tam engel sayılmaz ama lisedeyken saçlarımda hastalık çıktı ve hepsi dokulmeye başladı araları koca koca açılmıştı kafamın. 40 kişiydik sınıfta ve bi kız vardı adını bile anmak istemeyecegim ben en ondeydim o ise en arkadan ismimi söyleyerek senin saçına noldu diye bağırdıı. Üstünden seneler geçmesine rağmen hiç unutmadım yani aslında benim utanıcak birşeyim yoktu ama işte genede sevdiğim kişide sınıftaydı cok kotu olmuştum yaaa
 
bende o zaman bakkal işinde çalışıyordum. o zaman ameliyatlı değildim henüz. iki kulakta da normal cihaz vardı. müşteri sipariş esnasında kibrit istemişti ben bunu irmik anlayarak irmik götürmüştüm. adam gene de ayıp olmasın diye ve hiçbir şekilde de gülüp dalga geçmeden almış olmasına rağmen ben çok mahcup olup çok üzülmüştüm. o yaşlarda bu kadar pozitif bakmıyordum hayata. şimdi de düşünüyorumda boşa üzülmüşüm :) hayat her haliyle çok güzel çünkü :)
 
kamu kurumunda çalışıyorum. buradaki bazı yöneticiler engellilerin pozitif ayrımcılığı olmadığını düşünüyor ve bizle ilgili bir çok şeyden habersizler. tamamen normal biriymişiz gibi davranıyorlar ve anlamıyorlar. Bu ülkede gerçek anlamda insan hakları ne zaman tedavüle çıkacak acaba?
selametle...
 
başımdan çok acı hatıra geçti ama en acısını kardeşim söylemişti lise 2 ye gidiyordum kardeşimde benden 1 yaş küçük oda lise 1 e gidiyor beni galiba kardeşimin yanında görmüşler beni halamın oğlu diye tanıtmış kendi arkadaşlarına bunuda gelip bana söylemişti abi arkadaşım sorarsa akrabayız tamammı demişti bende tamam demiştim
 
ben, 9 yaşımdan, 16 yaşıma kdr yatağa bağımlı kalmıştım. ailemde tek engelli evlattım. ve çok nazlı büyüdüm. istediğim hiçbir şey gözümde kalmadı hep alındı, alındı.. ve birgün annem çarşıdan geldi ve, bil bakalım sana ne aldım dedi. elindeki çantaya baktım ve, bana yine bişeler aldın dimi dedim gülerek. çantadan bi kutu çıkardı, içinde 3 tane arpa bilezik, birde uzay yolu denirdi adına, o uzay yolu bilezikten almıştı annem. bitane alsaydın annem, nie böle yaptın diyince, hem ağlıyo, hemde koluma takarken, ah benim guzu, seni gelin edemedim, gözünde kalmasın diye aldım bunları dedi. ikimizde ağladık. ve, rabbim nasip etmiş, yazmış, bileziklerden 3 ay snr evlendim :):p:)
 
hiçbir zaman engelliliğimden utanç duymadım. bu bana rabbimin armağanı diye kabullenip hayatım boyunca gurur duydum. rabbimden gelenle utanılmaz. başı öne eğen tek utanç, namus lekesidir. Allah esirgesin bu utançtan...
 
Bir tatil köyündeyim kaldığım otelim karşısında denize sıfır kafe vardı gece orda oturuyordum. Tatilimin 3.gecesiydi. Gece çok az gördüğüm için masalara çok yaklaşarak elimle yoklayarak buluyordum. Ertesi gün tatilimin bitecek olmasının da hüznü vardı. O zamanlar alkol de kullanıyordum(5 sene önce) Bira içip odama çıktım ve geri indim. Bu sefer farklı bir masaya oturmak istedim gene masaları elimle yoklarken bir bayan geldi ve yardıma ihtiyacımın olup olmadığını sordu. Ben de boş masa aradığımı söyledim. Boş bir masayı bulup oturdum ama bayanın ordaki sıradan iyiliksever bir bayan değil de bir garson bayan olduğunu düşünüyordum. Bayandan bira rica ettim. Bayan ise garsona çağırarak görme engelli olduğunu ve bira istediğini anlattı. O zamanlar alkol kullanmama rağmen severek kullanmıyordum içimde hep alkol kullanmanın verdiği sıkıntı vardı. Bu sıkıntıyla birlikte o iyiliksever bayana karşı duyduğum mahcubiyeti ve o anki çektiğim acıyı anlatamam. Peki ben ne mi yaptım? İstediğim birayı içerken 2 saat aralıksız ağladım. Hüngür hüngür çocuklar gibi. Denizin sesinden ve karanlıktan kimse ağladığımıgörmedi. Gözyaşlarıma tek şahidim deniz oldu.
 
ortaokul 7. sınftaydım epilepsi hastasıyım derste hastalanmıştım sınıftaki çocuklar hem çok korkmuştu hemde gülüp alay etmişlerdi.
bir keresinde de cuma namazı sırasında nöbet geçirdim çok utanıp mahcup olmuştum hastalığıma hayat kahrettim ... :( :( :(
hayata küstüm yaşama sevincmi kaybettim.... :( :(
 
Kardan sonra oluşun buz hayatımı çok etkiliyor. Işe gitmek için dışarı çıktım buza basmamla birlikte kaçınılmaz bir şekilde yere düştüm kas hastasıyım ve düşünce kalkamıyorum kapıdakı esnaf kucaklayıp kaldırmaya çalıştı destek veremeyince ben kaldıramadı birileri yardıma geldi..... Derken çok utandım kötü hissettim içim öyle yandı ki bikaç gün kendime gelemedim yere üşüpte kalkamamak çok kötü
 
17 yıl kurumsal bir firmada çalıştım tabiki yaptığım iş itibariyle uzmanlaşmıştım, şirket ile görüşlerimiz ters düştü bir sinirle hiç bir iş ayarlamaddan tazminatımı alarak ayrıldım, ayrıldıktan sonra diger firmalara iş başvurusunda bulunuyorum kabul ediyorlar fakat engelli kadrosu için bizim maaş sıkalamız asgeri ücret demeleri çok ağrıma gitmişdi bu şekilde teklif eden şirketlere girmedim 3 ay direndim en son bir firma ile anlaşmak üzereydim ki önceden müracaat ettiğim bir firma telefon açması umudumu yeşertti ve halen çalışıyorum
 
Üniversitede okuduğum bölümün son yılında bir devlet kuruluşu 15 kişiyi almak için mezun olacakları çağırıp görüşme yapmıştı. Tabii öyle bildiğimiz mülakat değil. Benim notlarım yüksek zaten bölüm ikincisiyim. Mesleği yapmak istiyorum ve o kuruluş da kariyere başlamak için ta 90'larda tek yer diyebilirim. O kadar umutla ve heyecanla bekliyordum ki. O zamanlar dayın, torpilin olmadan işin zor. Nerde sınav falan yok öyle. Bölümü ve mesleği sevmeyenlerden seçtiler. Ben maalesef çağrılmadım. Tabii sorun engelimdi. Zaten sonra da kendi mezuniyetimle ilgili iş bulamadım. Bu benim için en büyük yıkım olmuştur hayatımda. İnşallah hakkımı yiyenler hakettiklerini bulmuşlardır.
 
valla en acı hatıram yokda ama en çok üzüldüğüm nokta şu
Okulda bütün oyunlarda dışlanıyorum. o kadar..
 
Ünlü bir düşünür; bana kötü söz soylediginde o kötü sözlere değil, senin benden gidişine üzülürüm...demis. Ben de ozurum nedeniyle değil de bana kötü söz soyleuenlerjn benden gidişine üzülürdum. Ortopedik engelli olduğum için, çocukluğum hep izleyerek geçti, yani insanlar olayların içindeydi ama ben dışardan bakardım hep, bu yüzden de bu engelin engel değil bi mükafat olduğunu hiç unutmadım, Allah tan gelen bir şeydi bu ve gunahlara kefaret idi...Kardeşime normal ayakkabı alınırdı, babam sana özel kırmızı yaptırıyorum bak dese de, çocuk aklı niye bana özel yapılıyor, ben de öyle istiyorum diye içim içimi yerdi, ama ailem üzülmesin diye, asla böyle beklentilerin olduğunu belli etme derdim, hep kendi kendime gizli gizli isterdim ayakkabıyı, koşmayı, okula gitmeyi, çantamı kendim taşımayı ama asla aileme belli etmek istemezdim çünkü anlarlarsa daha çok üzülürlerdi...İnsan böyle böyle on yaşındayken yirmi yaşında hissediyormus, sanki hiç çocuk olmadım doğduğumda sanki on yaşındaydım...
 
Suret
çok duygulandım kardeşim Allah bütün engelleriyle savaşan(ve yaşamaya alışan) kardeşlerimize sendeki ferasetten versin
benim çok acılarım olmadı yanızca geçilen dalgalar la yaşamayı öğrendim (dört göz şişe dibi sek şişesi dibi vs)sonra kilolarımla barıştım ve bu seviyesiz insanlara karşı dik duruşumu hiç bozmadım ve savaşım her daim sürecek ne zaman ki (çok zor)tüm insanlık engellileri de birey olarak kabul edip saygı duymaya başlayana kadar.Bence bu engeller bize bir ödül mükafatı çok sonra alınabilecek bir ödül (şimdi bunada itiraz edenler çıkabilir saygı duyarım )
 
askere gidememek. 15 yılı geçti ama muaf olmak hala içimi acıtır.
 
turukku

aynen o konuda bende muzdaribim. bende askere gitmeyi çok isterdim hatta askerden sonra asker yada polis olmayı çok istedim en azından şimdi ki gibi işsizlikten sürünmezdim sırtımızı devlete dayardık ekpss ile yıllarca atanmayı bekleiyprum batsın bu dünya ulan....
 
Tek amacım pilot olmaktı, Hava Harp Okulu sınavlarını da kazanmıştım. Mülakata gittiğimizde skolyozdan dolayı elendim, oradaki doktor: ''Oğlum bırak pilot olmayı, sen askerlik bile yapamazsın demişti.'' Yıllar geçti üstünden ama hala dün gibi aklımda bu sözler.
 
8.sınıftaydım ve tenefüste şımarıklıktan tebesirle tahtays bir şeyler yaziyoruz.bir tane de erkek arkadaş yazıyordu.sınıfta sanırım 10 kişi anca var.herkes bahceye çıkmış demekki.birden o arkadaş sağ kolumu gördü.sag kolum doğuştan biraz daha kısa ve sağ elim de küçük,baş parmağım da yok.anne karnında gelişmemiş.
Her neyse bunu o ana kadar farketmemiş olan arkadaş farkedince gözleri yuvalarindan fırlayarak ve kendini geri atarak noldu senin eline diye bağırdı.bildiğin sıçradı,korktu...ben de şaşkınım tabi şimdiye kadar nasıl farketmemiş diye.ama herkesin içinde yaşanması beni üzmüştü hem de engelimin dikkatli bakmayınca farkedilmedigini o zaman daha iyi anlamıştım.ergenlikte olunca tabi bu olay beni kötü etkiledi.başka da böyle nahoş bir durumla karsilasmadim :D
 
Insanlarla tokalasirken insanların elime bakmaları rahatsız ediyor zaten ufakken okulda sıkıntı yaşadigimda oldu
 
El sıkışma konusunda ben de sıkıntılar yaşadım hep ama daha çok islami açıdan...çoğunlukla elimi uzatmadıgim için bozulanlar oluyordu.nadiren hengamenin içinde sıkıştıgım da oldu.insanlarda bir irkilme oluyor o an.farkediyorsun ama artık kafaya da takmiyorum.bir bayana el uzatiyorsa "al sana el"dercesine küçük,minnak elimi uzatiyorum :D pişman ediyorum adamları.mahcup oluyorlar :) sen misin bayanla el sıkışmaya çalışan;)
 
Taz


vay anasını beee kahpe felek ulan bizim yüzümüz hiç mi gülmeyecek ulan bizden kat kat daha kötü adamlar devlet memur oldular işe girdiler bizi almadılar batsın bu dünya ulan....
 
Üst Alt