Evde bakım parasında yasadışı uygulama var
Sağlık kurulundan alınan rapor ile belli miktarda gelirin altında geliri olanlara evde bakım parası ödeniyor. Yasa gereğince, sadece evde bakıma muhtaç olanın gelire bakılması gerekirken, yönetmelikle bütün ailenin gelirine bakıldığı için bir çokları yasanın tanıdığı parayı alamıyor.*Yasa bakıma muhtacın geliri diyor
2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanununun 01.02.2007 tarih ve 5579 sayılı Kanunla getirilen ek 7 inci maddesine göre;
Her ne ad altında olursa olsun her türlü gelirleri toplamı esas alınmak suretiyle; kendilerine ait veya bakmakla yükümlü olduğu birey sayısına göre kendilerine düşen ortalama aylık gelir tutarı bir aylık net asgari ücret tutarının 2/3'ünden daha az olan bakıma muhtaç özürlülere, resmi veya özel bakım merkezlerinde ya da ikametgahlarında bakım hizmeti verilmesi sağlanır.Bakıma muhtaç özürlülere sunulacak bakım hizmetlerinin kapsamına, bakım hizmetinden yararlanabileceklerin başvuru şekline ve bu hizmetleri verecek olan gerçek ve tüzel kişilerin izin, çalışma, denetim, ücretlendirme ile bakım hizmeti karşılığı yapılacak ödemelere ilişkin usul ve esaslar; Kurumun koordinatörlüğünde, Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Özürlüler İdaresi Başkanlığınca müştereken çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Bakıma muhtaç özürlülere sunulacak bakım hizmetinin karşılığı olarak belirlenecek kişi başına aylık bakım ücreti tutarı, iki aylık net asgari ücretten fazla olamaz dendiği halde Kanundan sonra çıkan yönetmelik yukarıdaki ibareye uymamaktadır.
Buna göre özürlünün kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin aylık ortalama gelirlerinin kişi başı tutarı, asgari ücretin net tutarının üçte ikisinden (2/3) az olduğu takdirde bakım ücreti ödenecektir.***Yönetmelik tüm ailenin gelirine bakarım diyor
Kanunun Ek-7nci maddesinin TBMMdeki değişiklik gerekçesinde açıkça sosyal güvenlik kurumlarından geliri olan ailelere bakım ücreti ödenmiyor olmasının anayasaya aykırı olduğu ve bu nedenle bu maddenin değiştirildiği yazmasına rağmen, Bakıma Muhtaç Özürlülerin Tespiti ve Bakım Hizmeti Esaslarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelik hazırlanırken ne gerekçe ne de yasa maddesi dikkate alınmamıştır. Yönetmeliğin
Kendisine bile bakamayacak durumda olan özürlü, sağlam vatandaştan bile fazla olarak eşine, çocuklarına, ana ve babasına, çocuklarının eşlerine, evli olmayan torunlarına, ana ve babasının ana ve babasına, evli olmayan kardeşlerine, eşinin ana ve babasına, eşinin evli olmayan kardeşlerine vs., tabiri caiz ise yedi sülalesine bakmakla yükümlü tutulmuştur. Özürlüye vicdanen bakanlar, sanki bakıma muhtaç özürlünün bakmak zorunda olduğu kişiler gibi sayılmıştır. Yani kendisi bakıma muhtaç kişinin sırtına, bütün akrabalarına bakma zorunluluğu yüklenmiştir. Daha az sayıda özürlüye bakım ücreti ödemek için böyle bir yol bulunmuştur. Fakat sorun şudur ki, eş ve çocuklar dışında hiç kimse, özürlünün anne babası dâhil, 18 yaşını doldurmuş bir özürlüye bakmak zorunda değildir. Özürlünün kendisi de eşi ve çocukları ile geliri olmayan anne babası dışında kimseye bakmak zorunda tutulamaz.
Sağlık kurulundan alınan rapor ile belli miktarda gelirin altında geliri olanlara evde bakım parası ödeniyor. Yasa gereğince, sadece evde bakıma muhtaç olanın gelire bakılması gerekirken, yönetmelikle bütün ailenin gelirine bakıldığı için bir çokları yasanın tanıdığı parayı alamıyor.*Yasa bakıma muhtacın geliri diyor
2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanununun 01.02.2007 tarih ve 5579 sayılı Kanunla getirilen ek 7 inci maddesine göre;
Her ne ad altında olursa olsun her türlü gelirleri toplamı esas alınmak suretiyle; kendilerine ait veya bakmakla yükümlü olduğu birey sayısına göre kendilerine düşen ortalama aylık gelir tutarı bir aylık net asgari ücret tutarının 2/3'ünden daha az olan bakıma muhtaç özürlülere, resmi veya özel bakım merkezlerinde ya da ikametgahlarında bakım hizmeti verilmesi sağlanır.Bakıma muhtaç özürlülere sunulacak bakım hizmetlerinin kapsamına, bakım hizmetinden yararlanabileceklerin başvuru şekline ve bu hizmetleri verecek olan gerçek ve tüzel kişilerin izin, çalışma, denetim, ücretlendirme ile bakım hizmeti karşılığı yapılacak ödemelere ilişkin usul ve esaslar; Kurumun koordinatörlüğünde, Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Özürlüler İdaresi Başkanlığınca müştereken çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Bakıma muhtaç özürlülere sunulacak bakım hizmetinin karşılığı olarak belirlenecek kişi başına aylık bakım ücreti tutarı, iki aylık net asgari ücretten fazla olamaz dendiği halde Kanundan sonra çıkan yönetmelik yukarıdaki ibareye uymamaktadır.
Buna göre özürlünün kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin aylık ortalama gelirlerinin kişi başı tutarı, asgari ücretin net tutarının üçte ikisinden (2/3) az olduğu takdirde bakım ücreti ödenecektir.***Yönetmelik tüm ailenin gelirine bakarım diyor
Kanunun Ek-7nci maddesinin TBMMdeki değişiklik gerekçesinde açıkça sosyal güvenlik kurumlarından geliri olan ailelere bakım ücreti ödenmiyor olmasının anayasaya aykırı olduğu ve bu nedenle bu maddenin değiştirildiği yazmasına rağmen, Bakıma Muhtaç Özürlülerin Tespiti ve Bakım Hizmeti Esaslarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelik hazırlanırken ne gerekçe ne de yasa maddesi dikkate alınmamıştır. Yönetmeliğin
Kendisine bile bakamayacak durumda olan özürlü, sağlam vatandaştan bile fazla olarak eşine, çocuklarına, ana ve babasına, çocuklarının eşlerine, evli olmayan torunlarına, ana ve babasının ana ve babasına, evli olmayan kardeşlerine, eşinin ana ve babasına, eşinin evli olmayan kardeşlerine vs., tabiri caiz ise yedi sülalesine bakmakla yükümlü tutulmuştur. Özürlüye vicdanen bakanlar, sanki bakıma muhtaç özürlünün bakmak zorunda olduğu kişiler gibi sayılmıştır. Yani kendisi bakıma muhtaç kişinin sırtına, bütün akrabalarına bakma zorunluluğu yüklenmiştir. Daha az sayıda özürlüye bakım ücreti ödemek için böyle bir yol bulunmuştur. Fakat sorun şudur ki, eş ve çocuklar dışında hiç kimse, özürlünün anne babası dâhil, 18 yaşını doldurmuş bir özürlüye bakmak zorunda değildir. Özürlünün kendisi de eşi ve çocukları ile geliri olmayan anne babası dışında kimseye bakmak zorunda tutulamaz.