Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Filiz Bedük

öyküekin

Aktif Üye
Üyelik
22 Ağu 2009
Konular
57
Mesajlar
1,264
Reaksiyonlar
0
Tebessümün Öyküsü...

......................göğsüne göm ve git
......................ezberimden anlatacağım kalanı…

Fırtınalı ağacı kuşatır serüvenler
hangi bahar değse kırar zamanı
sular gözyaşıyla musalar
paslı kapılar gibi açılır dudakların
tutku ürperişin ağzında
dokunmak ister kentin kirli sakallarına
elbet öpmek ister güzelliğini
saatler nefeslense tende

karanlığın dibinde titreyen ışık göğü delirtir
bahçede bir mezarlık daha yer yok

kafesteki tebessüm azâd edilir......hangi aşk daha maviyse

erir arzunun mumyası
kozasından köhnebahar
kır çiçekleri/mor gelincikler
diz çöker defne çelenkleri
derman balkır dervişin hırkasında

bir ozan coştuğunda anımsanacak
hüzün gözeneği/göçebe kumullar
toplayacak cim karnında kaç nokta

kaç kere ökselenir ki insan

hangi şafak kervandan kalkıp gider
geniş yorgunluklar edinmeye
katmerli acı hangi kuleden yele verir tabanlarını

mahzuru yok ki acıyı yaşamış olmanın
cehennem bir daha yudumlanabilir......hangi aşk yanarsa

hiç tadılmamış gibi yaban
yarım gülüş sabahı
şakağında sezginin namlusu
bilekleri titrer/bekler tetik
akrebin kuyruğu/suskunun yumruğu
kıskançlığın ağusu çözer uçkurunu

bıçkın yüzün kehribar süngüsü
kendini kaybeder kıskıvrak
karnı deşilir bir bebeğin
parmak izinin katli gerektir
firari bulunur/naftalanır dil
mektubun kuytusu/sabrın kalın tortusu
sorguda itiraf terk eder koyağını

fiyakalı kelepçeler çözer niyetleri
kallavi küfür/sapkın saatler/ateş anaforları
boşluk yırtık/yol devrik
mührü kırmak için dar vakit
şahinden kaçan serçe pençelenir
isyan isyanla diner çığlık çığlıkla
kandil içlenir/şirpençe tazelenir......hangi aşk yaşıyorsa

gölgeler ülkesinde cenaze düğünleri
sınar ayrılıkla sadakati
vuslatın demir perdeleri
bir ad verir kimliksiz sevgiliye
mevsim taze günah mevsimi değildir
pörsüyen sarışınlık çileye kuma gelir

ah bitimsiz gizin toynakları
altın eğerli yılan/beklenen tatlı zehir
bir öpücük çalabilir Olympos’tan

yalan sunaklarında tözün simgesi

sahilde şarap ilahisi/kılıfı çatlak döl
kanatır masum çiçekleri
kendinedir her avare iklim

nergisin yenilgisi taşı cevahire çevirebilir......hangi aşk kâfiyse

ey karanlık kibir
insan en çok kendine yakışabilir

ey ömrüm bir daha gel
anlamak ölümle de mümkün

fermanını kendi yazan ipini de çekebilir! Şimdi hangi aşk.........

Filiz Bedük
 
sizinde yüreğinize sağlık okumaya değer bulmuşsunuz
 
Kuyu...

Dipsiz bir kuyuyum
ıssız
öyküsünü yüzüne saklayan

yüzümü geç
ya da
öykünü düşür içime...

Filiz Bedük
 
Üst Alt