Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Güvenlik görevlisi olmak isteyen arkadaşa gözünden %40 oran vermişler!?

Fuzulim

Üye
Üyelik
23 Tem 2005
Konular
9
Mesajlar
256
Reaksiyonlar
0
Sekiz ay önce sakatlık raporumu yeniletmek için gittiğim hastaneden % 17 rapor aldığımı yazmıştım. Geçenlerde önünden geçerken Erzurum sakatlar derneğine girip bu durumu dernek başkanına anlattığımda bakın ne oldu.
Ben durumumun çok kötü olduğunu en az %60` lık rapor almam gerektiğini falan anlatırken başkan yan koltukta oturan bir arkadaşı göstererek aynı sorunun onda da olduğunu söyledi.
Arkadaşa baktım sapa sağlam bir adam. Taşı sıksa suyunu çıkarır. gayet yakışıklı, Gözler yeşil, Boy pos endam. herşey yerinde maşallah.
Bu arkadaş engellimi ki diye sordum?
Dernek başkanı yok engelli değil. Sorunda burada zaten. Ama yinede bu arkadaşa hastaneden %40 sakatlık raporu vermişler dedi.
Nasıl anlamadım demeye kalmadan arkadaşın kendisi devam etti.
Güvenlik görevlisi olmak için sağlık raporu gerekiyor. Bunun için hastaneye gittim. Meğer benim sol güzümde hafif bir arıza varmış. Bu arızadan benim Haberim bile yoktu. Hatta ben askerde atış birincisiydim.
Buna rağmen bana %40 sakat raporu verdiler dedi. Bütün hayallerim bu raporla bitti. Şimdi ne yapacağım bilmiyorum. dedi.
Ben bir an afalladım.
Çünkü arkadaş gerçekten engelli değildi ona %40 sakatlık raporu vermişler bana ise %17.
Arkadaşa -şöyle yanına geleyim dedim ve yanına geçtim.
Yahu Allah aşkına şuradan 2 tane müslüman çağırın. Çağırında bize bir baksın. Kim sakat bu arkadaşmı? benmi? diye ekledim.
O an Gülüyorduk ama ağlanacak halimize gülüyorduk.
Ya arkadaş bu nasıl iştir. sakat olan bana haklarımı elimden almak için inadına %17 rapor veriyorlar. Sapasağlam adamı da güvenlik görevlisi etmemek için %40 rapor veriyorlar.
Şunu anladım ki işgüzar yetkililer vatandaşın işini çözmemek için istenenin tam tersini yapıyorlar. Böyle yaparak devletimi koruyorlar ne yapmaya çalışıyorlar orası da belli değil.

Bu arkadaşa gel seninle medyayı çağırıp bu durumu haber yapalım dedim ama dernek başkanı haklı olarak haber yapsanız dahi bu kadar saçma birşey olmaz düşüncesiyle kimsenin bu habere inanmayacağını, yalan söylediğimizi düşüneceklerini söyledi. Öylece kalakaldım...

Bu duruma Gülermisin ağlarmısın.. Allah aşkına ya bu nasıl bir ülkedir arkadaş? Bu hantal sisteme ve gerizekalı yetkililere o kadar kızıyorum ki sinirden bir felç daha geçireceğim. Belki o zaman %40 rapor alabilirim. Ne dersiniz?
Pe SübhanAllah. Aklımı sen koru yarabbim.
 
Merhabalar,
Öncelikle forumları uzun süredir ''misafir'' olarak takip ettiğimi ve açılan bu konu ''bardağımı taşıran son damla'' olduğu için bir iki laf edip içimi rahatlatarak buraya bir not düşmek için üye olduğumu belirteyim ki çemkirmek isteyen arkadaşlar bunları dikkate alarak çemkirsinler.Zira yukarıda yazılanların gerçek olduğunu varsayarak yazıyorum ki umarım şakadır.
Genel olarak baktığımda siteyi açan ve moderatörlük yapan arkadaşların engelli haklarını daha da iyileştirmek ve insanlarda farkındalık yaratmak amacıyla bu işi yaptığı anlaşılıyor.Fakat özele indiğimizde ise bırakın engellinin hakkını hukukunu engellinin kim olduğu bile belirsiz.Bu konu gibi forumda pekçok mesaj var fakat en son bu gözüme çarptığı için buraya yazdım lütfen konuyu açan arkadaş alınmasın.Zira mantık olarak kişilerle bir sorunum yok fakat kişilerden oluşan bu sistem sorunlu.Olaya dönersek;bir arkadaş özel güvenlikçi olmak istemiş ve muayene esnasında göz sorunu olduğu kendisine iletilmiş.haliyle güvenlikçi olamaz diye rapor vermiş göz doktoru.Mümkün mü böyle bir şey, evet mümkün.Belki de bu teşhisle 3-5 yıl sonra gözünü bilmediği bir hastalıktan kaybedecek olan bir gence tedavi şansı vermiş doktor.Kötü bir şey mi bu,bence değil.Peki sorun nerede başlıyor;çünkü arkadaş kendi rahatsızlığıyla kıyaslıyor.Kriterleri neler; adam uzun boylu, fit vücutlu, genç ve bir de yeşil gözlü.Bak şimdi, bu adam hiç sağlıksız olabilir mi.Kurul toplanıyor sanki; üyeler sakatlar derneği başkanı, arkadaşımız kendisi, ve etrafta mevcutsa 2 tane de müslüman.E kurul da tamam hadi karar verelim. Yanyana duralım bakalım kim daha sakat.Bu mudur hak aramak arkadaşlar. Ben kalp hastasıyım, diyabet ve hipotiroidi var. Henüz rapor almadım ama başvurduğumda %50 den aşağı oran vereceklerini sanmıyorum.Zira oranlar belli.Hata yaparlarsa da uyarırım gerekirse yargıda hakkımı ararım. Dıştan baktığınızda ben de gayet sağlamım.Sizce özürlü olabilmek için ortopedik engelli,görünür organ kayıplı veya Omurilik felçli mi olmak gerekiyor.Çoğu insana gözle görünmeyen hastalıklarından ötürü 5 yıl içinde ölme şansı şu kadardır diye oran söylenebiliyorken polio sekeli olan bir arkadaş için bu oran kaçtır sizce.Unutmayın ki herkesin engeli ve bu engel yüzünden çektiği sıkıntılar kendine özeldir. Lütfen birbirimizle kıyaslamayalım ki kanun veya yönetmelik yapanlar da bizleri ciddiye alsın.Mutlu ve huzurlu günler dileğimle.
 
Arkadaşlar yazılarınızı okudum haklılık payınız çok...
Geçen ay bende özürlü raporu almak için hastaneye gititim ve raporumu bu sitede paylaştım. Malum hastalıklarım vardı bunlardan istediği aldım.
gözdende 0,75-1,0 sorunlu olduğumdan biraz oranda bundan alırım diye doktora göründüm. Sonuçta diabete bağlı ödem tesbit edildi ve % 27 oran aldım. Güzel sevindirici bir oran ama işte hiç beklenmeyen bir sorun karşıdan anlaşılmadığı ve kontrolde çıktığının ispatıdır.
Şimdi bir ünv hastanesine tedavi için başvurdum 4 ocakta göz anjiosu yapılacak ve kanama yapan damarlar lazerle köreltilecek ve ileride göz ve görme kaybı olmasın diye.
Dediğiniz gibi karşıdan bir şey belli olmuyor insan boylu poslu olabilir ancak yapılan kontrolde böyle sorunlar çıkıyor. Demekki iyi bir muayene yapıldığı ve teşhiş koyulduğu açık değilmi.Arkadaşların dediği gibi özürlü olmak kolu bacağı olmamak değildir.İnanın doktorlar bol keseden vermiyorlar oranları...
 
huku kardeş yeri gelmişken bende geçen ay kontrol amaçlı göz doktoruna gittim ve kontrolde diyabetik retinopti tesbit edildi göz arkası damarlarında diyabete baglı şeker yüksekliginden dolayı kanlanma başlanmış ve lazer tedavisi için başka bir hastaneye sevk verdiler ve bende doktora sordum hocam saglık raporu alacagım bu rahatsızlıgımdan dolayı göze girersem özür olarak % kaç verirsiniz dedim o da bundan dolayı oran alamazsın dedi siz ne dersiniz.
 
hayalet73; konuyu açan arkadaşın üzerinde durduğu şey sanırım, yeni yönetmeliğe göre gözden rahatsızlığı olan bir kişiye %40'lık raporun verilmiş olması...yani orana dikkat çekmek istemiştir...
 
Sayın Selda*; okuduğunuz metinden anladığınız bu ise bence sorun yok.Düşüncenize saygı duyarım fakat katılmam mümkün değil.İş başvurusu için rapor isteyen birine ''bırak işi mişi gel sana özürlü raporu düzenleyelim'' diyecek bir sistemi ben ne gördüm ne de duydum.Olsa olsa ''arkadaşım senin gözün normal faaliyetinin %40 ını yerine getiriyor'' demişlerdir.Bu nedenlerle yazıyı biraz taraflı bulup eleştireyim demiştim.Benim bakış açım da bu.Size göre sakatlar derneği başkanının hastane heyet raporuna (eğer varsa) itibar etmeyip arkadaşı sağlam ilan etmesi sorun değilse aynı şeyi doktorlar yaptığında neden hepimiz feryadı basıyoruz ki.
 
hayalet73; ben sadece empati yaptım, sakatken birden sağlıklı sınıfına giren ve bu anlamda yasal haklarını kaybeden arkadaşımız gibi düşündüm. Herkes işini düzgün yapsa zaten bu şekilde bir tartışma ortamı da olmayacak. Sonuçta doktor değilim, sadece olayları mukayese edebilirim, ampüte olan arkadaşlar bile %40 rapor alabilmek için zorlanırken, göz problemi olan biri için %40 biraz fazla göründü gözüme.
 
biraz değil baya bi fazla vermişler tek göze %40 artı raporu alan arkadaş kendi bile farkında değilmiş gözünün kusurlu olduğundan sahiden acayip bi durum yakında kelliğe falanda %40 verirlerse şaşırmıcam sonra noluyor gerçek sakatlar orda burda sürünürken %40 raporu olan sakat kadrosunda işe geçiyor herşey olur şaşmamak gerek...
 
Tek gözü kör olanın alabileceği rapor oranı % 32'dir.

Yukarıdaki arkadaş ya durumu karıştırmış, ya yanlış orandan bahsediyor. Gözünde görme kusuru olan biri % 10-15 falan ancak rapor alabilir. % 40 alması İMKANSIZDIR!!!! Bir daha yazayım... İMKANSIZ!!!

Görme kusuru var diye güvenlik görevlisi yapmamaları gayet normaldir. Bunun özür oranıyla falan ilgisi yok. % 5 özür oranı bile verilse gözlük takan kişi güvenlik görevlisi olarak işe alınmayabilir.
 
MeTePe'ye katılıyorum.
O oran çalışma gücü kaybı değil,görme kaybı oranıdır,çalışma gücü kaybı karşılığı ise %20 bile olamaz.
 
Sn hayalet73;
Ben meramımı anlatmak konusunda çok kabiliyetli sayılmam ama sizde yazdıklarımı farklı manalara çekmek için elinizden geleni yapmışsınız. Kıyaslama yapmayın diyorsunuz ama doğada herşey kıyasıyla anlam bulur değer kazanır. Amacım ona verildi bana neden verilmiyor değil. Sakatlık raporu verilirken yapılan yanlışlıkları dillendirmektir.
Ben çocukluğumdan beri engelli kimliğiyle yaşamaya mahkum ileri derecede ortopedik bir engelliyim. Bu benim görüşüm değil. Beni görseniz sizde aynı sonuca varırsınız. Şahit çaığırın dememdeki espiriyle bunu anlatmak istedim. Önceden raporum %50 iken son raporla %17 verip benim sakat olamdığımı iddia ettiler. Yukarıda ise 30 yaşına geldiği halde haberi dahi olmadığı bir göz rahatsızlığı nedeniyle %40 rapor verilerek işe girmesi engellenen bir arkadaştan bahsettim.
Aslında sende haklısın bu anlattıklarım inanılacak gibi değil. Ben bile o kadar şaşırdım ki o esnada gülmekten kendimi alamadım. Sözüm meclisten dışarı Bu ülkede mutlu olmak için biraz aptal olmak lazım.
 
Ayrıca;
Yaşadığım Trajikomik bu olaya biraz espiriyle yaklaşmak istedim ama anlaşılan o ki senin pek espiri anlayışın yok. O halde biraz ciddileşeyim.
Arkadaşım burda yeni olduğun belli. Senin bildiklerini bizde biliyoruz herhalde. Hele önce rapor almaya git gel sonra yeniden tartışalım istersen. Baltazar formulune göre benim sakatlık oranım %40 ın üzerinde çıkıyor. Ama gel sen bunu doktora anlat. Bana rapor veren doktor sadece bacağımdaki kısalıktan yola çıkarak raporumun oranı belirledi. Oysa baltazar formülüne göre kas gücü kayıplarını ve başka etkenleri de hesaba katıp raporumu yüksek verebilirdi. Ama vermedi. Ve bana dediki sağlık bakanlığından soruşturma yiyoruz. Ben Raporları böyle veriyorum. Beğenmiyorsan git dava aç dedi. Bu doktoru hastaneye şikayet ettim ama hiç bir şey değişmedi. O hala doktor ben hala madurum.
Mahkemeye gitsem, ilgilenip uğraşsam sorun çözülür elbette ancak insanların bu şekilde baştan savrularak mağdur edilmeleri hakmıdır? Benim hakkım olan rapor neden verilmiyorda masraflı ve zorlu süreçlere itiliyorum?
 
arkadaşlar bende ilk rapor alacagımda sadece ayak olarak biliyordum sorunumun ama gözde eklendi eklendigi halde raporum %45 verdiler normalde benm durumumda olan arkdaşlar spastik paraparezi oranı kaç acaba merak ediyorum..
 
Kimse kendi engelini başkasıyla kıyaslamasın bencede.Benimle de yanyana gelirseniz bu adama nasıl % 40 verdiler dersiniz.Ama ben ileride nakil olmazsam( ki sorunu çözmeyebiliyor) maksimum 10-15 yıl yaşayacağımı bilerek hayatıma devam ediyorum.Bu da kızım 18 yaşına geldiğinde ondan ayrılacağım anlamına geliyor.Konuya lütfen bu hassasiyetle yaklaşalım.

“Etkili İnsanların Yedi Alışkanlığı” adlı kitabın yazarı Stephen Covey, başından geçen bir hadiseyi şöyle anlatır:

“Bir pazar sabahı, New York’ta metroda başımdan geçen küçük çaplı bir paradigma değişimini hatırlıyorum. Herkes sessizce oturuyordu. Birtakım insanlar gazete okuyordu, bazıları düşüncelere dalmış, bazıları da gözlerini kapatmış, dinleniyorlardı. Sakin ve huzurlu bir ortamdı. Sonra birdenbire bir adam, çocuklarıyla metroya bindi. Çocuklar o kadar yaramaz ve gürültücüydü k, bütün hava birdenbire değişiverdi.

Adam, yanıma oturup gözlerini kapattı, durumla ilgilenmediği anlaşılıyordu. Çocuklar koşarak bağırıp çağırıyor, eşyaları fırlatıp atıyor ve hatta bazı yolcuların gazetelerini kapıyorlardı. Ancak yanımda oturan adam hiçbir şey yapmıyordu.

Öfkelenmemek zordu. Adamın, çocukların böyle haylazca koşuşmalarına aldırmayacak, bu konuda hiçbir şey yapmayacak, hiçbir sorumluluk yüklenmeyecek kadar duygusuz olmasına inanamıyordum. Metroda herkesin sinirlendiği belliydi. Sonunda, olağanüstü bir sabırla ve kendimi tutarak adama dönüp:“Beyefendi, çocuklarınız insanları rahatsız ediyor, onlara biraz hâkim olamaz mısınız?” dedim.

Adam, durumu henüz fark ediyormuş gibi bana bakarak usulca, “Ah, çok haklısınız, bir şeyler yapsam iyi olacak. Hastaneden geliyoruz. Anneleri bir saat önce öldü. Ne yapacağımı bilmiyorum. Galiba çocuklar da bu duruma nasıl katlanacaklarını bilemiyorlar,” diye cevap verdi.

O anda neler hissettiğimi düşünebiliyor musunuz? Paradigmam değişime uğradı. Birden bire her şeyi başka türlü gördüm. Başka türlü gördüğüm için de başka türlü düşünmeye, başka türlü hissetmeye ve başka türlü davranmaya başladım.”

Bu durumda hangimiz daha engelliyiz sorusu anlamsız değil mi?
 
Yurt dışında bu işler nasıl oluyor bilmiyorum ama ben şahsen sakatlık ve hastalığın farklı şeyler olduğunu düşünüyorum. Hastalık başka birşey, sakatlık başka bir şey.
 
Fuzulim;

Doğru ikisi farklı şeyler.Birinin bacağı kısa yada tek kolu yok atıyorum 70 yaşına kadar yaşayacak.Ben sirozum 50 yaşına gelmeden ölücem.

Neden kıyas yapma konusunda ısrarcısınız bu kadar anlamıyorum?

Herkesin kendine göre zorlukları var.

Hastalık ve sakatlıkla ilgili değerlendirmeye gelirsek, anlaşılmayacak bir şey yokki..Hastalık veya sakatlık her neyse bunun çalışma gücünde yarattığı kayba göre değerlendirme yapılıyor.
 
arkadaşlar siz kavga etmeye sataşmaya yer arıyorsunuz Fuzulim kendisine mağduriyetinin karşılığı olan orandan çok daha az oranda rapor verilmesini biraz espirili bir dille anlatmış siz tutturmuşsunuz benim özrüm senin özrünü döver türküsü.. olaylara biraz hakkaniyet penceresinden bakın yoksa sizin baktığınız pencereden bende bakarsam hiç biriniz özürlü değilsiniz derim nakil olmazsa 10-15 yılda ölürüm diyorsun ne güzel kurtulma şansın varmış keşke bana ayaklarımı verselerde 1 hafta yaşasam hatta bırakın yürümeyi vallaha insan gibi tuvalatimi yapsam onada razıyım...
 
Yazdıklarımı biraz daha dikkatli okursanız ironi yaptığımı ve bir üstteki mesajımda "Neden kıyas yapma konusunda ısrarcısınız bu kadar anlamıyorum?" diyerek bahsettiğiniz kıyaslama yapılmasını eleştirdiğimi görebilirsiniz.

Hastalıkla ölüm arasındaki ilişkiyi ortaya koymamın sebebi dışarıdan sağlam görünen bir kişinin daha kötü durumda olabileceği ihtimalini gözözününde tutarak değerlendirme yapılması gerektiğini vurgulamak içindi.Yoksa hem diğer arkadaşın hem sizin hem de benim farklı zorluklarla mücadele etmek durumunda olduğu gün gibi aşikar.
 
ark benım kardesimin gözünün biri görmüyor kulaklarında işitme sorunu var ve işitme cihazı kullanıyor bunun dısında konuşma bozukluğu var yani her kelimeyi bilmiyor belli başlı kelimeleri anlıyor ve ona göre cvp veriyor kardeşimin oranı %44 bu oran sizce uygun mu ? ilginize tesekkur ederim..
 
dogustan katarak ameliyatı filan oldu ama fayda etmedi
 
Bence az gibi çünkü sadece gözden %32 alması gerekir.İşitme ve konuşma bozukluğuyla bu oranın %44 den fazla olması gerekir diye düşünüyorum.
 
Üst Alt