Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
GEÇEN gün, bu kadar da olur mu, denilebilecek bir olaya şahit oldum.
Şehir dışında bir arkadaşımın 3 yaşındaki çocuğu için Hacettepe Üniversitesi KBB ünitesinde muayene olmak üzere benden randevu almam konusunda yardım istedi. Sadce Perşembe günleri, çok erken saatlerde randevu veriyorlarmış.Arkadaşımı mağdur etmemek için 05.30da Hacettepe KBBye gittiğinde manzara ilgiçti. O üniteden randevu almak isteyen hastalara A4 kağıt verilerek bir liste oluşturulması sağlanmış. Saat 06.30a kadar acil polikliniğinde oluşturulan listeyi öncü olan hastalardan biri alarak polikliniğe çıkarıyor, tabi ki arkasında diğer listedeki bir sürü insan... Ellerinde bavullar yanlarında 2-3 aylık çocuklar, Urfadan, Adıyamandan, Aksaraydan gelmiş... Sadece randevu almak için bu insanlar bu eziyete katlanıyorlar. 08.30da mesai başlayana kadar hastane koridorlarında bekliyoruz hep birlikte. 08.30da bir görevli çıkıyor ortaya ve oluşturulan A4 kağıtdaki listeye göre hastalara sıra numarası dağıtılıyor. Sıra numarasına göre, hastalar kayıt kabul kısmına alınarak randevu verilme işlemine nihayet başlıyor. (Saat 09.00 işlem tamamlandı. Sonuç: Sadece haftaya randevu aldım.)
Artık doğudaki sağlık kurumlarının bile telefonla, internetle randevu verebildiği bir ülkede, Türkiyenin en önemli hastanelerinden biri olan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB kliniğinde böylesine bir durum, beni hayrete düşürmenin yanısıra bankada çalışan ve özel sağlık sigortası imkanı olan biri olarak şükrettim.
İsyanım yalnızca benim orada geçen 4 saatime değildir; kilometrelerce uzaklardan yalnızca randevu alabilmek için yol paraları dökerek oraya gelen fakir-fukara vatandaşlar içindir. Tolga AYDOĞAN
selam abi öncelikle yaşadıgın bu sıkıntı gercekden üzücü ama burası turkiye ben basımdan gecen olayı anlatayım .ben bursadan istanbul marmara hastanesine kontrole gidiyordum 2007 yılında ama cektigim eziyet anlatmakla bitmez gece 01:00 da otobuse binip istanbula sabah 5 de varıyordum daha sabah ezanları okunmamış oluyordu ilk önce bölge hastanesi olan göztepe egitim arastırma hastanesıne giriş yaptırıp ordan marmara hastanesine sevk alıyordum ve aynı sekılde dönüştede cıkış almak zorundaydım . Sabah ezanı göztepe hastanesının bahce kapısının önünde bir yıgın insan sizinde dedıgınız gıbı hermemleketten insanın var ve simit tezgahının üzerinde akşamdan bırakılmış 4,5 aded A4 kagıdı ilk önce giden isimini yazıyor ama kimin daha acil hasta oldugu veya ölüm anı oldugu orada pek kimseyi ilgilendırmıyor herkes ilk girme peşinde ve saatlerce bekledikten sonra orası 300 belkıde daha fazla kişinin toplandıgı küçük mahşer alanı gibi yere dönüşüyor görevli memur saat 07:45 gibi bahce kapısını acdıgında afadersiniz ama hayvanların günlerce hapis kaldıgı ahırdan boşalır sekılde koşturmaca baslıyor .hastaneye girdigimde cok uzun bı kuyrukla karsılasıyordum .listeye gelince o artık yok : cünki arkadan gelen birileri tarafından yok edılıyordu kapının acıldıgı an 50 mt kac sanıyede koşarsan o kadar kısa kuyrukla karsılasırsın sonra sıran gelır ama saatler sonra ayakta durmaya derman kalmaz . Sevk işlemini yaptırdıkdan sonra göztepeden kadıköy oradan koşuyolundaki marmara hastanesine ve yine uzun bi bekleyiş cünki kontroller mesai saatının sonundaydı yani akşam 5:30 dan sonra ve bekleyişin sonunda nihayet kontrol gercekleşir .Dönüş maratonu başlıyor artık ama bu günlük koşu tamamlandı yarına hazırlık için kadıköye otele . sabah şafak sökmeden saat 5 gibi göztepe egitim araştırma hastanesine ve yine aynı bekleyiş ve yine maraton koşusu dönüş işlemlerini ögleye kadar bitirip harem otogarına ve otobüsün gelmesini sabırsızlıkla bekliyorum yine 5 saate yakın bir yolculuk nihayet akşam evdeyim . bu anlatıklarım 2005_2007 yılları arasında her kontrolde yaşamış oldugum bi olay .işin en ilginç yanı bursa fakültede doktorların bana filimleri hastalık hakkkında bütün bilgileri bir cd ye yükleyip tasımanda kolaylık olur vede kayıp olmaz maksadıyla verilen cd türkiyenin metropolü denilen istanbul göztepe egitim araştırma hastanesinde gecerlı olmaması doktorun bana dedigi ben anlamam cd den falan bana kegıt getır demesi oldu