Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Hasan Ali Yücel

Sehribanu

Aktif Üye
Üyelik
23 May 2003
Konular
152
Mesajlar
2,954
Reaksiyonlar
0
Sevgiliye Koşma

Görmesem yüzünü kör olur gözüm;
Gözlerim, yüzüne bakmak içündür.
Adında tutuşur en yakın sözüm;
Hitabım, kalbini yakmak içündür!..

Ağlarsam, sebebi, arama nedir;
Hasretim, ağlayan gözlerinedir.
Bu gidiş, içimden ta içinedir;
Gözyaşım, gönlüne akmak içündür!..

Sendeki baharı bulamam gülde;
Güzüm bahar olsun, yüzüme gül de,
Bir kızıl çiçektir aşkın gönülde,
O çiçek, göğsüne takmak içündür!..

Hasan Ali Yücel

Öyle mi Böyle mi?

Hasretten usandı, vuslat darına,
Uçmasan bir türlü, uçsan bir türlü.
Halkın arasından hak diyarına,
Kaçmasan bir türlü, kaçsan bir türlü.

Hilkatın sırrını gönlümden aldım,
Erdikçe gününe hayrete daldım,
Hilkatın kapısın "Hu" deyüp çaldım
Açmasam bir türlü, açsan bir türlü.

Hey Ali uygundur özüme sözün
Doğmadan açılmış hakikat gözün.
Ummandan topladın incidir sözün,
Saçmasan bir türlü, saçsan bir türlü.

Hasan Ali Yücel
 
GÜNEŞ BABA

Sırtında kızıl aba,
Sevgili güneş baba
Yakmış gökte ocağı;
Ateş dolu kucağı.
Hiç durmadan çalışır
Ocağa ateş taşır.
Bizi yaşatan odur.
Onsuz varlık yok olur.
Başağı olduran kim?
Buğdayla dolduran kim?
Gelmese ondan sıcak
Bizi kim ısıtacak?
Günü aydınlatan sen;
Bize ışık vermesen
Karanlıkta kalırız:
Güneşsiz bunalırız.
 
Öyle mi Böyle mi?

Hasretten usandı, vuslat darına,
Uçmasan bir türlü, uçsan bir türlü.
Halkın arasından hak diyarına,
Kaçmasan bir türlü, kaçsan bir türlü.

Hilkatın sırrını gönlümden aldım,
Erdikçe gününe hayrete daldım,
Hilkatın kapısın "Hu" deyüp çaldım
Açmasam bir türlü, açsan bir türlü.

Hey Ali uygundur özüme sözün
Doğmadan açılmış hakikat gözün.
Ummandan topladın incidir sözün,
Saçmasan bir türlü, saçsan bir türlü.

Hasan Ali Yücel
 
İŞTE BAŞLARIZ SÖZE!..

Yazmıştım ben bunları, dokuz yüz kırk yedide,
Oku da sen bir kere ne istersen onu de.

Geçmiş tam on iki yıl göz açıp kapamadan,
Böyle kesmiş kısmeti hakkımızda Yaradan.

O zaman diyordum ben artık yakındır günüm;
Dayanman bu acıya, kötüye çıkmış ünüm.

Demek Tanrı lütfiyle bu engel de asılmış,
On iki yıl içinde, ben neyim, anlaşılmış.

Ellideydim o sıra, şimdi altmış ikiyim;
Hakka bin şükür olsun eskisinden iyiyim.

Çeyrek asır yaşadım göğsünde siyasetin;
Gördüm pınar basını o yıllarda devletin.

Atatürk'ü tanıdım gezisinde, evinde;
Köşe konuşmasında, açıktan söylevinde.

Nasıl işliyor gördüm, yüreğiyle kafası;
Boş yere denilmedi ona Türk'ün Atası.

Onunla aydınlandı Türk'ün tarihi, dili;
Nereye dokunduysa nur oldu nurdan eli.

Yaşıyoruz bugün biz kurtardığı vatanda;
Dil uzatma sakın ha, Allah'ından utan da.

Böyle diyorum; çünkü çıktı bazı soysuzlar,
O'na "Adı Türk" diyen vicdansızlar, huysuzlar.

Öldü deme, baştadır bugün bile Atatürk;
O'nun yalnız adı mı, nesi varsa hepsi Türk.

Çalışmakla ödenir ancak minnet borcumuz,
Nankörlük edersek biz kötüdür sonucumuz.

Gençliğimden beri ben, içten bağlıyım O'na,
Değişmez bu düşüncem ömrüm erse de sona.

Doğrudur çünki O'nun devlet, millet görüşü;
Vatanı uygarlığın bağlariyle örüşü.

Hala bu inandayım, uygar olmaktır temel;
Türk ruhu bundan doğar, odur en büyük emel.

Buna yardımcı olan her şey bence değerli,
Bütün dünyada işin böyle olduğu belli.

Bunu düşündüm, dedim: Köşeme çekileyim;
Siyaset isteğini yüreğimden sileyim.

Okuyup yazmak olsun bundan sonraki işim;
Bu evren ortasında bileyim ben neymişim?

Anlatayım açıkça doğru, gördüklerimi,
Yazayım ben fikirce öne sürdüklerimi.

Yıllar var ki vaktimi bununla geçiririm,
Neyim varsa, bu yolda çekinmeden veririm.

Benim vergim nedir ki, birkaç kitaptır ancak,
Çobanın armağanı, bilirsin ne olacak?

Bu kitap da öyledir, amma hazindir sesi;
Her zaman dile gelmez destanların böylesi.

Bunda hem hikaye var, hem öğüt, hem savunma;
Biraz da dert dökerek içten içe avunma.

Senin sevgin, yazdıran bütün bunları bana;
Senin sazın elimde, senden söylerim sana.

Üç tellidir bu çöğür, sensin onun bülbülü;
O'na sıskadır diyen, şimdi olmuş bir ölü.

Leyla - Mecnun masalı yoktur bunun içinde,
Neler geçmişse vardır ömrümün sürecinde.

Bu bir name yücel'den, yollanılmış adına;
Sanırım ki, kolayca varacaksın tadına.

Seversen hikayemi, başka dostlara anlat;
Beğenmezsen, darılmam, tutma elinde, yırt, at!...
 
Üst Alt