Çoğumuzun kendimizi kötü hissettiği zamanlar olmuştur, karamsar, mutsuz ve en önemlisi de ÇARESİZ hissettiğimiz zamanlar... Böyle zamanlarda, bizi bu kötü ruh haline sürükleyen düşüncelerimize karşı yine bizi kurtaran düşünceler vardır.
Ben kendi düşüncelerimi paylaşmak istiyorum, eğer böyle düşünceleri olan arkadaşlar da yazarlarsa bizler de faydalanmış oluruz.
SONUNUN VE KARŞILIĞININ OLMASINA İNANMAK
Bence şuan yaşadığımız hayatımızın sonunun olduğunu bilmek ve hep farkında olmak (olabilmek) mükemmel bir silahtır, düşünsene bi; Yürüyemiyomusun? bitecek... Duyamıyomusun? bitecek... Kendini zayıfmı hissediyosun? bitecek... Yalnızlıktan bıktın mı? bitecek... Fakirmisin? bitecek... bitecek işte ya bunu biliyosun, aksi yönde tek bir örnek yok bitecek. Hem de çarçabuk. Ozaman sahip olduğumuz iyi şeyler de bitecek denebilir, hayır yaptığımız-yapacağımız-sahip olduğumuz iyi şeyler asla bitemeyecek, iyi ile kötü arasında şöyle bir fark var, iyi sonsuz, kötünün sonu var. İşte bu yüzden aşkımız-sevdiğimiz bitmeyecek ama yalnızlığımız bitecek, tekerlekli sandalye bu yüzden bitecek ve koşmalarımız bitmeyecek. Zaten asıl olan iyi ve güzel olandır, gerçekten var olan bunlardır, kötü olan herşey eksikliktir, iyi olanın varlığını bildiğimiz için yokluğunu da (kötüyü) biliyoruz. Aslında soğuk yok sadece sıcağın eksikliği var gibi mesela. İşte eksik olan herşeyimiz mutlaka ama mutlaka tamamlanacak. Yoksa bazen hep kendime sorduğum " neden ben? benim ne suçum-günahım vardı?" sorusunu yanıtlayamazdım, yanıt basit: bitecek, ve tamamlanacak, karşılığı mükafatı verilecek. Yoksa adaletten bahsedemezdik.
Mesela herkes neden zengin değil? Neden herkes manken gibi güzel-yakışıklı değil? Neden herkes mevki sahibi değil? Neden bazıları yürüyemiyorken bazıları koşabiliyor? Cevap: Sahip olan kişinin sınavı sahip olduğu şeylerden oluyor, sahip olamayan kişi de sahip olamadığı şeylerden sınav oluyor, sabırla sınav oluyor.
Basit örnek olması açısından "para" yı ele alırsak, parasız kişi buna ne kadar katlanabildiği ile sınanırken, zengin kişi de bunu ne kadar paylaşabildiği ile sınanıyor.
Tekar dönecek olursak, çook zenginim herşeye sahibim ee sonuç? bitecek. Çok sağlıklıyım vücudum mükemmel ee sonuç? bitecek. ( Çünkü insanlık var olduğundan beri hep bittmiştir.) Çünkü ben bakkala ekmek almaya giderken kan ter içinde kalıyorken, sen sıradan bir şekilde bunu yapıyorken, bunların karşılığı aynı değildir. Beni en çok zorlayan, belki ağlatan şey: karşılığı en büyük olan şeydir.
BENDEN DAHA KÖTÜ DURUMDA OLANLAR VAR DÜŞÜNCESİ
Bu düşünce acımasız olduğu kadar da gerçektir, fazla anlatmaya gerek yok zaten. Şükretmek... Daha kötü durumda olana daha fazla saygı duymak ve başarısını görmek...
SOSYAL FOBİ, KENDİNİ DEĞERSİZ-YETERSİZ HİSSETME DURUMU
Bana bunu hissettiren kişiyi-durumu hafife almak, dalga geçmek en güzel silahtır. Bunu tabiki karşı taraf bilmeyecek, herşey düşüncemde olmalı yoksa ayıp olur zaten: ) Mesela o kişi çok basit bir soruyu bilememiş de salak gibi kalmış gibi ona bakmak. Mesela onunda kusurları var ( olmaması imkansız zaten), ben de bunu görüp, pis gülümseme takınabilirim ne var ki yaa : ). Sonuçta bu olay zaten onun beni küçük gördüğü, benimle alay ettiği varsayımı sonucunda benim kafamda oluşmuyor mu? E ozaman ben de tam tersini düşünebilirim. Gözümde büyüttüğüm şeyleri, değersizleştirebilirim ( ve belki de gerçekten de değersizdir kim bilir), kimsin lan sen diyebilirim : ) İç konuşmalarımda argolu hakaretler edebilirim, ben şahsen bunu yapmayı çok seviyorum aklıma geldiğinde, işe yarıyor yani. Sonuçta şu bir gerçektir, Davranışını değiştiremiyorsan, düşünceni değiştir, Düşünceni değiştiremiyorsan davranışını değiştir, artık hangisi kolayına geliyorsa, davranış ve düşünce birbirini çok fena etkiler. Mesela bu yazıyı okurken kaşlarını şöyle bi kaldır, az önceden daha neşelisin, en basit örnek.
DAHA ÖNCE KAYBETTİĞİNİZ ÇOK DEĞERLİ BİR ŞEY (ARTIK KAYBEDECEK BİRŞEYİM YOK )
Şahsen kullandığım bir başka savunma da budur benim. Mesela kötü bir şey başıma geldi ya da gelmesinden endişe ediyorum, huzursuzum, endişeliyim, konu herşey olabilir. Lan ben hayatımın aşkını kaybetmişim daha da kaybedecek bir şeyim yok, lan benim tek başıma bir şehirde beş parasız geçirdiğim günler de oldu bu ne ki?? ...... aşaa Kasımpaşa mantığı biraz da.
Çok güzel bir kız gördün off yani, büyütme abi işte salla gitsin, çok özendiğin bir şey bir olay bir insan gördün vs.. salla gitsin, ya da bak sallama! Üzerine git, içinden geleni yap, ne var ki zaten kaybedicek bişey yok.
Bir de son olarak fazla ciddiye alamamak, hepsi bir rüya...
Ben kendi düşüncelerimi paylaşmak istiyorum, eğer böyle düşünceleri olan arkadaşlar da yazarlarsa bizler de faydalanmış oluruz.
SONUNUN VE KARŞILIĞININ OLMASINA İNANMAK
Bence şuan yaşadığımız hayatımızın sonunun olduğunu bilmek ve hep farkında olmak (olabilmek) mükemmel bir silahtır, düşünsene bi; Yürüyemiyomusun? bitecek... Duyamıyomusun? bitecek... Kendini zayıfmı hissediyosun? bitecek... Yalnızlıktan bıktın mı? bitecek... Fakirmisin? bitecek... bitecek işte ya bunu biliyosun, aksi yönde tek bir örnek yok bitecek. Hem de çarçabuk. Ozaman sahip olduğumuz iyi şeyler de bitecek denebilir, hayır yaptığımız-yapacağımız-sahip olduğumuz iyi şeyler asla bitemeyecek, iyi ile kötü arasında şöyle bir fark var, iyi sonsuz, kötünün sonu var. İşte bu yüzden aşkımız-sevdiğimiz bitmeyecek ama yalnızlığımız bitecek, tekerlekli sandalye bu yüzden bitecek ve koşmalarımız bitmeyecek. Zaten asıl olan iyi ve güzel olandır, gerçekten var olan bunlardır, kötü olan herşey eksikliktir, iyi olanın varlığını bildiğimiz için yokluğunu da (kötüyü) biliyoruz. Aslında soğuk yok sadece sıcağın eksikliği var gibi mesela. İşte eksik olan herşeyimiz mutlaka ama mutlaka tamamlanacak. Yoksa bazen hep kendime sorduğum " neden ben? benim ne suçum-günahım vardı?" sorusunu yanıtlayamazdım, yanıt basit: bitecek, ve tamamlanacak, karşılığı mükafatı verilecek. Yoksa adaletten bahsedemezdik.
Mesela herkes neden zengin değil? Neden herkes manken gibi güzel-yakışıklı değil? Neden herkes mevki sahibi değil? Neden bazıları yürüyemiyorken bazıları koşabiliyor? Cevap: Sahip olan kişinin sınavı sahip olduğu şeylerden oluyor, sahip olamayan kişi de sahip olamadığı şeylerden sınav oluyor, sabırla sınav oluyor.
Basit örnek olması açısından "para" yı ele alırsak, parasız kişi buna ne kadar katlanabildiği ile sınanırken, zengin kişi de bunu ne kadar paylaşabildiği ile sınanıyor.
Tekar dönecek olursak, çook zenginim herşeye sahibim ee sonuç? bitecek. Çok sağlıklıyım vücudum mükemmel ee sonuç? bitecek. ( Çünkü insanlık var olduğundan beri hep bittmiştir.) Çünkü ben bakkala ekmek almaya giderken kan ter içinde kalıyorken, sen sıradan bir şekilde bunu yapıyorken, bunların karşılığı aynı değildir. Beni en çok zorlayan, belki ağlatan şey: karşılığı en büyük olan şeydir.
BENDEN DAHA KÖTÜ DURUMDA OLANLAR VAR DÜŞÜNCESİ
Bu düşünce acımasız olduğu kadar da gerçektir, fazla anlatmaya gerek yok zaten. Şükretmek... Daha kötü durumda olana daha fazla saygı duymak ve başarısını görmek...
SOSYAL FOBİ, KENDİNİ DEĞERSİZ-YETERSİZ HİSSETME DURUMU
Bana bunu hissettiren kişiyi-durumu hafife almak, dalga geçmek en güzel silahtır. Bunu tabiki karşı taraf bilmeyecek, herşey düşüncemde olmalı yoksa ayıp olur zaten: ) Mesela o kişi çok basit bir soruyu bilememiş de salak gibi kalmış gibi ona bakmak. Mesela onunda kusurları var ( olmaması imkansız zaten), ben de bunu görüp, pis gülümseme takınabilirim ne var ki yaa : ). Sonuçta bu olay zaten onun beni küçük gördüğü, benimle alay ettiği varsayımı sonucunda benim kafamda oluşmuyor mu? E ozaman ben de tam tersini düşünebilirim. Gözümde büyüttüğüm şeyleri, değersizleştirebilirim ( ve belki de gerçekten de değersizdir kim bilir), kimsin lan sen diyebilirim : ) İç konuşmalarımda argolu hakaretler edebilirim, ben şahsen bunu yapmayı çok seviyorum aklıma geldiğinde, işe yarıyor yani. Sonuçta şu bir gerçektir, Davranışını değiştiremiyorsan, düşünceni değiştir, Düşünceni değiştiremiyorsan davranışını değiştir, artık hangisi kolayına geliyorsa, davranış ve düşünce birbirini çok fena etkiler. Mesela bu yazıyı okurken kaşlarını şöyle bi kaldır, az önceden daha neşelisin, en basit örnek.
DAHA ÖNCE KAYBETTİĞİNİZ ÇOK DEĞERLİ BİR ŞEY (ARTIK KAYBEDECEK BİRŞEYİM YOK )
Şahsen kullandığım bir başka savunma da budur benim. Mesela kötü bir şey başıma geldi ya da gelmesinden endişe ediyorum, huzursuzum, endişeliyim, konu herşey olabilir. Lan ben hayatımın aşkını kaybetmişim daha da kaybedecek bir şeyim yok, lan benim tek başıma bir şehirde beş parasız geçirdiğim günler de oldu bu ne ki?? ...... aşaa Kasımpaşa mantığı biraz da.
Çok güzel bir kız gördün off yani, büyütme abi işte salla gitsin, çok özendiğin bir şey bir olay bir insan gördün vs.. salla gitsin, ya da bak sallama! Üzerine git, içinden geleni yap, ne var ki zaten kaybedicek bişey yok.
Bir de son olarak fazla ciddiye alamamak, hepsi bir rüya...
