Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Her işlemde yeni Nüfus Cüzdanı çıkartmak! [Tartışma]

OturanBoğa

Yönetici
Üyelik
9 Ocak 2003
Konular
674
Mesajlar
58,377
Reaksiyonlar
721
[size=6]Her işlemde yeni Nüfus Cüzdanı çıkartmak![/size]

Bülent Küçükaslan *
BİANET / 17 Eylül 2007



Düşünsenize, uçak bileti almak için acenteye gidiyorsunuz, nüfus cüzdanınızı uzatıyorsunuz görevliye, yok diyor, bu olmaz, yeni bir nüfus cüzdanı çıkartmanız gerek. ‘Neden?’ diye soruyorsunuz şaşkınlıkla, kural böyle diyor, her seferinde yenilemelisiniz. Hastaneye muayene için gidiyorsunuz, sağlık karnenizi uzatıyorsunuz, yok diyor görevli, bu olmaz, yeniden çıkarmanız gerek. Oy kullanmak için sandık-başına gidiyorsunuz, uzatıyorsunuz nüfus cüzdanınızı, yok! Para çekmek için bankaya gidiyorsunuz, yok! Yurt dışına çıkacaksınız, uzatıyorsunuz pasaportunuzu, hayır, bu pasaport olmaz, yenilemelisiniz. Şaşkınlıkla üsteliyorsunuz, iyi ama nüfus cüzdanımı, sağlık karnemi, pasaportumu geçen gün yeniledim zaten. Olmaaaz! Her işlemde yeniden çıkarmalısınız...
Buraya kadar okuduklarınız size saçma ve olanaksız gibi geldi değil mi? Ama hayır, sakın olmaz demeyin, oluyor, hem de tüm eziyetiyle. Anlatayım...

Biz sakatlığı olanların kâbusu: Sağlık Raporu
İşe gireceğiz diyelim, yeni bir rapor; vergi indirim belgesi alacağız, yeni rapor; Kimlik alacağız, yeni rapor; muhtaçlık aylığı alacağız, yeni rapor; bakım aylığı alacağız, yeni rapor; Yeşil Kart alacağız, yeni rapor; ehliyet alacağız, yeni rapor; araba alacağız, yeni rapor; tekerlekli sandalye alacağız, yeni rapor; işitme cihazı alacağız, yeni rapor... Anlayacağınız her iş için yeni rapor çıkartmak zorunda bırakılıyoruz. Oysa sakatlığımız hiç değişmiyor ve iyileşmesi de imkânsız... Tekerlekli sandalyeyle günlerce hastane kapılarında doktor doktor koşturmanın (çoğu zaman kötü muamele görmenin) ne demek olduğu yazmama gerek bile yok!
Pekii, bu eziyet neden yapılıyor? Neden tüm bu işlemleri öngören bir rapor verilmiyor bizlere? Hepsinden önemlisi, bu uygulama yasalara uygun mu? El cevap: Her rapor hastane için yaklaşık 100 YTL kazanç demek; ve hayır, bu uygulama yasalara aykırı.

Yasa ne diyor?
Öncelikle Sağlık Kurulu Raporu iki türlüdür. Birincisi, hastalığı geçici olan kişilere verilen ‘Süreli rapor’; ikincisi ise hastalığı/sakatlığı yaşamı boyunca aynen (bazen ilerleyerek) varolacak olan kişilere verilen ‘Sürekli rapor’. Bu yazıda, elinde ‘sürekli’ ibareli rapor olmasına karşın insanlardan her işlem için yeni rapor talep edilmesini ve verilmesini sorunsallaştıracağım.
Konu 16 Temmuz 2007 günkü Resmî Gazete'de yayınlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’le düzenleniyor (aşağıda yer vereceğim maddeler bundan önceki yönetmeliklerde de aynen vardı). Kısa kısa alıntılarsak, 9. Maddenin 5. bendi diyor ki: “Özürlü sağlık kurulu raporlarında, raporun kullanım amacı bölümüne; bireyin özür grubuna uygun hakları [...] yazılır ve bu bölüm hiçbir suretle boş bırakılmaz.” Yani raporda ‘H sınıfı ehliyet alabilir, Özel tertibatlı araç kullanabilir, Akülü araç kullanması gereklidir, İşitme cihazı kullanması gereklidir, Ağır Özürlü’dür” vb. ibareler değerlendirilmek/doldurulmak zorundadır. Yani aslında her işlem için yeni rapora gerek yok, hastaneye başvurduğumuzda, tüm işlemlerde kullanabileceğimiz raporu bize vermeleri gerek. Bu bir.
İkincisi, 13. madde diyor ki: “Özürlü sağlık kurulu raporunun sürekli olup olmadığı ile süreli raporlarda kontrol süresi mutlaka belirtilir”. Yani yaşam boyu kullanacağımız bir raporsa bu belirtilir. Dahası, mükerrer başvuruların önlenmesini de ister aynı maddenin 4. bendi: “[...] süresi dolmadan tekrar rapor istenmesi durumunda, mükerrer rapor tanzimini önlemek maksadıyla, ilgililerin daha önce Özürlü Sağlık Kurulu Raporu alıp almadıklarına ilişkin beyanı istenir. [... Daha önce] verilmiş olduğunun tespiti halinde tekrar rapor verilmez”. Yani, bırakın her işlem için yeni bir rapor verilmesini, ikinci bir rapor dahi verilemez.
Ve üçüncüsü, sağlık kurulu raporunun tasdiki ve verilişini düzenleyen 14. madde diyor ki: “Özürlü Sağlık Kurulu Raporunun bir nüshası ilgili kişiye verilir. İlgilinin talebi üzerine hazırlanmış olan özürlü sağlık kurulu raporlarından; özürlünün kullanabileceği hakları sayısınca çoğaltılarak imza edilir, onaylanır ve mühürlenerek ilgiliye verilir”. Yani raporda yazan (raporu hangi durumlarda kullanılabileceğimizle ilgili) ibarelere göre, o sayıda nüshayı hastane bizlere vermek zorunda. Dahası, olası sonraki başvurularımızda yeniden heyete girerek zaman ve işgücü kaybı olmasın diye de ekliyor: “Raporun bir nüshası, gerektiğinde belgelendirilmesi amacıyla raporu veren sağlık kuruluşunda saklanır”.

Sonuç
Yasal olarak, yaşamımız boyunca tek bir rapor alıp o raporu her iş için kullanabiliriz. Ama ne yazık ki bu düzenlemeler uygulanmıyor ve biz sakatlar bu hakkımızı bilmiyor ve aramıyoruz. İşte bugün bunları yazmamın amacı, bu hakkımızı kullanmamız gerektiğini, sağlık raporu için hastane hastane sürünmememiz gerektiğini bir kez daha hatırlatmak ve hakkınızı savunmanız için yol göstermektir.
Ve Sağlık Bakanlığı... Bizlerin yaşadığı en büyük sorunlardan biri olan sağlık raporu konusunda bir an önce bir genelge yayınlamalı ve yönetmeliklerin uygulanması sağlanmalıdır.


* Engelliler.Biz Platformu / www.engelliler.biz
 
Yaklaşık 45 yıldır yani 10 yaşımdan beri ülkenin sakat vatandaşıyım.

Bunca yıl kendi sakatlığımdan çok bürokrasinin, kanunların, yönetmeliklerin v.s
sakatlıkları bezdirdi.
Her aşamada her zaman ya sakat olduğumu ispatlamak ya da sakat olduğum halde
o eylemi yapabileceğimi kanıtlamak için sayısız heyet raporları aldım.

Hemde bu günün Türkiyesinde değil dikkatinizi çekerim 1960 yılların Türkiyesinde.

Rapor durumu gittikçe düzeleceğine dahada beter durum almaya başladı.

O kadar ki;

Benim ehliyetim "B " sınıfı sol ayağımdan sakatım bu nedenle "H" sınıfı almadım.
Bir trfaik kontrolünde arabadan indim ehliyetimi verdim.
Polis beni görür görmez raporun varmı sen bu ehliyetle araba kullanamassın demez mi ?
Bende şalterler attı.
Senin işin trfik ko torlü cezlık bir şey varsa yaz gerisi senin vazifen değil.
O ehşliyeti senden almadım deyim bir saat da tartıştıtan sonra cezayı bile kestirmeden aldım evraklrımı yola koyuldum.

Bazen İETT otobüslerine binerken hadi birde kartın üstüne şoför raporda istese diye düşünür gülerim.

Bu rapor işini çok sıcak tutmak lazım.
Zira genç sakat arkadaşlarım bu konuda çok sıkıntı çekerler diye düşünüyorum.
Yeni mecliste Bayan milletvekili 52 taneymiş açılışı onlardan yapmalıyız.

Daha duyarlı olabilirler.
 
Banim sakatlık raporum dada sürekli ibaresi olmasına rağmen değişik işlemler için başvurduğumda benden yeni sakatlık raporu istendi bu bana o.boğanın ucundan değindiği her rapor hastaneye 100 YTL kazandırıyor sözünü burada hastanelerin insanları rant aracı olarak gördüklerinin acık bir delilidir sadece sakatları demiyorum insanları diyorum çünkü yaşadığım olaylar var örnek 2.3. yıl önce annemim bel fıtığı için x hastanesinde emar çektirmiştik doktor pek gözümüzü tutmadığı için başka bir hastanede başka bir doktora gittik emarı gösterdiğimizde bizden yeni emar istedi e biz bu emarı 10 gün önce çektirdik yok olmaz yenisi gerekli kuzu kuzu yenisini çektirdik daha sonra başka hastaneye gittik oda tekrar bizden emar istedi yahu bu üçüncü emar kardeşim emar koleksiyonumu yapacaksın olmaz başka hastanelerin emarını kabul edemeyiz el mahkum tekrar bir emar daha yani bu zulüm sadece engelli insanlara değil diğer hastalara da yapılıyor.
 
Bu yazılardanda anlaşıldığı üzere yasal anlamda bir takım düzenlemeler yapılmış,bizlerin yararına kolaylıkla getirilmiş amma velakin bunların uygulayıcısı durumunda olacak özellikle kamu kurumları, hastaneler ve sonrasında özel kurum ve kuruluşların bunlardan haberi yok(mu) acaba ya da işlerine gelmediği için mi duyarsız kalmaya devam ediyorlar :shock: :?: Bilinmez :!:
Yasalara dayanarak haklarımızı kullanma ve aramanın mükellefide bizler oluyoruz bu durumda en basitinden kendi kurumum için geçerli bu :!: Kurumumuzda tadilat yapılmakta, bir çok şey en ince ayrıntısına kadar düşünülürken burada çalışan engellilerin olabileceği onların kuruma giriş çıkışta uygun girişlere ihtiyacı olabileceği ,kurum içinde rahat hareket etmesi için bir takım düzenlemelere gerek duyabileceği gelmiyordu ve nitekim tadilat bitti sadece çevre düzenlemeleri kaldı.Peki neler eksik giriş çıkışlarda hiç bir tarabzan veya rampa yok, kurum içindede bir takım merdivenlerde tarabzanlar yok,otoparkta engelliler için yer yok vs.Eğerki söylemeseydik bunlar aynen böyle kalacaktı sağolsun müdürümünde bireysel çabalarıyla çözeceğiz, gerekli yerlere ilettik onlarda bu eksiklikleri kabul ederek çözeceklerini söylediler. Asıl gelmek istediğim nokta şudur yasal haklarımıza dayanarak haklarımızı aramak bize bırakılmış engelli olmayan insanlar sizin neye ihtiyacınız olabileceğini bilemeyebiliyorlar veya ilk baştada dediğim gibi öylesimi işlerini geliyor (YORUM YOKKKK :!: ) Ama en azından bizim lehimize yasal düzenlemeler karşısında haklarımızı aradığımız sürece üzerinden atlama yoluna gidemiyorlar :wink:
 
Sakatlık raporunun her iş için yeniden istenmesi Hastanelerin 100 YTL kazanması gibi basit bir nedenden olamaz. Ben buna katılmıyorum.
Hem Keşke sorun bu kadar basit olsaydı.
Bence sorun çok çok daha büyük.
Sorun kamu kuruluşlarının hantal ve kilitlenmiş yapısında gizli.
Sorun devlet memurlarının yeterince hizmet içi eğitim alamayışlarında, kanunları takip etmeyişlerinde gizli. v.s v.s.
Ülkemizde kurumlar arası ve hatta aynı kurum içindeki birimler arasında dahi bilgi transferi ve organizasyon eksikliği hat safhadadır.
Hemen bütün devlet memurları amirlerinden veya kendilerinden eski memurlardan devraldıkları matbu ve ezbere sistem üzere hizmet vermeye çalışmakta, bu kalıbın dışına taşamamaktadırlar.
Bürokrasi yoğunluğu ve gereksiz formaliteler tüm ülke insanının sorunu olsa da tabiki bundan en çok etkilenen hareket ve ulaşım kabiliyeti sınırlı sakat vatandaşlardır.
Bu tür sorunlar noktasal ve ferdi operasyonlarla değil ancak ülke genelinde reform niteliği taşıyacak bir düzenlemelerle çözülebilir.
Örneğin:
İSO 9001 standartlarına geçmiş ve bunu içine sindirmiş bir kamu kuruluşunda bu hantal yapıyı en aza hatta sıfıra indirmek mümkündür.
 
Fuzulim, doğrusun da, O yüz 100 YTL hikayesi de o "hantal bürokratik sistem"in bir parçası.. Eğer rasyonel bir sağlık politikası uygulanıyor olsaydı, böyle bir "sağlık raporlarından 100 YTL" avcılığına girişilmezdi..

"Reform niteliği taşıyacak düzenlemeyi" de sonuçta insanlar, bu ülkenin insanları yapacak ve uygulayacak değil mi? Uzaydan adam getirecek halimiz yok..

Sözünü ettiğin türde çalışan kurum ve memurları bilgisayara benzetirdim de ben, arkadaşlarım kızardı, nedenini anlatıncaya kadar.. Sonra da hak verirlerdi. :D

Bilgisayarlar, düğmesine basmadan çalışmaz! Yani en süper bilgisayarlar bile kendiliklerinden dört işlem bile yapmazlar. Bir. İkincisi de PC'lerin mantığı sadece iki rakam üzerinde kurulmuştur. 0 (Sıfır) ve 1. 2 yoktur yani bunların mantık sisteminde. Ya "olur", ya "olmaz". "Belki" yoktur yani.. Karşılarına farklı problemler çıktığında "error" verirler. :p O problemi çözmek için yeni "versiyon"lara ihtiyaç vardır..

ISO 9000 ve sonralarına hiiiiiiiç güvenme.. Bu memleket onu da kendisine benzetmeyi becerir.. Bir zamanlar, yıllarca tek başına hükümet olan bir partimiz, kendisine ISO dokuz bin bilmem kaç belgesi almıştı, son seçimlere katılamadı bile. :p O bile propaganda ve/veya rant kapısı yapıldı çünkü.. O "içine sindirmiş bir kamu kuruluşu"nu kim kaybetmiş de biz bulacaaz? :p
 
Engellilerin 100ytlsine dadanacak kadar alçak bir düşünce olamaz ya :( gerçektende haklısınız Oturanboğa. Bunun mantığı nedir ki. Benim kullandıgım ilaçlar 4 milyar. Bir kere kendim ödemek zorunda kal. ssk karsılıyor. Umarım böylede dewam eder. Yine aksilik cıkmaz. Hayatımda ilk defa bu ilaç iğne alımlarında Allah devletimize zeval vermesin dedim yalan yok.. Yanlış anlamayın mevzu bahis watansa gerisi teferruattır.M.K.ATATÜRK.. Demek istediğimi anladınız sanırım.
 
selam

arkadaşlar bende böyle bir hadiseyi anlatma lüzumu görmüyorum çünkü hangi birini anlatayım.
şunu demek isterim arkadaşların dedigi gibi biz burdan bir toplum harekatı başlatalım hemde bizle alakalı tüm sıkıntılarımızda birlik olalım
ve aferist beye katılıyorum hep birlikte yeni meclisi artık yoralım bizim dertlerimizlede ilgilenin diyelim ve şimdiden bu toplu harekatımız hayırlı olsun arkadaşlar
not: tüm millet vekillerine mail atarak başlaya biliriz.
 
BU NASIL İŞ YAHUUU !!!!! NEREDE YAŞADIĞIMI BAZEN BEN BİLE İNANAMIYORUM DOĞRUSU :evil:

BÖYLE SAÇMALIK OLURMU ? MUHAKKAK DÜZELTİLMELİ !! VE BÖYLE SAÇMA VE ANLAMSIZLIKLARIN ARTIK BİRDAHA YAPILMAMASI İÇİN GEREKLİ KANUNİ DÜZENLEMELER YAPILMALIDIR.

BEN ŞAHSEN BÖYLE,İNSANLIK DIŞI MAKSADINI ÇOKTAN AŞMIŞ UYGULAMALARI KIYORUM :evil: :!:

SAYGILAR
 
Anladığım kadarıyla gerekli yasal düzenleme yapılmış fakat uygulanmıyor.
1 yıl içinde hastanelerden değişik sebeplerle 7 kere heyet raporu aldım, herkesin bildiği gibi bu heyet raporlarını çıkarmak epey zor oluyor.
Umarım en kısa zamanda bu iş çözümlenir, rahatlatılır...
 
türkiyedebu işler böyle

arkadaslar bu sağlık raporu sorunu hepimizin basında benimde cok derdim var bence dava acılmalı hukuk anlamında bir şeyler yapılmalı yoksa bir şey değişmez söyle diyenler olabilir bu iş bir maddi külfet getirir kardeşim getirirse getirsin 14 milyon insanı ilgilendiren bir konu için para bulunmazmı gerekirse sitede kampanya yapılsın her üye 1 ytl verse gene hal olur haksızmıyım
 
Amaç insanları çileden çıkarmak, bu sadece bizim raporlar için değil diğer işlemlerde de yaşadığımız sıkıntı. Varsa gücün uğraş dur.
 
SAKATLIK RAPORUNU HER İSTEMELERİNDE DELİ OLUYORUM SAKAT OLMAK BİR DERT RAPOR ALMAK BAŞKA DERT.
 
[size=6]-konu dishi-[/size]
[size=6][[/size]
Baben' Alıntı:
Sözünü ettiğin türde çalışan kurum ve memurları bilgisayara benzetirdim de ben, arkadaşlarım kızardı, nedenini anlatıncaya kadar.. Sonra da hak verirlerdi. :D
(...)
İkincisi de PC'lerin mantığı sadece iki rakam üzerinde kurulmuştur. 0 (Sıfır) ve 1. 2 yoktur yani bunların mantık sisteminde.
bu dünyada 10 ceshit insan vardir, binary (iki tabanli sayi sistemini) bilenler ve bilmeyenler :p :p :p
[size=6]][/size]

yani her ish icin cikarttiginiz yeni raporda kullanim amaci dishindaki bilgiler hep ayni mi?

bu arada; eline saglik oturanboga... ben bile az cok anladigima göre resmi gazetedeki ilgili bölümle bu yaziyi inatlashan doktorlara, kurumlara vs. göstersenis ishe yaramas mi, anlamaslar mi acaba?

selamlar, sevgiler...
 
selam herkese

arkadaşlar bir daha hatırlatmak isterim biz buraya ne kadar yazarsak yazalım istesekte istemsekte kendi aramızda fikir alışverişi gibi olacaktır diye olumsuz düşünüyorum ama burdan yola çıkarak kimler bu işle alakalı hangi kurumlar bu raporları istiyor hatta bunun gibi cansıkıcı tüm sorunlarımızı birlikte imail bombardımanı ile kurumları daha duyarlı olmaya davet ve yetkileride işlerini yapmaya davet edebiliriz ve bu köşeyi hazırlayan arkadaşlar bunu yapabilirler teşekkür ederim herkese güzel başarılar diliyorum hoşçakalın
 
Lotus, burada yazdıklarımız havada kalmıyor emin ol. Bu saptamalarımız basında yayınlanıyor, ilgililer buralı takip ediyor ve çoğu zaman bu metinsel ilgililere de gönderiliyor.
Ama hepsinden önemlisi, ortada bizler açısından yasal bir dayanak var. Ve burada bişeyler yapması gerekenler bürokrratlardan ziyade, biz sakatlığı olan kişilerdir. Bizler, yukarıdaki yazının gereği olan haklarımızı bilmeli ve haklarımızı aramalıyız. Emin ol, bireysel bilinç olunca her sorunun üstesinden geliniyor; hele de bu şekilde yasal dfayanağımız varsa...
Yani umutsuz olmaya gerek yok bence.
 
selam herkese

oturan boga cevabın için teşekkür ederim güzel beni aydınlattın ama yinede şimdi burayı bu siteyi gerçekten bu kadar yakından takip ettiklerini pek düşünmüyorum ama aslında daha çok o kurumları topluca imail göndererek yaptıklarının yanlış oldugunu anlatmak hani kafasına vura vura tabiri caiz ise niye buna gerek duyalım diyebilirsin bence toplu bir hareket gabiliyetimizi artıra bilir daha etkin olabilir bizim gibi avamında önü açılmış ve bir şeyleri sizlerden ögrenerek yapabilir bir konuma gelmek içimizdeki girişim ruhunu canlanndırmak yani yine bence burdaki bomba etkisi idda ediyorum 10 kat daha etkili ve yararlı olur kanaati içindeyim alakanızdan dolayı teşekkür ederim.
not: taze millet vekillleri var şuanda en başından bunların bir şey yapma hevesi var bu zamanı iyi değerlendirelim.
mesela bazı konularda örnek: engellilere toki evleri,engelli araç ithalinde kolaylık dizel araçlar için 1900 cc motor hacmi, daha çok engelliye burs ve acık ögretimdeki arkadaşların harçlarının karçılanması,devletin engelli sporuna daha destek vermesi,vb gibi yani hoşçakalın.
 
Tabii lotus, mail yoluyla da kampanya yürütüyoruz. Arabam Benim Bacaklarım isimli kampanyamnız hala sürüyor mesela... Bu başlığı (aslında her başlığın) ilk mesjaından sonraki banner.

Bu ve benzeri konulardaki sorunları ardı ardına yazı haline getirecek ve Radikal veya başka büyük bir gazetede yayıbnlanmasına çalışacağım... Bugüne dek de benzer şekilde hareket ettik. Etkili oluyor...
 
Baben

Kesinlikle katılıyorum. ISO -eğer istenilen maddeleri tam anlamıyla uygularsan- işe yarıyor. Ancak özünü kavramadan göstermelik getirilen düzenin ömrü denetleme süresince oluyor :D

Neden yapılan düzenlemeler uygulanmıyor olabilir?

- İletişim eksikliği nedeniyle görevlilerin bundan haberdar olmaması
- Salla başını al maaşını zihniyeti ile çalışan umursamaz çalışanlar
- Engellilerin kendi haklarını bilmemesinden dolayı yeniden rapor istendiğinde itiraz etmemesi
... belki nedenler arttırılabilir.

Sakatlarla ilgili hangi kanun sağlıklı uygulandı ki bu uygulansın...
 
Bu durum tam olarak göründüğü gibi olmayabilir. :)

Sistem işleyişini tam bilmediğim için soruyorum; alınan özürlü raporunun üzerinde süreli veya süresiz kayıtları olmuyor mu? Bir de - diyelim ki rapor kayboldu - birkaç gün sonra gidilip rapordan bir nüsha daha talep edildiğinde verilmiyor mu?

Eğer bunların cevabı olumlu ise sağlık sisteminde bu yönetmelikle düzenlenen süreç düzgün işliyor demektir. Sorun raporu talep eden kurumdan çıkıyor, kişinin elinde bir rapor varken yeni tarihlisi isteniyor olabilir. Ancak bu da her zaman art niyet ya da ilgisizlik sonucu gerçekleşmiyor olabilir. Resmi Gazete (asıl tarih 16.07.2006) sağlık raporlarının tanzim esaslarını belirlemiş, kurumlar tarafından talep esaslarını değil. Sağlık raporunu talep eden kurum bu esasları kendi yönetmeliklerine göre belirler, örneğin ehliyet için süre üç ay, vize için altı ay, vs gibi.

Benzer süreç sakatlık raporları yanında hastalık, ilaç kullanım, ve sağlam raporları için de geçerli. Örneğin bir işe girerken kullanılan sağlam raporunu birkaç yıl sonra iş değiştirirken kullanamıyorsunuz. Yine yeni tarihlisi gerekli. İlaç kullanım raporlarını daha az süre belirtilmemişse iki yıl sonra yenilemeniz isteniyor.

Aynı mantığı tüm raporlar için geçerli kılarsak eğer, örneğin kişi bir kez sağlam raporu alırsa istediği sürece o raporu kullanabilme hakkına sahip olabilir mi diye düşünmek de gerek. Bazı sakatlıklar iyileşemeyecek özellikte olsa da düzelme dışında durum değişikliği olabilir. Sanırım asıl öncelikli olarak yapılması gereken talep esaslarını özellikle engelliler için süre bazında daha gerçekçi düzenlemek.
.
.
.

Bizde bürokrasinin yoğun işlediği doğru. Ancak sanırım bu bizim toplumun arka kapıdan girme kültürüne karşı bir savunma mekanizması. :) Bakın bir başka topikte ne denmiş:
trafik polisi : bu vitesin yanındaki şeyde ne.
ben: aparat
trafik polisi: sakatmısın sen
ben:evet.
trafik polisi:plakan nerde olm senin
ben:bi ara vardı şlimdi kayboldu dedim.
kaybol lan dedi :) diyalog aynen böyle gerçekleşti.

Bizim genel toplum yapımız böyle. :) Rekursion okursa ona sormak isterim; Almanya'da böyle bir diyalog gerçekleşebilir mi? Olasılıkla sürücü ciddi bir ceza alırdı, eğer polis ona göz yumsaydı ve bu ortaya çıksaydı bu sefer polis de çok ciddi bir ceza alırdı. Bu yüzden bürokrasi hayatımızın her alanında bu arka kapıdan dolanma huyumuzun işleri fazla sulandırmaması için ağırlaşmış durumda. (Yine de biz Türk aklıyla işlerimiz için bir başka arka kapı buluyoruz gerçi. :) )

Bürokrasiyi azaltmak için büyük ölçüde kişi beyanının geçerli olması gerekiyor. Ancak bizde kişi beyanına işi bıraktığınız anda insanların neler yapabileceğini tahmin edebilirsiniz herhalde. Bunun nedeni ise bizde hak ve sorumluluğun eşdeğer gitmemesi. Eğer kişi kötü niyetli yaptığı bir beyan karşılığında bunun cezasını çekerse, bunu bilirse, o zaman bürokrasi azalır.

Amerika'da yaşayan bir arkadaşım bahçesine ek bir bina yapmak için ruhsat işlemlerini telefon ve internet aracılığıyla yaptığını söyledi. Sistem kişinin dürüst ve yetkin olduğu üzerine kurulmuş çünkü. Ama bu sistemi adamlar bir kötü niyet gördüklerinde ciddi yaptırımlar uygulayarak sürdürebiliyorlar. O bina yapıldıktan sonraki kontrolde bir hata bulunursa canlarına okunuyor. Bize bürokrasinin kırk kademesinden geçtikten sonra bile binalar en ufak sallantıda gidebiliyor. Bir de bürokrasiyi kaldırdığınızı düşünün. :) Tabii ki bürokrasi kaldırılmalı, ancak hak ve sorumluluğun eşdeğer gittiği bir anlayış ile yapılarak.

Selamlar. :)
 
neptune' Alıntı:
Sistem işleyişini tam bilmediğim için soruyorum; alınan özürlü raporunun üzerinde süreli veya süresiz kayıtları olmuyor mu? Bir de - diyelim ki rapor kayboldu - birkaç gün sonra gidilip rapordan bir nüsha daha talep edildiğinde verilmiyor mu?
Zaten bu soruların cevabı olumlu olsa sorunumuz yok demektir.
Aksine, bu ve benzeri soruların cevabı yüzde 100 olumsuz olduğu için bas bas bağırıyoruz ya. :) Tartışmayı açan yazımda bu olumsuzluklara değindim...
Ben, ömrümün sonuna dek felçliyim ve bunu belgeleyen ('sürekli' ibareli)raporum var. Ama benden her iş için yeni yeni yeni yeni rapor isteniyor...
 
NEDEN HER IHTIYAC ICIN TEKRAR RAPOR ISTENIYOR BUNA BIR DUR DEMENIN IMKANI YOKMU ACABA ?

Gecen hastaneye gıttım bır iş için orada engellı bır kardesımı rapor alırken gordum.. Arkadasıma sordum ne ıcın burdasın dıye. Kendısı 5 sene ıcerısınde 5.ıncı raporunu aldıgını her ıhtıyacı olan kuruma gıttıgınde tekrar rapor almasını soyledıgını anlattı. Isın garıbı raporlarının hepsı farklı. Dokuz eylul unıv. =% 62 tepecık ssk = % 46 alsancak hastanesı = % 52 v.s... ve oradakı kuyrukta beklıyen ınsanların cogunun hemen hemen 50 kısının 49 unun bu işle ilgili tekrar tekrar rapor alma ezıyetıne gırdıgını gordum. sadece engellıler degıl seker hastası uc ay 3 ay yada 2 senede bır heyete gırıyor. suan dakı sıstemde seker hastasının ıyılesme sansı varmı ver raporu bır kere verin ugrastırmayın ınsanları. yada 5 senedebır.. nasıl nufus cuzdanları tekse.. nasıl ıkametkah kaydını bır kere yapıp her seferınde tek verıyorsan. yada kredı kartları tekse bu rapor ısınede bır standart getırılmesı lazım. sımdı ben felc hastasıyım ıyılesme duzelme sansım sıfır raporumdada sureklı ıbaresı var neden bızlerı yoruyorsunuz her seferınde hastane kuyruklarında rapor stresıne sokuyonuz.

1-beledıyeden kart alcaksın gıt rapor al
2-işe gırceksın işkur ıcın gıt ayrı rapor al
3-su ındırımı hakkı kazandın gıt rapor al
4-sosyal hızmetlerden yararlanmak ıstıyorsun gıt rapor al

ve bır suru ıcın tekrar tekrar rapor ezıyetı.

bu duruma sınırlendım ve basbabkanlık ozurler ıdaresı genel merkezını aradım ve şefle gorustum durumu ızah ettım. Bana bu konuyla ılgılı ayrıntılı bır dılekce yazmamı ona gore de bana cevap vereceklerını soyledı. son zamanlarda bu durumdan cok sıkayet aldıklarını bakanlıgında bunun la ılgılı bır duzenleme ıcerısınde oldugunu anlattı. sımdı musaıt oldugumda avukatımla bu konuyu gorusup ılgılı bakanlıga kadar gıdıcem arkadaslar.
 
evet rahatsızlığı heyetce sürekli olanlar tekrar rapor heyet gibi işlerle boşuna eziyet çektiriliyor.Buna bir düzenleme yapılmalı.
 
ndipi beddua iyi bir şey değildir her ne kadar haklı olsak bile bunu yapmamalıyız.
 
aklıma soyle bır konu geldı.. bır engellı kardesımız % 40 raporu ıle ındırımlı tasıt aldı ve kullanmaya basladı hatta kredı ıle aldı.. sonra bır hastaneye gıttı ve % 32 raporu verdıler. ne olacak bu kardesımızın halı. ehlıyetını demı degıstırecek ?
 
Üst Alt