Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

İkinci Üniversite okuma isteğim var (Örgün Eğitim). Önerilerinizi paylaşır mısınız?

İstorika

Aktif Üye
Üyelik
15 Haz 2017
Konular
89
Mesajlar
1,194
Reaksiyonlar
2
Arkadaşlar, uzun zamandır ikinci kez üniversite hayalim var. 2021'de kesinlikle sınava girmeyi düşünüyorum. Sorum şu ki; iki yıllık sözel bir bölüm isteyen birisiyim ve bana bu konuda tavsiyesi olan var mı? Yani en işe yarar 2 yıllık sözel bölüm hangisi?
 
Kodlama lojistik adalet acil yardım sosyal hizmetler olabilir aklıma gelenler bunlar
 
fotografcilik ve kameramanlik
dekoratif mimari tasarim
cevirmenlik
turizm
 
Benim de böyle bir düşüncem var. SAĞLIK YÖNETİMİ ve TIBBI SEKRETERLİK düşünüyorum LOJİSTİK te olabilr
 
Önerileriniz için teşekkür ederim arkadaşlar ama lojistik kodlama gibi bölümler sayısal ve eşit ağırlık olmuyor mu?
 
istorika evt cnm ama sözel derslerde var içinde lojistik bölümünün adalet te okuyabilirsin mesela o sözel kodlama evet sayısal ama geleceği olan bir bölüm o yüzden dedim ☺️🙏
 
Bence buraya sormanız garip. Çünkü madem okumak istiyorsunuz, bir hedefiniz olmalıydı. Bir de size Ösym rehberindeki onlarca bölümden tavsiyede bulunabilirim ama önemli olan hangisinin iş sahasi olduğu, maaş ve imkanlarinin iyi oldugu degil, sizin ilgi.alaniniz ve seveceginiz bir bölüm olmasi.
Ayrica sağlık bölümleri sözel değildir, tavsiye etmem. Illa ki tıbbi terminoloji ve anatomi egitimi almak zorundasiniz. Buna matematik /biyoloji gibi dersler de eklenebilir.
Mesela lojistik okudunuz diyelim, sosyal.acidan ne kadar aktifsiniz, sahada calisabilir misiniz? Tüm bu faktorleri bilmeden tavsiye vermek de yanlış olur
Açın Ösym sitesinden sözel puanla alinan bölümleri, kendinize en yakin gelenleri bir kagida yazin, internetten arastirin iş kosullari nedir, alanda almaniz gereken dersler nelerdir ve siz bu derslere ne kadar uygunsunuz? Bunun muhasebesini yapıp o sekilde hedef belirleyin, sınava da bu hedefe göre çalışın.
Bir de neden 2 yıllık? 4 yıllık hedefleyin elinizden geleni yapin, neden kendinizi en düşük seviyeye odaklıyorsunuz?
Simdi tercih yapacak olsaniz ve puanim.dusuk nereyi tercih edeyim deseydiniz hadi puanı belli mecburen 2 yıllık yazin derdim. Ama daha girmediginiz ve hazırlık yapacağınız bir sinav icin simdiden kisitlamaya girmeniz ve insanlardan da nereyi secsem demeniz yanlış geldi bana.

Bu arada yaş kaç, hangi alandan mezunsunuz ilk uni olarak ve lise mezuniyet bölümünüz?
Ben 2003ten beri Ösym kılavuzlarını takip eden, son birkac senede de baska sınavlara girmiş biriyim artik Ösym bana özel bir kadro verse yeridir :)
O yüzden yukarida bu sekilde yazdim.
Ayrica yorumlarda iş alanı denmiş, şu an ülkemizde en iyi.meslekten mezun da olsaniz is bulma olasılıgı riskli. Siz eğer illa ben mühendis olmalıyım der ve ona çalışırsaniz, kendinizi de okudugunuz alanda gelistirirseniz zaten bir sekilde is bulursunuz. Gelistirmekten kastım, o mesleği icsellestirmek, konuyla ilgili kitap okumak, araştırma yapmak, egitimlere katilmak, gonullu stajlar yapmak ya da is sahasiyla.ilgili isi öğrenmek için ucretsiz calismak, gibi...
 
Eğer devlet memuru değilsen ve olmak istiyorsan sağlık yada teknik hizmet sınıfında atanacağın bölümlerden tercih etmeni tevsiye ederim. Zira insan memur olana kadar devlete kapağı atayım da ne olursa olsun kafasında oluyor fakat atandıktan sonra keşke daha çok maaş alacağım bir sınıfta atansaydım pişmanlığı yaşıyor. Mesela Tıbbi Sekreterlik sağlık sınıfı ve maaşın da o oranda diğer idari işler yapan memurdan daha fazla oluyor. Maalesef maddi durumu çok iyi bir aileye sahip değilseniz ideallerinizin peşinden koşmak engelliler için lüks bence. Emekli olduğunuzda yüksek maaş alacağınız hizmet sınıflarını tercih edebileceğiniz bölümler okumanızı tavsiye ederim. İstorika
 
gul2011
Tarih bölümü yüksek lisans öğrencisiyim. En büyük hayalim akademisyen olmak. Ancak her ihtimale karşı yedek bir planım olmasını istiyorum. Bunun için de amacım, ikinci bir üniversite okumak. O yüzden "ille de 4 yıllık olsun" diye bir düşüncede değilim. 2 yıllık yeter bana. Aynı zamanda 27 yaşındayım ve çok fazla zaman kaybetmek istemiyorum. Yeterince kaybettim çünkü.
Sözelciyim ve sayısalım çok kötü. O yüzden sözel bir bölüm okumak istiyorum. .

cicikıs
Dediginiz bölümler sayısal ve ben sayısalı çok kötü olan bir sözelciyim. Tavsiyeleriniz için teşekkür ederim. Sayısalım birazcık iyi olsaydı mutlaka sağlıkla alakalı bir bölüm seçerdim..
 
Yüksek lisans öğrencisiyseniz, akademik kariyerin ilk adımını atmissiniz zaten. Hedeflerinize odaklanin, tarih alanında akademik çalışmalar yapmaya bakin, diliniz varsa çeviriler yapin. Ikinci üniversite olarak.orgun yerine açıköğretim de tavsiye ederim. Ama hedef belirlemek işin öncelikli kısmı. Ayrıca ne bitirseniz bitirin devlete atanmak istiyorsanız en yüksek egitim seviyesinden basvuru yapmak zorundasiniz yani 2 yıllık bölüm okumaniz size devlette katki sağlamaz
Açıköğretimde de sözel bölümler var, ders programlarina bakın, sizin hosunuza gidebilecek bir bölüme simdi bile kaydolabilirsiniz. Illa örgün diyorsanız bile acikogretimdeki dersler size seçeceğiniz alan hakkinda fikir verebilir.
Ne kadar sozelci olsaniz da temel matematik çoğu alanda gerekli maalesef. Yasiniz da genç, gec kaldiginiz bir sey yok. Ben açıköğretimden 27 yasinda mezun oldum. 30umda mühendislik kazandim isten izin alamadığım icin gidemedim ama gidebilsem yine dener okurum.
Hayatta hedefleriniz yoksa isterseniz 10 diplomanız olsun, is de bulamazsınız, hayata gec de kalirsiniz. Kendinizi kisitlamayin.
Bende bu konuda örnek çok. Mesela bir arkadaşım 42 yasinda aciktan iki yillik bölümü yeni bitecek son bir dersi kaldi. Ki okudugu alanda 17 yil.calismis bir insan. Hersey diploma değil, siz kendinizi yetistirin. Dil öğrenin, yeni yerler görün (korona haricindeki zamanlarda tabii). Yerli ve yabancı kaynakli gelişmeleri takip.edin, makale.okuyun. Ben ki tarih konusunda sifirimdir oldum olasi sevemedim ama bazen bir şehir/mekan/kisi ile ilgili tarihi bir yazı oluyor okuyorum, bana cok sey katiyor.
O yüzden acele etmeyin, gec kaldim diye de üzülmeyin genc bir yastasiniz. Umarim.her sey gönlünüzce olur.
 
gul2011 Çok teşekkür ederim. Eğer atanirsam ikinci üniversite fikrimi rafa kaldıracağım. Çünkü atanamadigim için bunu düşünüyorum. Aslında ikinci üni fikri bende yıllardır vardı ama hep erteliyordum. Atanma mevzusu uzadıkça (umutlar tükendikçe) sonunda buna karar verdim...
 
Tarihten baska alandan atanamazsiniz ayrica kpssde lisans önemlidir yüksek lisans çok etki etmez ayrica hayatınızı atanmaya odakli da yasamayin derim
Atanamazsiniz ikinci üniversite okuyayım dusuncesi yanlis
Yine basa dönüyorum hayatınızda bir hedefiniz olsun
Memuriyet bir hedef hayal değildir bugune kadar memur olma hayali taşımadım ama denedim bekledim atandim ha atanmasaydim da b plani yapiyordum özelde calismak icin basvurular yapip kurslara gidiyordum
Bir yerde sosyal fobik oldugunuzu yazdiginizi hatırlıyorum önce o sorunu asmak zorundasınız terapi aliyor musunuz? En kuytu köşede memuriyet bile olsa insanlarla iç içe olmak zorundasınız
Ikinci üniversite okuyup atanmak.istiyorsaniz 4 yıllık okuyup sınava girmeniz gerekiyor 4 yil sonra da memuriyet ne halde olur bilinmez
Tarih de ataması az olan bir bölüm moral bozmak istemem ama kuzenim de tarih okudu, okurken daha 20 yasinda degilken atandı, duz memurdu okulu bitirdi üstüne formasyon aldi Meb'e geçti. Hatta memur.olmayi istemiyordu ama babam destekledi oglum imkanin varsa atan sonra dua edersin diye simdi hayatindan memnun
Ama öğretmen atamalari da azaldi yani.
O yüzden ozelde de calisabilecek kadar kendinizi geliştirmenizi tavsiye ederim
 
Atanmak benim için önemli. Hatta çok önemli. Ailemin maddi durumu beni acele kararlar aldırmaya yönlendiriyor. Özel sektörde nereye başvurduysam olmadı. İnsanlar tanıdıklarını ya da torpili olanları işe alıyor. Tarih okumak en büyük hayalimdi. Hayalimi gerçekleştirdim ama büyük endişelerim var. Nedeni ise ülkemizde akademiye girmek için nitelik çok fazla aranmaması. Yani kendini geliştirmek de yetmiyor maalesef. Torpil vs gibi gerçekler beni endişeye sevk ediyor..
 
Atanmak sizin icin önemliyse uzun vadede hayal.kirikligi yasamaniz olası
Tabii ki hic atamasi yok diyemem ama tarih çok tercih edilen bir alan degil
Belki ekpssde öğretmenlikten kadro açılırsa olabilir ya da duz memurluklar olur ama devlette düz memur genelde idari islerde çalışır evrak kayit/muhasebe/personel özlük gibi ve bunda da sayisal beceriler ile insanlarla düzgün iletisim gerekli.
 
gul2011

Kamuda çalışan memurlarda ne sayısal beceri ne de düzgün iletişim gördüm. Çoğu boş işler peşinde. Tavsiyeleriniz için tekrar teşekkür ederim..
 
İstorika

Onyargilisiniz bence
Ben kamudayim ve 7.5 yilda ne insanlar tanıdım
Oyle disaridan baktığınız gibi degil
Hic becerisi olmasa da muhasebe yapan yok mu elbette var. Ama baska insanlarin kötü olmasi benim onlar gibi olmam gerektiği anlami tasimaz. Zaten bence ulkemizin gelismeme sebeplerinden biri de bu, memuriyeti "devlete kapak atmak" kamuda çalışmayı da "salla basi al maasi" diye nitelendiren insanların bu ülkeye yuk olduklarini düşünüyorum.
Sizin amaciniz memur olayım isim garanti olsun ama calismasam da olur ise, benim hoslanmadigim ve yukarida bahsettiğim gibi olursunuz.
Şahsen memur olmadan önce de kurstur, okuldur vs giden biriydim. Ikinci üniversitem bitmek uzereyken atandim şu an lisans mezunu görünüyorum.
Iki dilim var, dil tazminati aliyordum ingilizceden. Süresi doldu tekrar giremedim pandemiden. Hala egitim almaya devam ediyorum. Yani hayat memuriyetten ibaret degil, memur olursanız da ben oldum diye düşünüp salla basi al maasi mantığında olmamanizi tavsiye ederim.
 
Benim böyle bir düşüncem yok. Keşke atansam, 7-24 çalışsam bile gıkımı çıkarmazdım. Ben de kendimi geliştirmeyi seven birisiyim. Zaten kendini geliştiremeyen biri tarihçi adayı olamaz.
Kamuda çalışan bir arkadaşım var. Onu ne zaman ziyarete gitsem gördüğüm şey, memurların işten kaçmaya gayret etmeleri. Onlara bir iş verildiğinde yüzleri bir karış hâlde söylenip duruyorlar.İşini doğru düzgün yapan tek kişi ise arkadaşımdı. Yukarıda da dediğim gibi, ben gözlemlerime dayanarak memurlar hakkında bunları söyledim. Size de herhangi bir ithamda bulunmadım. Çoğu memur ne yazık ki sadece maaş almanın peşinde. Engelli memurlar ise atanmanın ne kadar önemli olduğunu bildikleri için işten kaçmıyorlar, çalışkan olmalarına rağmen çoğu kez de mobbingle karşılaşıyorlar..
 
Siz distan öyle gormussunuz ben kendi ustume alinmadim ben de 3-4 kisilik işi ayni anda yapan, çalışmayı seven biriyimdir. Ama her an musmutlu.olunmuyor. Bahsettiğiniz şekilde insanlar da var, ben yok demedim. Ama birkac kisiyi gozlemleyerek memurlar şöyledir diyemezsiniz. Bu genellemedir ki genellemeler her zaman yaniltir. Kaldi ki siz de memur olmak istiyorsunuz, ayni seyi memur olsaydiniz memurlar şöyle böyle dense hoşunuza gider miydi? Yani olay ben memurum diye ustune almak değil hic almadim zaten calismayi seven biri olarak ama genelleme yaptiginiz icin herkesi ayni kefeye koymaniz sonucu kurunun yanında yaş da yanıyor. Memurların çoğu mutsuz sebebi ise, ya isini sevmiyordur ya da kendisi negatiftir. Şu an en iyi isi yapan insanlar bile mutsuz çünkü kimse kendi isini yapmıyor, ben de dahil. Okudugum okulun hakkini veremiyorum çünkü meslegim.harici bin tane is kitleniyor. Ben gelmisim 34 yasina, bundan sonra isini yapmayan adamin o yapmadigi isi neden sıfırdan ogrenmek zorunda kalayım ki? Meslegimi icra etsem emin olun on kat verimli olurum. Mobbinge gelince valla alasini yasadim şu 7 yılda. Yani siz de atandıgınizda bunlari kaldırabilecek psikolojiye sahip misiniz?
Etrafimda beni hic tanimayan bir cok kisi bana psikolog musun diye soruyor. O kadar cok okuyup insanlari dinliyorum ve sorun cozuyorum ki artik psikolog zannediliyorum. Şu an idari izindeyim.ama calisirken her gün onlarca sorunlu vatandaş geliyor hepsinin hem isini yapıp hem de sinirli olanları sakinleştirmek zorundayız. Bunlari yapabilecek misiniz?
Yani siz distan gozle yorum yaparken atandıktan sonra kimse calismazken sizin bos vaktiniz olmadan haril haril.calismaniz sizi rahatsız edecek. Çünkü insanız. Dinlenmeye de ihtiyaç duyariz. O yüzden genelleme yapmak yerine empati yapmayi deneyerek ben olsam o sorunlarla nasıl bas ederdim.diye düşünün. Hedefiniz de atanmak değil, isinizi hakkiyla.yapmak.olsun.
Gerekirse normal.kpssye de girin. Özelde de öğretmenlik yapabilirsiniz. Hep bir B planiniz olsun.
 
Ben de üniversite sınavına gireceğim. Kısmetse Meteoroloji mühendisliği.
 
Benimle aynı durumda olanlar beni anlar. Başka da birşey söylemek istemiyorum..
 
Yüksek lisans yaptığınız okulda akademik kadrolardaki ilanları sürekli takip edin.

Bir yandan da Özlik İşleri veya Personel alımlarına bakan bölümle sürekli irtibat halinde olun, mümkünse arkadaş edinin, başka üniversitelerin akademik ilanlarını takip etmenizde yardımcı olur. Türkiye'de bu işler sosyal çevre yani arkadaşlarla yürüyor.

Ben önce Trakya Üniversitesi'nde 2 yıllık sayısal bir bölüm bitirdim, sonra DGS ile Kadir Has Üniversitesi'nde 4 yıllık bölüme geçtim.

Ben muhasebecik yaptığım için vergi daireleri başta olmak üzere bir çok devlet dairesinde vasıfsız memur çok gördüm.

Benim engelli bir arkadaşım Türk Telekom özelleştirilmeden önce Türk Telekom'da engelli kadrosunda 657'ye tabi vasıfsız devlet memuru olarak çalıştı.
 
İstorika
Ben sizi anliyorum anlamadığımı nereden cikardiniz? Bu soylediklerimin hepsi tecrübe, insan yaşamadığı konu hakkinda ancak ahkam keser. Siz memurlar şöyle vasifsiz derken o ahkami kesmis oluyorsunuz ama ben atanmak kolay değil, memurlar da sizin istediginiz gibi derken ahkam kesmiyorum. Gözlem, bilgi ve tecrübe ile konuşuyorum. Ben de atanmadan önce işsizligin psikolojik yönünü dibine kadar yasadim, o kadar okudum is bulamıyorum diye ne kadar üzüldüğümü ailem bile hala söylerler. Yani siz saniyorsunuz ki, "en büyük sorunu ben yaşıyorum, atanmak istememin sebebi anlaşılmıyor, o kadar okudum ve sonunda elime bir sey geçmiyor. Is bulabilecek miyim, gelecekte nasil hayatimi idame ettirebilirim?"
Her calisabilme kapasitesine sahip özellikle üniversite mezunu genç benzer gelecek kaygilarini yasiyor. Ben de yasadim, su an 26 yasindaki kardesim de yaşıyor, siz de yaşıyorsunuz.
Yine söylüyorum hayattaki tek amaciniz memuriyet olmasin, B plani yapin. Akademik kariyere devam edin. Dil.ogrenin, Alese girin. Kısaca cabalayin.
Size bir arkadasimdan bahsedeyim. Bu kiz 21 yasindaydi o zaman, kpss sürecinde tanistik. Hayattaki tek is hedefi memuriyetti. Her sene kpssye hazirlaniyordu ve bu kiz o kadar bıktı ki 28 yasinda evlendi ve evlendikten sonra atandi, o arada çocuk dogurdu simdi 30 yasinda. Evli, cocuklu, memur... Özelde is ara dedim istemedi illa memur olacagim diye, 25inden sonra da kimse bana is vermez diye kafaya takti. Noldu, neredeyse hayatinin 10 senesini memur olma ugruna mutsuz gecirdi.
Hayat güzel, bir seye saplanip kalmayın
Iki yıllık ne okumak istediginize bile karar veremeyen bir insanın ben is konusunda da yeterli oldugunu düşünmüyorum. Hayatınızın dümeni sizde, önce ne istediğinize ve bu ugurda neler yaptığınıza, kendinizi alanda ne kadar geliştirdiginize bakin. Üniversitelerin kadro alimlarina bakin, yasiniz genc, özellikle araştırma görevlisi olmaya calisin.
 
Üst Alt