Iki arkadaş bir köşede oturmuş konusuyorlarmiş; biri diğerine sormuş :
- IMF hakkında ne düşünuyorsun ?
- Bir fıkra ile anlatsam, olur mu ?
- Olur.
- Birgün iki tane kurbağa ayran bakracına düşmüş. Cırpınmaya başlamışlar.
Bir tanesi bir süre cırpındıktan sonra kurtuluş olmayacağını anlayıp, kendini salıvermiş. Boğulup gitmiş.
Diğeri ise cırpınmaya devam etmiş.
Cırpındıkca, ayranın yağı üstte birikmeye başlamış.
Kurbağa, üzerine oturabileceği kadar yağ birikince, cıkıp yağın uzerine oturmuş.
- Kurtulmuş mu ?- Hayır. Aksine o zaman yanmış...
Ayran sahibi kurbağayı diğer bakraca atmış.
Kurbağa cırpındıkca ayranın üzerinde yağ tabakası oluşuyormuş.
Kurbağa tam kurtulduğunu zannederken, ayran sahibi, biriken yağları toplayip kurbağayı diğer bakraca atıyormuş.
Bu böylece sürüp gitmiş.
- Eeee ?
- Ee si şu. Biz cırpındıkca, IMF, 'sizi kurtarıyorum' diye bizi alıyor diğer bakraca atıyor. Ve biriken yağları topluyor.
Hepsi bu kadar.
- IMF hakkında ne düşünuyorsun ?
- Bir fıkra ile anlatsam, olur mu ?
- Olur.
- Birgün iki tane kurbağa ayran bakracına düşmüş. Cırpınmaya başlamışlar.
Bir tanesi bir süre cırpındıktan sonra kurtuluş olmayacağını anlayıp, kendini salıvermiş. Boğulup gitmiş.
Diğeri ise cırpınmaya devam etmiş.
Cırpındıkca, ayranın yağı üstte birikmeye başlamış.
Kurbağa, üzerine oturabileceği kadar yağ birikince, cıkıp yağın uzerine oturmuş.
- Kurtulmuş mu ?- Hayır. Aksine o zaman yanmış...
Ayran sahibi kurbağayı diğer bakraca atmış.
Kurbağa cırpındıkca ayranın üzerinde yağ tabakası oluşuyormuş.
Kurbağa tam kurtulduğunu zannederken, ayran sahibi, biriken yağları toplayip kurbağayı diğer bakraca atıyormuş.
Bu böylece sürüp gitmiş.
- Eeee ?
- Ee si şu. Biz cırpındıkca, IMF, 'sizi kurtarıyorum' diye bizi alıyor diğer bakraca atıyor. Ve biriken yağları topluyor.
Hepsi bu kadar.