Ataşehir Yunus Emre İÖO’nda öğrencilere horoz dövüşü yaptırılıyor, kim kazanacak diye bahse giriliyor. Bunu kim mi yapıyor? Öğrenci arkadaşları değil. Okulun bazı öğretmen ve idarecileri bunu yapıyor. Bu okul hakkında çok iddia var. Okul ahıra çevrilmiş, eğitim-öğretim adına hiçbir şey yok. İyi niyetli öğretmenler tehdit altında görev yapmaya çalışıyorlar. İlçe yetkilileri uyuyor. Kadrolaşma adına, liyakatsiz, beceriksiz kişilerin eline tutuşturulan okul ve kurumlarda, çocuklarımızın geleceğinin karartıldığını görmek bizleri ziyadesiyle üzmektedir. Öğretmenlere uygulanan mobbing çalışma azmini ve idealistliği yok etmektedir. İlkeli, seviyeli ve gerçek manada sendikacılık yapan Türk Eğitim-Sen, bu yolda asla taviz vermeden yoluna devam edecektir. Hiç kimse, hiçbir güç doğru bildiğimiz yoldan bizi asla döndüremeyecektir. Arkasına siyasi gücü alıp sendikacılık yapmaya çalışanlar da bunu gayet iyi bilmektedirler.
Ataşehir Yunus Emre İşitme Engelliler İlköğretim Okulundan Sendikamıza sözlü ve yazılı olarak öğretmen ve velilerden çok sayıda şikâyet ulaşmaktadır. Dikkatinizi çekmek isterim. Bu çocuklar zihinsel engelli, yani duymuyorlar. Bazıları spastik, öğrenme güçlüğü çekiyor. Yani kendilerini savunamayan, kendilerini doğru dürüst ifade edemeyen öğrencilerimiz. Birçoğunun ailesinin ekonomik durumu çok kötü. İlkeli sendikacılık anlayışımız gereği şikayet eden ve edilen kişilerin isimlerini şimdilik açıklamayacağız. Ancak şikayet konularından bazılarını kamuoyu ile paylaşmak ve yetkili makamları gereğini yapmaları için harekete geçirmek amacıyla bu yazıyı yazmak durumundayız.
Bize ulaşan şikayetlerden bazıları şunlardır;
1. Okul bahçesinde kavga eden işitme engelli öğrencilere, idareci ve nöbetçi öğretmenlerin bazıları tarafından müdahale edilmediği, hatta etraflarında horoz dövüşü niyetine bahse girerek izledikleri, yüzü gözü moraran öğrencilerin velileri okula gelip bilgi istediklerinde, idareciler tarafından azarlandıkları,
2. Gereğinin yapılmasını isteyen velilere, aidatını ödemediysen konuşamazsın, bizim arkamız çok güçlü, şikayet ederseniz sizi pişman ederiz diyerek velileri dahi tehdit ettikleri,
3. Sene başından beri bazı yönetici ve öğretmenlerin derslerine girmedikleri, ders defterlerine idareciler tarafından derse girilmemiştir notunun yazılmadığı ve defterlerin kapatılmadığı, dolayısıyla girilmeyen derslerin ücretlerinin ödenerek devletin zarara uğratıldığı (belgeli)
4. Bir öğretmenin okulda zeytin, incir gibi memleketinden getirdiği ürünleri sattığı, hatta ihtiyaç halinde dersi bırakarak evden bu ürünleri almaya gittiği,
5. Yöneticilerin hiçbirinin kadrolu olmadığı, bir görevlendirme müdür ve iki görevlendirme müdür yardımcısının (üçü de malum sendika üyesi) yönetemediği bu okulun önünde 6 ay boyunca yırtık bir Türk Bayrağı asılı bekletilmiştir (görüntüleri youtube da yayınlanmıştır)
6. Okulda makbuzsuz olarak teknolojik malzeme (projeksiyon, akıllı tahta, masa, sıra) alımı için para toplandığı,
(1. Okul müdür vekilinin 3 Ocak 2011 Pazartesi günü bayrak törenine katılmadığı bizzat ilçe milli eğitim müdürü tarafından tespit edilmiş, ayrıca idarecilere yakın olduğu düşünülen bazı öğretmenlerin de sürekli olarak bu törenlere katılmadıkları (katılmaları yasal zorunluluktur)
2. Bazı öğretmenlerin derslere zamanında girmedikleri, çay-kahve içip sohbet ettikleri,
3. Bir müdür yardımcısı vekilinin, okula sık sık kot pantolonla geldiği,
4. İdarecilerin öğretmenlere saygısız bir şekilde, “hoca gel, hoca git” diye hitap ettikleri,
5. Okulda bazen 15 günü bulan sürelerle kaloriferlerin yanmadığı, birçok öğrencinin bu yüzden rahatsızlanarak devamsızlık yaptıkları,
6. İdarecilerin, ders programları yapılırken ve nöbet çizelgeleri oluşturulurken yakın buldukları öğretmenleri kayırdıkları,)
7. İhtiyaç sahibi öğrencilere dağıtılmak üzere gönderilen kıyafetlerin, öğrenciler yerine idareci yakınlarına dağıtıldığı, soğuk havalarda birçok durumu iyi olmayan öğrencinin montsuz, kazaksız okula geldikleri,
8. Okul aile birliğinin bypass edildiği ve para işlerinin sadece iki yöneticinin elinde olduğu,
9. Okulda idarecilere yakın öğretmenler ve diğerleri gibi guruplaşmaların olduğu,
10. Yapılan şikayetler sonucu müdür vekilliğinden alınan bir kişinin müdür yardımcısı olarak görevlendirildiği, ayrıca dışarıdan getirilen yeni müdür vekili döneminde de hiçbir şeyin değişmediğini,
11. Kendi sendikalarına üye olmayan ya da doğruları savunan tüm kişilere (veli-öğrenci-öğretmen) karşı mobbing (işyeri tacizi) uygulamalarının had safhaya ulaştığı,
12. Yanlışlara karşı koymak isteyenlerin idarecilerce tehdit edildiğini, kendilerinin çok güçlü çevrelere sahip olduklarını, malum sendikanın, bazı ilçe ve il yöneticilerinin yanlarında olduklarını ifade ettiklerini,
13. Kısaca okulda huzurun olmadığını, öğrencilere çok kötü muamele yapıldığını, baskı altında olduklarını, okulun bir ahırdan farksız durumda olduğunu, üst makamlarca konunun sürekli kapatıldığını iddia etmektedirler.
Aldığımız bilgilere göre veli ve öğretmenlerin yaşanan sıkıntılarla ilgili okul müdürlüğüne ve ilçe milli eğitime yaptıkları başvurular baştan savılmış, konu yandaşlar zarar görmesin diye kapatılmıştır. İlçe Milli Eğitim yetkilileri çöpü temizleyecekleri yerde halının altına sürmüşlerdir.
Sayın yetkililere buradan sesleniyorum. Ahir zaman delaleti olan kötü yöneticilerle nereye kadar devam edeceksiniz? Şu an, hemen, vakit kaybetmeden gereğini yapınız. Yoksa hem yargı önünde, hem de Allah (CC) katında sorumlu olacaksınız.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
H. İbrahim ÇAKMAK
Şube Başkanı
Ataşehir Yunus Emre İşitme Engelliler İlköğretim Okulundan Sendikamıza sözlü ve yazılı olarak öğretmen ve velilerden çok sayıda şikâyet ulaşmaktadır. Dikkatinizi çekmek isterim. Bu çocuklar zihinsel engelli, yani duymuyorlar. Bazıları spastik, öğrenme güçlüğü çekiyor. Yani kendilerini savunamayan, kendilerini doğru dürüst ifade edemeyen öğrencilerimiz. Birçoğunun ailesinin ekonomik durumu çok kötü. İlkeli sendikacılık anlayışımız gereği şikayet eden ve edilen kişilerin isimlerini şimdilik açıklamayacağız. Ancak şikayet konularından bazılarını kamuoyu ile paylaşmak ve yetkili makamları gereğini yapmaları için harekete geçirmek amacıyla bu yazıyı yazmak durumundayız.
Bize ulaşan şikayetlerden bazıları şunlardır;
1. Okul bahçesinde kavga eden işitme engelli öğrencilere, idareci ve nöbetçi öğretmenlerin bazıları tarafından müdahale edilmediği, hatta etraflarında horoz dövüşü niyetine bahse girerek izledikleri, yüzü gözü moraran öğrencilerin velileri okula gelip bilgi istediklerinde, idareciler tarafından azarlandıkları,
2. Gereğinin yapılmasını isteyen velilere, aidatını ödemediysen konuşamazsın, bizim arkamız çok güçlü, şikayet ederseniz sizi pişman ederiz diyerek velileri dahi tehdit ettikleri,
3. Sene başından beri bazı yönetici ve öğretmenlerin derslerine girmedikleri, ders defterlerine idareciler tarafından derse girilmemiştir notunun yazılmadığı ve defterlerin kapatılmadığı, dolayısıyla girilmeyen derslerin ücretlerinin ödenerek devletin zarara uğratıldığı (belgeli)
4. Bir öğretmenin okulda zeytin, incir gibi memleketinden getirdiği ürünleri sattığı, hatta ihtiyaç halinde dersi bırakarak evden bu ürünleri almaya gittiği,
5. Yöneticilerin hiçbirinin kadrolu olmadığı, bir görevlendirme müdür ve iki görevlendirme müdür yardımcısının (üçü de malum sendika üyesi) yönetemediği bu okulun önünde 6 ay boyunca yırtık bir Türk Bayrağı asılı bekletilmiştir (görüntüleri youtube da yayınlanmıştır)
6. Okulda makbuzsuz olarak teknolojik malzeme (projeksiyon, akıllı tahta, masa, sıra) alımı için para toplandığı,
(1. Okul müdür vekilinin 3 Ocak 2011 Pazartesi günü bayrak törenine katılmadığı bizzat ilçe milli eğitim müdürü tarafından tespit edilmiş, ayrıca idarecilere yakın olduğu düşünülen bazı öğretmenlerin de sürekli olarak bu törenlere katılmadıkları (katılmaları yasal zorunluluktur)
2. Bazı öğretmenlerin derslere zamanında girmedikleri, çay-kahve içip sohbet ettikleri,
3. Bir müdür yardımcısı vekilinin, okula sık sık kot pantolonla geldiği,
4. İdarecilerin öğretmenlere saygısız bir şekilde, “hoca gel, hoca git” diye hitap ettikleri,
5. Okulda bazen 15 günü bulan sürelerle kaloriferlerin yanmadığı, birçok öğrencinin bu yüzden rahatsızlanarak devamsızlık yaptıkları,
6. İdarecilerin, ders programları yapılırken ve nöbet çizelgeleri oluşturulurken yakın buldukları öğretmenleri kayırdıkları,)
7. İhtiyaç sahibi öğrencilere dağıtılmak üzere gönderilen kıyafetlerin, öğrenciler yerine idareci yakınlarına dağıtıldığı, soğuk havalarda birçok durumu iyi olmayan öğrencinin montsuz, kazaksız okula geldikleri,
8. Okul aile birliğinin bypass edildiği ve para işlerinin sadece iki yöneticinin elinde olduğu,
9. Okulda idarecilere yakın öğretmenler ve diğerleri gibi guruplaşmaların olduğu,
10. Yapılan şikayetler sonucu müdür vekilliğinden alınan bir kişinin müdür yardımcısı olarak görevlendirildiği, ayrıca dışarıdan getirilen yeni müdür vekili döneminde de hiçbir şeyin değişmediğini,
11. Kendi sendikalarına üye olmayan ya da doğruları savunan tüm kişilere (veli-öğrenci-öğretmen) karşı mobbing (işyeri tacizi) uygulamalarının had safhaya ulaştığı,
12. Yanlışlara karşı koymak isteyenlerin idarecilerce tehdit edildiğini, kendilerinin çok güçlü çevrelere sahip olduklarını, malum sendikanın, bazı ilçe ve il yöneticilerinin yanlarında olduklarını ifade ettiklerini,
13. Kısaca okulda huzurun olmadığını, öğrencilere çok kötü muamele yapıldığını, baskı altında olduklarını, okulun bir ahırdan farksız durumda olduğunu, üst makamlarca konunun sürekli kapatıldığını iddia etmektedirler.
Aldığımız bilgilere göre veli ve öğretmenlerin yaşanan sıkıntılarla ilgili okul müdürlüğüne ve ilçe milli eğitime yaptıkları başvurular baştan savılmış, konu yandaşlar zarar görmesin diye kapatılmıştır. İlçe Milli Eğitim yetkilileri çöpü temizleyecekleri yerde halının altına sürmüşlerdir.
Sayın yetkililere buradan sesleniyorum. Ahir zaman delaleti olan kötü yöneticilerle nereye kadar devam edeceksiniz? Şu an, hemen, vakit kaybetmeden gereğini yapınız. Yoksa hem yargı önünde, hem de Allah (CC) katında sorumlu olacaksınız.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
H. İbrahim ÇAKMAK
Şube Başkanı