İşitme engellilerin eğitimi ile ilgili 2 farklı bakış açısı bulunmaktadır. Bunlardan birincisi işaret dilinin öğretilmesi temellidir. Anadil olarak işaret dili öğretimini ve devamında dudak okuma çalışmaları yapılmasını savunur. 2. ise işaret dilini öğretmemeyi, önce dinleme sonra konuşma çalışmalarının gerekliliğini savunur.
Bir uzman olarak bu noktadaki görüşüm, yeni doğan işitme testinden kaldıysa bebeklik döneminde derhal cihazlandırılıp eğitime başlamalıdır. Ve bu durumdaki bir işitme engelliye işaret dili değil, dinleme ve konuşma çalışmalarını kapsayan eğitim sistemi belirlenmelidir.
Ergenlik itibariyle özel eğitime başladıysa birey, o yaşa gelinceye kadar büyük ihtimalle işaret dilini öğreneceği için, özel eğitimde çalışmalarda işaret dilinin tamamen reddedilmesi yanlış olacaktır. Fakat yine dinleme çalışmaları yapılmalıdır.
Ayrıca yapılan araştırmalar 0-6 yaşı cihazın ve eğitimin düzenli olarak takip edildiği bireylerde ilkokul döneminde engelsiz akranlarını yakalayabildiğini göstermektedir. [SIZE=3][FONT=Arial Black][/FONT][/SIZE]
Bir uzman olarak bu noktadaki görüşüm, yeni doğan işitme testinden kaldıysa bebeklik döneminde derhal cihazlandırılıp eğitime başlamalıdır. Ve bu durumdaki bir işitme engelliye işaret dili değil, dinleme ve konuşma çalışmalarını kapsayan eğitim sistemi belirlenmelidir.
Ergenlik itibariyle özel eğitime başladıysa birey, o yaşa gelinceye kadar büyük ihtimalle işaret dilini öğreneceği için, özel eğitimde çalışmalarda işaret dilinin tamamen reddedilmesi yanlış olacaktır. Fakat yine dinleme çalışmaları yapılmalıdır.
Ayrıca yapılan araştırmalar 0-6 yaşı cihazın ve eğitimin düzenli olarak takip edildiği bireylerde ilkokul döneminde engelsiz akranlarını yakalayabildiğini göstermektedir. [SIZE=3][FONT=Arial Black][/FONT][/SIZE]