Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

İstanbul - Datça arası seyahatimizden bilgiler

alifatih1958

Aktif Üye
Üyelik
3 Ocak 2007
Konular
96
Mesajlar
2,187
Reaksiyonlar
355
Uzun yıllar sonra 5-6 gün bir kaçamak yapıp şu İstanbul olarak adlandırılan kaos bölgesinden uzaklaşalım istedik.. İnternette Datça'da güzel gözüken bir yer bulduk ve oraya gitmeye karar verdik.. Allah sizi inandırsın 26 Eylül 2016 sabahı saat tam 07,30 da evden çıkmamıza rağmen 11,30-12,00 arası Osmangazi Köprüsünün girişine varabildik.. Yani 4,5 saatten daha fazla bir süre sonra ancak İstanbul'dan çıkabildik.. Dolayısıyla buraya kaos şehri demeyip de ne demeli?..

İstanbul'dan çıktıktan sonra her tarafta yollar bomboş ve Eceabat-Gelibolu arası hariç bütün yollar açık ve süper.. Datça-Marmaris-Akyaka'da in cin top oynuyor.. Sadece Marmaris'te belli cadde ve sokaklarda zaman zaman turist gördüğünüz oluyor.. Marmaris'te kapalı çarşıda hemen hemen tüm esnaf sinek avlıyor ve dükkanlarının önünde telefonları ile meşgul vaziyetteler.. Akşam saat 20,30-21,00 gibi Datça'da sokaklarda pek fazla insana rastlamıyorsunuz.. Akyaka ise hayalet bir belde adeta.. Tabii bunda okulların açılmış olması ve turizm mevsiminin sonlarına yaklaşılması etkili.. Ancak turizm mevsiminin sonu tabirini o bölgeler için kullanmak pek doğru değil zira kısmetimize altı gün boyunca hava çok sıcak idi ancak akşamları bir tatlı serinlik ortaya çıkıyordu.. Zaten tatil için en güzel dönemler bu dönemler..

Şimdi gelelim kaldığımız yere.. Mesudiye köyünün Ovabükü olarak adlandırılan sahil kısmında kaldık dört gece.. Datça merkeze yaklaşık 16 Km mesafede olan bu sahil kesimine Datça'dan gidiş 25-30 dakika sürebiliyor.. İnişli çıkışlı,kısacası bol rampalı her tarafı çam ve badem ağaçları ile kaplı bir yol.. O nedenle kaldığımız yer hemen yolun kenarında olmasına rağmen tek tük araba sesi duyuluyordu.. Yarımada butik otel isimli tertemiz bir otelde kaldık..Her taraf sessiz, sinek uçsa kanatlarının sesi duyulacak cinsten bir yer.. Sivrisinek yok.. Koydaki sahil oldukça uzun sayılabilir.. Üşenmedim saymaya çalıştım, gözümün gördüğü kadarıyla ben denize girerken koca sahilde ya dört ya da bilemediniz beş kişi daha denize giriyordu.. Koyun uç tarafından aileniz ile birlikte sıkıntısız ve daha rahat bir şekilde denize girme şansını bu günlerde bulabiliyorsunuz.. Dar sayılabilecek araba yolu ile, 15-20 metrelik kâh çakıllık kâh kumluk, sahil arasında sazlar, otlar, çalılar tabii ve sıkı bir set oluşturmuşlar, yoldan arada sırada geçen araçların sizi görme imkânı yok..Diğer ucundan ise araba yolu da geçmiyor, orası daha sotalı bir yer.. Deniz ise tertemiz, bardağa koyup içesi geliyor insanın.. Açılıyorsunuz ama denizin dibindeki bir lira büyüklüğündeki çakılı/taşı net olarak seçebiliyorsunuz.. Bu kadar teferruatlı yazmamın sebebi yazın şu son günlerinde ailece bir tatil yapmayı düşünenler var ise çok ideal bir zaman ve bölge olduğunu belirtmek içindir..Sakin, sessiz, tenha ve ailece rahatlıkla denize girme imkanı olan bir yer idi Mesudiye köyünün Ovabükü mevkii.. Hemen yanı başında (yaklaşık bir km ilerisinde) ise Hayıtbükü denilen bir başka koy var ancak o koy çok ufak ve biraz daha fazla insan vardı.. Yani biz sakatlar için denize girmenin biraz daha zor olduğu bir yer.. Büyükçekmece'den Bursa-Balıkesir-İzmir-Muğla güzergâhından Datça 868 Km.

Dönüşte Manisa'da bir Manisa Kebabı yiyelim dedik ancak ondan önce kızım “bir iki harabe ile Muradiye Camisine gidelim deyince yemek işini sonraya bırakıp kapanmadan önce Sart (Sardes) harabelerine gittik akşam saat 17,30 sularında..Ben pek anlamam ama arkeolojiye meraklı kişiler ve mimarlar için gezilmesi gereken oldukça bakımlı bir yer.. Efes harabelerinden daha bakımlı ve heybetli bir alanı var.. Turgutlu-Ahmetli geçildikten sonra Salihli'ye varmadan anayoldan sapılıyor, yolda işareti var.. Tabi buraları gezdikten ve yol yapımına hem gidişte hem de dönüşte takıldıktan sonra Manisa'ya ancak yatsı ezanına doğru varabildik.. Yatsı namazı sonrası imamdan zaman isteyip camiyi biraz daha rahatça gezebildik.. Rahmetli Mimar Sinan'ın parmağı bu camide de var , Allah mekânını cennet eylesin.. Daha sonra zar zor açık bir yer bulup geç saatte Manisa kebabından da tatmış olduk..

Gece Ayvalık'ta konakladıktan sonra Çanakkale üzerinden evimize döndük.. Çanakkale'den Eceabat'a geçmek için 17,45 de kalkan feribota bindiğimizden Çanakkale Şehitliklerini ne yazık ki bir kez daha ziyaret etme imkanını bulamadık, sadece Fatiha'mızı okuduk uzaktan.. Hava kararmadan sadece benim daha önce görmediğim (yeni yapılan) yol kenarındaki Akbaş Şehitliğini, gerçek şehitlik alanını ve Madam Erika'nın mezarını ziyaret edebildik.. Madam Erika'nın mezarına ulaşmak için biraz basamak arşınlamak gerektiğinden ben çıkmadım.. Müslüman olarak öldüğü de kesin olmadığından “Allah yardımlarını mükafatsız bırakmasın dedim sadece.. Ve sonra da ver elini kaos şehri İstanbul..

Kısaca 5-6 günlük kaçamağın kısa özeti bu.. Dediğim gibi şu sıralar Datça güzelbir tatil yeri..

Son bir iki not; 1/Manisa'dan itibaren Datça'ya kadar yollarda “"domuz çıkabilir" tabelaları yer alıyor.. Bu bölgelerde et türü şeyler yemek riskli olabilir.. Benim birader profesyonel rehber, Selçuk'ta çöp şişi ile meşhur bir yer var.. Bir yurt dışı turunda birader buranın sahibine rehberlik yapmış ve adam tüm yörede olduğu gibi kendi mekanındaki etlerin de yarısının domuz olduğunu açıkça söylemiş.. 2/Yöredeki cadde ve sokakların ekseriyetinde rampalar mevcut, keza dükkanlarda ve lokantalarda da ancak üstün körü göstermelik mahiyette yapılmış çoğu.. İş görür mü?.. Ehhh işte.. Yardımla mardımla dandik rampalar yine de tekerlekli araba kullanan arkadaşların işine yarayabilir.. Koylarda deniz ile yol arasındaki mesafe 15 metreyi geçmez ancak bu 15 metrelik yer kum ve çakıllık olduğundan tekerlekli araba kullanan arkadaşların Mesudiye Ovabükü ve Hayıtbükü bölgelerinden denize girmeleri oldukça zor.. Üstelik deniz hemen derinleşiveriyor ve denizin kenarı dalgaların getirdiği ince ve kalın kumlarla ve minik çakıllarla dolu olduğundan sağlam insan bile denize girerken ve özellikle de çıkarken kuma batıyor..Kısacası bu iki koyda tekerlekli, araba kullanan arkadaşların denizden faydalanmasının hemen hemen imkansız olduğu söylemek yalan olmaz ancak ortopedik rahatsızlığı bulunan arkadaşlar yüzme bildikleri takdirde bu bölgelerde denizden faydalanabilirler.. 3/Akbaş Şehitliği hemen yol kenarında olduğundan ziyarette kimse sıkıntı çekmez.. Ancak gerçek şehitlik alanı olarak adlandırılan Akbaş sargı yerinin bombalandığı alan ve Madam Erika'nın mezarını görebilmek için ise basamak çıkmak gerektiğinden tekerlekli araba kullanan arkadaşlar bu iki yeri ziyaret edemezler ancak yol kenarından bakmakla yetinmek zorundalar.. 4/Yolu Susurluk tarafına düşecek olan olursa çiğ böreği yol kenarındaki börekçilerden asla yemesinler zira yağ tulumundan başka bir şey değil verdikleri börekler..Size yine Susurluk içerisinde ve ana yol üzerinde bulunan Yörsan tesislerini tavsiye ederim.. Çiğ böreği en azından yenilebilecek kalitede.. 5/ManisaSalihli yakınlarındaki Sardes Harabelerine Başbakanlığın verdiği Özürlü kartı olanlar ve yanında bir refakatçı ücretsiz olarak ziyaret edebiliyor..

Herkese sağlıklı ve mutlu günler vegönüllerine göre tatiller..
 
Ali Fatih Bey seyahatinizi güzel bir Roman tadın özetlemişsiniz ve bunu bizimle paylaşmanız çok hoş olmuş Allah sağlık sıhhatinizi arttırsın hayırlı günler diliyorum
 
Amin, Amin.. Rabbim hepimize sıhhat ve afiyet versin..
 
alifatih1958 detaylı bilgiler için fazlaca teşekkür ederim. ben de her yıl değişik bir tatil yöresi aramaktayım ve böylesine detaylı açıklamalar buraları seçmemiz yada seçmememizde çok etkili olabiliyor. çünkü otel tercih edip aradığımızda -en basiti- basamak var mı komplekste dediğimizde "hayır" diyorlar ama bir gidiyorsun bir sürü engel çıkıyor önünüze. bunu birebir deneyimleyen, heleki bizi anlayan kişilerden dinlemek daha doğru.devamını getirirsin önümüzdeki senelerde umarım.
tekrar teşekkürler :)
 
Üst Alt